Milliyet Gazetesi yazarlarından Osman Şenher, Türkiye'nin İzlanda maçı öncesinde, "Sabri ve sporcu ahlakı!" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İŞTE O YAZI...
Namuslu, ahlaklı futbolculara hangi takımın formasını giyerse giysin saygı duyuyorum.
Galatasaray kadrosuna baktığımız zaman Hakan Balta'ya Antalyaspor, Göztepe ve Bursaspor talip oldu. Hakan kabul etmedi. Kulüpten oynasa ya da oynamasa 1 milyon 200 bin euro alıyor yılda. Kendisini isteyen takımlar bu kadar para vermedi. Yöneticiler, 'Sen git oyna, üstünü biz tamamlayalım' demelerine rağmen Hakan, Florya'nın o temiz, güzel havasından ayrılamadı. Ve Galatasaray'a maddi olarak çok büyük zarar veriyor.
De Jong, Sneijder ve Riekerink'in isteğiyle zorla Galatasaray'a transfer ettirildi ama oynayamadı. Kapasitesi, tekniği yetersiz kaldı. Ajax başta olmak üzere birçok takımdan teklif aldı. O da yılda 2.5 milyon euro kazandığı için bütün taliplerini elinin tersiyle itti. Ve şu anda Florya'da yattığı yerden parasını alıyor.
Donk ise hayatımda gördüğüm en sorumsuz, en gamsız futbolcu... Florya'da takımla birlikte idmanlara çıkıyor. Kendisine Göztepe ve Kayserispor talip oldu. Donk da gitmedi. İstanbul'u çok seviyormuş. Ve o da takımına hiçbir katkı yapmadan 1.5 milyon euro kazanıyor.
Engin Baytar, Yiğit Gökoğlan, hatırlarsanız arabalarının içinde deste deste euroları havalara atmışlardı. Hak etmeden aldıkları para onlara yar olmadı. Hajrovic, Galatasaray'a kazık attı, gitti... O da diğerleri gibi kayboldu. Eboue de yattığı yerden 2.5 milyon euro para aldı. Şimdi bakıyorsunuz, hem futbol hayatı bitti hem de hastalıklarla uğraşıyor.
Hak edilmemiş para kazananlara Allah yedirmeyi nasip etmiyor. Şimdi bu gerçekler gözümüzün önündeyken ben Sabri Sarıoğlu'na nasıl saygı duymayayım. Bu çabasının ödülünü aldı zaten. İzlanda karşısında bu akşam Sabri'yi alkışlayacak olanların başında ben geliyorum.
Rusya'ya gideceğiz
Hırvatistan galibiyeti Milli Takımımız için dönüm noktası oldu. Son dakikalarda atılan o gol, Türk halkını olsun, futbolcuları olsun Dünya Kupası için daha çok motive etti. Hep düşünüyorum... İzlanda mı daha iyi takım, yoksa Hırvatistan mı? Bin sefer sorulsa Hırvatlar derim. Biz Hırvatistan'ı yendiysek, neden bu akşam İzlanda'yı yenmeyelim?
Neden pazartesi günü Finlandiya'yı da devirmeyelim? Evet, Lucescu ilk maçı olan Ukrayna karşılaşmasında hatalar yaptı. Ama Hırvatistan müsabakasındaki doğru kadro bizi bambaşka yerlere getirdi.
Bu akşam daha iyi bir Milli Takım seyredeceğiz. Ben bu futbolculara güveniyorum. Dünya Kupası'na katılmayı herkesten daha çok onlar istiyorlar.
Futbolumuzu dürüstlük kurtarır
Kim ne söylerse söylesin Türk futbolunun çıtası yükseldi. Yabancı sayısı tartışmaları yapılıyor. İnanın duymuyorum bile... Bugün oynanan futbol keyif veriyorsa tek sebebi yabancı oyuncular. Burada sorun olan sayı değil, kalite... Yıllardır hiçbir yerde futbol konuşulmuyordu.
Önceki gün Şile'ye gittim. Dönüştede Riva'daki Mahmut Şevket Paşa Köyü'ne uğradım. Köy kahvelerindeki tek konu futboldu. Herkes, Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u konuşuyor. Tribünler dolmaya başladı. Seyirci maçlardan keyif alıyor, heyecan duyuyor. Bakmayın Fenerbahçe'nin sıkıntılarına... Çok değil iki hafta sonra onlar da ezeli rakipleri gibi olacaklar. Burada dürüstlük adına hakemlerimize çok büyük iş düşüyor. Genç isimlerin iyi niyetinden hiç şüphem yok. Ama etki altında kalıyorlar, tribünlerin baskısına dayanamıyorlar. Ve üstüne hatalar yapıyorlar. Dikkatli olmalılar. Bu güzelliklere hakemlerin daha çok katkı vermesi lazım. Yöneticiler ağızlarından çıkan her kelimeye dikkat etmeliler. Yıllar sonra geri gelen heyecanlı iyi futbolun hepimiz tadını çıkarmalıyız. Bunu bozmaya kalkanlara prim vermemeliyiz.
İŞTE O YAZI...
Namuslu, ahlaklı futbolculara hangi takımın formasını giyerse giysin saygı duyuyorum.
Galatasaray kadrosuna baktığımız zaman Hakan Balta'ya Antalyaspor, Göztepe ve Bursaspor talip oldu. Hakan kabul etmedi. Kulüpten oynasa ya da oynamasa 1 milyon 200 bin euro alıyor yılda. Kendisini isteyen takımlar bu kadar para vermedi. Yöneticiler, 'Sen git oyna, üstünü biz tamamlayalım' demelerine rağmen Hakan, Florya'nın o temiz, güzel havasından ayrılamadı. Ve Galatasaray'a maddi olarak çok büyük zarar veriyor.
De Jong, Sneijder ve Riekerink'in isteğiyle zorla Galatasaray'a transfer ettirildi ama oynayamadı. Kapasitesi, tekniği yetersiz kaldı. Ajax başta olmak üzere birçok takımdan teklif aldı. O da yılda 2.5 milyon euro kazandığı için bütün taliplerini elinin tersiyle itti. Ve şu anda Florya'da yattığı yerden parasını alıyor.
Donk ise hayatımda gördüğüm en sorumsuz, en gamsız futbolcu... Florya'da takımla birlikte idmanlara çıkıyor. Kendisine Göztepe ve Kayserispor talip oldu. Donk da gitmedi. İstanbul'u çok seviyormuş. Ve o da takımına hiçbir katkı yapmadan 1.5 milyon euro kazanıyor.
Engin Baytar, Yiğit Gökoğlan, hatırlarsanız arabalarının içinde deste deste euroları havalara atmışlardı. Hak etmeden aldıkları para onlara yar olmadı. Hajrovic, Galatasaray'a kazık attı, gitti... O da diğerleri gibi kayboldu. Eboue de yattığı yerden 2.5 milyon euro para aldı. Şimdi bakıyorsunuz, hem futbol hayatı bitti hem de hastalıklarla uğraşıyor.
Hak edilmemiş para kazananlara Allah yedirmeyi nasip etmiyor. Şimdi bu gerçekler gözümüzün önündeyken ben Sabri Sarıoğlu'na nasıl saygı duymayayım. Bu çabasının ödülünü aldı zaten. İzlanda karşısında bu akşam Sabri'yi alkışlayacak olanların başında ben geliyorum.
Rusya'ya gideceğiz
Hırvatistan galibiyeti Milli Takımımız için dönüm noktası oldu. Son dakikalarda atılan o gol, Türk halkını olsun, futbolcuları olsun Dünya Kupası için daha çok motive etti. Hep düşünüyorum... İzlanda mı daha iyi takım, yoksa Hırvatistan mı? Bin sefer sorulsa Hırvatlar derim. Biz Hırvatistan'ı yendiysek, neden bu akşam İzlanda'yı yenmeyelim?
Neden pazartesi günü Finlandiya'yı da devirmeyelim? Evet, Lucescu ilk maçı olan Ukrayna karşılaşmasında hatalar yaptı. Ama Hırvatistan müsabakasındaki doğru kadro bizi bambaşka yerlere getirdi.
Bu akşam daha iyi bir Milli Takım seyredeceğiz. Ben bu futbolculara güveniyorum. Dünya Kupası'na katılmayı herkesten daha çok onlar istiyorlar.
Futbolumuzu dürüstlük kurtarır
Kim ne söylerse söylesin Türk futbolunun çıtası yükseldi. Yabancı sayısı tartışmaları yapılıyor. İnanın duymuyorum bile... Bugün oynanan futbol keyif veriyorsa tek sebebi yabancı oyuncular. Burada sorun olan sayı değil, kalite... Yıllardır hiçbir yerde futbol konuşulmuyordu.
Önceki gün Şile'ye gittim. Dönüştede Riva'daki Mahmut Şevket Paşa Köyü'ne uğradım. Köy kahvelerindeki tek konu futboldu. Herkes, Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Trabzonspor'u konuşuyor. Tribünler dolmaya başladı. Seyirci maçlardan keyif alıyor, heyecan duyuyor. Bakmayın Fenerbahçe'nin sıkıntılarına... Çok değil iki hafta sonra onlar da ezeli rakipleri gibi olacaklar. Burada dürüstlük adına hakemlerimize çok büyük iş düşüyor. Genç isimlerin iyi niyetinden hiç şüphem yok. Ama etki altında kalıyorlar, tribünlerin baskısına dayanamıyorlar. Ve üstüne hatalar yapıyorlar. Dikkatli olmalılar. Bu güzelliklere hakemlerin daha çok katkı vermesi lazım. Yöneticiler ağızlarından çıkan her kelimeye dikkat etmeliler. Yıllar sonra geri gelen heyecanlı iyi futbolun hepimiz tadını çıkarmalıyız. Bunu bozmaya kalkanlara prim vermemeliyiz.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Galatasaray
