Sivas ve Bordeaux kader oldu! - Osman Tanburacı

Sivas ve Bordeaux kader oldu!

Bakıyorum da Bordeaux her sene Galatasaray'a çıkıyor. Sonrası keder. Yurt içinde kader böyle değil!

calendar 21 Ocak 2009 16:05
Haber: Sporx.com Yazarlar
Sivas ve Bordeaux kader oldu!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.

Paylaş:



Fortis, Turkcell ve UEFA'da; Sivasspor'la Bordeaux, Galatasaray'ın kaderi oldu. Bakıyorum da Bordeaux her sene Galatasaray'a çıkıyor. Sonrası keder... Yurt içinde kader böyle değil! Galatasaray'ın karşısına kim çıkarsa çıksın hepsini aşıyor. Hem Turkcell'de şampiyon oluyor hem Almanya'daki maçta Fortis'i alıyor. Laf aramızda çoğunca da bir öteki yıla Avrupa'da giriyor... Dahili rakipleri de şubatta; 'git-gel Konya altı saat' derken Galatasaray yine Bordeaux yollarına düşüyor... Kader işte! İçerdeki rakipler de; ne Fener ne Beşiktaş ne Sivas ne Trabzon... En büyük rakip AntiGalatasaray medyası!... Artık bunu söylemekten yazmaktan bıktım! Dilime yapıştı bu deyiş... Galatasaray onu da bir biçimde aşıyor, ama yapılanlar kabak tadı verdi!... Bir kısım medya Galatasaray'ı adeta vuruyor! Hal böyle olunca da Galatasaray yönetimi medya içinde amaçlı yayın yapan kötüleri ayıklıyor. Bunları adeta topluma şikayet edercesine internet sitesinden yaptığı açıklamalarla ortamından dışlıyor. Kulüple ilişkisini kesiyor ki 'verdikleri haber muteber değildir' anlamı taşısın! Son örnek kanaltürk televizyonu... Yasaklara karşıyım, asla savunmam mümkün değil ama 'durup dururken taciz'i de affedemiyorum. Galatasaray'ın veya her hangi bir takımın 'keyfi yıpratılmasına' da sonuna kadar karşıyım. Habercilik ve sansasyonel haber, kişi veya kurumu yıpratarak yapılmaz! Bazı kendini bilmezler, ya da yeni yetmeler, ya da sorumsuz dangalaklar; gazeteciliği silah olarak kullanıyor. Olmaz! Hiçbir kuruluş buna izin vermez! Yasaklar doğru olmamakla birlikte ülkemiz açısından; 'İYİ GAZETECİ İLE KÖTÜNÜN AYRILMASI' açısından son derece faydalıdır. Tıpkı haşere ilacı gibi; sıkacaksın bunların üzerine 'fıs fısı' bir süre rahatlayacaksın! Bir süre diyorum zira bu ortamda böylesi haşerat bitmez! Her topu tepmeyi bırakan futbolcu gazeteci olursa, her önüne gelen gazete kurarsa bu iş olmaz! Ruhunuz şad olsun; Sedat Simaviler, Kemal Ilıcak, Ali Naci Karacan, Nadir Nadi, Peyami Safa, Mehmet Emin Yalmanlar... Onlar Türk gazeteciliğinin üstat patronlarıydı... Onların zamanında gazeteciliğin bir haysiyeti vardı. Onlar zamanında gazeteciye; '.... basın bunu da yazın' denmiyordu... Gazetecilik mesleği saygındı... Yok mu bu gidişi kurtaracak bir delikanlı! Neyse yine göğüs kafesim doldu taştı... Derin bir nefesle soluklandım işte...

Kıbrıs ve Eskişehir
Geçen Cuma günü Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde panele davetliydim. Mükemmeldi, koca salon tıklım tıklımdı... Bir saatliğine gittim tam 2.5 saat soru-cevap nasıl geçti anlamadık... Sporx'te 'Benim Üniversitelerim' diye bir köşe açacağım, orada üniversite gençliği ile söyleşilerim fotoğraflarla yer alacak. Takip edin... Pazartesi günü de Eskişehir'deydim. Eskişehir halkının ve üniversite gençliğinin oylarıyla seçilen 'EN'lerden biri olarak Ümit Aktan, Milli Hoca Rasim Kara, Murat Özarı, Cem Arslan, Cem Kurel, Alper Üstündağ ve Eskişehir Üniversitesi'nde görevli hakem kardeşimiz Hakan Sivriservi'yle beraberdik... Uğur Meleke, Ertem Şener de ödüllüydüler ama görevleri dolayısıyle gelemediler... Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal, Teknik Direktör Rıza Çalımbay, Eskişehir basınından Tribünspor gazetesi yöneticileri Serkant ve İbrahim Samurçay kardeşler, Çağfen Eğitim Kurumları sahibi Serdar Taci Zengin ile uzun süre Türk futbolunu tartıştık... Hakem Hakan Sivriservi de dertlilerden. MHK tarafından birden ışınlanan Sivriservi'ye altı aydır maç verilmiyor... Üç hakem daha var maç verilmeyen! Suçları da neymiş bilinmiyor. MHK Başkanı ve Yüksel Okçuoğlu bunları kara listeye almış! Sanki diğer hakemlerin hiç kusuru olmamış gibi... Yazık ama... Söyleyin de kusurlarını bilelim... Bizde arka çıkmayalım. Böylesi ayırım çok kötü. Ayıptır. Bu kadar şaibeli bir ortamda üç kişiyi kulağından tutup ayırmak insan vicdanıyla bağdaşmaz! Sonra ötekilere de, onları ayıklayana da güven kalmaz! Bu işi araştırıp yazacağım. Eskişehir halkı da Sivriservi'ye öylesine sahip çıkıyor ki anlatamam...

İkinci yarı başlarken Galatasaray ne durumda'
Antalya kampı bitti. Herkesle konuştum. Futbolcularla da... Durum şu; Galatasaray istim üstünde ama yine sakatlıklardan yakasını kurtaramamış. Linderoth belki oynayacak. Belkisi şunlar; 1-Sakatlığın nüksetmemesi için biraz daha sabretmek, 2-Bu kadar aradan sonra çok sıkı bir maçta ve karlı bir sahada oynatmak... Bu iki nokta yöneticileri düşündürüyor. Ayrıca defansta başka sakatlar da var.

Servet'in durumu'
Servet'in köprücük kemiğinde bir açma var. Çok minimal seviyede. Kolu askıya alındı ama doktorlar çabuk iyileştirme çabasındalar. Bu sakatlık her insanın başına gelebilecek bir durum, omuzunuzun üstüne düştüğünüzde ya da ters bir hareket yaptığınızda bu bölge esniyor ve sonrasında çok ağrı yapıyor. Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu ile görüştüm; 'yoğun tedavi uyguluyoruz, ağrısını da dindiririz oynatıp oynatmamak teknik heyetin kararıdır' diyor. Ancak şunu da ekliyor; 'Rıdvan Dilmen de aynı dertten İzlanda maçı arifesinde sakatlanmıştı. Zamanından önce oynadı, sonrasında iki kez ameliyat oldu. Hatırlatırım...' Servet'in durumu bu! Bana kalırsa iki açıdan oynatmam. 1-Sağlam yedek, sakat as oyuncudan daha iyidir. Ve de takım içi güven sarsılmaz, 2-Servet Galatasaray'a ilerideki maçlarda daha çok lazım olacaktır, Servert'i bir maç için riske etmem. Mehmet Topal, Emre Aşık, Semih, Murat, Hakan Balta var... Daha ne olsun! İlle de Servet derseniz hata olur.

İki Sivasspor bir tur eder mi'
Bu hafta Sivasspor'la lig maçı var. Zor maç. İki yıldır lig lideri olan bir takımdan korkulur. Hele kar altındaki sahada oynamak bu zorluğu iki katına çıkartır. Hatta kar; yetenek zengini futbolcuklara sahip Galatasaray için daha zordur. İnce yapamazlar! Sivasspor bu açıdan Mehmet Yıldız'la daha kolay oynar ama onda da risk şudur; karlı sahada fizik güçle oynamak topu kullanan için daha zordur. Galatasaray defansı bireysel hatalar dışında böyle rakibi çok daha rahat kontrol eder. Ancak şans faktörü de bastıran rakibin yanındadır. Şöyle ki; Hangi takım savunmaya çekilirse oyun daha çok o takımın kalesi önünde oynanır, o zaman da hatalar sonucu belirler. Her iki takım da buna dikkat etmelidir.

Bu maçı akıl çözer!
Galatasaray Sivas'ta bu açıdan daha avantajlıdır. Sivas havaya olan yatkınlığı ile soğukta daha rahat oynayacak olan taraftır! Brezilyalı Lincoln zorlanır, De Sanctis zorlanır. Çek Baros zorlanmaz! Ümit Karan zorlanmaz. Barış zorlanmaz... Gençler zorlanır. Onlar mücadele açısından üstün gözükürler ama bu sahada tecrübe önde gelir. Örneğin; Kaleciler için zor maç. Hava topu için kolay maç. Bu oyun yüksekten oynanmaz! Ancak yapılan ortalardan kafayla kesilen toplara dikkat! Top zıplamaz! Rakip defanstan dönen topları şutlamak fayda sağlar... Topla çok oynamak zarardır. Topu çabuk ve akıllı kullanmak gol getirir. Galatasaray bu konumda daha şanslıdır. Gerisini Allah bilir.

Mehmet Topal önemli isim
Galatasaray'da; Arda, Lincoln, Ayhan, Barış, Baroş, Mehmet Topal ileri altılısı iş yapar. Sabri, Emre Aşık, Mehmet Topal, Hakan Balta geri dörtlüsü en sağlam olanıdır. Bu maçta; Mehmet Topal çok önemli isimdir. Bakın ben de Topal'ı hem ileriye hem savunmanın ortasına koydum. Skibbe ve Burak hoca burada zorlanacaklar ama Kalli ne diyor' 'Sivas'ta savaşan oyuncu oynatın, oranın şartları zordur' bence doğru! Sabri uyar, Aydın kontra oyunda sadece çabukluk açısından faydalı olur ama Aydın bu maçta zorlanır. Bu periyotta Sivasspor'la oynanacak üç maç var. Lig maçı daha önemli çünkü o puan maçı! Kupa'da ikinci maç da var. Orada eleme var. İstanbul'daki Kupa maçında tura oynarsın Sivas'taki maçta beraberliğe yatar turu geçersin, ama lig maçında üç puan önemlidir, galip gelmek için doğa şartlarını da aşman gerekir. Onun için de rakiple mücadele etmeden topu koşturmak daha iyidir. Galatasaray'da bu işi yapacak düşünce zengini oyuncu daha çoktur.

İzmir'de oynayalım deniyor ama olmaz!
Ayrıca Fortis Kupası'nda Galatasaray yönetimi Haldun Üstünel'le iki maçı da İzmir'de oynayalım hem hava şartlarından etkilenmeyelim ham daha fazla hasılat yapalım diyor ama olmaz! Herkes kafasına göre yer belirlerse yandık! Sivasspor eline geçirdiği bu kozu harcar mı' Ne diyor Bülent Uygun' 'Kupa bizim hedefimiz.' Şunun şurasında kalmış iki tur, sonrasında final... Bu teklifi Sivas kabul etmez! Ederse iyi olur da, etmez!

Bülent Uygun bu hafta ne yapacak'
Gücünü üstün kılacak. Hava şartlarında Mehmet Yıldız'ı kullanacak! Bülent Uygun iddialı ve Sivas'ın beklentilerine akıllı cevaplar verebilecek bir teknik sorumlu. Ama büyük maçlarda kendi sahasında kaybediyor. Elinde; Petkoviç, Bilica, Hayrettin, Musa Aydın, Balili, Sezer, Mehmet Yıldız, Herve Tum bir de şimdi Kamanan denen iyi oyuncular var... Kim böyle takıma hoca olmak istemez! Takımda 7-8 tane vazgeçilmez var. Uygun; oyunu Galatasaray sahasına yıkacak. Tum'u bu kez Fransız Kamanan'la beraber oynatabilir. Arkalarına da fizik güç olarak Mehmet Yıldız'ı takviye ile takımını üçlü gol gücü olarak oynatabilir. Bence bu fayda değil zarardır. Ancak karambol golü de böyle bulur. Mehmet Yıldız iyi bir silahtır. Rakip kaleyi yıpratır ama gol de tesadüfe kalır. Riskli bir oyundur. Ancak saha kar ve buz kaplı olursa başka çare de yoktur. Musa Aydın ve Sezer de tehlikeli isimlerdir. Benden uyarı; İkisi de topla adam geçmeyi seviyor. Uzaktan da vuruyorlar. Galatasaray bunları kontrol edemezse kalesinde uzak vuruşlardan gol bulabilir. Galatasaray'ın da en büyük zaafı budur. Sivasspor güçlü bir takım. Galatasaray'ın üstüne yüklendiğinde büyük bir mücadele olur. Galatasaray rakipten çaldığı topları oyuna iyi sokamaz ve daha savunmadan çıkarken kaptırırsa Sezer ve Musa tehlike yaratır! Unutmayın!

Yiğidolar ne yapacak'
Adı üstünde onlar Yiğido... Güçlerinin farkındaysalar takımlarını güçsüz bırakacak bir şey de yapmazlar. Düşünebiliyor musunuz; Bordeaux'yu eleyebilecek bir Galatasaray'ı yenmenin ne demek olduğunu... Kısa süreçte üç Sivas maçı ilginç durumlara sahne olacak. Şanslar eşit.

HER GÜN EK 1 MİLYON TL! 5 saniyede doldurun, bu fırsatı kaçırmayın! <<<<<

Tümü
 Reklam