Spor Toto Süper Lig’in ikinci yarısı Kasımpaşa-Galatasaray maçıyla başlıyor. Ancak Türk futbolundaki şiddet olayları ve şike iddiaları, futbolseverleri tribünlerden hızla uzaklaştırıyor. Daha çetin geçmesi beklenen ikinci bölümdeki maratonda ekiplerin en büyük isteği destek. Bu noktada rakamlara göz atıldığında ilk devrenin istatistikleri pek de iç açıcı değil.
İlk 17 haftalık periyotta yapılan karşılaşmaları stadyumlarda izleyen toplam taraftar sayısı 1 milyon 609 binde kaldı. Bu, 17 kulübün sahip olduğu 407 binlik seyirci kapasitesinin sadece 4 katına işaret ediyor. Hemen her camiadaki başkan, teknik heyet ve yıldızlar çağrıda bulunuyor; ama kamuoyunda, hadiselerin devamı halinde gelecek haftalarda sahalardaki insanların daha da azalacağı yönünde olumsuz kanaat hakim.
AVRUPA'NIN GERİSİNDEYİZ
En popüler spor dalı olan futbol için milyon liralar harcanarak inşa edilen statlar artık çok az müsabakada doluyor. Bunun gerekçeleri arasında A Milli Takım’ımızın son dönemde uluslararası arenadaki başarısız sonuçlarının yanı sıra takımlar düzeyinde istikrarı bir türlü yakalayamamamız gösteriliyor. Bu hususta her fırsatta, “En az onlar kadar iyiyiz.” dediğimiz Avrupa’nın hayli gerisindeyiz. Kadrolarını milyon Euro ve dolarla takviye eden temsilcilerimiz, evlerindeki sınavlarında arkasında yeteri kadar itici güç bulamıyor. Birçoğu da yurtdışındaki ikinci ve üçüncü lig seviyesindeki maçları izleyen seyircilere uzaklardan bakıyor. Coğrafyasının en maliyetli 7’nci ligi unvanını alan ‘Süper’ sıfatlı ligimizde ilgisizlik her geçen gün artıyor.
ARAMIZDA UÇURUM VAR
Finansal kriterlerden ötürü İskoç-ya’da 3. lige düşürülen Glasgow Ran-gers’ın, bu seneki East Stirlingshire randevusunda 49 bin 118 biletin satıldığı bilgisine ulaştığımızda aradaki uçurumu daha net algılayabiliyoruz. Almanya ile aradaki fark da açılmış durumda. Bundesliga’da geçtiğimiz yıl şampiyonluk apoletini takan Borussia Dortmund, tarihî bir rekora imza atarak sahasında maç başına ortalama 80 bin bileti yakaladı. İspanyol devleri Barcelona ve Real Madrid’le birlikte Alman ekolünün en güçlü ismi B.Münih, İngilizlerin Manchester United ile Liverpool’unu coşturanlar da azımsanamayacak çoğunlukta.
İSTANBUL BŞB-G.BİRLİĞİ MAÇINI 253 KİŞİ İZLEDİ
Merceği Türkiye’ye tuttuğumuzda veriler, futbol ekonomisiyle tamamen ters orantılı. Ülkemizdeki yorumlarda, dünyanın elit derbileri kategorisine alınan G.Saray-F.Bahçe şölenlerinde bile istenilen sonuçlar yakalanamadı. Türk Telekom Arena’daki 16’ncı hafta mücadelesindeki 49 bin 322 kişilik izlenme oranı ‘müthiş’ olarak nitelendirilse de sınır ötesiyle kıyaslandığında tatminkâr değil. Üstelik 7. haftada İstanbul BBSK, Gençlerbirliği’ni ağırlarken Olimpiyat’a yalnız 253 taraftar adım attı. ‘3 büyükler’i yerinde takip edenlerin ortalaması 27 bin 541’le umut saçsa da hariçtekilerin 6 bin 415’te kalması, radikal girişimlerin bir an önce köklü karşılık bulması beklentisini doğuruyor. Herkes 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Yasası’nın ivedilikle uygulanabilir hale gelmesini istiyor.
İlk 17 haftalık periyotta yapılan karşılaşmaları stadyumlarda izleyen toplam taraftar sayısı 1 milyon 609 binde kaldı. Bu, 17 kulübün sahip olduğu 407 binlik seyirci kapasitesinin sadece 4 katına işaret ediyor. Hemen her camiadaki başkan, teknik heyet ve yıldızlar çağrıda bulunuyor; ama kamuoyunda, hadiselerin devamı halinde gelecek haftalarda sahalardaki insanların daha da azalacağı yönünde olumsuz kanaat hakim.
AVRUPA'NIN GERİSİNDEYİZ
En popüler spor dalı olan futbol için milyon liralar harcanarak inşa edilen statlar artık çok az müsabakada doluyor. Bunun gerekçeleri arasında A Milli Takım’ımızın son dönemde uluslararası arenadaki başarısız sonuçlarının yanı sıra takımlar düzeyinde istikrarı bir türlü yakalayamamamız gösteriliyor. Bu hususta her fırsatta, “En az onlar kadar iyiyiz.” dediğimiz Avrupa’nın hayli gerisindeyiz. Kadrolarını milyon Euro ve dolarla takviye eden temsilcilerimiz, evlerindeki sınavlarında arkasında yeteri kadar itici güç bulamıyor. Birçoğu da yurtdışındaki ikinci ve üçüncü lig seviyesindeki maçları izleyen seyircilere uzaklardan bakıyor. Coğrafyasının en maliyetli 7’nci ligi unvanını alan ‘Süper’ sıfatlı ligimizde ilgisizlik her geçen gün artıyor.
ARAMIZDA UÇURUM VAR
Finansal kriterlerden ötürü İskoç-ya’da 3. lige düşürülen Glasgow Ran-gers’ın, bu seneki East Stirlingshire randevusunda 49 bin 118 biletin satıldığı bilgisine ulaştığımızda aradaki uçurumu daha net algılayabiliyoruz. Almanya ile aradaki fark da açılmış durumda. Bundesliga’da geçtiğimiz yıl şampiyonluk apoletini takan Borussia Dortmund, tarihî bir rekora imza atarak sahasında maç başına ortalama 80 bin bileti yakaladı. İspanyol devleri Barcelona ve Real Madrid’le birlikte Alman ekolünün en güçlü ismi B.Münih, İngilizlerin Manchester United ile Liverpool’unu coşturanlar da azımsanamayacak çoğunlukta.
İSTANBUL BŞB-G.BİRLİĞİ MAÇINI 253 KİŞİ İZLEDİ
Merceği Türkiye’ye tuttuğumuzda veriler, futbol ekonomisiyle tamamen ters orantılı. Ülkemizdeki yorumlarda, dünyanın elit derbileri kategorisine alınan G.Saray-F.Bahçe şölenlerinde bile istenilen sonuçlar yakalanamadı. Türk Telekom Arena’daki 16’ncı hafta mücadelesindeki 49 bin 322 kişilik izlenme oranı ‘müthiş’ olarak nitelendirilse de sınır ötesiyle kıyaslandığında tatminkâr değil. Üstelik 7. haftada İstanbul BBSK, Gençlerbirliği’ni ağırlarken Olimpiyat’a yalnız 253 taraftar adım attı. ‘3 büyükler’i yerinde takip edenlerin ortalaması 27 bin 541’le umut saçsa da hariçtekilerin 6 bin 415’te kalması, radikal girişimlerin bir an önce köklü karşılık bulması beklentisini doğuruyor. Herkes 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Yasası’nın ivedilikle uygulanabilir hale gelmesini istiyor.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
