NBA’in İsviçre çakıları

“Oyunun iki tarafını da oynayabilen oyuncu” kalıbı sadece bir prime time futbol programı geyiği değil.

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
NBA’in İsviçre çakıları
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
22 Ocak 2013 19:59
“Oyunun iki tarafını da oynayabilen oyuncu” kalıbı sadece bir prime time futbol programı geyiği değil. Basketbolda da sadece yaptığı skorla takımının hücum zincirinin önemli bir halkası olmakla kalmayıp, aynı zamanda rakibin en kilit ismine pranga vuran ve bunu en üst düzey oyuncuların kalesi NBA’de her gece yapan oyuncular var.

10] Kawhi Leonard

San Antonio Spurs onu alabilmek için fetret sonrası padişahı Mehmet Çelebi olması için parlattığı George Hill’i verdi. Esasında bu karar tüm otoriteleri oldukça şaşırtmıştı ama genç oyuncunun oyununu gördükten sonra Popovich ve scout ekibinin ehilliğine karşı önümüzü ilikledik.

Çaylak yılından itibaren ilk 5’e yerleşen Leonard’ın 8.9 sayı, 4.9 ribaunt, 1.3 asist, 1.8 top çalma ve 0.4 blok istatistikleri makine düzenindeki Spurs’e katkısını tam olarak ifade edemiyor. Belki o sahadayken takımının ortalama 12.56 sayı önde olması bir nebze açıklamaya yeter.

Şu an ligdeki favori oyuncumla ilgili bir ufak bilgi daha vermem gerekirse, 2.01’lik Kawhi basketbol dünyasında geri evrimin kanıtı. NCAA’de 4 numarada oynayan oyuncu geçen sene 2 numaraya kadar çekilmişti.

9] Metta World Peace

Eski adıyla Ron Artest değil sadece basketbol dünyasının, tüm evrenin en nevi şahsına münhasır kişiliği. Son 20 yılda Gary Payton ile birlikte DPOY olabilen tek kısa olması güçlü fiziğinin hakkını verdiğinin göstergesi.

World Peace’ın, LA havası soluduktan sonra büyük ölçüde yetenekleri törpülenmişti fakat yaz boyunca sıkı çalıştığına dair haberler aldığımız oyuncu sezona bilhassa hücumda etkili girdi. Dış şut sıkıntısı çeken Lakers’a bu departmanda katkı vererek takımının en skorer üçüncü oyuncusu oldu.

World Peace’in sezon ortalamaları 13.6 sayı, 5.7 ribaunt, 1.6 asist, 1.7 top çalma ve 0.6 blok iken etkinlik istatistiklerinde 14.28 ortalama yakalamış durumda.

8] Andre Iguodala

Iguodala ile ilgili düşüncelerim İngilizcede kendi başına bir fiil oluşturabilecek kadar özgün hâle geldi. Sixers’ta bir türlü demini salamadığı ve 2010’da final maçındaki saçma jestleri için biraz da gücendiğim oyuncu esasında her şeyi yapabilmesiyle mevcut tarife tam uyuyor. Listede altlarda kalmasının yegâne nedeni ise bunu bir türlü kendisinden beklenen ölçekte gerçekleştirememesi.

13.3 sayı, 5.5 ribaunt, 4.5 asist, 1.4 top çalma ve 0.5 blok bile potansiyeli ölçüsünde yetersiz istatistikler ki kariyerinde çok daha iyi geçen sezonları var. 14.6 sayılık efektif katkısı yine de Denver için çok kıymetli.

7] Evan Turner

Dre Dala ile halef/selef ilişkisi yaşayan Evan Turner esasında genç irisi bir 2 numara. Yetmezmiş gibi 210’luk kulacı sayesinde pozisyonuna göre triple double’a en yatkın isim. Bu fiziksel özellikleri ve hiç de fena olmayan atletizmi sayesinde savunmada önemli katkılar veriyor.

Henüz tam oturmamış Sixers kadrosunda zaman zaman bocalayan ve lige bayağı bir geç ısınan Turner özellikle sezonun ikinci ayından itibaren vites arttırdı ve 13.7 sayı, 6.6 ribaunt, 4.3 asist, 1 top çalma ve 0.4 blok istatistikleri yakaladı. Ligin Mahmut Hoca’sı Doug Collins’in sözünden çıkmazsa hâlâ genç olan oyuncuyu ileride bu listede ilk 3’te görebiliriz.

6] Shawn Marion

Kendi adıma veteranlığı hiç yakıştıramadığım Shawn Marion bundan 7-8 yıl önce Slam Dergisi tarafından basketbol lügatinde İsviçre çakısının sözlük anlamı seçilmişti. Şimdiki istatistiklerinin neredeyse iki katını yaptığı o dönemde Nash-Amar’e-D’Antoni ile beraber bir yüzük kazanabilseydi belki de çok yönlü oyuncular Scotie Pippen yerine Shawn Marion’a benzetilecekti.

Bu sezon 10.4 sayı, 8.1 ribaunt –ki oyunda olduğu süre içerisinde oluşan defansif ribaunt pozisyonlarında dışarıdan oynayabilen forvetler arasında ilk sırada- 2.6 asist, 0.8 top çalma, 0.7 blok ortalamalarıyla oynuyor ve yakartop oynarcasına geliştirdiği şut stiline rağmen hâlâ etkili bir şutör.

5] Andrei Kirilenko

Kirilenko, Avrupa’ya dönmeden evvel sadece sezon başında saçıyla gündeme gelebilen bir oyuncu olmuştu. Fakat hafızası kuvvetli basketbol severler hatırlayacaktır, gerçek AK-47 olduğu dönemde Kirilenko her şeyi All-Star seviyesinde yapabiliyordu ki 2006 da quadruple double’ın kıyısından döndüğünü paylaşmak isterim [14 sayı, 11 ribaunt, 8 asist, 8 blok, 4 top çalma].

CSKA macerasından sonra lige üzerinden ölü toprağını atmış bir şekilde ve hayatımda gördüğüm en çirkin dövmeyle dönen Kirilenko bu sezon 13.6 sayı, 6.9 ribaunt, 3 asist, 1.6 top çalma, 1.3 blok ve 18.64 verimlilik sayısıyla oynuyor ki bu O’nu böylesine komple bir savunmacıyı izlemek gerçekten büyük keyif.

4]Nicolas Batum

Sezon başında Batum’un hangi takım forması giyeceği keşmekeş kelimesiyle bile hakkıyla ifade edilemiyordu. Aldığı kontratı hak etmediğini düşünenlerin ise yüzü birkaç ton kızarmış durumda.

Blazers’ın kadro yapısı gereği biraz fahiş süreler alsa da bunun, atletikliği ve savunma gayretiyle göze batmasını engelleyen Batum 16.8 sayı, 5.9 ribaunt, 4.4 asist, 1.5 top çalma ve 1 blok ile mücadele ediyor. Bu performansıyla Doğu’da olsaydı Şubat ortasında Houston’da mavi formayı sırtına geçirmesi işten değildi.

3]Paul George

Indiana Pacers, ligin en fizikli takımı. Bunda 2, 3 ve 4 numaranın hakkını verebilen Paul George’un katkısı asla yadsınamaz. Danny Granger’dan bir türlü hakkıyla yararlanamayan takımda artık istediği pozisyonda ve daha büyük hücum özgürlüğü ile oynayan Paul George, 2.03’lük boyu, 2.13’lük kulacı ve smaç yarışması standardındaki atletizmiyle savunmada da rakiplerini bir hayli bunaltıyor.

George; 17.3 sayı, 7.7 ribaunt, 3.6 asist, 1.8 top çalma ve 0.7 blok ile oynuyor.

Tüm bu iltifatların ardından Paul George ile ilgili kritik bir nokta var. Genç oyuncunun katkısı bir tamamlayıcı olarak bu kadar üst düzeyde. Daha makul skor tehditleri olan bir takımda 17.3 sayılık bir hücum gücü olmadığını bilir ve süper yıldızlığa soyunmazsa Paul George lig tarihine bile geçebilir.

2]Luol Deng

Dış savunmacı denince artık ligde ilk akla gelen isim Luol Deng oldu. Özellikle Chicago’nun şampiyonluk adayları içerisindeki yeri daha mesnetli iken DPOY’a Tyson Chandler’ın önünde bir adaydı benim için.

Derrick Rose’un yokluğunda hücumda da tüm yükü sırtlamak zorunda kalan Deng biraz da Koç TT’nin zorlamasıyla [kendisi artık oyuncularının suyunu çıkarmıyor, bilhassa ilk 5’i rendeden geçiriyor] 17.4 sayı, 6.4 ribaunt, 3 asist, 1.1 top çalma, 0.6 blok ile oynuyor. Fakat bu istatistikler hele Chicago temposundaki bir takımdaki rolü için yeterli değil. All-Star’lık bir apoletse, Luol Deng artık üniforma sahibi olmalı.

1]LeBron James

James’i listeye alıp almamakta çok düşündüm. Peşinen söylemek isterim ki kendisi geçen seneye kadar başarısızlığına sevindiğim bir oyuncuydu. Yine de her şeyi yapabilen oyuncuların bir listesini yaparken O’nu göz ardı etmeyi kabul edemedim.

LeBron James öyle bir atlet ki yüzme, binicilik ve F1 dışında başarılı olamayacağı bir spor dalı aklıma gelmiyor. Hele mevzu basketbolsa 1 ile 5 numara arasında tavanı belirlemek onun elinde.

27 sayı, 8.1 ribaunt –Marion’da belirttiğim istatistikte hemen ikinci sırada- 7 asist, 1.7 top çalma ve 0.9 blok ile MVP’nin bile en büyük adayı.

İnsanların LeBron hakkında göremedikleri nokta ise istediğinde korkunç bir savunmacı olabilmesi. Bu özelliği sayesinde Heat cephesi onu gönül rahatlığıyla 4 numarada sahaya sürebiliyor. Kadro lüksü sayesinde savunmada kendini yormayı pek de dert etmeyen LeBron böylelikle ligin en iyisi olma yolunda bir adım öne çıkıyor.

Şu an oyuna hiç ağırlığını koymayan James’in esas performansını Nisan ayından itibaren göreceğimizi tahmin ediyorum.

Sonsöz:

Kısa forvet pozisyonundaki oyuncular oyun perspektifleri gereği her işi yapmaya daha elverişli durumdalar. Bu nedenle listemde bir hayli yer tuttular. Bu mevzudaki en büyük istisna Kobe Bryant ise bu sezon takımının dağınıklığı nedeniyle savunmaya haklı olarak yeterince eğilmediği için liste dışında kaldı. Ha keza Kevin Durant de oyun stratejisi gereği savunmayı belirli departmanlara yığan takımından dolayı elendi. Memphis’in ağır işçisi Tony Allen çok büyük ölçüde erozyona uğrayan hücumu, Tyreke Evans züppe oyun anlayışı yüzünden listede yer alamadı. Jared Dudley kariyerinin başında savunmaya daha fazla eğilseydi kesinlikle daha kıymetli bir oyuncu olabilirdi fakat şu an ortalamada sıkışmış durumda. Sıralamada bir yer bulamadığım için en çok üzüldüğüm iki isim ise mini LeBron Eric Bledsoe ve fahri Porto Rikolu Matt Barnes.

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam