Bir hayal kabusa nasıl dönüştü: Mesut Özil!

Fenerbahçe'ye imza attıktan 15 ay sonra kadro dışı kalan Mesut Özil'in transferinden bugüne kadar geçen süreç...

Haber; Sporx.com dış haberler, Fotoğraf; AA
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Bir hayal kabusa nasıl dönüştü: Mesut Özil!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
31 Mart 2022 17:41
Son güncelleme 31 Mart 2022 17:45
SPORX ÇEVİRİ - Mesut Özil'in Fenerbahçe'ye transfer oluşundan kadro dışına kadar olan süreci The Athletic yazarı Nick Miller kaleme aldı.

İşte The Athletic'de yer alan Mesut Özil yazısı:

"Ortak görüşe göre; Mesut Özil'in Ocak 2021'de Fenerbahçe'ye imza atması kulüp tarihinin en büyük transferi oldu. Mesut Özil bir küresel süperstar, Dünya Kupası ve La Liga şampiyonu. Ayrıca, Fenerbahçe taraftarı olan bir küresel süperstar. Gelsenkirchen'de doğmuş ve Almanya için 92 kez oynamış olabilir ama ailesi Türk kökenliydi ve çocukluğundan beri Fenerbahçe'yi seviyordu.

İmzasını attığında 'Hayalim bugün gerçekleşti' dedi. "Fenerbahçe'ye inanıyorum. Fenerbahçe'ye her zaman inandım. Fenerbahçe'de olduğum için mutluyum."

Yaklaşık 300 bin kişi uçuşunu Flightradar'da takip etti. Özil'in 1 saat 40 dakika süren imza törenini 2.1 milyon kişi YouTube'dan izledi.

Arsenal'de işler kötüye gitmişti ve en iyi yılları geride kalmıştı ama bu bir eve dönüştü. Her şeyden öte manevi bir transferdi. Kalitesi yerli yerinde duruyordu. Belki Premier Lig'de hala süperstar gibi oynayamayabiliyordu ama Fenerbahçe'nin hayal transferiydi.

Türk televizyon yorumcusu ve Fenerbahçe'nin eski antrenörü Önder Özen, "Dünyanın en önemli oyun kurucularından biriydi. Bu yüzden taraftarlar onu Messi gibi karşıladı." dedi.

Milli maç arasından önce Fenerbahçe'nin Konyaspor'u ağırladığı mücadelede Mesut Özil, ilk devre sonunda oyundan alındı. Teknik direktör İsmail Kartal ile tartışmasının ardından Mesut Özil ile birlikte takım arkadaşı Ozan Tufan, süresiz olarak kadro dışı bırakıldı.

Peki işler bu hale nasıl geldi? Özil'in aslında Fenerbahçe'nin mesihi olmasından 15 ay sonra kadro dışı kalması noktasına nasıl varıldı?

2019 yazında Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, tv programı WinWin'deydi. Acun Ilıcalı, izleyicilere Mesut Özil'in adını verdi ve coşkuyla karşılandı. Ali Koç, "Neler yapabileceğime bakacağım" dedi. Stüdyodaki taraftarlar adeta çıldırdı.

Sanki başka çareleri yokmuş gibi hissediyorlardı. Bu transferin gerçekleşmesi kaderdi. Taraftarlar istei. Mesut Özil istedi. Ali Koç, Mesut Özil'in imzasından birkaç hafta önce 'Güzel bir rüya' dedi. Ancak 'Ekonomik koşulların uygun olmadığı' konusunda da ısrarcıydı. Fenerbahçe'nin o dönem yaklaşık 345 milyon euroluk devasa bir borcu vardı.

Ali Koç, 2018 yılında seçildiği dönemde Fenerbahçe taraftarları için büyük bir umuttu. Türkiye'nin en zengin adamlarından birinin hayali ve mali gücünün onları tekrar Süper Lig'in hakim gücü haline getirmesini bekledi. Ancak arka arkaya altıncı, yedinci ve üçüncü bitirdikleri üç kupasız sezondan önce de Ali Koç kupa sözü vermemişti ama taraftarlara Mesut Özil'i vermişti.

Özil geldiğinde Ali Koç, kulübün sloganlarından birinin bulunduğu bir bilekliği gurur içinde takmıştı ve çok sevinçliydi.

Ekonomik tartışmalar biraz yumuşatıldı çünkü bu bonservissiz bir transferdi. Arsenal, hala 6 ay daha maaş ödeyecekti ve Fenerbahçe ilk 6 için Mesut'a para ödemeyecekti. Her şey iyi görünüyordu.

9 ay sonra her şey değişmeye başladı.

"Özil daha fazla oynamak istiyor." dedi Ali Koç aralık ayında "Şu andan itibaren oyununa odaklanmalı ve ticari çıkarlarını bir kenara bırakmalı!"

"Fenerbahçe'ye katkıda bulunmayı düşünmesi gerekiyor. Teknik direktörümüzün de Özil'den en iyi şekilde nasıl yararlanacağına çalışması gerekiyor. Medyanın haberlerine rağmen büyük bir sorun yok."

Ali Koç'un bahsettiği ticari çıkarlar çok kapsamlı. Mesut Özil profilindeki bir futbolcu için özellikle aşırı değil. Moda şirketi var. Eski takım arkadaşı Mathieu Flamini ile birlikte yürüttüğü bir girişimi var. Emlak portföyü sahibi. Diğer işletmelere yatırım yapıyor ve hayır işleri yaptığı bir vakfı var.

Ancak Ali Koç kolay kolay kandırılacak biri değil. Fiziksel olarak korkutucu olmadan korkutucu olmayı başaran biri. Mermeri bile delebilecek bakışları var. 2020'de Fenerbahçe'nin Galatasaray'a yenilmesinden sonra bazı taraftarlardan gelen tepkileri tersledi ve onlarla yüzleşmek için locasından tribüne atladı. Başkanlığının ilk yılında mütevazı Akhisarspor'a yenilince takımının İstanbul'a uçakla dönüşünü iptal etti ve 5 saatlik bir otobüs yolcuğuyla evlerine varmasını sağladı.

Ali Koç aslında bir Fenerbahçe taraftarı ve bu şekilde hükmediyor, bu nedenle yaptıkları sürpriz değil. Bazen duygusal olabiliyor ve mantıklı kararlar veremiyor. Mesut Özil'in transferi tam da buna uygun örnek gibi duruyor.

Aynı şey Mesut Özil cephesi için de söylenebilir. Arsenal'den ayrılmasındaki amaç çocukluğundan beri tuttuğu kulübe gitmekti. MLS'te Washington DC'ye gitmesi ticari çıkarları açısından çok daha mantıklı olabilirdi. Daha kazançlı bir iş olurdu. Ancak, fikrini değiştirmedi ve Fenerbahçe'ye gitti.

Özil'in Fenerbahçe'ye transferi, daha geniş ve duygusal bir düzeyde mükemmel bir şeydi. Ancak, pek de mantıklı bir hamle değildi.

Daha fiziksel oyuncuları tercih etme eğilimindeki bir lig olan Süper Lig açısından Mesut Özil'in tarzı uygun değildi. Ayrıca, bugünlerde pek çok takımın geleneksel bir 10 numara kullanmadığı, oyunun değişirken onun aynı kaldığı gerçeği de var. Birçok kişi Özil hakkında olumlu şeyler söylese de, en ateşli sevenleri bile bu gerçeği reddedemez.

Tartışmasız Fenerbahçe açısından da Mesut Özil'den daha iyi seçenekler vardı ve mevcuttu. Fenerbahçe, dikkatini Mesut Özil'e çevirmeden önce Anastasios Bakasetas imza atmaya hazırdı. Sonunda gittiği kulüp Trabzonspor oldu ve Fenerbahçe'ye karşı 3-1 kazandıkları maçta iki gol attı. Şimdi tablonun üstünde 15 puan farkla Trabzonspor var ve 39 yıl sonra şampiyonluklarını kazanmaya hazırlar...

Her şeyin ilk günden beri ters gittiğini de söyleyebilirsiniz. Özil, kendine uygun olmayan bir takıma ve lige transfer oldu. Fenerbahçe'de onun bölgesinde oynayan birçok oyuncu vardı ve çok fazla para harcanmıştı.

Özil, ne zaman yeni bir takıma transfer olsa adaptasyonu uzun sürmüştür. Zaten neredeyse 1 yıldır futbol oynamıyordu. 2020'de pandemi nedeniyle liglerin askıya alınması ve ocak sonunda Türkiye'ye transferi arasında Arsenal'de oynamamıştı. İlk çıkışını Şubat ayında yaptı ve üst üste 6 maçta forma giydi. Ardından ayak bileği sakatlığı yaşadı ve sonrasında koronavirüs nedeniyle nisan sonuna kadar oynayamadı. Sezonun son iki maçını kaçırmadan önce 4 kez daha oynadı ve gol ya da asist katkısı yapamadı.

Hayal kırıklığı bu sezon da devam etti. Bir dizi küçük sakatlık nedeniyle yeni yıldan önce 6 maçta oynayamadı. Vitor Pereira da onu sık sık yedek kulübesinde bıraktı. Daha sonra ocak ayında çok ciddi gibi görünen bir omurga problemi yaşadı. Ancak, bu ciddi sakatlık onu sadece 8 maç dışarıda tuttu.

Geçen yıl 2 Şubat'taki ilk maçından bu yana geçen süre zarfında Fenerbahçe'nin 64 maçının 37'sinde oynadı, 26'sında ilk 11'de süre aldı. Sakatlıklar ve hastalıklar nedeniyle 24 maç kaçırdı.

Fenerbahçe'nin maçlarının 3'te 1'inden fazlasında bulunmadığı göz önüne alındığında, kulüp taraftarlarının Mesut Özil'in yokluğuna alışması sürpriz değil.

Mesut Özil'in son dönüşü, Süper Lig'in lideri Trabzonspor'a karşı oynadığı son maçtaydı ve son 10 dakika forma giydi. Dönüşüyle ilgili en çarpıcı şey, çarpıcı bir şey yapamamasıydı. Maçtan önce tribünler onu büyük bir coşkuyla karşılamadı. Oyuna girdiğinde de birkaç kibar alkış vardı sadece. Birkaç pası yanlış verdiğinde de büyük bir hayal kırıklığı yaşanmadı.

Mesut Özil, bu maçta bir hikaye yazacak değildi. Fenerbahçe eksik kalmış, skorada geriye düşmüş ama olağanüstü bir performansla beraberliği yakalamıştı.

Ancak, her şeye rağmen birçok anlamda inanılmaz derecede popüler olduğunu belirtmekte fayda var. En çok satılan forma, Mesut Özil formalarıydı. Kulübün reklam yüzü hala Mesut Özil...

Mesut Özil, Trabzonspor maçı sonrası gazetecilerin oyunculardan birkaç kelime koparmak için beklediği röportaj alanından geçti ve camları karartılmış SUV'a binmek istedi. Bu alanlara genellikle taraftarlar giremez ama birkaç selfie araycısı bir şekilde engelleri aşmıştı.

Maçtan önce ve maçtan sonra birçok Fenerbahçeli taraftar Mesut Özil'e kızgın bile değildi. Gerçekten onu yok sayıyor gibiydiler. Sanki tüm Fenerbahçeliler, Mesut Özil'in varlığına kayıtsız gibiydi. O sadece bir başka futbolcu. Böylesine büyük bir yıldıza karşı 50 bin taraftarın onu umursamaması hayli garip.

Eski Mesut Özil anları da yaşandı Fenerbahçe'de. Gollerini attı. Hem de Fenerbahçe'nin ezeli rakibi Galatasaray'a karşı deplasmanda kazandığı sansasyonel maçta. Aralık ayında Gaziantep'e karşı gerçek bir usta golü attı.

Zaman zaman en iyi günlerini anımsatan inanılmaz derecede imkansız hareketlerini yaptı. Mesut Özil'i sevenler için kötü gidişatı bağlayacakları başka noktalar da var.

Yedek kulübesindeki teknik direktör İsmail Kartal, Mesut Özil'in bu süreçte birlikte çalıştığı 4. teknik adam. Geldiğinde Erol Bulut vardı, sonra sportif direktör Emre Belözoğlu görevi devraldı ancak yaz aylarında ayrıldı. Uzun bir süreçten sonra Vitor Pereira, kulüpteki ikinci dönemi için geri geldi.

Özil'in Pereira ile arası iyi değildi. Sezonun başında takımın hem içindeydi hem de dışında. Ekim ayındaki Kasımpaşa maçında yedekteydi, ikinci yarının neredeyse tamamını ısınarak geçirdi. Ancak, göz ardı edildi. Tam oyuna girmeyeceğini düşünürken Pereira formayı verdi.

Tamamen küçümseyici bir davranış değil. Pereira, Mesut'a birçok maçta ilk 11'de olacağını söylemişti zaten.

Pereira'nın Fenerbahçe'deki bir önceki döneminde birlikte çalıştığı bir diğer süperstar ile de arası değildi. İstanbul'daki ilk döneminde Robin van Persie ile arası iyi değildi. Aldığı dakikalar yüzünden Pereira ile Van Persie arasında tartışmalar çıkmıştı. Bir maç sırasında Pereira'nın verdiği taktikleri görmezden geldiği TV'lere yansıdı.

Van Persie, 'Her maçta kenara alınırsam istediğim kadar katkı veremem' dedi. Pereira, 'Eğer bir oyuncu oynamak istiyorsa, o zaman daha iyi oynamalı ve daha iyi antrenman yapmalı. Birisi düzenli olarak oynamıyorsa, bu sadece seviyesinin yeterli olmadığı anlamına gelir.' dedi.

Önder Özen, "Pereira, Fenerbahçe için biraz sıradan bir teknik direktördü. Bazı kulüplerde çalışabilir ama en büyüklerde değil. Büyük yıldızları yönetmekte çok zorlanıyor." yorumunu yaptı.

Teknik direktör değişikliği sonrası işler iyiye gitmiş gibi görünüyor. Bir oyuncu, bir antrenörle çatıştığında bunu bir kişilik uyuşmazlığı olarak görebilirsiniz. Üst üste gerçekleştiğinde ise ortak noktaya odaklanırsınız.

Arsene Wenger, Unai Emery, Mikel Arteta ve Emirates'teki birçok kişi bu duruma aşina. Arsenal'in eski oyuncusu Nacho Monreal, "Mesut'un herkesle sorunları vardı" dedi.

İsmail Kartal, aralık ayında Vitor Pereira'nın yerini aldı ve yaza kadar çalışacağı açıklandı. Sonuçlar iyiydi. Üçüncü sıraya kadar çıktılar ve formları böyle devam ederse ikinci sırayı da alacaklar. Fenerbahçe yönetiminin, bu son olayda Mesut Özil'e karşı İsmail Kartal'ı desteklemesi, kulübün ne kadar açık fikirli olduğunu da gösteriyor.

Fenerbahçe için şu an en çok sözü edilen isim Joachim Löw. Henüz kesin bir anlaşma yok ancak güçlü bir seçenek.

Löw'ün ismi ilk ortaya çıktığında, birçokların tepkisi bu transferin sorunlu olabileceği, oyuncunun Almanya ile geçirdiği sürenin sonundan itibaren ilişkilerin zayıfladığı yönündeydi. Özil'in Almanya'yı bırakması kararındaki potansiyel bir sürtüşme durumu vardı. Löw, "Mesut'un milli takımı bana danışmadan bırakması, benim için büyük bir insani hayal kırıklığı" demişti.

Aslında, Mesut Özil ile Joachim Löw'ün arası her zaman çok iyiydi. Onlara en iyi dostlar demezsiniz ama kesinlikle çok samimiler. Özil'in 2018'de Almanya'yı bırakmasından sonra bile aralıklı olarak iletişim halinde kalmayı sürdürdüler. Özil, 3.5 yıllık bir sözleşme imzaladığı için Löw gelirse bu gerçekten bir problem olmayabilir.

Özil'in lehine olduğunu söyleyebileceğimiz bir diğer nokta ise takımın değişen taktikleri. Pereira döneminde Fenerbahçe 3-4-3'ün varyasyonlarını oynadı. İleri ikilinin hemen arkasında Mesut Özil veya tek forvetin arkasındaki iki isimden biri olarak Özil. Ancak bu rol ona yardımcı olmadı. İsmail Kartal geldiğinden bu yana 4-2-3-1 oynatıyor ve bu sistem Özil'e daha uygun.

Yine de Özil'in bir kusuru da oraya çıkıyor. Profiline, ününe ve gerçekten yeteneklerine rağmen ona özel bir takım kurulmak zorunda. Özil, inadıyla ünlü biridir. Ona yakın olanlar bile kolay kolay değişmeyeceğini bilir. Mesut'tan en iyi verimi almanın yolu onu gerçek bir 10 numara gibi oynatmak.

2019'da Mesut Özil "Bu benim kişiliğim" dedi. Beden dili ve görünüştü durgun olan oyun tarzına yöneltilen eleştiriler hakkında "İnsanlar beni değiştirmek istiyor ama futbol oynamaya başladığım günden beri hep böyleydim. Bir maç iyi gitmiyorsa veya kötü oynuyorsam, elbette hayal kırıklığına uğrarım. Çünkü daha iyisi olabileceğini biliyorumdur. Kızgın görünerek sahadan çıktığımda da durum değişmiyor. Ben mükemmeliyetçi biriyim ve bazen çok fazla mükemmellik istiyorum."

Sezonun temel istatistikleri aslında çok iyi. Özil'in oynadığı maçlarda Fenerbahçe daha iyi sonuçlar aldı. Özil ile birlikte 12 galibiyet, 7 beraberlik ve 5 mağlubiyet. Özil yokken 7 galibiyet, 2 beraberlik ve 7 mağlubiyet.

16'sında ilk 11'de başladığı 28 maçta 9 gol attı ve 2 asist yaptı. 90 dakikada 0.75 gol katkısı sağladı. Fenerbahçe'de 10 maçtan fazla oynayan oyuncular arasında ikinci en iyi rakama sahip. 9 golünü ise 12 isabetli şutla bularak efektif oldu.

Problemlerden biri ise 9 golünün 4'ünün penaltıdan olması. Penaltılar çıkarıldığında durum iyi görünmüyor.

Biraz daha derinlemesine bakınca da işler daha da kötüleşiyor. 2 asist parlak değil. Ancak takım arkadaşlarının bu pozisyonları değerlendiremediğini de söyleyebiliriz. Sorun şu ki, 90 dakika başına beklenen asist rakamı 0.55. Karşılaştırma yapmak gerekirse, bu parametreye göre İrfan Can 0.92 ile zirvede. Ligin en iyisi ise 1.49 ile Trabzonsporlu Tony Nwakaeme.

Kulüpteki bazı insanlarla konuşun ve bu son olaydan önce de bazı hayal kırıklıklarının olduğunu, ancak sakatlanmalar ve başka talihsizlikler nedeniyle Mesut'un affedilebileceğini göreceksiniz.

Bazıları ise o kadar anlayışlı değil. Bunlardan biri, Fenerbahçe'nin özellikle Avrupa'daki deplasman maçlarında gösterdiği performanstan şikayetçi.

Pereira ile yaşadıklarını anlıyorlar, antrenmanlarda etkileyici olmadığını ve sakatlıklarının şaka konusu olduğunu söylediler. Pereira, Özil'in masörlerle ne kadar çok vakit geçirdiğini dile geçirdi. Belki de fitness durumu nedeniyle aşırı temkinliydi.

Her görüşün haklı tarafları var. Mesut Özil, daha önce yüzde 100 olmasa bile oynadı.

Bir kaynak, Özil'le aynı yaşta İstanbul'a gelen Pierre van Hooijdonk'un takım arkadaşlarına nasıl akıl hocalığı yaptığını anlattı. İlk bakışta, Nottingham Forest'tan gönderilen bir oyuncuyla profesyonelliğinizin karşılaştırılması iyi bir şey değil.

Özil bu fikri reddederdi. Fenerbahçe altyapısından gelen Arda Güler ve Muhammed Gümüşkaya'ya nasıl rehberlik ettiğini anlatır. İkisinin de idolü Mesut Özil!

Ayrıca Özil ile aynı günlerde Fenerbahçe'ye transfer olan Bright-Osayi Samuel "Özil tanıştığım en iyi insanlardan biri. Çok samimi biridir. Neye ihtiyacın olursa gidip Özil'e sorabilirsin." dedi.

Şimdi... Her şey belirsiz...

Fenerbahçe, Ozan Tufan ile birlikte Mesut Özil'i de kadro dışı bıraktı.

Oldukça ani bir karardı. Hiçbir ayrıntı verilmedi. Kulüp durum hakkında daha fazla açıklama yapmadı. Gerçekten de, Mesut Özil cephesi bile bu kararın neden verildiği konusunda karanlıktaydı.

Kararın arka planında Mesut Özil'in Konyaspor maçında oyundan alınırken İsmail Kartal ile tartıştığı ve saygısızca davrandığı var. Olay birkaç gün sonra yönetimde tartışıldı ve Kartal'dan ziyade kadro dışı bırakma kararı yönetimindi.

Ne kadar süre kadro dışı kalacağı belli değil. 15 ay önce kulüp tarihinin en büyük ve en heyecan verici transferi olan Özil, artık tek başına antrenman yapacak. Özil'in 2 yıllık daha sözleşmesi var. Bu yüzden bir noktada İsmail Kartal ile veya başka biriyle yeniden takıma dönebilir. Ancak şu an her şey belirsiz...

Her zaman kurnaz bir sosyal medya kullanıcısı olan Mesut Özil, "Aslolan Fenerbahçe'dir" diye bir tweet attı. Kulübün logosu ve Türkiye bayrağıyla bunu tamamladı. Bir sonraki tweet'i ise Endonezyalı bir spor giyim markasıyla işbirliği hakkındaydı.

Her iki taraf da bu transferin gerçekleşmesini istemişti, her iki taraf da transfer için elinden geleni yapmıştı ama sonra ne olacağını hiç düşünmemişti. Belki de sonunu hiç umursamadılar.

Bazı restoranların duvarları gibi. Bazı ünlüler gelip orada yemek yemişler, fotoğraf çektirmişler ama ne yedikleri ya da ne kadar mutlu oldukları önemli değil. Sadece orada olduklarını biliyorsunuz ve önemli olan da bu.

Konyaspor maçı öncesi bir Fenerbahçeli, "İnsanlar Fenerbahçe'de nasıl oynadığını hatırlamayacaklar. Sadece Fenerbahçe için oynadığını hatırlayacaklar. Sorun şu ki, artık başka şeyler de hatırlayacaklar."

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam