TV8 ekranlarında NBA heyecanını basketbolseverlere her gece aktaran ve twitter üzerinden tüm basketbolseverleri bu heyecanın yorumcusu haline getiren spiker Erdem Bitik, Toronto Raptors ile Miami Heat arasında 7. maça giden seriyi değerlendirdi.
İşte Erdem Bitik'in yazısı...
NBA playoffları Doğu Konferansı serileri adeta siyah ve beyaz gibi devam ediyor. Cleveland önce Detroit, ardından Atlanta serisini 4-0 kazanarak bileği bükülmeden bir kez daha konferans finaline yükseldi.
Diğer taraftaysa Toronto ve Miami, normal sezon zihniyetinde bir playoff dönemi geçiriyor.Konferans finali yolunda 2 seriyi 7 maçla tamamlayacak olan Heat ve Raptors, yıpranmaya devam ediyor. Son dönemlerin en çekişmeli serilerinin yaşandığı Doğu cephesinde, Batıya göre günler daha uzun geçiyor.
Toronto ve Miami, bu defa yarı finalde karşımıza 7 maçlık bir seri çıkardı. Ancak bu kez ikisinden biri evin yolunu tutacak…
ERKEN FİNALLERİN KONFERANSI
Miami ve Toronto daha konferans finali görmeden 2 erken final maçı oynamak zorunda kaldı. Toronto 1.turda Indiana serisini, Miami ise Charlotte serisini final niteliğinde serinin son maçında kazanarak yarı finali gördü. ’’Ne serilerdi ama’’ dememize kalmadan bir yenisini bu kez yarı finalde görüyoruz…Kanada yine 7 maçlık bir serinin son halkası olacak…
‘’Bu takım 2 Allstar oyuncuya sahip. Er ya da geç bunu gösterecekler‘’ 5. Maç öncesi bu açıklamalarla yıldızlarına olan güveni belirtti Dwane Casey. Bu açıklamaya cevap gecikmedi. DeRozan ve Lowry, playoff kariyerlerinde 2.kez bir maçta toplam 59 sayı görerek Toronto’nun seride kritik bir virajı dönmesine yardımcı oldu.
SPOELSTRA'NIN KRİTİK HAMLESİ: WINSLOW!
Valanciunas ve Whiteside’ın serinin 3.maçında yaşadıkları sakatlıklarla devre dışı kalması her iki takımı da farklı alternatiflere yöneltti. Toronto için bu opsiyon Casey’nin çok uzağında değildi. Biyombo, 5.maçta üzerine yüklenen misyonu harfi harfine yerine getirerek galibiyetin kapısını aralayan ilk isim olmuştu. Ancak Spoelstra elindeki en iyi boyalı alan tehdidinin yerini "Nasıl doldururum"dan ziyade rakibin oyununu nasıl bozarıma yönelmesi, 6.maçın kaderini değiştirdi.
Son 2 maçta Stoudemire ile başlayan Spoelstra, 6.maçta çaylak oyuncusu Justise Winslow’u ilk 5’e monte etti. Kısalan Miami 5’i karşısında harikalar yaratması beklenen Biyombo, hiç beklenmedik bir şekilde figüran rolünde kaldı. Miami kısalarının topa baskısı, Toronto’nun oyunu kurmasına izin vermezken, ikili oyunlarda Biyombo’nun yüzünü bile göstermediler. Heat, yeteneklerini bununla da sınırlamadı.
PLAYOFFLARDA HEAT'İN ANAHTARI: 100 SAYI!
2010 Phoenix forması ile San Antonio serisinde bulduğu 26 sayılık performansını bu defa 30 sayıya çıkararak kariyer playoff rekoru kıran Dragic, sezonun en değerli maçında Miami’ye hayat verdi. Maç sonunda tabelada oluşan 103-91’lik galibiyet aynı zamanda Miami’nin tozlu raflar ardında gizli kalan serisinin de ne kadar önemli bir avantaj olduğunu hatırlattı. Playofflarda 100 sayı barajını geçtiği son 18 maçı da kazanarak bu alandaki tarihi seriyi elinde bulunduran Miami, bu listeye 1 maç daha eklemiş oldu.
Toronto’nun sınav kağıdında ise, Lowry ve DeRozan yine toplamda 59 sayı gördü ancak doğru bilinen yanlış belki de ilk kez bu kadar net Casey’nin karşına çıkıverdi. Toronto uzunlarının boyalı alanda yarattığı skor ve ribaund üstünlüğü olmadan, sadece All-Star katkısıyla Toronto’nun Kanada’dan çıkma şansı çok zayıf…
SON SÖZ: "ÇOK SÖZ"
İki takımında söyleyecek daha çok sözü olacak… 2011 yılındaki finallerde Dallas’a karşı kaybettiği 4-2’lik serinin ardından 2-2’ye gelen son 5 serisinde hata yapmayan Miami, bu serinin devamı için şimdiden Kanada yolculuğuna hazırlanmış durumda...
Toronto ise Air Canada Center’da alacağı galibiyetle tarihinde ilk kez konferans finaline yükselmenin sevincini kendi taraftarıyla kutlamanın hayalini kuruyor.
İşte Erdem Bitik'in yazısı...
NBA playoffları Doğu Konferansı serileri adeta siyah ve beyaz gibi devam ediyor. Cleveland önce Detroit, ardından Atlanta serisini 4-0 kazanarak bileği bükülmeden bir kez daha konferans finaline yükseldi.
Diğer taraftaysa Toronto ve Miami, normal sezon zihniyetinde bir playoff dönemi geçiriyor.Konferans finali yolunda 2 seriyi 7 maçla tamamlayacak olan Heat ve Raptors, yıpranmaya devam ediyor. Son dönemlerin en çekişmeli serilerinin yaşandığı Doğu cephesinde, Batıya göre günler daha uzun geçiyor.
Toronto ve Miami, bu defa yarı finalde karşımıza 7 maçlık bir seri çıkardı. Ancak bu kez ikisinden biri evin yolunu tutacak…
ERKEN FİNALLERİN KONFERANSI
Miami ve Toronto daha konferans finali görmeden 2 erken final maçı oynamak zorunda kaldı. Toronto 1.turda Indiana serisini, Miami ise Charlotte serisini final niteliğinde serinin son maçında kazanarak yarı finali gördü. ’’Ne serilerdi ama’’ dememize kalmadan bir yenisini bu kez yarı finalde görüyoruz…Kanada yine 7 maçlık bir serinin son halkası olacak…
‘’Bu takım 2 Allstar oyuncuya sahip. Er ya da geç bunu gösterecekler‘’ 5. Maç öncesi bu açıklamalarla yıldızlarına olan güveni belirtti Dwane Casey. Bu açıklamaya cevap gecikmedi. DeRozan ve Lowry, playoff kariyerlerinde 2.kez bir maçta toplam 59 sayı görerek Toronto’nun seride kritik bir virajı dönmesine yardımcı oldu.
SPOELSTRA'NIN KRİTİK HAMLESİ: WINSLOW!
Valanciunas ve Whiteside’ın serinin 3.maçında yaşadıkları sakatlıklarla devre dışı kalması her iki takımı da farklı alternatiflere yöneltti. Toronto için bu opsiyon Casey’nin çok uzağında değildi. Biyombo, 5.maçta üzerine yüklenen misyonu harfi harfine yerine getirerek galibiyetin kapısını aralayan ilk isim olmuştu. Ancak Spoelstra elindeki en iyi boyalı alan tehdidinin yerini "Nasıl doldururum"dan ziyade rakibin oyununu nasıl bozarıma yönelmesi, 6.maçın kaderini değiştirdi.
Son 2 maçta Stoudemire ile başlayan Spoelstra, 6.maçta çaylak oyuncusu Justise Winslow’u ilk 5’e monte etti. Kısalan Miami 5’i karşısında harikalar yaratması beklenen Biyombo, hiç beklenmedik bir şekilde figüran rolünde kaldı. Miami kısalarının topa baskısı, Toronto’nun oyunu kurmasına izin vermezken, ikili oyunlarda Biyombo’nun yüzünü bile göstermediler. Heat, yeteneklerini bununla da sınırlamadı.
PLAYOFFLARDA HEAT'İN ANAHTARI: 100 SAYI!
2010 Phoenix forması ile San Antonio serisinde bulduğu 26 sayılık performansını bu defa 30 sayıya çıkararak kariyer playoff rekoru kıran Dragic, sezonun en değerli maçında Miami’ye hayat verdi. Maç sonunda tabelada oluşan 103-91’lik galibiyet aynı zamanda Miami’nin tozlu raflar ardında gizli kalan serisinin de ne kadar önemli bir avantaj olduğunu hatırlattı. Playofflarda 100 sayı barajını geçtiği son 18 maçı da kazanarak bu alandaki tarihi seriyi elinde bulunduran Miami, bu listeye 1 maç daha eklemiş oldu.
Toronto’nun sınav kağıdında ise, Lowry ve DeRozan yine toplamda 59 sayı gördü ancak doğru bilinen yanlış belki de ilk kez bu kadar net Casey’nin karşına çıkıverdi. Toronto uzunlarının boyalı alanda yarattığı skor ve ribaund üstünlüğü olmadan, sadece All-Star katkısıyla Toronto’nun Kanada’dan çıkma şansı çok zayıf…
SON SÖZ: "ÇOK SÖZ"
İki takımında söyleyecek daha çok sözü olacak… 2011 yılındaki finallerde Dallas’a karşı kaybettiği 4-2’lik serinin ardından 2-2’ye gelen son 5 serisinde hata yapmayan Miami, bu serinin devamı için şimdiden Kanada yolculuğuna hazırlanmış durumda...
Toronto ise Air Canada Center’da alacağı galibiyetle tarihinde ilk kez konferans finaline yükselmenin sevincini kendi taraftarıyla kutlamanın hayalini kuruyor.
