Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Cihat Arslan, Merkez Efendi Öğrenci Yurdu'nda kalan Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) öğrencileri ile bir araya geldi.
Futbolcular Orhan Daşdelen, Tolga Ünlü, Fatih Öztürk ve Antrenör Alper Avcı'nın da katıldığı söyleşide Akhisar Belediyespor'da oynarken o dönemde Süper Lig'de yer alan Karşıyaka'ya transfer olduğunu hatırlatan Arslan, "Para bile konuşmadan imzayı attım. Eşyalarımı toplamak için eve geldiğimde annem 'Git, sakın geri dönme' dedi. Yani başarmadan gelme demek istedi. Şu anda 46 yaşımdayım, hayatta annemin bu sözünden daha fazla etkileneceğim bir söz yoktur" diye konuştu.
Manisa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Savaş Duman'ın da izlediği söyleşide babasını 16 yaşında kaybettiğini ve yaşamda çok büyük zorluklar çektiğini anlatan Cihat Arslan, öğrencilere hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmalarını öğütleyerek, "Ümitsizlik en büyük sorundur. Her zaman bir çıkış kapısı vardır. O kapıyı sonuna kadar, ısrarla çalmak, arkasından koşmak lazım" ifadesini kullandı. Öğrencilere, "Aramızda hiçbir fark yok" diyen Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz de sizler gibi zorlukları, abimizin montunu, ayakkabısını, cebindeki 1 lirasını paylaştık. Burada önemli olan işini nasıl yaptığın. Neyi başarmak istiyorsun, nereye ulaşmak istiyorsun, hayatında nelerden vazgeçiyorsun, bunları iyi bileceksin."
BİR ANI
Karşıyaka'ya transfer olduktan sonra sezon başı kampı için Abant'a gittik. Ferguson isminde İngiliz bir teknik direktörümüz var. İlk antrenman 156 dakika sürdü. Takım düşmeye başladı. Herkes bırakıyor. Önümde 10 kişilik bir grup var. Ben 11'inci olarak arkada, ayakkabıyı çıkardım, çorabı çıkardım, üstümü çıkardım sadece şortla koşuyorum. Aklıma hep annemin sözü. Başarmam lazım. Antrenmanın son düzlüğü önüme küçük bir dere geçti. Herkes üstünden atlayarak geçti. Benim gözüm yemedi. Atlama şansım yok, ama geçmek zorundayım. Ben de bastım çamurdan geçtim. Ferguson atlayanları alkışlıyor. Beni gördü, alkışı kesti. Şaşırdı, beline kadar çamur içinde bir adam ona doğru geliyor. Sonra takıma dönerek 'İşte bu benim futbolcum' dedi. Ben o gün başardım. Eğer terk etseydim. Muhtemelen hoca da beni terk edecekti
Futbolcular Orhan Daşdelen, Tolga Ünlü, Fatih Öztürk ve Antrenör Alper Avcı'nın da katıldığı söyleşide Akhisar Belediyespor'da oynarken o dönemde Süper Lig'de yer alan Karşıyaka'ya transfer olduğunu hatırlatan Arslan, "Para bile konuşmadan imzayı attım. Eşyalarımı toplamak için eve geldiğimde annem 'Git, sakın geri dönme' dedi. Yani başarmadan gelme demek istedi. Şu anda 46 yaşımdayım, hayatta annemin bu sözünden daha fazla etkileneceğim bir söz yoktur" diye konuştu.
Manisa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Savaş Duman'ın da izlediği söyleşide babasını 16 yaşında kaybettiğini ve yaşamda çok büyük zorluklar çektiğini anlatan Cihat Arslan, öğrencilere hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmalarını öğütleyerek, "Ümitsizlik en büyük sorundur. Her zaman bir çıkış kapısı vardır. O kapıyı sonuna kadar, ısrarla çalmak, arkasından koşmak lazım" ifadesini kullandı. Öğrencilere, "Aramızda hiçbir fark yok" diyen Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz de sizler gibi zorlukları, abimizin montunu, ayakkabısını, cebindeki 1 lirasını paylaştık. Burada önemli olan işini nasıl yaptığın. Neyi başarmak istiyorsun, nereye ulaşmak istiyorsun, hayatında nelerden vazgeçiyorsun, bunları iyi bileceksin."
BİR ANI
Karşıyaka'ya transfer olduktan sonra sezon başı kampı için Abant'a gittik. Ferguson isminde İngiliz bir teknik direktörümüz var. İlk antrenman 156 dakika sürdü. Takım düşmeye başladı. Herkes bırakıyor. Önümde 10 kişilik bir grup var. Ben 11'inci olarak arkada, ayakkabıyı çıkardım, çorabı çıkardım, üstümü çıkardım sadece şortla koşuyorum. Aklıma hep annemin sözü. Başarmam lazım. Antrenmanın son düzlüğü önüme küçük bir dere geçti. Herkes üstünden atlayarak geçti. Benim gözüm yemedi. Atlama şansım yok, ama geçmek zorundayım. Ben de bastım çamurdan geçtim. Ferguson atlayanları alkışlıyor. Beni gördü, alkışı kesti. Şaşırdı, beline kadar çamur içinde bir adam ona doğru geliyor. Sonra takıma dönerek 'İşte bu benim futbolcum' dedi. Ben o gün başardım. Eğer terk etseydim. Muhtemelen hoca da beni terk edecekti
