SPORXNBAMilwaukee Bucks henüz iyi bir hücum takımı değil. Henüz kelimesi orada önemli, çünkü Milwaukee'nin hücumu kötü. Bucks şu anda hücum bazında, gerçek şut yüzdesi olarak ve maç başı atılan sayı açısından ligin en kötü 13 takımı arasında bulunuyor.
Aynı zamanda savunmada, ribaund almada ve foul aldırmada çok kötüler. Ama bu sezon tek tutunacak dalları var. O da ligin en iyi pas yapan takımlarından biri olmaları. Kendileri maç başına 23.4 asistle oynuyor.
Milwaukee maç başına asistlerde 7. sırada, asist oranında 5., asist/top kaybı oranında 10. ve asist oranında 4. sıradalar.
Bucks ekibinin mükemmel paslaşması bu seneki sıkıntılarının panzehiri olabilir. Milwaukee'nin hücum temelinde ilk adım bu olmalı. Golden State Warriors gibi bir günde inşa olmayan takımlar güçlerini belli bir noktaya borçlular, ve Bucks ekibi de azimli paslaşmalarını güçlü bir ilk adım olarak alabilir.
Asist numaraları tüm takım başarısı adına konuşabilen bir şey ve Oklahoma City Thunder gibi isolation üzerinden çoğunlukla hücum oluşturan takımlara karşı çıkanlar da olacaktır. Lakin Atlanta Hawks, San Antonio Spurs ve Golden State Warriors ekipleri de asist oranlarında tepelerde yer alıyorlar.
Bucks paslaşmasının en cesaret verici parçalarından biri de bunun sadece tek bir oyuncuya ya da iki oyuncudan herkese tarzı bir top dağıtımı şeklinde olmaması. Bucks ekibi, 4 oyuncusu da en az 3 asist ortalama yakalayan 3 takımdan biri konumunda.
Aslında bu rakam onlar için 5, lakin Greivis Vasquez bu istatistikte yer edecek kadar maçta oynamamış durumda. Sadece 2 tane başka NBA takımı böyle 4 oyuncuya sahip: Atlanta Hawks ve Chicago Bulls. Bucks güzel bir kulübün içinde: bu 2 takım da başarılı yıllar geçiriyorlar ve Doğu Konferansında tepeye oynuyorlar.
Bir sürü asist yapan bir sürü oyuncuya sahip olmak, hücuma liderlik eden gerçek bir point guarda sahip olmak kadar iyi bir şey olmasa da, daha kötü bir şey de değil. Bugünün NBA'i Chris Paul benzeri saha koçlarına çok daha az sahip ve daha çok top dağıtan forvetlerle pivotlara her zamankinden daha fazla sahip.
Bunun çok iyi bir örneği Doğu ve Batı'nın en iyi takımlarının asist liderlerinin LeBron James ve Draymond Green olması diyebiliriz. Bu isimler Kyrie Irving ve Stephen Curry'den daha fazla asist ortalaması yakalıyor. Pas önemlidir, kimden ve nereden gelirse gelsin.
Bucks ekibi Michael Carter-Williams'ın takıma maç başına asistlerde liderlik yapması gibi bir kalıbı izlemiyor. Milwaukee top hareketini her yerden alıyor: Carter-Williams, Greg Monroe, Giannis Antetokounmpo ve Khris Middleton isimlerinin hepsi maç başı en az 2 asist ortalama yakalıyor.
Bu 4lü ve tek grup üyesi her oyuncu da NBA'de 30 dakika ortalamayla oynayan tek grup. Başka takım üyeleri hiç bir zaman bu şekilde istikrarlı geceler yaşamıyor. Milwaukee Bucks'ın iyi bir hücumu henüz yok, fakat üzerine kurabilecekleri ve inşa edebilecekleri bir özellikleri var.
Bucks adına Carter-Williams'ın kariyerinin hücum adına en iyi oyununu oynaması, Doğu ekibinin durumlara kötü tarafından ziyade iyi tarafından bakmasını gerektiren unsurlardan biri.
Aynı zamanda savunmada, ribaund almada ve foul aldırmada çok kötüler. Ama bu sezon tek tutunacak dalları var. O da ligin en iyi pas yapan takımlarından biri olmaları. Kendileri maç başına 23.4 asistle oynuyor.
Milwaukee maç başına asistlerde 7. sırada, asist oranında 5., asist/top kaybı oranında 10. ve asist oranında 4. sıradalar.
Bucks ekibinin mükemmel paslaşması bu seneki sıkıntılarının panzehiri olabilir. Milwaukee'nin hücum temelinde ilk adım bu olmalı. Golden State Warriors gibi bir günde inşa olmayan takımlar güçlerini belli bir noktaya borçlular, ve Bucks ekibi de azimli paslaşmalarını güçlü bir ilk adım olarak alabilir.
Asist numaraları tüm takım başarısı adına konuşabilen bir şey ve Oklahoma City Thunder gibi isolation üzerinden çoğunlukla hücum oluşturan takımlara karşı çıkanlar da olacaktır. Lakin Atlanta Hawks, San Antonio Spurs ve Golden State Warriors ekipleri de asist oranlarında tepelerde yer alıyorlar.
Bucks paslaşmasının en cesaret verici parçalarından biri de bunun sadece tek bir oyuncuya ya da iki oyuncudan herkese tarzı bir top dağıtımı şeklinde olmaması. Bucks ekibi, 4 oyuncusu da en az 3 asist ortalama yakalayan 3 takımdan biri konumunda.
Aslında bu rakam onlar için 5, lakin Greivis Vasquez bu istatistikte yer edecek kadar maçta oynamamış durumda. Sadece 2 tane başka NBA takımı böyle 4 oyuncuya sahip: Atlanta Hawks ve Chicago Bulls. Bucks güzel bir kulübün içinde: bu 2 takım da başarılı yıllar geçiriyorlar ve Doğu Konferansında tepeye oynuyorlar.
Bir sürü asist yapan bir sürü oyuncuya sahip olmak, hücuma liderlik eden gerçek bir point guarda sahip olmak kadar iyi bir şey olmasa da, daha kötü bir şey de değil. Bugünün NBA'i Chris Paul benzeri saha koçlarına çok daha az sahip ve daha çok top dağıtan forvetlerle pivotlara her zamankinden daha fazla sahip.
Bunun çok iyi bir örneği Doğu ve Batı'nın en iyi takımlarının asist liderlerinin LeBron James ve Draymond Green olması diyebiliriz. Bu isimler Kyrie Irving ve Stephen Curry'den daha fazla asist ortalaması yakalıyor. Pas önemlidir, kimden ve nereden gelirse gelsin.
Bucks ekibi Michael Carter-Williams'ın takıma maç başına asistlerde liderlik yapması gibi bir kalıbı izlemiyor. Milwaukee top hareketini her yerden alıyor: Carter-Williams, Greg Monroe, Giannis Antetokounmpo ve Khris Middleton isimlerinin hepsi maç başı en az 2 asist ortalama yakalıyor.
Bu 4lü ve tek grup üyesi her oyuncu da NBA'de 30 dakika ortalamayla oynayan tek grup. Başka takım üyeleri hiç bir zaman bu şekilde istikrarlı geceler yaşamıyor. Milwaukee Bucks'ın iyi bir hücumu henüz yok, fakat üzerine kurabilecekleri ve inşa edebilecekleri bir özellikleri var.
Bucks adına Carter-Williams'ın kariyerinin hücum adına en iyi oyununu oynaması, Doğu ekibinin durumlara kötü tarafından ziyade iyi tarafından bakmasını gerektiren unsurlardan biri.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
