(Viyana'dan bildiriyoruz) Sporx'te çok yakından tanıdığınız yorumcumuz ve iş geliştirme müdürümüz Emre Uğurlu şimdi de Viyana'da. Türkiye'nin en iyi internet sitesi Sporx.com'da EURO 2008 finalleri için Milli Takımımımızın peşindeydi ve gurur içinde takibini sürdürüyor. Emre Uğurlu turnuvayı yerinde takip ederken, samimi blog yazılarıyla turnuva havasını iliklerinize kadar hissettiriyor, onunla kendinizi turnuvada gibi hissediyorsunuz. İşte Emre Uğurlu'nun Viyana'daki Hırvatistan maçı ile ilgili yaşadıkları...
Allahım, bu nasıl bir mutluluk, nasıl bir keyif... Rüya mı görüyorum? Yaşadıklarımız gerçek olamayacak kadar güzel. Her maç, artık bundan daha muhteşemi olamaz diyoruz ama daha güzelini daha imkansızını yaşıyoruz. Ve artık Avrupa'nın en büyük 4 takımından biriyiz. Ruhumuzla, direncimizle, inanıcımızla oradayız... Tüm dünyanın gözü artık bizde.
Kimi kıskanarak, kimi destekleyerek bizi izliyor... Daha yapacaklarımız da var. Bu çocuklarda bu inanç, bu yürek; göğüslerinde de o ay-yıldız olduktan sonra, artık her şey olabilir...Viyana'yı fethettik ama bu birinci kuşatma. Şimdi Basel'e döneceğiz yarı-final için, Almanya'yı yendikten sonra 2.kuşatma için gelip finali de burada oynayacağız.
Sabah uyandığımızda gelen bir telefonla inanılmaz bir mutluluk yaşadık. Yazıları takip edenler bilirler İsviçre'deki ekibimizin parçalarından biri olan Ant da işlerini ayarlamıştı ve Viyana'daydı. Kahvaltımızı yaptıktan sonra hemen Ant ile buluşmaya gittik. Onun gelmesi maça olan inacımıza da doping etkisi yaptı. "Maçı alacagız!" diyorduk, başka bir şey demiyorduk.
İsviçre'de oynadığımız maçlarda olduğu gibi vakit geçirmek için şehrin meydanına gittik. Ama gittiğimizde şok olduk. Ortam hiç beklediğimiz gibi değildi. Biz Avusturya'da yaşayan ya da Almanya'dan gelecek binlerce Türk'ün, şehri bir Türk şehrine dönüştüreceğini düşünürken tam tersi olmuştu. Etrafta sadece Hırvatlar vardı. Tüm meydan onların tarafından doldurulmuştu. Marşlar söylüyor, eğleniyorlardı. Ülkelerinin buraya yakın olmasından dolayı arabalarla da bir çok Hırvat gelmişti ama taraftar sayısı ve ambiyans bakımından bu kadar ezileceğimiz aklımızın ucundan geçmiyordu. Sanki Hırvatistan'da, Zagreb'e deplasmana maça gelmiş gibiydik.
Hırvatlar da aynı İsviçreliler ve Çekler gibi bizi yeneceklerinden emindiler. Yolumuzu çevirip 2-0, 3-0 gibi skorlar söylüyorlardı. Biz de onlara akşam ne olacağını göreceklerini söylüyorduk. Bize "Good Luck!" diyerek iyi şanslar dileyenlere de, akşama şansa ihtiyacı olanın biz değil Hırvatistan olacağını belirttik.
Biz ciddi bir olayla karşılaşmadık ama sabahtan içmeye başlayan Hırvatlar, öğleden sonra iyice sarhoş olmuşlardı ve bazı olaylar çıktığını duyduk. O zaman gülümseyerek bakan Hırvatlar, şimdi başları önde Hırvatistan yolundalar... Dün maçın havasına girmek için içiyorlardı, bugün de kederden içiyorlardır...
Bu deplasman havasıyla moralimizi bozmadık ve şehirde biraz takıldıktan sonra stada geçtik. Stad, İsviçre'dekilere göre hayli büyüktü. Kale arkaları sahaya çok uzak olduğundan tam bir futbol stadı gibi değildi. Stadın içinde de şehirdeki gibi bir dağılım vardı. Stadın sadece beşte biri bizim gibiydi. Avusturyalıları ve tarafsızları çıkardığımızda, 3-4 katımız kadar Hırvat vardı. Bizim koltuklarımız sahanın yanındaydı ve izleme açımız çok iyiydi...
Ve sonra maç...İnanılmaz 118 dakika, akılalmaz 2 dakika... Sonra penaltılar... Sakin ama kararlı Arda, Semih ve Hamit'in golleri... Usta ayaklı Hırvatların dışarı vuruşları...Rüştü'nün iyi oynadığı maçta yediğimiz golde yaptığı büyük hatayı unutturmak için çıkardığı penaltı... Ve havalardayız.... Mutlulukla, gururla, heyecanla inlettik Ernst Happel Stadı'nı... Önceki yazımda yazdığım gibi; kadro, eksik, sakat, cezalı... Hepsi vız geldi... İnşallah sonuna kadar da böyle olacak.... Bu çocuklar, ülkemize bu gururu yaşattılar. Devamı için de vazgeçmeden, mücadeleyi bırakmadan, savaşarak gereğini yapacaklar...
Onlar bizi alkışladılar maçtan sonra; bizse onları 70 milyon kişi alkışlıyoruz. Alkışın en büyüğü, takdirin en yücesi sizin olsun çocuklar... Siz nereye kadar giderseniz gidin, biz de arkanızdayız...
EMRE UĞURLU / SPORX.COM
21 HAZİRAN
5 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
6 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
7 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
8 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
9 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
10 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN 11 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
12 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
14 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
15 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
16 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
17 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
18 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
20 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
Allahım, bu nasıl bir mutluluk, nasıl bir keyif... Rüya mı görüyorum? Yaşadıklarımız gerçek olamayacak kadar güzel. Her maç, artık bundan daha muhteşemi olamaz diyoruz ama daha güzelini daha imkansızını yaşıyoruz. Ve artık Avrupa'nın en büyük 4 takımından biriyiz. Ruhumuzla, direncimizle, inanıcımızla oradayız... Tüm dünyanın gözü artık bizde.
Kimi kıskanarak, kimi destekleyerek bizi izliyor... Daha yapacaklarımız da var. Bu çocuklarda bu inanç, bu yürek; göğüslerinde de o ay-yıldız olduktan sonra, artık her şey olabilir...Viyana'yı fethettik ama bu birinci kuşatma. Şimdi Basel'e döneceğiz yarı-final için, Almanya'yı yendikten sonra 2.kuşatma için gelip finali de burada oynayacağız.
Sabah uyandığımızda gelen bir telefonla inanılmaz bir mutluluk yaşadık. Yazıları takip edenler bilirler İsviçre'deki ekibimizin parçalarından biri olan Ant da işlerini ayarlamıştı ve Viyana'daydı. Kahvaltımızı yaptıktan sonra hemen Ant ile buluşmaya gittik. Onun gelmesi maça olan inacımıza da doping etkisi yaptı. "Maçı alacagız!" diyorduk, başka bir şey demiyorduk.
İsviçre'de oynadığımız maçlarda olduğu gibi vakit geçirmek için şehrin meydanına gittik. Ama gittiğimizde şok olduk. Ortam hiç beklediğimiz gibi değildi. Biz Avusturya'da yaşayan ya da Almanya'dan gelecek binlerce Türk'ün, şehri bir Türk şehrine dönüştüreceğini düşünürken tam tersi olmuştu. Etrafta sadece Hırvatlar vardı. Tüm meydan onların tarafından doldurulmuştu. Marşlar söylüyor, eğleniyorlardı. Ülkelerinin buraya yakın olmasından dolayı arabalarla da bir çok Hırvat gelmişti ama taraftar sayısı ve ambiyans bakımından bu kadar ezileceğimiz aklımızın ucundan geçmiyordu. Sanki Hırvatistan'da, Zagreb'e deplasmana maça gelmiş gibiydik.
Hırvatlar da aynı İsviçreliler ve Çekler gibi bizi yeneceklerinden emindiler. Yolumuzu çevirip 2-0, 3-0 gibi skorlar söylüyorlardı. Biz de onlara akşam ne olacağını göreceklerini söylüyorduk. Bize "Good Luck!" diyerek iyi şanslar dileyenlere de, akşama şansa ihtiyacı olanın biz değil Hırvatistan olacağını belirttik.
Biz ciddi bir olayla karşılaşmadık ama sabahtan içmeye başlayan Hırvatlar, öğleden sonra iyice sarhoş olmuşlardı ve bazı olaylar çıktığını duyduk. O zaman gülümseyerek bakan Hırvatlar, şimdi başları önde Hırvatistan yolundalar... Dün maçın havasına girmek için içiyorlardı, bugün de kederden içiyorlardır...
Bu deplasman havasıyla moralimizi bozmadık ve şehirde biraz takıldıktan sonra stada geçtik. Stad, İsviçre'dekilere göre hayli büyüktü. Kale arkaları sahaya çok uzak olduğundan tam bir futbol stadı gibi değildi. Stadın içinde de şehirdeki gibi bir dağılım vardı. Stadın sadece beşte biri bizim gibiydi. Avusturyalıları ve tarafsızları çıkardığımızda, 3-4 katımız kadar Hırvat vardı. Bizim koltuklarımız sahanın yanındaydı ve izleme açımız çok iyiydi...
Ve sonra maç...İnanılmaz 118 dakika, akılalmaz 2 dakika... Sonra penaltılar... Sakin ama kararlı Arda, Semih ve Hamit'in golleri... Usta ayaklı Hırvatların dışarı vuruşları...Rüştü'nün iyi oynadığı maçta yediğimiz golde yaptığı büyük hatayı unutturmak için çıkardığı penaltı... Ve havalardayız.... Mutlulukla, gururla, heyecanla inlettik Ernst Happel Stadı'nı... Önceki yazımda yazdığım gibi; kadro, eksik, sakat, cezalı... Hepsi vız geldi... İnşallah sonuna kadar da böyle olacak.... Bu çocuklar, ülkemize bu gururu yaşattılar. Devamı için de vazgeçmeden, mücadeleyi bırakmadan, savaşarak gereğini yapacaklar...
Onlar bizi alkışladılar maçtan sonra; bizse onları 70 milyon kişi alkışlıyoruz. Alkışın en büyüğü, takdirin en yücesi sizin olsun çocuklar... Siz nereye kadar giderseniz gidin, biz de arkanızdayız...
EMRE UĞURLU / SPORX.COM
21 HAZİRAN
5 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
6 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
7 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
8 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
9 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
10 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN 11 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
12 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
14 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
15 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
16 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
17 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
18 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
20 HAZİRAN İÇİN TIKLAYIN
