İlhan Palut: "Guardiola, Klopp ve Simeone!"

İttifak Holding Konyaspor'un hocası İlhan Palut, etkilendiği teknik adamları anlattı.

Haber; Sabah, Fotoğraf; AA
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
İlhan Palut: 'Guardiola, Klopp ve Simeone!'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
07 Ocak 2022 10:36
Son güncelleme 07 Ocak 2022 10:42
Henüz 45 yaşında genç bir teknik direktör… Hatay, Adana Demir ve Çorum'da geçen futbolculuk yaşamından sonra Hatayspor, Göztepe ve 10 Şubat 2021'den bu yana da İttifak Holding Konyaspor'un başında… Dört büyüklerin zirve yarışında liderin çift haneli rakamlarla gerisinde kaldıkları sezonda Trabzonspor'un 7 puan arkasında ikinci sırada yer alıyor.

Sabah gazetesinden Tuncay Kurtuluş, Konyaspor'un hocası İlhan Palut ile bir söyleşi gerçekleştirdi.

"Türkiye sizi Hatayspor'la tanıdı. Hatay, Süper Lig'e çıkınca neler hissetiniz?"

- Modern Hatayspor'un kuruluşunda benim de emeğim oldu. Yönetimle ve camiayla beraber sorumluluk üstlendik. Ama 6. hafta istemeden de olsa bir ayrılık gerçekleşti. Göztepe'ye gittim ama Hatayspor'u da takip ettim. Takımın bizim 3 sene önce koyduğumuz hedefe ulaşması tabi ki hem emeği olan birisi olarak hem de bir Hataylı futbol adamı olarak beni mutlu etti.

"Göztepe'deki başarınızın, sizden sonra gelen genç hocaların önünü açtığını düşünüyor musunuz?"

- Göztepe'ye ilk gittiğim zaman hızlı bir şekilde takımı yukarılara taşıdık. Bu süreç belki diğer kulüp yöneticileri için 'evet bu profildeki teknik adamlara da şans verebiliriz' onlarla da yolumuza devam edebiliriz noktasında yol açtı. Burada çok mütevazı olamayacağım evet yeni yüzlerin Süper Lig'de olması anlamında Mehmet Sepil'in cesareti ve teklifi çok değerliyken benim oradaki performansım daha sonraki arkadaşlara da yol açtı.

"İzleyenler, ne zaman Konyaspor'un farkına vardı?"

- Normalde takımlar için gümbür gümbür kazandıkları bir maçtan sonra "ya bu takım çok iyiymiş" yorumları yapılırken biz bunu yenildiğimiz bir karşılaşma sonrası başardık. O da 9. haftadaki Galatasaray maçıydı. Spor kamuoyu 'Konyaspor iyi bir takım, iyi oynadılar, bugün yenildiler ama sahada ne yapmak istediğini bilen bir takım' anlatımını bize değer gördü.

"BİZLER KUNTZ'UN ANTRENÖRLERİYİZ!"

"Milli Takım'a hoca arandığında neden İlhan Palut'un kapısı çalınmıyor da yabancılara gidiliyor?"

- Çalınacaktır bir gün. Futbol Federasyonu, Türk antrenörlerle çalıştı. Belli bir yıpranma oluştu. Bu baskılara daha uzak kalabilecek birini tercih etmiş olabilirler. Zaten şöyle düşünün aslında Türk Milli Takımı'nın antrenörleri bizleriz. Stefan Kuntz ve ekibi, milli oyuncularımızla 3-4 gün beraber oluyorlar. Belki doğru dürüst antrenman yapmıyorlar. Bu oyuncuları hem fizik olarak hazırlayan, hem taktik olarak daha ileri gitmelerini sağlayanlar aslında bizleriz. Şu anda biz Kuntz hocanın en önemli yardımcılarıyız. Abdülkerim'in, Serdar Gürler'in gelişimi, Ahmet Çalık'ın yeniden İstanbul takımlarında oynayabilecek seviyeyi yakalaması… Bunlar da bizim Milli Takım'a çok büyük katkılarımız.

"AVRUPA İÇİN HAZIRLANIYORUM"

"Ben bu jenerasyondan ülkemizi Avrupa'da temsil edecek çok fazla teknik direktör adayı olduğunu düşünüyorum. Yurt dışında çalışabilme adına yoğun bir şekilde devam ettirdiğim yabancı dil eğitimimi tamamlamam gerekiyor. Futbol olarak da gelişmeye devam ediyorum."

"HER TEKNİK ADAMIN KENDİ TARZI OLMALI"

"Pep Guardiola'yı çok beğeniyorum. Hiçbir risk altında vazgeçmediği pas oyunu, topu pasla üçüncü bölgeye taşıması ve bundan hiç ödün vermemesi önemli… Liverpool'da Jürgen Klopp, korkunç bir bireysel antrenörlük, kariyer yükselişi, inanılmaz tempolu futbol, hem set oyunu hem hücuma geçiş oyunundaki etkinliği ile öne çıkıyor… Diego Simeone'ye döndüğümüz zaman takım savunmasının bence tüm denklemlerini çözmüş mükemmele yakın uygulatıyor ve takım savunmasına hayranlıkla bakıyorum. Öne çıkan teknik direktörlerin iyi yönlerini almaya çalışıyorum ama bu asla birebir taklit değil. Her antrenörün bir tarzı olmalı, takıma ve oyunculara dokunuşları olmalı."

"İNŞALLAH ŞAMPİYONLUK STRESİ BİZİ DE KAPLAR!"

"Üst sıralar futbolcularınızda baskı oluşturuyor mu?"

- Oluşturduğunu söyleyemem. Oyuncularımla hiç 'Şampiyon olmak için bu maçı kazanmalıyız' ya da 'İkinci olmak için maçı kazanmalıyız' tarzında konuşma yapmadık. Sadece 'Bu maçı kazanmamız lazım' dedik. Ligin sonlarına doğru inşallah buralarda kalırız. İnşallah bu strese daha çok gireriz, inşallah bu stres bizi kaplar. Oyuncularım için yeni bir sınav olur, yeni bir test olur. Eğer elit oyuncular, elit antrenörler, elit bir kulüp, elit bir camia olmak istiyorsak bu stresle de başa çıkmak zorundayız. Ama şu an için bunu görmüyorum.

"Kümede kalmaya çalışırken, zirveyi zorlayan Konya'da ne değişti?"

- Bir önceki seneden ne istediğimi bilen bir takım vardı. Lige iyi başlayan Konyaspor'un yere daha sağlam basması, 2-3 senedir bahsedilen 'Acaba düşer miyiz' korkusunun bir anda yerini 'Ne kadar üst sıralara konumlanabiliriz' hedefine bırakması değişimin anahtarıydı. Puan tablosundaki durum nereyi işaret ediyorsa biz de onu yüksek sesle söyleyip takımımla beraber hedefimizin peşinden koşacağız. Takım oyunu bizim en önemli kozumuz.

"İSTANBUL'A HAZIR GELMEM GEREKİR"

"Büyüklerde çalışma hayaliniz var mı?"

- Günü gelince neden olmasın. Birileri bizi konuşuyorken bunu değerlendirelim telaşında asla değilim. Doğru işler yapabildiğim, insanların güvenini hissedebildiğim, ivme yakaladığım bir yerden neden ayrılma telaşına düşeyim. Günü gelince korkar mıyım asla korkmam ama doğru zaman önemli.

"Konyaspor'da misyonunuzu ne olursa tamamlamış olursunuz?"

- İnan bana şu anda bunun cevabı yok. Belki Konyaspor'da 3. olacağım. Kulübün hedefleriyle 'Bundan iyisini daha yapamayacağım' diyeceğim. Belki 2. olacağım diyeceğim ki 'Hayır bu kulüp, bu camia şampiyonluğa da hazır" ama gerçekten samimi olarak söylüyorum bu sorunun cevabı bugün için ben de yok.

"İstanbul'da takım dinamikleri farklı buraya hazır mısınız?"

- Herkes görev yaptığı camiada fark yaratmaya çalışmalı. İstanbul'un büyük takımlarındaki o camiaların taraftar, basın, yeni çıkan acımasız sosyal medya baskılarının içine bir teknik adam kendisini sokarsa bence bir kere kendi potansiyelinden almış olur. Onun için bizim gibi teknik adamların tek hedefinin nerede olursa olsun başarmak olması lazım. Bu kafayı kuma gömmek değil, bu sadece işine konsantre olmak, yan etmenlerden, ekstra baskılardan kendini korumak olduğunu düşünüyorum.

"MAHALLENİN BAGGIO'SUYDUM"

"Futbolculuk dönemimde yeteneklerim kısıtlıydı. Ama iş disiplinim vardı. Futbol oynarken de hep futbola teknik taktik yönünden bakardım. Mahallede saç ve oyun stilimden dolayı Roberto Baggio lakabını takmışlardı."

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam