İtalya Ligi Başkanı ve Fenerbahçe'nin eski genel menajeri Maurizio Gherardini, özel bir röportajda sarı-lacivertlilerin üç kupayla tamamladığı unutulmaz sezonu değerlendirdi. Tecrübeli basketbol adamı, "Başarı birçok faktörün birleşiminden doğdu. Şans vardı ama aynı zamanda cesaret, doğru kararlar ve güçlü bir atmosfer de vardı." sözleriyle sezonun hikayesini özetledi.
Gherardini, sezonun ilk bölümünde yaşanan sıkıntıların ardından takımın nasıl toparlandığını şu sözlerle anlattı:
"EuroLeague'in ilk gününde en yüksek maaşlı oyuncumuzu kaybetmek büyük bir darbe oldu. Baldwin de ilk beş ayın sadece ikisinde oynayabildi. Ön sahamız tanımsızdı, bu yüzden kısmen garantili kontratlarla iki oyuncu aldık. Aralık sonunda dönüm noktası geldi. Uzun rotasyonunda kararlarımızı verdik; kulübüyle sorun yaşayan Eric McCollum'u alma fırsatını değerlendirdik. Skylar Mays de Wilbekin'in yokluğunda çok iyi performans gösterdi. Bu süreci sadece şans olarak adlandırmak doğru olmaz; teknik ekibin cesareti, Derya ile yönetimin çalışması, doğru kimya ve atmosfer her şeyin anahtarıydı."
Gherardini, ikinci yarıda kazanılan güvenin Fenerbahçe'yi üç kupaya taşıdığını belirterek, "İstanbul'da yeniden EuroLeague kazanmak inanılmazdı." dedi.
Final Four performansları arasındaki farkı da değerlendiren Gherardini, "Bir yıl önce Berlin'de sonuç baskısıyla çok gergindik. Abu Dabi'de ise koç takıma inanıyordu, oyuncularla ilişkileri daha rahattı. Duyguları yönetmek, iki Final Four arasındaki en büyük farktı." ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe'nin kilit isimlerinden Devon Hall ve Niccolò Melli'ye de özel bir parantez açan Gherardini, "Bir anlamda Hall bizim gerçek MVP'mizdi. Hücumda ve savunmada denge, kalite ve sürekli pozitif etki getirdi. Takımın özgüvenini artırdı. Melli ise sezonun simgesiydi. Başta rolünü anlamaya çalıştı, sonra büyüdü ve kritik anlarda belirleyici oldu." dedi.
Deneyimli yönetici, Melli'nin performansının sezonun özeti olduğunu vurguladı: "Tüm kulvarları zirvede tamamladı. Beşiktaş'a karşı kazanılan Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda da çok etkiliydi. İkisi de sahada ve soyunma odasında istikrar sağlayan oyuncular."
Gherardini, Fenerbahçe'nin tarihi sezonunu anlatırken, sarı-lacivertli organizasyonun sadece yetenek değil, karakter ve yönetim istikrarı sayesinde Avrupa'nın zirvesine çıktığını bir kez daha hatırlattı.
Gherardini, sezonun ilk bölümünde yaşanan sıkıntıların ardından takımın nasıl toparlandığını şu sözlerle anlattı:
"EuroLeague'in ilk gününde en yüksek maaşlı oyuncumuzu kaybetmek büyük bir darbe oldu. Baldwin de ilk beş ayın sadece ikisinde oynayabildi. Ön sahamız tanımsızdı, bu yüzden kısmen garantili kontratlarla iki oyuncu aldık. Aralık sonunda dönüm noktası geldi. Uzun rotasyonunda kararlarımızı verdik; kulübüyle sorun yaşayan Eric McCollum'u alma fırsatını değerlendirdik. Skylar Mays de Wilbekin'in yokluğunda çok iyi performans gösterdi. Bu süreci sadece şans olarak adlandırmak doğru olmaz; teknik ekibin cesareti, Derya ile yönetimin çalışması, doğru kimya ve atmosfer her şeyin anahtarıydı."
Gherardini, ikinci yarıda kazanılan güvenin Fenerbahçe'yi üç kupaya taşıdığını belirterek, "İstanbul'da yeniden EuroLeague kazanmak inanılmazdı." dedi.
Final Four performansları arasındaki farkı da değerlendiren Gherardini, "Bir yıl önce Berlin'de sonuç baskısıyla çok gergindik. Abu Dabi'de ise koç takıma inanıyordu, oyuncularla ilişkileri daha rahattı. Duyguları yönetmek, iki Final Four arasındaki en büyük farktı." ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe'nin kilit isimlerinden Devon Hall ve Niccolò Melli'ye de özel bir parantez açan Gherardini, "Bir anlamda Hall bizim gerçek MVP'mizdi. Hücumda ve savunmada denge, kalite ve sürekli pozitif etki getirdi. Takımın özgüvenini artırdı. Melli ise sezonun simgesiydi. Başta rolünü anlamaya çalıştı, sonra büyüdü ve kritik anlarda belirleyici oldu." dedi.
Deneyimli yönetici, Melli'nin performansının sezonun özeti olduğunu vurguladı: "Tüm kulvarları zirvede tamamladı. Beşiktaş'a karşı kazanılan Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda da çok etkiliydi. İkisi de sahada ve soyunma odasında istikrar sağlayan oyuncular."
Gherardini, Fenerbahçe'nin tarihi sezonunu anlatırken, sarı-lacivertli organizasyonun sadece yetenek değil, karakter ve yönetim istikrarı sayesinde Avrupa'nın zirvesine çıktığını bir kez daha hatırlattı.




















