Gelişen basketbolda değişen roller var artık. Önceden takımlar pivotları kadar konuşurken artık oyun kuran oyuncusu olmayan takıma söz hakkı dahi yok.
Basketboldaki bu rol değişiminin temel nedeni fiziksel kuvvetin oyuna çok daha egemen olması. Oyuncular arasındaki fiziksel fark kapanınca pota altında sadece kalıpla iş yapmanın modası geçti artık. Yeni moda artan adam adama savunma ve baskılı oyuna karşı, kısa beş ya da oyuna hükmedebilen sayı ve asist özelliği yüksek olan oyun kurucu.
Değişen bu basketbola ayak uyduramayan takımların ise son dönemdeki başarısızlıkları aşikâr. Buna en güzel örnek ise A Milli Erkek Basketbol takımımız. Beş NBA oyuncusuna rağmen son Avrupa Şampiyona’sında tam bir hayal kırıklığıydı 12 Dev Adam. İlginç olan ise belki de Avrupa’nın en iyi savunmasına sahip olmamıza rağmen bu kadar kötü bir derece elde etmemizdi. Rakibi ne kadar sıkı savunsak da biz hep daha az atan takım olduk çünkü sıkışan oyunu açmayı başaramadık. Bu şekilde sürekli oyunun sıkışmasının nedenini ise ben delici , oyuna hükmeden bir oyun kurucumuzun olmamasına bağlıyorum ki rakiplerimize bakarsak bu alandaki eksikliğimizin ne kadar büyük olduğunu görebiliriz.
Şampiyon İspanya Calderon , Rick Rubio, Sergio Llull , Rudy Fernandez ve Navarro’ya, Sırbistan Teodosic’e, Yunanistan Zisis ve Calathes’e , Litvanya Kalnietis, Jasikevicius ve Kaukenas’a, Rusya Shaved’e, Makedonya McCalebb’e , Fransa Parker , Batum ve De Colo’ya, Slovenya ise Dragic kardeşler ve Lakovic gibi Avrupa’nın ve NBA’in önemli kısa oyuncularına sahipken bizim bu bölgedeki eksikliğimiz fazlaca gözler önündeydi. Turnuvanın en uzun takımlarından biriyle turnuvanın en küçük derecelerinden birini aldık. Ligimize bakarsak da büyük takımların kısa oyuncu bölgelerinin neredeyse tamamen yabancı oyunculara ayrıldığını görebiliriz. Bunun nedeni de altyapı hocaları dahil çoğu insanın basketbolu sadece uzun boyluların oynayabileceği düşünmesi.
Bu derin konuyu daha fazla deşmeden NBA’e dönersek, bu olaya örnek olan iki takım var. Biri Brooklyn Nets diğeri ise Boston Celtics. Her iki takımda sezona büyük beklentiler başladı özellikle Nets. Ancak Nets’de Deron Williams , Boston’da da Rondo’nun berbat sezon geçirmeleri her iki takımında beklenilenden bu kadar uzak olmasının temel sebebi. Bu olayın tersine de Clippers’ı örnek verebiliriz. Her ne kadar kadroları iyi ve kenar desteği çok sağlam olsa da Clippers’ın bu iyi gidişinin en büyük kaynağı, sahada tam bir general olan ,Chris Paul.
Kısa oyuncu ve hızlı oyundan bahsetmişken son dönemde bunu en iyi yapan takımda geçen senenin Şampiyonu Miami. Tam olarak bir pivotu olmadan sadece kısa beşle NBA gibi bir ligde şampiyon olarak bu yeni oyun tarzının öncüsü durumundalar aslında. Özellikle kısa ve seri beşle yaptıkları, sert ve agresif savunma basketbolun en etkili uzunlarının olduğu bir ligde bile son derece başarılı oldu. Kısa beşin aksine takımı daha da uzatan ve ayakları yavaş olan oyunculardan kuran Lakers’ın hali ise bu sene içler acısı. İsim olarak ligin belki de en iyi kadrosu ancak bu yeni dönem basketboluna bu kadronun ayak uydurması neredeyse imkansız.Sezon sonunda da hedeflenen başarının yakınında bile geçemeyeceklerdir.
Sonuç olarak yazımın başında da belirttiğim gibi artık kısası olmayan takıma söz hakkı dahi yok. Bu yüzden ülke olarak bizim de değişen bu basketbola ayak uydurmamız gerekiyor. Özellikle bu kadar iyi uzunları olan bir ülke olarak, birkaç iyi kısayla hem kulüp hem de milli takım bazında çok daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Önemli olan basketbol için gerekli olan tek özelliğin, uzun boy olmadığını anlamak.
Basketboldaki bu rol değişiminin temel nedeni fiziksel kuvvetin oyuna çok daha egemen olması. Oyuncular arasındaki fiziksel fark kapanınca pota altında sadece kalıpla iş yapmanın modası geçti artık. Yeni moda artan adam adama savunma ve baskılı oyuna karşı, kısa beş ya da oyuna hükmedebilen sayı ve asist özelliği yüksek olan oyun kurucu.
Değişen bu basketbola ayak uyduramayan takımların ise son dönemdeki başarısızlıkları aşikâr. Buna en güzel örnek ise A Milli Erkek Basketbol takımımız. Beş NBA oyuncusuna rağmen son Avrupa Şampiyona’sında tam bir hayal kırıklığıydı 12 Dev Adam. İlginç olan ise belki de Avrupa’nın en iyi savunmasına sahip olmamıza rağmen bu kadar kötü bir derece elde etmemizdi. Rakibi ne kadar sıkı savunsak da biz hep daha az atan takım olduk çünkü sıkışan oyunu açmayı başaramadık. Bu şekilde sürekli oyunun sıkışmasının nedenini ise ben delici , oyuna hükmeden bir oyun kurucumuzun olmamasına bağlıyorum ki rakiplerimize bakarsak bu alandaki eksikliğimizin ne kadar büyük olduğunu görebiliriz.
Şampiyon İspanya Calderon , Rick Rubio, Sergio Llull , Rudy Fernandez ve Navarro’ya, Sırbistan Teodosic’e, Yunanistan Zisis ve Calathes’e , Litvanya Kalnietis, Jasikevicius ve Kaukenas’a, Rusya Shaved’e, Makedonya McCalebb’e , Fransa Parker , Batum ve De Colo’ya, Slovenya ise Dragic kardeşler ve Lakovic gibi Avrupa’nın ve NBA’in önemli kısa oyuncularına sahipken bizim bu bölgedeki eksikliğimiz fazlaca gözler önündeydi. Turnuvanın en uzun takımlarından biriyle turnuvanın en küçük derecelerinden birini aldık. Ligimize bakarsak da büyük takımların kısa oyuncu bölgelerinin neredeyse tamamen yabancı oyunculara ayrıldığını görebiliriz. Bunun nedeni de altyapı hocaları dahil çoğu insanın basketbolu sadece uzun boyluların oynayabileceği düşünmesi.
Bu derin konuyu daha fazla deşmeden NBA’e dönersek, bu olaya örnek olan iki takım var. Biri Brooklyn Nets diğeri ise Boston Celtics. Her iki takımda sezona büyük beklentiler başladı özellikle Nets. Ancak Nets’de Deron Williams , Boston’da da Rondo’nun berbat sezon geçirmeleri her iki takımında beklenilenden bu kadar uzak olmasının temel sebebi. Bu olayın tersine de Clippers’ı örnek verebiliriz. Her ne kadar kadroları iyi ve kenar desteği çok sağlam olsa da Clippers’ın bu iyi gidişinin en büyük kaynağı, sahada tam bir general olan ,Chris Paul.
Kısa oyuncu ve hızlı oyundan bahsetmişken son dönemde bunu en iyi yapan takımda geçen senenin Şampiyonu Miami. Tam olarak bir pivotu olmadan sadece kısa beşle NBA gibi bir ligde şampiyon olarak bu yeni oyun tarzının öncüsü durumundalar aslında. Özellikle kısa ve seri beşle yaptıkları, sert ve agresif savunma basketbolun en etkili uzunlarının olduğu bir ligde bile son derece başarılı oldu. Kısa beşin aksine takımı daha da uzatan ve ayakları yavaş olan oyunculardan kuran Lakers’ın hali ise bu sene içler acısı. İsim olarak ligin belki de en iyi kadrosu ancak bu yeni dönem basketboluna bu kadronun ayak uydurması neredeyse imkansız.Sezon sonunda da hedeflenen başarının yakınında bile geçemeyeceklerdir.
Sonuç olarak yazımın başında da belirttiğim gibi artık kısası olmayan takıma söz hakkı dahi yok. Bu yüzden ülke olarak bizim de değişen bu basketbola ayak uydurmamız gerekiyor. Özellikle bu kadar iyi uzunları olan bir ülke olarak, birkaç iyi kısayla hem kulüp hem de milli takım bazında çok daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Önemli olan basketbol için gerekli olan tek özelliğin, uzun boy olmadığını anlamak.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
