Haydaaa…
Şimdi bir de keskin zeka Ahmet çıktı ortaya.
Bizim sporx’ten hızlı gazeteci külyutmaz Tahir Kum sormuş,
Ahmedim cevaplamış.
Dikkat! Tahir Kum; hakem dünyasının, Federasyonun, sumen altı kalmış bütün olayların iç yüzünü bilen, gizli dosyaların kapağını açan adamdır.
Çakar’ı öttürmüş de öttürmüş.
Bre ne meydan okumuşsun be Ahmedim öyle…
Sen de olmasan batmış bu hakemler.
N’aaptın yaa…
Yükseldin yükseldin Çaktın adama!
Helal sana…
Yıktın MHK’yı eyledin viran.
İnan,
Aziz falan hikaye!
Sen yamansın be Ahmet!
Koydun mu oturtacan kardeş,
Kolay mı öyle boyun vermek.
Bu eski hakemlerin palavralarını dinlemek.
Allah seni başımızdan eksik etmesin Ahmedim.
Etmesin ki Türk futbolu kurtulsun.
Sen de olmasan bunlar sahadan fırlayıp ev basacak!
Oh bee…
Benden size tavsiye,
Kızdırmayın Çakarımı,
Vallahi alır boynunuzu…
Malum;
Dinsizin hakkından imansız gelir!
Çakar’ın da bu konuda eline su dökülmez!
Çakar bir çakar
Tepe taklak olursun Alimallah!
Onun yolunda heyelan vardır.
Dikkat!
Yol kayabilir,
Ayı çıkabilir
Ahmet önüne çıkanı devirir!
Son devrilen Yüksel Okçuoğlu oldu.
Şimdi sırada Sarvan var.
Ha gayret Ahmedim,
Kurtar Türk futbolunu yiğidim!
Valla ne yalan söyleyeyim;
Gerçekleri konuşmak gerekirse hakemlerden bir Markus’u tanırım bir de seni
Sen Markus’u da geçtin, Erman’a yaklaştın!...
Okçuoğlu sen de yanlış hedef seçtin be kardeş!
Seni kim gerdi, kim saldı Ahmet’in üstüne bilmiyorum ama aranızda cemaziyelevvelden kalma bir husumet var gibime geliyor.
Aslında eski-yeni bütün hakemlerin arasında bu husumet var .
Herkes herkese gıcık!
Bana kalırsa sen Ahmet’i bir zamanlar yedin galiba Yüksel…
Hani hakemken…
Neyse…
Bilirim Ahmet hırsını almazsa ortadan çatlar.
Bak Yüksel;
Herkese çatabilirsin ama Çakar’a asla…
Ahmet bunları affetmez!
Adamı koltuğundan eder.
Hay Allah!
Sen hata ettin.
Durup dururken başına iş aldın be Okçuoğlu.
Sarvan’ı da kurban ettin.
Ben futbol camiasının yerinde olsam Ahmet Çakar’ı TFF’nin başına getiririm.
Muavini olarak da Erman’ı koyarım yanına…
MHK’nın başına da Markus Merk’i getiririm.
Bak nasıl düzelir işler.
İki tane adamı da sallandırdın mı,
İki okun birini de Okçuoğlu örneğinde görüldüğü gibi eski bir hakeme sapladın mı bak nasıl kurtulur Türk futbolu.
Sen bu ülkenin ihtiyacısın be Ahmet.
Gel şu futbolu kurtar ne olur.
Eğer niyetin varsa açık söyle;
Sarvan’ı da götürdükten sonra kampanya başlatalım senin için.
Ağzımızda düdük…
Ellerimizde pankart
Çala çala yürüyelim Ankara’ya
‘Su akar deli bakar
Adayımız Ahmet Çakar!’
Bir gelsen futbolun başına;
Tek hata yapan kalmaz ortada
Yanlış mı üfledi düdüğe hakem, vermedi mi penaltıyı…
Tırnak içinde söylüyorum;
‘Vur boynunu!’
Okçuoğlu sana feda olsun be Ahmet!
Bak bu da sana ders olsun
Sarvan’ı yollarken iki tane de ağzına çak.
Çak ki;
Çakar dedikleri boşa çıkmasın!
Delikanlı Schuster kaçtı!
Tantanayla gelen Schuster, tam idam sehpasına çıkarılıyordu ki,
‘Hoop beyler!
N’oluyor yaaa…
Biz adam gibi adamız’ dedi ve
Kendi sehpasına kendi vurdu tekmeyi…
Baktı bir başka yerden teklif var, bastı istifayı kaçtı.
1-Ne delikanlı adammış… dedirtti,
2-Böyle başa böyle tıraş diyenler de çoğaldı.
Gelin Schuster macerasını bir açalım!
Tazminat beklerken türlü eziyetlere katlanan, üç kuruş daha kazanmak için kovulduktan sonra hiçbir takıma gitmeyerek oturduğu yerden tazminat alanların yanında Schuster’in yaptığı çok saygın bir iştir.
Buldu yeni kulübünü bastı istifayı!
Helal olsun Schuster’e.
Beşiktaş terse yattı.
Sen Schuster’i göndermek için planlar yapar, Mustafa Denizli misali oldu bittiye getirip yollamaya kalkarsan olacağı budur!
Schuster bu planları bozmuştur!
Omuzlara al sonra kov!
Atatürk havalimanının ağzı dili olsa da konuşsa…
Ya da arşivden çıkarılacak fotoğraflar konuşsa…
Beşiktaş her yabancısı geldiğinde Yeşilköy’e koşuyor onu omuzlara alıyor.
Siyah-Beyaz fark etmez…
Herkesi omuzluyor.
Son gelenlerde;
Q7’de Guti’de, Schuster’da alanın camları kırılmıştı sanırım…
Hal böyle olunca gelen de diyor ki; nereye düştüm ben!
Sonra da kasım kasım kasılıyor!
Schuster de böyle yaptı. Hiiiç kimseyi kale almadı, sonunda bastı gitti!
Alın kulübünüzü çalın kafanıza der gibi…
Bu kafayla futbol oynanmaz der gibi…
Biz de Beşiktaş’ın başarısızlığını Schuster’in küstahlığına verdik hep!
Oysa kazın ayağı öyle değildi.
6+2+2 de bile Schuster alışmadığı bir düzenin içinde boğuldu.
Ders olsun.
Bu konuda beni en çok üzen de şu oldu;
Beşiktaş’ın yabancıları Schuster var diye gelmişler…
Bu laf beni kahretti.
Beşiktaşlı değilim ama kahroldum.
Elin adamı Schuster için geliyorsa yazıklar olsun.
Benim bildiğim Pele olsa Beşiktaş için gelir.
Oynarsa da Siyah-Beyaz forma için oynar.
Parayı da itibarı da Beşiktaş’ta görür.
Bakın Schuster gitti.
Geriye sorunlar kaldı.
Demek sebep Schuster değilmiş…
Bunları sene başında söylediğim için bugün yine yazıyorum.
Schuster’i getirmek, dünya starlarını hesapsızca takıma doldurmak, savunmayı unutmak iyi takım yapmak değildir.
Q7 ve çetesi geldiğinde havalara uçanlara duyurulur.
Beşiktaş yönetimi yaptığı yanlışların cezasını çekti.
Bence Schuster’in gidişi Beşiktaş adına kayıptır.
Şimdi bir de keskin zeka Ahmet çıktı ortaya.
Bizim sporx’ten hızlı gazeteci külyutmaz Tahir Kum sormuş,
Ahmedim cevaplamış.
Dikkat! Tahir Kum; hakem dünyasının, Federasyonun, sumen altı kalmış bütün olayların iç yüzünü bilen, gizli dosyaların kapağını açan adamdır.
Çakar’ı öttürmüş de öttürmüş.
Bre ne meydan okumuşsun be Ahmedim öyle…
Sen de olmasan batmış bu hakemler.
N’aaptın yaa…
Yükseldin yükseldin Çaktın adama!
Helal sana…
Yıktın MHK’yı eyledin viran.
İnan,
Aziz falan hikaye!
Sen yamansın be Ahmet!
Koydun mu oturtacan kardeş,
Kolay mı öyle boyun vermek.
Bu eski hakemlerin palavralarını dinlemek.
Allah seni başımızdan eksik etmesin Ahmedim.
Etmesin ki Türk futbolu kurtulsun.
Sen de olmasan bunlar sahadan fırlayıp ev basacak!
Oh bee…
Benden size tavsiye,
Kızdırmayın Çakarımı,
Vallahi alır boynunuzu…
Malum;
Dinsizin hakkından imansız gelir!
Çakar’ın da bu konuda eline su dökülmez!
Çakar bir çakar
Tepe taklak olursun Alimallah!
Onun yolunda heyelan vardır.
Dikkat!
Yol kayabilir,
Ayı çıkabilir
Ahmet önüne çıkanı devirir!
Son devrilen Yüksel Okçuoğlu oldu.
Şimdi sırada Sarvan var.
Ha gayret Ahmedim,
Kurtar Türk futbolunu yiğidim!
Valla ne yalan söyleyeyim;
Gerçekleri konuşmak gerekirse hakemlerden bir Markus’u tanırım bir de seni
Sen Markus’u da geçtin, Erman’a yaklaştın!...
Okçuoğlu sen de yanlış hedef seçtin be kardeş!
Seni kim gerdi, kim saldı Ahmet’in üstüne bilmiyorum ama aranızda cemaziyelevvelden kalma bir husumet var gibime geliyor.Aslında eski-yeni bütün hakemlerin arasında bu husumet var .
Herkes herkese gıcık!
Bana kalırsa sen Ahmet’i bir zamanlar yedin galiba Yüksel…
Hani hakemken…
Neyse…
Bilirim Ahmet hırsını almazsa ortadan çatlar.
Bak Yüksel;
Herkese çatabilirsin ama Çakar’a asla…
Ahmet bunları affetmez!
Adamı koltuğundan eder.
Hay Allah!
Sen hata ettin.
Durup dururken başına iş aldın be Okçuoğlu.
Sarvan’ı da kurban ettin.
Ben futbol camiasının yerinde olsam Ahmet Çakar’ı TFF’nin başına getiririm.
Muavini olarak da Erman’ı koyarım yanına…
MHK’nın başına da Markus Merk’i getiririm.
Bak nasıl düzelir işler.
İki tane adamı da sallandırdın mı,
İki okun birini de Okçuoğlu örneğinde görüldüğü gibi eski bir hakeme sapladın mı bak nasıl kurtulur Türk futbolu.
Sen bu ülkenin ihtiyacısın be Ahmet.
Gel şu futbolu kurtar ne olur.
Eğer niyetin varsa açık söyle;
Sarvan’ı da götürdükten sonra kampanya başlatalım senin için.
Ağzımızda düdük…
Ellerimizde pankart
Çala çala yürüyelim Ankara’ya
‘Su akar deli bakar
Adayımız Ahmet Çakar!’
Bir gelsen futbolun başına;
Tek hata yapan kalmaz ortada
Yanlış mı üfledi düdüğe hakem, vermedi mi penaltıyı…
Tırnak içinde söylüyorum;
‘Vur boynunu!’
Okçuoğlu sana feda olsun be Ahmet!
Bak bu da sana ders olsun
Sarvan’ı yollarken iki tane de ağzına çak.
Çak ki;
Çakar dedikleri boşa çıkmasın!
Delikanlı Schuster kaçtı!
Tantanayla gelen Schuster, tam idam sehpasına çıkarılıyordu ki,
‘Hoop beyler!
N’oluyor yaaa…
Biz adam gibi adamız’ dedi ve
Kendi sehpasına kendi vurdu tekmeyi…
Baktı bir başka yerden teklif var, bastı istifayı kaçtı.
1-Ne delikanlı adammış… dedirtti,
2-Böyle başa böyle tıraş diyenler de çoğaldı.
Gelin Schuster macerasını bir açalım!
Tazminat beklerken türlü eziyetlere katlanan, üç kuruş daha kazanmak için kovulduktan sonra hiçbir takıma gitmeyerek oturduğu yerden tazminat alanların yanında Schuster’in yaptığı çok saygın bir iştir.
Buldu yeni kulübünü bastı istifayı!
Helal olsun Schuster’e.
Beşiktaş terse yattı.
Sen Schuster’i göndermek için planlar yapar, Mustafa Denizli misali oldu bittiye getirip yollamaya kalkarsan olacağı budur!
Schuster bu planları bozmuştur!
Omuzlara al sonra kov!
Atatürk havalimanının ağzı dili olsa da konuşsa…
Ya da arşivden çıkarılacak fotoğraflar konuşsa…
Beşiktaş her yabancısı geldiğinde Yeşilköy’e koşuyor onu omuzlara alıyor.
Siyah-Beyaz fark etmez…
Herkesi omuzluyor.
Son gelenlerde;
Q7’de Guti’de, Schuster’da alanın camları kırılmıştı sanırım…
Hal böyle olunca gelen de diyor ki; nereye düştüm ben!
Sonra da kasım kasım kasılıyor!
Schuster de böyle yaptı. Hiiiç kimseyi kale almadı, sonunda bastı gitti!
Alın kulübünüzü çalın kafanıza der gibi…
Bu kafayla futbol oynanmaz der gibi…
Biz de Beşiktaş’ın başarısızlığını Schuster’in küstahlığına verdik hep!
Oysa kazın ayağı öyle değildi.
6+2+2 de bile Schuster alışmadığı bir düzenin içinde boğuldu.
Ders olsun.
Bu konuda beni en çok üzen de şu oldu;
Beşiktaş’ın yabancıları Schuster var diye gelmişler…
Bu laf beni kahretti.
Beşiktaşlı değilim ama kahroldum.
Elin adamı Schuster için geliyorsa yazıklar olsun.
Benim bildiğim Pele olsa Beşiktaş için gelir.
Oynarsa da Siyah-Beyaz forma için oynar.
Parayı da itibarı da Beşiktaş’ta görür.
Bakın Schuster gitti.
Geriye sorunlar kaldı.
Demek sebep Schuster değilmiş…
Bunları sene başında söylediğim için bugün yine yazıyorum.
Schuster’i getirmek, dünya starlarını hesapsızca takıma doldurmak, savunmayı unutmak iyi takım yapmak değildir.
Q7 ve çetesi geldiğinde havalara uçanlara duyurulur.
Beşiktaş yönetimi yaptığı yanlışların cezasını çekti.
Bence Schuster’in gidişi Beşiktaş adına kayıptır.
