Malatya deprem felaketinde hasar gören illerimizden. Enkaz altında Yeni Malatyaspor kalecisi Ahmet Eyüp Türkaslan da vardı. Eşi kurtarıldı, Ahmet hayatını kaybetti.
Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, yaşadıklarını Cumhuriyet'e anlattı:
"Rize'ye 5-1 kaybettik. Moral olarak çökmüştük. Takıma 2 gün izin verdim. 5 oyuncumuz Trabzonlu, oraya gittiler, bazıları ve biz İstanbul'a döndük. Kaleci Ahmet'le beraber 2-3 kişi ve personel Malatya'ya geçti. Depremi duyar duymaz Sabiha Gökçen Havaalanı İletişim Başkanlığı'nı aradım, '4 kişiyiz' dedim, yardımcı oldular. Malatya'ya döndük. Kalecimiz Ahmet göçükte kaldı. Gönüllülerin de yardımıyla eşini kurtardık. Sonra Ahmet'in cenazesini defnetmek üzere akrabalarıyla Gaziantep'e gittik. Yollar yarılmış, evler yıkılmış, taş taş üzerinde kalmamış. İnsanlar bağırıyor, ağlıyor. Malatya'ya döndük altyapı binası çökmüş, içine girilmiyor. Belediye çadır verdi. Çadırın içinde kaldık. Ekmek, su, yiyecek, akaryakıt yok. 3-4 gün kâbus yaşadık. Bir yandan artçılar sürüyor."
"FUTBOL SOSYAL BİR OLAY"
Vural, "Deprem olmayan yerlerde hayat devam ediyor. Buradaki insanımızın bir an önce deprem psikolojisinden kurtulması gerekiyor. Yaralarımızı sarabiliriz. Farklı bir duyguyu yaşamak anlamında futbol önemli. Bu bölgelerde yeniden futbolun oynanabilir hale getirilmesi lazım. Futbolun asıl görevi sosyal bir olay olması. Futbol sadece 22 kişinin sahada koşması değildir" dedi.
"DONDURUN, DEDİM"
Vural, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi arayıp, "Futbol konuşulacak durum yok. Aslan gibi bir evladımızı toprağa verdik. Kulüp binasına girilecek gibi değil. Oteller çöktü. Gelen misafirler nerede konaklayacak, nasıl idman yapacağız, bizi dondurun dedim. 'Farklı düşünmüyoruz' dediler. Malatyaspor'un hakları baki kalmak kaydıyla donduruldu. Başkan Büyükekşi, Riva Tesisleri'ni açtı. 1-2 oyuncum orada kalıyor" dedi.
Yeni Malatyaspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, yaşadıklarını Cumhuriyet'e anlattı:
"Rize'ye 5-1 kaybettik. Moral olarak çökmüştük. Takıma 2 gün izin verdim. 5 oyuncumuz Trabzonlu, oraya gittiler, bazıları ve biz İstanbul'a döndük. Kaleci Ahmet'le beraber 2-3 kişi ve personel Malatya'ya geçti. Depremi duyar duymaz Sabiha Gökçen Havaalanı İletişim Başkanlığı'nı aradım, '4 kişiyiz' dedim, yardımcı oldular. Malatya'ya döndük. Kalecimiz Ahmet göçükte kaldı. Gönüllülerin de yardımıyla eşini kurtardık. Sonra Ahmet'in cenazesini defnetmek üzere akrabalarıyla Gaziantep'e gittik. Yollar yarılmış, evler yıkılmış, taş taş üzerinde kalmamış. İnsanlar bağırıyor, ağlıyor. Malatya'ya döndük altyapı binası çökmüş, içine girilmiyor. Belediye çadır verdi. Çadırın içinde kaldık. Ekmek, su, yiyecek, akaryakıt yok. 3-4 gün kâbus yaşadık. Bir yandan artçılar sürüyor."
"FUTBOL SOSYAL BİR OLAY"
Vural, "Deprem olmayan yerlerde hayat devam ediyor. Buradaki insanımızın bir an önce deprem psikolojisinden kurtulması gerekiyor. Yaralarımızı sarabiliriz. Farklı bir duyguyu yaşamak anlamında futbol önemli. Bu bölgelerde yeniden futbolun oynanabilir hale getirilmesi lazım. Futbolun asıl görevi sosyal bir olay olması. Futbol sadece 22 kişinin sahada koşması değildir" dedi.
"DONDURUN, DEDİM"
Vural, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'yi arayıp, "Futbol konuşulacak durum yok. Aslan gibi bir evladımızı toprağa verdik. Kulüp binasına girilecek gibi değil. Oteller çöktü. Gelen misafirler nerede konaklayacak, nasıl idman yapacağız, bizi dondurun dedim. 'Farklı düşünmüyoruz' dediler. Malatyaspor'un hakları baki kalmak kaydıyla donduruldu. Başkan Büyükekşi, Riva Tesisleri'ni açtı. 1-2 oyuncum orada kalıyor" dedi.
