1994 yazında Amerikalı bir gazeteci, bir Haitili’ye “Hangisi daha önemli: Brezilya’nın kazanması mı yoksa ABD işgali mi?” diye sorar. Haitili ise “Biz her gün açız bir yığın sorunumuz var. Amerikalılar her gün ülkemizi işgal edeceklerini söylüyorlar. Ama Dünya Kupası 4 yılda bir düzenleniyor” şeklinde cevap verir.
Bir başka hikâye de Bolivya devlet başkanının televizyon programında Bolivya Milli Takımı’nı eleştirmesi ile ilgili. Kendisine ülkesinin öncelik taşıyan konularla ilgilenmesinin daha doğru olup olmadığı sorulduğunda başkanın cevabı gayet netti: “Bolivya’da Dünya Kupası’ndan daha öncelikli hiçbir konu yoktur.”
Tüm futbolseverlerin yolunu gözlediği Dünya Kupası, 4 yıllık aradan sonra yine geldi çattı. Biz futbolseverler için en asosyal ay başlamak üzere. Bu futbol karnavalına yerinden tanık olmak nasıl paha biçilmez duyguysa, oynamanın tarifine ise sayfalar yetmez. Hele ki tüm dünyanın kilitlendiği bu eşsiz oyunda ülkesi adına gol atmak insanın ömrü boyunca yaşayacağı en özel anlardan biri olsa gerek.
Bu yazıda o özel anların yansımasını ele aldık. Öyle ki bazı atılan gollerin sevinçleri atılan golü bile gölgede bıraktı. Kimisi mesaj verdi, kimisi dans etti kimisi spontane bir tepkime ile içinden geleni yaptı. Bu gol sevinçlerinin tek ortak noktaları vardı, o da unutulmaz olmalarıydı…

10-HAKAN ŞÜKÜR: BEŞİK
Japonya ve Kore’nin ortaklaşa düzenlediği 2002 Dünya Kupası’na katılmaya hak kazanan A Milli Takım, 48 yıllık aranın ardından bu turnuvada boy gösteriyordu. Millilerimiz yarı finale çıkana dek her ne kadar Avrupa’dan bir takımla karşılaşmamış olsa da gruplardan sonra önce ev sahibi Japonya’yı, çeyrek finalde de turnuvanın sürpriz ekibi Senegal’i geçerek yarı finalde Brezilya’ya tek golle boyun eğiyor ve üçüncülük maçı oynamaya hak kazanıyordu.
Rakip bir diğer ev sahibi Güney Kore’ydi. Turnuva boyunca tek bir gol dahi atamayan Hakan Şükür, eleştirilere karşılaşmanın henüz 10. saniyesinde attığı gol ile cevap veriyor ve Dünya Kupası tarihinde en erken golü atma rekorunu kırıyordu. Golden sonra özellikle Emre Belözoğlu’nu yanına çağıran Hakan Şükür, oturur pozisyonda ayaklarını uzatarak Emre Belözoğlu’na beşik görevi görüyordu. Golden hemen sonra ekrana gelmeyen bu pozisyonu yönetmen birkaç dakika sonra ekrana getirmişti.

9-FİNİDİ GEORGE: AYKIRI GOL SEVİNCİ
Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen 1994 Dünya Kupası’nın kuşkusuz en büyük sürprizlerinden birini Dünya Kupası’na ilk kez katılan Nijerya gerçekleştirdi. Arjantin, Bulgaristan ve Yunanistan ile aynı grupta yer alan Süper Kartallar, son maçta Yunanistan’ı 2-0 yenerek lider olarak üst tura çıktı. Afrika temsilcisinin komşuya karşı ilk golünü atan Finidi George, sevincini çiş yapan köpek taklidi ile kutladı. Daha sonraları birçok kez gerçekleştirilen bu aykırı gol sevinci Finidi George ile hafızalara kazındı.

8-PELE: GERÇEK KRAL SENSİN
Henüz 11 yaşında ayakkabı boyacılığı yaparken keşfedildiğinde Santos yöneticilerine “Bu çocuk dünyanın en iyi futbolcusu olacak” denilmişti ancak kimse bu kadarını beklemiyordu. Brezilya’nın Pele’si, 1958’de henüz 18 yaşında Dünya Kupası’nı kazanarak Dünya’nın Siyah İnci’si oluyordu. Dört yıl sonra Dünya Kupası 1962 Şili’de her ne kadar iki maç oynasa da Brezilya ile kupayı kaldırıyordu. 1966 Dünya Kupası’nı kazanamayan Brezilya’da hedef Meksika’da düzenlenen 1970 Dünya Kupası’nı müzesine götürmekti. Rakip İtalya’ydı. Son Dünya Kupası’nı oynayan Siyah İnci, Sambacılar’ın ilk golünü kaydediyor, Brezilya’nın o turnuvadaki golcüsü Jairzinho tarafından havaya kaldırıyordu. Pele’nin sağ yumruğunu sıkarak havaya kaldırdığı bu gol sevinci de unutulmazlar arasında yer alırken, dünyaya kralın kim olduğunun mesajı veriliyordu.
O turnuvada 3 yıldır devam eden Nijerya-Biafra iç savaşına da Pele’yi izlemek için ara verilmişti. Finalde İtalya’yı deviren Brezilya 3. kez Dünya Kupası’nı kazanırken, Pele de bu turnuvayı 3 kez kazanan tek isim oldu.

7-BRIAN LAUDRUP: BEN BİR ARTİSTİM
İsveç’te düzenlenen 1992 Avrupa Şampiyonası’ndan 11 gün önce iç savaşa sürüklenen Yugoslavya’nın turnuvadan diskalifiye edilmesiyle plajdan şampiyonaya çağırılan Danimarka, sürpriz bir şekilde şampiyon olarak futbolda adını dünyaya duyurmuştu. Fransa’da 1998 yılında düzenlenen Dünya Kupası’na da katılmayı başaran bu küçük yarımada ülkesi, gruplarda ev sahibinin ardından ikinci olarak adını Son 16’ya yazdırmıştı. İkinci turda Nijerya’yı 4-1 ile geçen Danimarka’nın çeyrek finaldeki rakibi son Dünya şampiyonu Brezilya’ydı.
Sambacılar sürpriz beklemiyordu fakat maç gol düellosuna dönüşmüştü. İlk yarıyı 2-1 yenik kapayan Vikingler, 50. dakikada Brian Laudrup’un golüyle eşitliği yakalıyordu. Danimarkalı futbolcu golden sonra orta sahaya doğru depar atmış fakat beklenmedik bir şekilde yere uzanarak poz vermişti. Bu gol sevinci Nihat Kahveci’ye ilham kaynağı olmuş mudur bilinmez ama yıllar sonra milli futbolcumuz tarafından birçok kez gerçekleştirildi.

6-IVAN KAVİDES: MASKENİN LANETİ!
Ivan Kavides’in gol sevincinin unutulmazlar arasında yer almasının nedeni yüksek dozajda dram içeriyor! Ekvator futbolunun golcü isimlerinden Otilino Tenorio 2005 yılında henüz 25 yaşındayken trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi. Golcü futbolcu attığı golleri genellikle maske takarak kutluyordu. Tenorio’nun anısını yaşatmak isteyen Ivan Kavides, 2006’da Almanya’da düzenlenen Dünya Kupası’nda Kosta Rika’ya attığı golü maske takarak tıpkı Tenorio gibi kutladı.
Maske ile ilgili Süper Lig’in de acı bir hatırası mevcut. Gaziantepspor forması altında Fenerbahçe’ye gol attıktan sonra sevincini maske takarak kutlayan Meksikalı Antonio De Nigris, Ankaraspor ve Ankaragücü forması giydikten sonra Yunan ligine transfer olmuştu. Tümer Metin ile Larissa kulübünden takım arkadaşı olan “maskeli şövalye” De Nigris, kalp krizi sonucu yaşamını yitirerek futbolseverleri yasa boğmuştu.

5-PAPA BOUBA DİOP: SELAM DÜNYA, SELAM MİLLA!
Dünya Kupaları’nın açılış maçları genellikle sürprizlerle sonuçlanmıştır. O sürprizlerden birini 2002 Dünya Kupası’na kadar adı sanı duyulmamış Senegal, son şampiyon Fransa’ya karşı yapmıştı. Kadrosundaki 23 oyuncunun 21’inin Fransa’daki liglerde oynadığı Afrika temsilcisi, Horozlar karşısında açılış maçında 1-0 kazanarak turnuvanın en büyük sürprizine imza atmıştı. Oyunun 30. dakikasında Papa Bouba Diop ile golü bulan Senegal, maçı da kazanarak adeta sömürge sistemine tokat atmıştı. Diop attığı golden sonra formasını çıkarıp korner direğinin yanına koyarak, takım arkadaşları ile geleneksel danslarını sergilerlerken kim bilir belki de Roger Milla’ya selam yolluyorlardı!

4-BEBETO: HOŞGELDİN YAVRU BEBETO
Yıl 1994, yer Amerika. Bir önceki Dünya Kupası’nda hayal kırıklığı yaratarak çeyrek finale bile yükselemeyen Brezilya, Amerika’da düzenlenen turnuvada kupayı hedeflemektedir. Çeyrek finalde Hollanda’yla oynadıkları karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 sona erer. İkinci yarıda ise düello başlar. 28 dakikada 5 golün atıldığı karşılaşmanın 63. dakikasında sahneye Bebeto çıkarak takımını 2-0 öne geçirir. Gol sonrası sevinç her ne kadar günümüzde yeni baba olan futbolcular tarafından yapılsa da o sevinç Bebeto ve Brezilya ile özdeşleşmiştir.
Bebeto’nun maçtan iki gün önce oğlu olmuştur. Globalleşmenin emekleme çağında, iletişimin sosyal medya ile değil yalnızca telefonla gerçekleştirildiği o dönemde Bebeto’nun aklı oğlundadır. Attığı ikinci golden sonra yanına Romario ve Mazhinho’yu alan Bebeto, kollarını beşik gibi sağlayarak aileye yeni katılan oğul Bebeto’ya göndermede bulunur. Sambacılar o gol sevincinden yarım dakika sonra gol yeseler de maçı 3-2 kazanmayı bilirler. O turnuvada kupayı da kazanan Brezilya’da turnuvadan akıllarda kalan görüntülerde elbette Bebeto’nun gol sevinci de yer alır.

3-RASHİDİ YEKİNİ: FİLELERDEKİ GÖZYAŞLARI
Kamerun’un 1990’daki çıkışı diğer Afrika takımları için umut kaynağı olmuştu. Nijerya Milli Takımı Amokachili, Okochalı, Ucheli efsane kadrosu ile ilk kez 1994 Amerika Dünya Kupası’nda boy gösterdi. Bulgaristan, Yunanistan ve Arjantin ile aynı grupta yer alan “Süper Kartallar” ilk kez katıldıkları turnuvadaki ilk maçta Bulgaristan ile karşılaştı. Afrika temsilcisinin Dünya Kupası’ndaki ilk golü 21. dakikada Yekini’den geliyor ve kariyerinin sonlarına yaklaşan futbolcu gol sevincini ağlara sarılarak ağlıyordu. Dünya kupalarındaki en içten en samimi gol sevinçlerinden biriydi bu. Nijerya Milli Takımı 1994 Amerika’da grubunu lider tamamlayıp adını ikinci tura yazdırmış, ancak bu turda İtalya’ya önce son dakikalarda ardından da uzatmalarda yediği golle çeyrek final yüzü görememiştir.
Nijerya’nın Dünya Kupaları’ndaki ilk golünü atan en unutulmaz gol sevinçleri ve listemize de 3. sıradan giren Rashidi Yekini, 37 golle halen Nijerya Milli Takımı’nın en golcü futbolcusudur. O sezon Afrika’da yılın futbolcusu seçilen Yekini’ye futbolu bıraktıktan sonra depresyon ve bipolar bozukluk teşhisi konulmuş ve 2012 yılında da bu rahatsızlıklarından ötürü hayatını kaybederek Nijerya halkını ve biz futbolseverleri üzmüştür.

2-MARCO TARDELLİ: TARDELLİ’NİN ÇIĞLIĞI
1970 Dünya Kupası’ndaki finalde Brezilya’ya karşı hezimete uğrayan İtalya, İspanya’da düzenlenen 1982 Dünya Kupası’nı kazanarak bir bakıma “günah çıkarmak” istiyordu. Ancak grup maçları hiç de iç açıcı geçmedi. Polonya, Kamerun ve Peru ile berabere kalarak gruptan zorlanarak çıkan Gök Mavililer, geç de olsa açılmış ve finale kadar gelmişti. Santiago Bernabeu’da 90 bin seyircinin önünde rakip çok değil, iki turnuva öncesinin şampiyonu Batı Almanya’ydı.
Alman disiplini karşısında zorlanan İtalyanlar, 57. dakikada Rossi ile öne geçti. Bu golden sonra sahneye Tardelli çıkıyor ve belki de İtalya Milli Takımı’nın en unutulmaz golünü atıyordu. Gol sonrası attığı çığlık tüm İtalyanların kulaklarında çınlıyor, gözyaşları ise Çizme’de duygu seline neden oluyordu. Maçı 3-1 kazanan Gök Mavililer, 44 yıl sonra Dünya Kupası’na sahip oluyor, bu olay da “L’urlo di Tardelli” (Tardelli’nin çığlığı) olarak hafızalara kazınıyordu.

1-ROGER MİLLA: FUTBOL EĞLENCEDİR!
Unutulmaz Dünya Kupası gol sevinçleri listeleri bizimkisi gibi olmayabilir ama hemen hemen hepsinde Milla’nın gol sevinci 1 numarada yer alır. Roger Milla’nın 1990 Dünya Kupası’nda Kolombiya’ya attığı gol sevinci bu alanda yeni bir çığır açtı. O ana kadar ağlayan, zıplayan, deli gibi koşan futbolcu görülmüştü ama dans edene; hele ki içten bir şekilde dans edene neredeyse hiç rastlanmamıştı.
1987 yılında futbolu bırakan Milla, devlet başkanı ve hatta ülkenin sahibi Paul Biya’nın (32 yıldır devlet başkanı) ricasını kıramayarak Kamerun’un 1990 Dünya Kupası kadrosunda yer aldı. 38’lik delikanlı(!) o turnuvada sonradan oyuna girerek attığı gollerle dikkat çekti.
Romanya, Arjantin ve Sovyetler Birliği ile aynı grupta yer alan Kamerun, grubu lider tamamlayarak adını ikinci tura yazdırdı. Rakip Kolombiya’ydı. Normal süresi 0-0 sona eren mücadelede Milla 106 ve 109. dakikalarda sahne alarak ünlü akrep kurtarışının sahibi Rene Higuita’yı üzdü. İkinci golü, korner bayrağının yanında dans ederek kutlayan Milla, endüstriyelleşen dünyaya futbolun bir eğlence olduğunu hatırlatıyordu. FIFA, 1990 Dünya Kupası’nın en eğlendirici futbolcusu olarak Roger Milla’yı seçti. Simon Kuper’in söylemiyle FIFA, Milla’yı seçerken en fazla üç saniye düşünmüştür…
1990 Dünya Kupası’nın ardından Kamerun’un, Amerika’da düzenlenen 1994 Dünya Kupası kadrosunda da yer alan Roger Milla, bu turnuvada Rusya’ya attığı gol ile Dünya Kupalarında gol atan en yaşlı futbolcu unvanına sahiptir.
Bir başka hikâye de Bolivya devlet başkanının televizyon programında Bolivya Milli Takımı’nı eleştirmesi ile ilgili. Kendisine ülkesinin öncelik taşıyan konularla ilgilenmesinin daha doğru olup olmadığı sorulduğunda başkanın cevabı gayet netti: “Bolivya’da Dünya Kupası’ndan daha öncelikli hiçbir konu yoktur.”
Tüm futbolseverlerin yolunu gözlediği Dünya Kupası, 4 yıllık aradan sonra yine geldi çattı. Biz futbolseverler için en asosyal ay başlamak üzere. Bu futbol karnavalına yerinden tanık olmak nasıl paha biçilmez duyguysa, oynamanın tarifine ise sayfalar yetmez. Hele ki tüm dünyanın kilitlendiği bu eşsiz oyunda ülkesi adına gol atmak insanın ömrü boyunca yaşayacağı en özel anlardan biri olsa gerek.
Bu yazıda o özel anların yansımasını ele aldık. Öyle ki bazı atılan gollerin sevinçleri atılan golü bile gölgede bıraktı. Kimisi mesaj verdi, kimisi dans etti kimisi spontane bir tepkime ile içinden geleni yaptı. Bu gol sevinçlerinin tek ortak noktaları vardı, o da unutulmaz olmalarıydı…

10-HAKAN ŞÜKÜR: BEŞİK
Japonya ve Kore’nin ortaklaşa düzenlediği 2002 Dünya Kupası’na katılmaya hak kazanan A Milli Takım, 48 yıllık aranın ardından bu turnuvada boy gösteriyordu. Millilerimiz yarı finale çıkana dek her ne kadar Avrupa’dan bir takımla karşılaşmamış olsa da gruplardan sonra önce ev sahibi Japonya’yı, çeyrek finalde de turnuvanın sürpriz ekibi Senegal’i geçerek yarı finalde Brezilya’ya tek golle boyun eğiyor ve üçüncülük maçı oynamaya hak kazanıyordu.
Rakip bir diğer ev sahibi Güney Kore’ydi. Turnuva boyunca tek bir gol dahi atamayan Hakan Şükür, eleştirilere karşılaşmanın henüz 10. saniyesinde attığı gol ile cevap veriyor ve Dünya Kupası tarihinde en erken golü atma rekorunu kırıyordu. Golden sonra özellikle Emre Belözoğlu’nu yanına çağıran Hakan Şükür, oturur pozisyonda ayaklarını uzatarak Emre Belözoğlu’na beşik görevi görüyordu. Golden hemen sonra ekrana gelmeyen bu pozisyonu yönetmen birkaç dakika sonra ekrana getirmişti.

9-FİNİDİ GEORGE: AYKIRI GOL SEVİNCİ
Amerika Birleşik Devletleri’nde düzenlenen 1994 Dünya Kupası’nın kuşkusuz en büyük sürprizlerinden birini Dünya Kupası’na ilk kez katılan Nijerya gerçekleştirdi. Arjantin, Bulgaristan ve Yunanistan ile aynı grupta yer alan Süper Kartallar, son maçta Yunanistan’ı 2-0 yenerek lider olarak üst tura çıktı. Afrika temsilcisinin komşuya karşı ilk golünü atan Finidi George, sevincini çiş yapan köpek taklidi ile kutladı. Daha sonraları birçok kez gerçekleştirilen bu aykırı gol sevinci Finidi George ile hafızalara kazındı.

8-PELE: GERÇEK KRAL SENSİN
Henüz 11 yaşında ayakkabı boyacılığı yaparken keşfedildiğinde Santos yöneticilerine “Bu çocuk dünyanın en iyi futbolcusu olacak” denilmişti ancak kimse bu kadarını beklemiyordu. Brezilya’nın Pele’si, 1958’de henüz 18 yaşında Dünya Kupası’nı kazanarak Dünya’nın Siyah İnci’si oluyordu. Dört yıl sonra Dünya Kupası 1962 Şili’de her ne kadar iki maç oynasa da Brezilya ile kupayı kaldırıyordu. 1966 Dünya Kupası’nı kazanamayan Brezilya’da hedef Meksika’da düzenlenen 1970 Dünya Kupası’nı müzesine götürmekti. Rakip İtalya’ydı. Son Dünya Kupası’nı oynayan Siyah İnci, Sambacılar’ın ilk golünü kaydediyor, Brezilya’nın o turnuvadaki golcüsü Jairzinho tarafından havaya kaldırıyordu. Pele’nin sağ yumruğunu sıkarak havaya kaldırdığı bu gol sevinci de unutulmazlar arasında yer alırken, dünyaya kralın kim olduğunun mesajı veriliyordu.
O turnuvada 3 yıldır devam eden Nijerya-Biafra iç savaşına da Pele’yi izlemek için ara verilmişti. Finalde İtalya’yı deviren Brezilya 3. kez Dünya Kupası’nı kazanırken, Pele de bu turnuvayı 3 kez kazanan tek isim oldu.

7-BRIAN LAUDRUP: BEN BİR ARTİSTİM
İsveç’te düzenlenen 1992 Avrupa Şampiyonası’ndan 11 gün önce iç savaşa sürüklenen Yugoslavya’nın turnuvadan diskalifiye edilmesiyle plajdan şampiyonaya çağırılan Danimarka, sürpriz bir şekilde şampiyon olarak futbolda adını dünyaya duyurmuştu. Fransa’da 1998 yılında düzenlenen Dünya Kupası’na da katılmayı başaran bu küçük yarımada ülkesi, gruplarda ev sahibinin ardından ikinci olarak adını Son 16’ya yazdırmıştı. İkinci turda Nijerya’yı 4-1 ile geçen Danimarka’nın çeyrek finaldeki rakibi son Dünya şampiyonu Brezilya’ydı.
Sambacılar sürpriz beklemiyordu fakat maç gol düellosuna dönüşmüştü. İlk yarıyı 2-1 yenik kapayan Vikingler, 50. dakikada Brian Laudrup’un golüyle eşitliği yakalıyordu. Danimarkalı futbolcu golden sonra orta sahaya doğru depar atmış fakat beklenmedik bir şekilde yere uzanarak poz vermişti. Bu gol sevinci Nihat Kahveci’ye ilham kaynağı olmuş mudur bilinmez ama yıllar sonra milli futbolcumuz tarafından birçok kez gerçekleştirildi.

6-IVAN KAVİDES: MASKENİN LANETİ!
Ivan Kavides’in gol sevincinin unutulmazlar arasında yer almasının nedeni yüksek dozajda dram içeriyor! Ekvator futbolunun golcü isimlerinden Otilino Tenorio 2005 yılında henüz 25 yaşındayken trafik kazası sonucu yaşamını yitirdi. Golcü futbolcu attığı golleri genellikle maske takarak kutluyordu. Tenorio’nun anısını yaşatmak isteyen Ivan Kavides, 2006’da Almanya’da düzenlenen Dünya Kupası’nda Kosta Rika’ya attığı golü maske takarak tıpkı Tenorio gibi kutladı.
Maske ile ilgili Süper Lig’in de acı bir hatırası mevcut. Gaziantepspor forması altında Fenerbahçe’ye gol attıktan sonra sevincini maske takarak kutlayan Meksikalı Antonio De Nigris, Ankaraspor ve Ankaragücü forması giydikten sonra Yunan ligine transfer olmuştu. Tümer Metin ile Larissa kulübünden takım arkadaşı olan “maskeli şövalye” De Nigris, kalp krizi sonucu yaşamını yitirerek futbolseverleri yasa boğmuştu.

5-PAPA BOUBA DİOP: SELAM DÜNYA, SELAM MİLLA!
Dünya Kupaları’nın açılış maçları genellikle sürprizlerle sonuçlanmıştır. O sürprizlerden birini 2002 Dünya Kupası’na kadar adı sanı duyulmamış Senegal, son şampiyon Fransa’ya karşı yapmıştı. Kadrosundaki 23 oyuncunun 21’inin Fransa’daki liglerde oynadığı Afrika temsilcisi, Horozlar karşısında açılış maçında 1-0 kazanarak turnuvanın en büyük sürprizine imza atmıştı. Oyunun 30. dakikasında Papa Bouba Diop ile golü bulan Senegal, maçı da kazanarak adeta sömürge sistemine tokat atmıştı. Diop attığı golden sonra formasını çıkarıp korner direğinin yanına koyarak, takım arkadaşları ile geleneksel danslarını sergilerlerken kim bilir belki de Roger Milla’ya selam yolluyorlardı!

4-BEBETO: HOŞGELDİN YAVRU BEBETO
Yıl 1994, yer Amerika. Bir önceki Dünya Kupası’nda hayal kırıklığı yaratarak çeyrek finale bile yükselemeyen Brezilya, Amerika’da düzenlenen turnuvada kupayı hedeflemektedir. Çeyrek finalde Hollanda’yla oynadıkları karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 sona erer. İkinci yarıda ise düello başlar. 28 dakikada 5 golün atıldığı karşılaşmanın 63. dakikasında sahneye Bebeto çıkarak takımını 2-0 öne geçirir. Gol sonrası sevinç her ne kadar günümüzde yeni baba olan futbolcular tarafından yapılsa da o sevinç Bebeto ve Brezilya ile özdeşleşmiştir.
Bebeto’nun maçtan iki gün önce oğlu olmuştur. Globalleşmenin emekleme çağında, iletişimin sosyal medya ile değil yalnızca telefonla gerçekleştirildiği o dönemde Bebeto’nun aklı oğlundadır. Attığı ikinci golden sonra yanına Romario ve Mazhinho’yu alan Bebeto, kollarını beşik gibi sağlayarak aileye yeni katılan oğul Bebeto’ya göndermede bulunur. Sambacılar o gol sevincinden yarım dakika sonra gol yeseler de maçı 3-2 kazanmayı bilirler. O turnuvada kupayı da kazanan Brezilya’da turnuvadan akıllarda kalan görüntülerde elbette Bebeto’nun gol sevinci de yer alır.

3-RASHİDİ YEKİNİ: FİLELERDEKİ GÖZYAŞLARI
Kamerun’un 1990’daki çıkışı diğer Afrika takımları için umut kaynağı olmuştu. Nijerya Milli Takımı Amokachili, Okochalı, Ucheli efsane kadrosu ile ilk kez 1994 Amerika Dünya Kupası’nda boy gösterdi. Bulgaristan, Yunanistan ve Arjantin ile aynı grupta yer alan “Süper Kartallar” ilk kez katıldıkları turnuvadaki ilk maçta Bulgaristan ile karşılaştı. Afrika temsilcisinin Dünya Kupası’ndaki ilk golü 21. dakikada Yekini’den geliyor ve kariyerinin sonlarına yaklaşan futbolcu gol sevincini ağlara sarılarak ağlıyordu. Dünya kupalarındaki en içten en samimi gol sevinçlerinden biriydi bu. Nijerya Milli Takımı 1994 Amerika’da grubunu lider tamamlayıp adını ikinci tura yazdırmış, ancak bu turda İtalya’ya önce son dakikalarda ardından da uzatmalarda yediği golle çeyrek final yüzü görememiştir.
Nijerya’nın Dünya Kupaları’ndaki ilk golünü atan en unutulmaz gol sevinçleri ve listemize de 3. sıradan giren Rashidi Yekini, 37 golle halen Nijerya Milli Takımı’nın en golcü futbolcusudur. O sezon Afrika’da yılın futbolcusu seçilen Yekini’ye futbolu bıraktıktan sonra depresyon ve bipolar bozukluk teşhisi konulmuş ve 2012 yılında da bu rahatsızlıklarından ötürü hayatını kaybederek Nijerya halkını ve biz futbolseverleri üzmüştür.

2-MARCO TARDELLİ: TARDELLİ’NİN ÇIĞLIĞI
1970 Dünya Kupası’ndaki finalde Brezilya’ya karşı hezimete uğrayan İtalya, İspanya’da düzenlenen 1982 Dünya Kupası’nı kazanarak bir bakıma “günah çıkarmak” istiyordu. Ancak grup maçları hiç de iç açıcı geçmedi. Polonya, Kamerun ve Peru ile berabere kalarak gruptan zorlanarak çıkan Gök Mavililer, geç de olsa açılmış ve finale kadar gelmişti. Santiago Bernabeu’da 90 bin seyircinin önünde rakip çok değil, iki turnuva öncesinin şampiyonu Batı Almanya’ydı.
Alman disiplini karşısında zorlanan İtalyanlar, 57. dakikada Rossi ile öne geçti. Bu golden sonra sahneye Tardelli çıkıyor ve belki de İtalya Milli Takımı’nın en unutulmaz golünü atıyordu. Gol sonrası attığı çığlık tüm İtalyanların kulaklarında çınlıyor, gözyaşları ise Çizme’de duygu seline neden oluyordu. Maçı 3-1 kazanan Gök Mavililer, 44 yıl sonra Dünya Kupası’na sahip oluyor, bu olay da “L’urlo di Tardelli” (Tardelli’nin çığlığı) olarak hafızalara kazınıyordu.

1-ROGER MİLLA: FUTBOL EĞLENCEDİR!
Unutulmaz Dünya Kupası gol sevinçleri listeleri bizimkisi gibi olmayabilir ama hemen hemen hepsinde Milla’nın gol sevinci 1 numarada yer alır. Roger Milla’nın 1990 Dünya Kupası’nda Kolombiya’ya attığı gol sevinci bu alanda yeni bir çığır açtı. O ana kadar ağlayan, zıplayan, deli gibi koşan futbolcu görülmüştü ama dans edene; hele ki içten bir şekilde dans edene neredeyse hiç rastlanmamıştı.
1987 yılında futbolu bırakan Milla, devlet başkanı ve hatta ülkenin sahibi Paul Biya’nın (32 yıldır devlet başkanı) ricasını kıramayarak Kamerun’un 1990 Dünya Kupası kadrosunda yer aldı. 38’lik delikanlı(!) o turnuvada sonradan oyuna girerek attığı gollerle dikkat çekti.
Romanya, Arjantin ve Sovyetler Birliği ile aynı grupta yer alan Kamerun, grubu lider tamamlayarak adını ikinci tura yazdırdı. Rakip Kolombiya’ydı. Normal süresi 0-0 sona eren mücadelede Milla 106 ve 109. dakikalarda sahne alarak ünlü akrep kurtarışının sahibi Rene Higuita’yı üzdü. İkinci golü, korner bayrağının yanında dans ederek kutlayan Milla, endüstriyelleşen dünyaya futbolun bir eğlence olduğunu hatırlatıyordu. FIFA, 1990 Dünya Kupası’nın en eğlendirici futbolcusu olarak Roger Milla’yı seçti. Simon Kuper’in söylemiyle FIFA, Milla’yı seçerken en fazla üç saniye düşünmüştür…
1990 Dünya Kupası’nın ardından Kamerun’un, Amerika’da düzenlenen 1994 Dünya Kupası kadrosunda da yer alan Roger Milla, bu turnuvada Rusya’ya attığı gol ile Dünya Kupalarında gol atan en yaşlı futbolcu unvanına sahiptir.






























