Steve Francis hayatında ne yapıyor?

NBA'de 2000'li yılların başlarında All-Star olmuşluğu olan, göze hitap eden harika oyunuyla dikkat çeken bir yıldız olan Steve Francis, uzun süredir adı anılmayan bir isim. Kendisi bu ay içerisinde SLAM dergisine verdiği bir röportajda, durumunun sanılandan çok daha iyi olduğunu doğrulayacak açıklamalarda bulundu.

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Steve Francis hayatında ne yapıyor?
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
26 Haziran 2016 16:55
Son güncelleme 26 Haziran 2016 17:20
NBA'de 2000'li yılların başlarında All-Star olmuşluğu olan, göze hitap eden harika oyunuyla dikkat çeken bir yıldız olan Steve Francis, uzun süredir adı anılmayan bir isim. Kendisi bu ay içerisinde SLAM dergisine verdiği bir röportajda, durumunun sanılandan çok daha iyi olduğunu doğrulayacak açıklamalarda bulundu. İşte Francis'in cevapları:

- 2007'de çok gençken emekli olduğun için pişman mısın?

Dürüstçe bir gerçeği söylemek istiyorum: Saygı seviyesi hiç yoktu. Kimseden. Ben de ne yaptım? Nazikçe emekli oldum. Ne kadar sıkı oynadığıma saygı duymayacaklarsa, şunu diyeyim: Ben, eşim ve çocuklarım iyi bir kariyer geçirdiğim için harika durumdayız. Teşekkür ederim Bay Stern, saygılar. Bay Alexander, saygılar. New York'taki Bay Dolan'a da saygılar. Bay DeVos'a, oynadığım tüm takımların sahiplerine saygılar. Koçlara veya personellerine saygısızlık etmiyorum ama, genellikle oynadığım insanlar bu insanlardı. Oyunculara da saygısızlık etmiyorum, ama oynamamı isteyen adamlarla aram iyiydi. Zor bir süreç miydi? Kesinlikle. 30 yaşındayım ve saygı sıfırdı. Ben de, sakinleşip bundan sonra hayatımda ne yapacağımı düşünmeye başladım.

- NBA kariyerinde en çok zevk alarak basketbol oynadığın dönem hangi dönem derdin?

Houston tabii ki. Hala oradayım. Koç Rudy T (Tomjanovic)- iki şampiyonluk kazanmış ve Hall of Fame olmuş bir koç hayal edin, forması spor salonunda asılı falan... bana 'Sana oynadığım şehirde topu vereceğim' demişti.

- Tomjanovic çekildiğinde ve Jeff Van Gundy koç olarak başa geçtiğinde ne oldu?

Tüm momentum 'topu durdurun' seviyesine geldi. Her topu Yao'ya indirecektik. Steve ne yapacaktı? Topu Yao'ya indirecek. Steve sinirlendi mi? Kesinlikle. Steve bir şey söyledi mi? Hayır. Bana o parayı ödeyen takım sahibine saygımdan dolayı. Bana 'al Steve, 100 milyon dolar.' demişti. O adamın işine saygısızlık edecek değilim. Bu onun işi, takım sahibinin bana kalıcı bir ev ve para dolu çanta verdiğini bilmeyen koçun değil. O yüzden sıkıntı yok.



- Son SLAM dergisi kapağının çekimlerini hatırlıyor musun, Orlando'ya takas olduğun yaz?


O an, benim son dönüm noktamdı. O andan sonra kariyerimin kalanında ne olacağına karar vereceğim noktadaydım. İşte şimdi gerçek bir adam olmuştum. Masal gibi olan kariyerin, Vancouver'dan Houston'da asıl adam oluşun günleri bitti. Oynadığın dönemde, geriye bakmak ve neler yaptığını görmeye çalışmak çok zor. All-Star yapıldıktan sonra, oradakilere 'Millet, aslında oynamayacağım. Bu kadardı, son Toronto'da olan All-Star'da-

- Bir saniye, bu seneye kadar yeniden oynamayı mı düşünüyordun?

Evet, All-Star Haftasonunda. Orada oynayan insanları gördüm ve gerçekten bir sene odaklanabilsem, 6 ayda 1 kez... Herhalde hala yapabilirim, ama yapmam.

- Sana bu işin tamamen bittiğini hatırlatan şey bu muydu?

Çocuklarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. O kadar. Oğlumun beyzbol oynayışını izliyorum. Beyzbol babası gibi giyiniyorum. Oğlumun bütün beyzbol malzemeleri bende, kızım da jimnastikçi, yani meşgulüz.



- NBA'de potansiyelinin tepesine ulaştığını düşünüyor musun?


Basketbol bazında mı? Hayır, daha yeni başlıyordum. İnsanlar 'Gayet iyiydin' diyor. Ben de 'O mu iyi?' diyorum. Sorun yok. Hiç 2 tane kötü yılım olmadı. Rakamlarda yüksek olamadığım zamanlar o New York dönemi saçmalığıydı. New York'ta bir sürü kötü olay geçti, ve bunlar sakatlık falan bile değildi. Koçlar ve oyunculardı. Asla bir parçası olmak istemedim. Houston'a geri döndüm, orada da koç beni benche aldı. O zaman tamam dedim, belki de baba olma zamanım gelmiştir. Oradaki insanlar senin beklediğin gibi sana yaklaşmıyorlardı. Ben de bununla hiç uğraşamazdım.

- Basketbol tüm hayatınken bir anda hepsini kaybetme süreci zor bir geçiş miydi?

En sonunda oynamayacağımı söylediğimde, 'parti zamanı' dedim. Her yere seyahat ettim, rahatladım ve kendimi ödüllendirdim. Uyuşturucu kullandığımı düşünüyorlardı-Asla öyle işlere girmedim. Ot içtim mi? Herhalde. İçki içiyor muydum? Kesinlikle. Parti yapıyordum, istediğim gibi para harcıyordum. Benim rahatlama yöntemim oydu. İnsanlar bana bu şekilde mi teşekkür ediyor, o zaman ben de partileyip rahatlayacaktım.

- Sürekli parti yapmak seni karanlık bir noktaya götürdü mü? Hiç bu işin kontrolden çıktığı oldu mu?

Karanlık nokta eğer içmekten sıkılmaksa, evet. İntihar etmek gibi bir niyetim yoktu. Ama dağıtıyor muydum? Kim dağıtmadı ki? Kim dağıtmaz ki? Sarhoş oldun mu, sarhoş olursun. Diğer insanlarla aynı. İçen kim olursa olsun, sarhoş olanlar, olayın ne olduğunu biliyor. Farklı bir şey değil. İnsanım ben. Eğer kontrolden çıksaydı, burada olmazdım.

- Artık parti yapmayacak mısın?

Yapmayacağım demedim. Bakın, ben Johnny Manziel değilim, sizin onunla konuşmanız gerekiyor. Öyle bir şey yok. O yüzden gidin Johnny Manziel'le konuşun. Ben kavgaya falan karışan veya birini döven bir zenci değilim. Ama yanlış anlaşılmasın. Eğer 10 tane yat almak istiyorsam, 10 tane yat alırım. Steve olmaya devam ederim. Kimin ne dediği umrumda değil. NBA'e de söyledim bunu, halka açıkken de söyleyeyim. Ne yapmak istiyorsam, onu yaparım. Siz de işinize bakın.



- Oynadığın dönemde nasıldı peki, o zamanlar ne kadar parti yapıyordun?

Houston'a geldiğinde, her oyuncu beni araması gerektiğini iyi bilir. Deplasmanda olduğumuz zamanlar çok gitmiyordum, maçlardan önceki günler falan. Kelvin Cato izin vermezdi. Beni hep takip ederdi. Houston, Orlando, New York... Gittiğim her takımda benle gelmesini istediğimi söylemiştim. Beni aklı başında tutabilecek tek insan o. Ve o da çılgın bir arkadaştı. Her takımda, her durumda, yanımda olması gereken kişi oydu. Kimse bunu bilmez.

- Sosyal medyada seninle ilgili söylenen olumsuz şeyleri gördüğünde ne hissediyorsun?

Umrumda değil. Değil yani. Niye sosyal medyaya cevap vermek zorundaymışım ki? İki çocuğum var. Bunu da gülümseyerek söyleyebiliyorum. O tarz şeylerle vakit harcadığımı falan mı sanıyorsunuz? Ben sosyal medyayla oynuyorum. PlayStation oynamayıp bununla oynyorum. Madden oynamıyorum. Benim Madden'ım bu. Sosyal medya falan. İnsanlar kendini biraz daha farklı hissetmek için bir şeyler yapıyor. Bazı insanlar belirli şeylerle kafayı buluyor. Eğer sosyal medya onların kafa bulma yöntemiyse, öyle kalsınlar. Benim kafa bulma yöntemim Steve olmak, kendim olmak.

- Oynadığın dönemin son günlerinden bugüne hayatın-

Daha iyiye gitti.

- Neden?

Daha 'baba' gibiyim. Daha akıllıyım. İki çocuğum var, hayatımın en iyi noktasındayım. İlk hayalimi yaşadım. 32 yaşında ilk hayalini yaşamış kaç kişi var? 39 yaşında Washington'a gelip ne isterse yapabilecek, çocukları da ne isterse yapabilecek hayatta kaç kişi var? Kim böyle bir durumu sevmez ki?

- Senin gözlerinden, mirasın nedir?

Geldi, gördü, fethetti.

Tümü
 Reklam