Petar Naumoski: ''Bu spor için önce aşk olmalı'' - Naumoski, Sporx'e konuştu...

Petar Naumoski: ''Bu spor için önce aşk olmalı''

Anadolu Efes'in formasını emekli ettiği ikinci isim olan Petar Naumoski, Sporx'ten Hakan Celep'in sorularını yanıtladı.

calendar 11 Şubat 2017 10:30 | Son Güncelleme Tarihi: 11 Şubat 2017 11:30
Haber: Sporx.com
Petar Naumoski: ''Bu spor için önce aşk olmalı''
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.

Paylaş:



Petar Naumoski, forması tavana asılırken yaşadığı duyguları, Efes'te geçirdiği zamanları, bir yıldız olmak ile bir efsane olmak arasındaki farkı anlattı.

- Aydın Örs'ün ardından forması emekli edilen ikinci isim oldunuz. Bir kulüp için bu denli önemli ve efsane olmak nasıl bir duygu?

"Gerçekten güzel bir duyguydu. Benim için büyük bir onur. Anadolu Efes'e büyük teşekkür etmek istiyorum. Bu başarı bir tek benim değil. Tüm kadronun. Biz aile gibi yaşıyorduk. Dostluk ve arkadaşlık inanılmazdı. Bu yüzden başarıya ulaştık."


"SPORDAN FAZLA PARASAL BEKLENTİLERİN OLMAYACAK"

- Her sporsever genç, büyük bir sporcu olmak, yıldız olmak, büyük başarılar elde etmek, kupalar kazanmak ister. Fakat, efsane olmak, yıllar sonra bile sevilen, hatırlanan bir yıldız olmanın sırrı nedir?

"Bunu söylemek çok zor. Ben kendi yolumu anlatabilirim. Spordan fazla parasal beklentiler içerisinde olmayacaksın. Çok çalışkan olacaksın, çok disiplinli olacaksın. Bunu yapınca biraz da şans gelecek. O zaman %100 başarı yakalayabilirsiniz."

- Profesyonel kariyerinize Rabotnicki'de başladınız, ardından efsane Jugoplastika Split'te oynadınız. Yanınızda büyük yıldızlar vardı ve Avrupa'da dönemin en başarılı takımlarından biriydi. Size yol gösteren oldu mu ve nasıl bir rehberlik yaptı?

"O zaman Jugoplastika'da çok fazla meşhur oyuncu vardı. O zaman o kadar meşhur değillerdi, çünkü gençlerdi. İyi bir koç vardı, Bozidar Maljkovic ve Aleksandar Nikolic. Nikolic, zaten eski Yugoslavya'da çok büyük bir isim. Onlarla çalışmak çok önemliydi. Kariyerimiz için büyük dersler almıştık."

"HER ZAMAN KÖTÜ GÜNLER GELİR, ÖNCE AŞK OLMALI"

- Kariyerinizin her dönemi çok parlak değildir elbette. Çok zor zamanlarınız da olmuştur. Karanlıktan aydınlığa giderken sizi motive eden, ayakta tutan nedenler nelerdi?

"Her zaman kötü günler gelir, stresli günler olur, bu sporu yapmak için önce aşk olmalı. Eğer varsa, zor günleri rahat geçebilirsiniz."

"OKTAY MAHMUTİ SÜREKLİ BENİ ARIYORDU, 'TAMAM' DEDİM"

- Anadolu Efes'e ilk transferin nasıl gerçekleşti? Hikayeyi paylaşabilir misiniz?

"92'de Yugoslavya da savaş başladı ve lig kalmadı. Jugoplastika'dan Rabotnicki'ye döndüm. O dönem bir teklif geldi Efes'ten. İlk başta bu teklife ciddi bakmadım, çünkü Rabotnicki ile 2 sene daha anlaşmam vardı. İyi bir anlaşmaydı. 2 ay içinde bir konuşma gerçekleşti. Efes'te Oktay Mahmuti vardı. Sürekli beni arıyordu. 2 ay sonra 'Tamam, geliyorum, bir deneyeyim Türkiye'yi' dedim. Geldiğim ilk anlarda İstanbul gözüme çok güzel gözüktü. Öncesinde kafamda başka bir resim vardı. Sonra kabul ettim. Hikayenin devamını herkes biliyor zaten."

- Sizi Türkiye'ye getiren anahtar kişi Oktay Mahmuti diyebilir miyiz?

"O yardımcı diyebiliriz. Sonuçta beni Oktay Mahmuti istemedi, Efes ve Aydın Örs istedi. Ancak, Oktay Mahmuti bana ve Efes'e yardım etti."

"ÇOK TERLİYORDUM, HAVLU YOKTU"

- Yanağınızı formanıza silmeniz bir dönem efsane bir hareketti. Hikayeyi anlatır mısınız?

"Doğal olarak gelişen bir şey. Ben çok terliyordum. Son 5-10 saniye hücuma geçerken bir temizlemek istedim. Havlu yok yanımda. Formayı kullandım bunun için. Herkes bunun özel bir oyun veya özel bir şey olduğunu zannetti. Fakat, öyle bir şey yoktu."

- Basketbol kariyerinizin ardından milletvekilliği yaptınız ve şimdi federasyon başkanısınız. Sırada ne var, kulüplerde direktör, menajer veya antrenör olarak çalışmak mı?

"Hayatta bu tip şeyler belli olmuyor. Biri 1995'te bana milletvekili olacaksın dese, hiç şans yok derdim. 5 sene önce, birisi başkan olacaksın dese, ben yine şans yok derdim. Neler olacak yarın, 1 sene sonra kimse bilemez, bir tek Tanrı bilir Tabii ki bu sektörde ciddi bir teklif gelirse, kabul edebilirim."

- Anadolu Efes'i Milano karşısında izlediniz. Takımı nasıl buldunuz, EuroLeague ve Türkiye'deki şansını değerlendirir misiniz?

"Final Four İstanbul'da. Şansı devam eden 3 Türk takımı kaldı. Final Four'a kalırlarsa, kupa kazanmaları için büyük bir şanslar olur."

BİRLİKTE OYNADIĞI EN İYİ OYUNCULAR...

- Efes Pilsen'in efsane yılları dışında yine efsanelerle dolu bir Jugoplastika Split'te oynadınız. Çok fazla büyük oyuncuyla parkeyi paylaştınız. Peki, birlikte oynadığınız en iyi oyuncular kimlerdi?

"Jugoplastika'da tüm oyuncular çok önemliydi. Dino Radja, Toni Kukoc, Zoran Savic, Velimir Perasovic gibi gerçekten daha sonra çok iyi yerlere geldiler. Takımlarında lider oldular ve başarılı oldular. Efes'te 1996'da Conrad McRae vardı. İnanılmaz bir insan ve inanılmaz bir oyuncuydu. Ondan 1 sene önce Benetton'da Orlando Woolridge vardı. Maalesef ikisi de şu an bizimle değil. Rahmet olsun."

- Çalıştığınız veya gördüğünüz en iyi koçlar hangileri?

"İyi koç, kötü koç demeden önce, o koçu biraz takip etmek lazım. Sadece maçta değil, antrenman yaparken de. Bozidar Maljkovic vardı, Benetton'da Mike D'Antoni, Efes'te Aydın Ağabey, İtalya'da Ergin Ataman vardı. Dİğerlerini saymam önemli değil. Bu koçların hepsi çok iyi koçlar. Hepsi bana çok yardım etti ama bana en büyük güveni Mike D'Antoni kazandırdı. Kendisi de eski bir oyun kurucuydu. Kariyerim orada yükseldi, orada lider bir oyuncu oldum."



"EFES İLE 94 VEYA 97'DE O KUPAYI %100 KAZANIRDIK"

- Mike D'Antoni ile Efes'ten önce çalışmış ve Benetton ile FIBA Avrupa Kupası'nı kazansaydınız, Efes ile Aris'e kaybettiğiniz kupayı kazanabilir miydiniz?

"Bence kıyaslamak için zor. Aris 92/93'tü. İlk finalimdi. Çok gençtim. Sonra olsa, 94 veya 97'de olsa yüzde 100 kazanırdık. Yanımda yabancı olarak Larry Richard vardı. Genç ve tecrübesizdik, Naumoski'yi kimse tanımıyordu. Ufuk, Volkan, Tamer, kaptan Taner bunları kimse tanımıyordu. 93 tam Aris'in zamanıydı. Giannakis vardı. Onlar daha hazırdı. 40 dakika içinde her şey olabilirdi. Çok yaklaştı ama olmadı."

"CEDİ OSMAN VE FURKAN, ÇOK ÇALIŞIRLARSA..."

- Günümüzde sizi en çok heyecanlandıran Avrupalı oyuncular kimlerdir?

"De Colo var, CSKA'da. Ekstra bir şey yapmıyor ama çok sakin, çok disiplinli bir oyuncu. Ekpe Udoh'u çok beğeniyorum. Avrupa'nın şu an en iyi pivotu. Çok iyi oyuncular var Avrupa'da ama en iyi ikisi bu diyebilirim."

- Cedi Osman ve Luka Doncic gibi Avrupa'nın iki önemli genç oyuncusu, global seviyede başarılı olabilir mi?

"Onları genç olarak sayabilirim. Doncic'i güzel bir kariyer bekliyor. Avrupa'da değil, NBA'de de çok başarılı olacaktır. Türkiye'de Furkan ve Cedi Osman diyebilirim. Çok çalışır, süreler alırlarsa bir derece daha yukarı gidebilirler."

Tümü
 Reklam