Sporx.com olarak, ismimize uygun olarak sporu sadece futboldan ibaret görmediğimiz için diğer sporlara olan özel ilgimiz her zaman sürüyor. Bu kez rotamızı, Türkiye'nin en köklü okullarından İstanbul Erkek Lisesi'nin bünyesindeki takımlara çeviriyoruz. Karşımızda, Bölgesel Lig'den yükselme yolunda önemli adımlar atmış İstanbul Spor Bayan Voleybol Takımı var.
Sorularımızı ilk olarak, bayan voleybol takımının çiçeği burnunda Şube Sorumlusu Serim Yılmazer yanıtlıyor...
"OYUNCULARIMIZ ARMAYA LAYIK İSİMLER"
-Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Ne zaman şube sorumluluğu işine başladınız?
"Teşekkür ediyorum. 3 Mart'ta göreve başladım. Ancak Kasım ayından beri yönetim kurulu toplantılarına dışarıdan katıldığımdan, kulübün ve branşların durumu hakkında belli bir bilgi birikimine sahibim."
-Aynı zamanda İstanbul Erkek Lisesi mezunusunuz. Kulüpte başka görevleriniz oldu mu?
"Evet, 1996 mezunuyum. Yönetim kurulu üyelerimiz, okulumuz mezunları ve eski İstanbulsporlu işadamlarından oluşuyor. Bizleri bir araya getiren, geçmişte okuduğumuz okula veya formasını giydiğimiz kulübe karşı hissettiğimiz sonsuz sevgi ve vefa duygusudur. Yönetim Kurulu toplantılarımız aile toplantısı havasında geçiyor. Voleybol Şube Sorumluluğu'nun yanısıra kulübün Genel Sekreterliği görevini de yürütüyorum."
-Nasıl bir takım devraldınız?
"Bu konuda gerçekten çok şanslıyım. Voleybol takımımız ben göreve geldiğimde 4'te 4 yapmıştı. Ben göreve geldikten sonra da iki maç daha kazanıp grup maçlarını namağlup lider olarak tamamladılar."
-Peki yönetim açısından voleybol takımı ve şubesini nasıl buldunuz?
"Voleybol şubemizin kısıtlı bir bütçeyle şu ana kadar maksimum başarıyı yakaladığını söyleyebilirim. Beni en çok sevindiren konu, takımımızın bizler için kutsal olan armamızı gönül rahatlığıyla teslim edebileceğimiz karakterde sporculardan oluşması."
-Takım sezon genelinde hedeflerine ulaşabildi mi?
"İstanbulspor olarak sadece voleybolda değil, mücadele ettiğimiz tüm branşlarda şampiyonluk hedefliyoruz. Voleybol Şubesi olarak bugün itibariyle hedefimizde bir sapma olmadı ve playoff'lara kalmayı başardık. Playoff'lardan da alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum."
- (Bu arada üç tarafı duvar olan salon gözüme çarpıyor ve maçların burada oynanıp oynanmadığını soruyorum.)
"İdmanlarımızı İstanbul Erkek Lisesi salonunda yapıyoruz ancak salonun tavanı alçak olduğu için maçlarımızı Bahçelievler'de oynuyoruz. İstanbulspor'un doğduğu yer olan İstanbul Erkek Lisesi'nde idman yapmanın sporcularımıza ne kadar köklü bir kulüp olduğumuzu hissettirdiğine inanıyorum."
-Peki maçlarınıza olan ilgi ne düzeyde?
"Bölgesel ligde yer almamızın da etkisiyle ilgi arzu ettiğimiz seviyede değil, ancak ilginin artma trendinde olduğunu söyleyebilirim. Gelecek sezon planlarımız arasında camiamızın desteğini arttırmak ve gelen desteği takımımıza daha fazla yansıtmak da bulunuyor. Bu sene Aroma 3. Lig'e yükselebilirsek, başarının desteği de yanında getireceğine inanıyorum.
"ÖĞRENCİLER İSTEDİ, MASA TENİSİ ŞUBESİ AÇIYORUZ"
-Kısa ve orta vadede planlarınız nelerdir?
"Voleybol Şubesi için cevap vermek gerekirse, kısa vadeli hedefimiz bu sezon şampiyon olup Aroma 3. Lig'e çıkmaktır. Orta vadeli hedefimiz, bir altyapı organizasyonu oluşturarak kendi bünyemizden sporcu çıkartabilmektir. Şu anda ağırlıklı olarak 1990-1992 jenerasyonundan oluşan genç ve kaliteli bir oyuncu topluluğuna sahibiz. Elimizdeki kadroyu bozmadan 1-2 takviyeyle uzun yıllar yolumuza devam edebileceğimize inanıyorum.
İstanbulspor açısından kısa vadedeki hedeflerimize genel olarak bakacak olursak bütün branşlarda playoff'lara kaldık ve şampiyonluk mücadelesi veriyoruz.
İstanbulspor'un orta vadeli hedefi sağlıklı bir finans yapısı oluştururak istikrara dayalı bir başarı sağlamaktır. Futbol değil, spor kulübü olduğumuzdan İstanbulspor ve İstanbul Erkek Lisesi'nin kalitesine yakışır yeni branşlar açmayı hedefliyoruz. İstanbul Erkek Lisesi ile aynı arma ve renkleri taşıyan İstanbulspor bayrağını mümkün olduğunca çok branşta dalgalandırmak istiyoruz. Örneğin bu ay masa tenisi şubesini açtık. Okulun öğrencileri bu konuda bize başvuruda bulundu. İstanbulspor, bu okulun öğrencileri tarafından kurulmuş olduğundan, bu başvuru bizi fazlasıyla mutlu etti. İstanbul Erkek Lisesi ile İstanbulspor'un etle tırnak gibi olduğunu birkez daha görmüş olduk. Ayrıca, tenis şubesinin açılması konusunda bazı yönetim kurulu üyelerimizin çalışmaları var. Özellikle tenis şubesinin faaliyete geçmesini büyük bir heyecan ve merakla bekliyorum."
-Türk voleybolunda son yıllarda yaşanan çıkışın bölgesel lige bir yansıması var mı? Türkiye Voleybol Federasyonu'nun size bakış açısında bir değişme söz konusu mu?
"Türkiye Voleybol Federasyonu'nun bize ufak tefek yardımları olsa da, bu yardım takımı ayakta tutmaya yeterli değil. Takımı finanse edecek bir organizasyona ihtiyaç var.İstanbulspor olarak voleybol şubemizin finansmanı İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı ve camiamızdan gelen bağışlarla sağlanıyor. Bölgesel Lig'e genel olarak bakacak olursak, ağırlıklı olarak belediye takımları ve okul takımlarının olduğunu görüyoruz."
-İstanbul Spor denince akla genelde, o Cem Uzan döneminin büyük transfer yapan takımı geliyor. Sizi de o takım olarak görenler var.
"İstanbulspor ile İstanbulspor A.Ş.yi ayırmak lazım. Maalesef kendi camiamızda bile bu konuda bir bilgi kirliliği mevcut. Bugün İstanbulspor A.Ş.'nin İstanbul Erkek Lisesi ile hiçbir bağı yok. Bizim, yani İstanbulspor'un futbol takımı iki yıl önce kuruldu ve mücadelesine 2. Amatör lig'den başladı. Futbol takımımız üst üst kazandığı şampiyonluklarla şu anda Süper Amatör Lig'de play-off oynuyor. Bu hızla gidersek İstanbulspor futbol takımını birkaç sene içerisinde alışık ve layık olduğu yerde görebileceğiz.
Şu anda marka değeri en yüksek branşımız basketbol. İkinci ligdeler ve play-off oynuyorlar. Basketbol takımımız da geçen sezon bölgesel lig'den çıkmıştı."
-Amatör branşlarda sponsor bulma sıkıntısı her zaman söz konusu. Bu konuda sıkıntı yaşayabileceğinizi düşünüyor musunuz?
"İlk olarak hedefimiz biraz başarı kazanmak. Kişisel görüşüm, takımı belli başarı olarak bir noktaya getirdikten sonra, bu okuldan mezun işadamları tarafından kurulmuş ve yönetilen şirketlerden daha rahat sponsor desteği alabiliriz. Bu destek bizi 1. lige dahi çıkartabilir."
-3. ligdeyken bu çalışmalara başlamak, hedeflerinize daha çabuk ulaşmanızı sağlamaz mı?
"Günümüzde sporda sponsor desteği olmadan fazla yol almak mümkün değil. Şu anda play-off maçlarımıza odaklanmış durumdayız. 10 Nisan'da şampiyon olup, 11 Nisan'dan itibaren sponsor çalışmalarına başlamayı planlıyoruz. Sponsor desteğini ne kadar erken bulursak, basamakları o kadar hızlı çıkarız. Bu konuda başlıca görev bize düşse de, camiamızdan gelecek her türlü katkıya açığız."
"BÖLGESEL LİG ÇOK ANLAMSIZ"
Serim Yılmazer ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajın ardından yönetim odasından çıkıp parkeye iniyoruz... Bu kez söz, takımın baş antrenörü Baki Duyucu ve kaptan Aslıhan Özkan'da...
-Takıma baktığımız zaman, gruptan yenilgisiz lider çıktığınızı görüyoruz. Playoff'ların da iddialı ekipleri arasındasınız... Sezon öncesi hedefiniz neydi? Hedeflere ulaşılabildi mi?
Baki Duyucu: "Sezon başı Saffet başkanım ile görüştüğümde 3. ligi hedefliyorduk. O dönem dilekçe ile 3. lige girilebiliyordu. Başvuruda bulunduk ancak talebimiz reddedildi. Ben de, 'Hep amatör ligde mücadele ediyoruz. Bir hedef yok. Bir amaç yok. O zaman bir amaç koyalım' dedim. Başkan da 'Tamam o zaman bir takım kur' dedi. Sonra bu takımı kurduk. Böyle iyi oyuncuların bir araya geleceği bir takım kurmak kolay değildi. Bölgesel Lig'in üzerinde bir takım kurduk. Sakatlık yaşamadık ve bu noktaya kadar geldik. Bu takımın kurulmasında Saffet Bey'in de büyük payı var. Onun izniyle bu takım kuruldu. Emeğimizin yüzde 50'sini aldık. Kalanı da playoff'larda.. Buradan da çıktığımız zaman emeğimizin karşılığını tam olarak almış olacağız."
-Gözünüze kestirdiğiniz bir rakip ya da rakipler var mı? Takım olarak özel bir motivasyonunuzun olduğu bir rakibiniz mevcut mu?
Aslıhan Özkan: "Aslında belli bir takım yok. Rakibe göre şekillenen bir kadro da değiliz. Çıkıyoruz, oynuyoruz."
Baki Duyucu: " Aslında bu sezon en çok rakip olabilecek takım Net Voleybol. Büyük ihtimal finali onlarla oynayacağız ve durumumuzu o takım ile yapacağımız mücadele belirleyecek."
-Türk voleybolunda yaşanan çıkış, medyanın bu spora biraz daha fazla yönelmesinin bu lige olan yansıması nasıl?
Baki Duyucu: "Doğrudan bir katkı olmadı ancak, birinci lige giremeyen oyuncuların alt liglerde oynaması, bu liglerde oynanan voleybolun kalitesini arttırdı. Eskiden bu liglerde böyle kaliteli oyuncular yoktu. Bu kalite henüz tribünlerin kalabalıklaşmasını sağlamadı. Maçlarımızı hala, iki gözlemci, iki idareci, eş, dost, aile, akrabaya karşı oynuyoruz ama böyle gidersek 10 yıl içinde bu sorunun da çözüleceğine inanıyorum."
-Avrupa'da sizinle eşdeğer ligleri takip edebiliyor musunuz?
Baki Duyucu: "Bana göre Bölgesel Lig çok anlamsız bir lig. Ocak'ta başlıyor. Mart'ın sonunda biriyor. Yani Ağustos'ta idmanlara başlayıp Ocak'a kadar sürekli idman yapıyoruz. İdmanlar bitiyor 6 maç yapıyoruz. Gruptan çıkamayan takımların işi, bu 6 maç sonunda bitti ve sezonu bu 6 maçla noktalamış oldular. Lisans çıkartan oyuncu gidip başka yerde de oynayamıyor. Bu yüzden Bölgesel Lig, arada kalmış anlamsız bir lig durumunda... Bu maç trafiğini 3-5 haftaya değil de 15-20 haftaya yaymaları lazım. Bundan ötürü bu Bölgesel Lig'de durmamalıyız."
"OKUL İLE SPOR ARASINDA SEÇİM YAPMALIYIZ"
-Amatör Lig'de voleybol oynamak nasıl bir şey? Başka uğraşılarınız, okul hayatınız da oluyor genelde...
Aslıhan Özkan: "Ben aslında 1. Kademe Yardımcı Antrenörüm. Başka bir kulüp de antrenörlük yapıyorum. Profesyonel sporcuların hayatlarıyla bizim hayatlarımız arasında ciddi farklar var. Onlar günde çift idman yapabiliyorlar. Yeri geldiğinde okullarını ikinci plana atabiliyorlar. Biz ise genelde okul veya spor arasında seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Ben de Beşiktaş'ta profesyonel olarak kariyerimi sürdürürken "Ya gelirsin günde çift idmana çıkar takımda kalırsın ya da okulu tercih edersin, öte yandan da amatör bir kulüp de oynarsın" dediler. Bu yüzden de okul hep engel olarak karşımıza çıkıyor."
-Takımdaki hava nasıl? Gördüğüm kadarıyla yaş ortalaması düşük ve birbirlerine yakın yaşta, oldukça enerjik ve neşeli oyuncular bir araya gelmiş.
Aslıhan Özkan: "Kesinlikle! Takım içindeki enerji çok yüksek. Şu ana kadar bir sorun olmadı. Zaten maçlara çok iyi motive olabiliyoruz. Çok iyi anlaşıyoruz. Çok şükür bir problemimiz olmadı. Bayan takımlarında kapris olayı çok ön plandadır. Çok şükür biz o durumu minimum seviyede atlattık. Çok da iyi arkadaşlıklar kurduk."
-Takım olarak hedeflerinizi biliyoruz. Peki bireysel anlamda hedefler nelerdir?
Aslıhan Özkan: "Ben artık oynadığım kadar oynadım. Bundan sonra hedefim antrenörlük ancak birkaç sene daha zevk için voleybol oynayabilirim. Arkadaşlıklarımızın bitmemesi için oynarım. Voleyboldan kopmayacağım. Antrenörlük yaparak kariyerimi sürdürmeyi düşünüyorum."
-Yeni bir yönetim geldi. Eski yönetimle geldiğiniz noktanın ardından yeni yönetimden olan beklentileriniz nelerdir?
Baki Duyucu: "Ben 10 yıldır bu okulda öğretmenlik yapıyorum. 2002'den beri kulübün içindeyim. Yönetimleri kıyaslamak istemem ancak ilk defa Serim Bey gibi ilgili bir yönetici görüyorum. Bu söylediğim voleybol için... Basketbol tabii ki bu kulüp ve okul için bir kült. Bu kulüpte basketbol oynamış isimler Yönetim Kurulu'nda ve iyi durumdalar. Ancak voleybol kıyıda, köşede kalmış, "Hocam sen takıl!" dedikleri bir branş. Ne zaman böyle bir takım kuruldu, iyi sonuçlar alındı bir de Serim Bey gibi bir yönetici geldi, bana göre şu an on numara oldu. Böyle ilgili bir yöneticinin olması, gelip durumuzu sorması, şu ortamın yaratılması, benim geçen sene hayal edemeyeceğim bir durumdu. Geçmişte hep yenilirdik, oyuncularımızın yedek forması bile yoktu. İnşallah bu noktaya ulaştıktan sonra geriye dönmeyiz. İstanbul Spor'un hedefleri hep ileriye yöneliktir. Bu kulüp bunu kaldırabilecek kapasitededir."
-Bu röportajı ciddi bir kitle okuyacak. Vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Aslıhan Özkan: "Defalarca söylüyorum. Kendim de altyapı takımı çalıştırdığım için şunu söyleyebilirim ki altyapı gerçekten çok önemli. Hazır, yetişmiş oyuncuyu bulmak çok kolay. Altyapıdan oyuncu çıkartmak çok daha zor ve önemli. Dilerim İstanbul Spor camiası, kuracağı altyapı organizasyonu ve açacağı Spor Okulları ile bu konutya ciddi olarak eğilir."
Baki Duyucu: "Altyapı kesinlikle lazım. Başka türlü bu kulüpler ayakta kalamaz. Transfer yapmak kolay, önemli olan oyuncu yetiştirerek bir yerlere gelebilmekir."
Teşekkürler...
OYUNCU LİSTESİ
1- Şeyda Akay
2- Sibel Kaplan
3- Lara Elif Demirci
4- Aslıhan Özkan (Kaptan)
5- Sevinç Salim
6- Elif Karaca
7- Güzide Nur Oflu
8- Canan Aslı Can
9- Öznur Filcan
10- İrem Gönülalan
11- Özlem Yener
12- Ayşe Kasımoğlu
ANTRENÖR: Baki Duyucu
Röportaj: Sedat BALCI
Fotoğraf: Emre BAHÇIVAN
Sorularımızı ilk olarak, bayan voleybol takımının çiçeği burnunda Şube Sorumlusu Serim Yılmazer yanıtlıyor...
"OYUNCULARIMIZ ARMAYA LAYIK İSİMLER"
-Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Ne zaman şube sorumluluğu işine başladınız?
"Teşekkür ediyorum. 3 Mart'ta göreve başladım. Ancak Kasım ayından beri yönetim kurulu toplantılarına dışarıdan katıldığımdan, kulübün ve branşların durumu hakkında belli bir bilgi birikimine sahibim."
-Aynı zamanda İstanbul Erkek Lisesi mezunusunuz. Kulüpte başka görevleriniz oldu mu?
"Evet, 1996 mezunuyum. Yönetim kurulu üyelerimiz, okulumuz mezunları ve eski İstanbulsporlu işadamlarından oluşuyor. Bizleri bir araya getiren, geçmişte okuduğumuz okula veya formasını giydiğimiz kulübe karşı hissettiğimiz sonsuz sevgi ve vefa duygusudur. Yönetim Kurulu toplantılarımız aile toplantısı havasında geçiyor. Voleybol Şube Sorumluluğu'nun yanısıra kulübün Genel Sekreterliği görevini de yürütüyorum."
-Nasıl bir takım devraldınız?
"Bu konuda gerçekten çok şanslıyım. Voleybol takımımız ben göreve geldiğimde 4'te 4 yapmıştı. Ben göreve geldikten sonra da iki maç daha kazanıp grup maçlarını namağlup lider olarak tamamladılar."
-Peki yönetim açısından voleybol takımı ve şubesini nasıl buldunuz?
"Voleybol şubemizin kısıtlı bir bütçeyle şu ana kadar maksimum başarıyı yakaladığını söyleyebilirim. Beni en çok sevindiren konu, takımımızın bizler için kutsal olan armamızı gönül rahatlığıyla teslim edebileceğimiz karakterde sporculardan oluşması."
-Takım sezon genelinde hedeflerine ulaşabildi mi?
"İstanbulspor olarak sadece voleybolda değil, mücadele ettiğimiz tüm branşlarda şampiyonluk hedefliyoruz. Voleybol Şubesi olarak bugün itibariyle hedefimizde bir sapma olmadı ve playoff'lara kalmayı başardık. Playoff'lardan da alnımızın akıyla çıkacağımıza inanıyorum."
- (Bu arada üç tarafı duvar olan salon gözüme çarpıyor ve maçların burada oynanıp oynanmadığını soruyorum.)
"İdmanlarımızı İstanbul Erkek Lisesi salonunda yapıyoruz ancak salonun tavanı alçak olduğu için maçlarımızı Bahçelievler'de oynuyoruz. İstanbulspor'un doğduğu yer olan İstanbul Erkek Lisesi'nde idman yapmanın sporcularımıza ne kadar köklü bir kulüp olduğumuzu hissettirdiğine inanıyorum."
-Peki maçlarınıza olan ilgi ne düzeyde?
"Bölgesel ligde yer almamızın da etkisiyle ilgi arzu ettiğimiz seviyede değil, ancak ilginin artma trendinde olduğunu söyleyebilirim. Gelecek sezon planlarımız arasında camiamızın desteğini arttırmak ve gelen desteği takımımıza daha fazla yansıtmak da bulunuyor. Bu sene Aroma 3. Lig'e yükselebilirsek, başarının desteği de yanında getireceğine inanıyorum.
"ÖĞRENCİLER İSTEDİ, MASA TENİSİ ŞUBESİ AÇIYORUZ"
-Kısa ve orta vadede planlarınız nelerdir?
"Voleybol Şubesi için cevap vermek gerekirse, kısa vadeli hedefimiz bu sezon şampiyon olup Aroma 3. Lig'e çıkmaktır. Orta vadeli hedefimiz, bir altyapı organizasyonu oluşturarak kendi bünyemizden sporcu çıkartabilmektir. Şu anda ağırlıklı olarak 1990-1992 jenerasyonundan oluşan genç ve kaliteli bir oyuncu topluluğuna sahibiz. Elimizdeki kadroyu bozmadan 1-2 takviyeyle uzun yıllar yolumuza devam edebileceğimize inanıyorum.
İstanbulspor açısından kısa vadedeki hedeflerimize genel olarak bakacak olursak bütün branşlarda playoff'lara kaldık ve şampiyonluk mücadelesi veriyoruz.
İstanbulspor'un orta vadeli hedefi sağlıklı bir finans yapısı oluştururak istikrara dayalı bir başarı sağlamaktır. Futbol değil, spor kulübü olduğumuzdan İstanbulspor ve İstanbul Erkek Lisesi'nin kalitesine yakışır yeni branşlar açmayı hedefliyoruz. İstanbul Erkek Lisesi ile aynı arma ve renkleri taşıyan İstanbulspor bayrağını mümkün olduğunca çok branşta dalgalandırmak istiyoruz. Örneğin bu ay masa tenisi şubesini açtık. Okulun öğrencileri bu konuda bize başvuruda bulundu. İstanbulspor, bu okulun öğrencileri tarafından kurulmuş olduğundan, bu başvuru bizi fazlasıyla mutlu etti. İstanbul Erkek Lisesi ile İstanbulspor'un etle tırnak gibi olduğunu birkez daha görmüş olduk. Ayrıca, tenis şubesinin açılması konusunda bazı yönetim kurulu üyelerimizin çalışmaları var. Özellikle tenis şubesinin faaliyete geçmesini büyük bir heyecan ve merakla bekliyorum."
-Türk voleybolunda son yıllarda yaşanan çıkışın bölgesel lige bir yansıması var mı? Türkiye Voleybol Federasyonu'nun size bakış açısında bir değişme söz konusu mu?
"Türkiye Voleybol Federasyonu'nun bize ufak tefek yardımları olsa da, bu yardım takımı ayakta tutmaya yeterli değil. Takımı finanse edecek bir organizasyona ihtiyaç var.İstanbulspor olarak voleybol şubemizin finansmanı İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı ve camiamızdan gelen bağışlarla sağlanıyor. Bölgesel Lig'e genel olarak bakacak olursak, ağırlıklı olarak belediye takımları ve okul takımlarının olduğunu görüyoruz."
-İstanbul Spor denince akla genelde, o Cem Uzan döneminin büyük transfer yapan takımı geliyor. Sizi de o takım olarak görenler var.
"İstanbulspor ile İstanbulspor A.Ş.yi ayırmak lazım. Maalesef kendi camiamızda bile bu konuda bir bilgi kirliliği mevcut. Bugün İstanbulspor A.Ş.'nin İstanbul Erkek Lisesi ile hiçbir bağı yok. Bizim, yani İstanbulspor'un futbol takımı iki yıl önce kuruldu ve mücadelesine 2. Amatör lig'den başladı. Futbol takımımız üst üst kazandığı şampiyonluklarla şu anda Süper Amatör Lig'de play-off oynuyor. Bu hızla gidersek İstanbulspor futbol takımını birkaç sene içerisinde alışık ve layık olduğu yerde görebileceğiz.
Şu anda marka değeri en yüksek branşımız basketbol. İkinci ligdeler ve play-off oynuyorlar. Basketbol takımımız da geçen sezon bölgesel lig'den çıkmıştı."
-Amatör branşlarda sponsor bulma sıkıntısı her zaman söz konusu. Bu konuda sıkıntı yaşayabileceğinizi düşünüyor musunuz?
"İlk olarak hedefimiz biraz başarı kazanmak. Kişisel görüşüm, takımı belli başarı olarak bir noktaya getirdikten sonra, bu okuldan mezun işadamları tarafından kurulmuş ve yönetilen şirketlerden daha rahat sponsor desteği alabiliriz. Bu destek bizi 1. lige dahi çıkartabilir."
-3. ligdeyken bu çalışmalara başlamak, hedeflerinize daha çabuk ulaşmanızı sağlamaz mı?
"Günümüzde sporda sponsor desteği olmadan fazla yol almak mümkün değil. Şu anda play-off maçlarımıza odaklanmış durumdayız. 10 Nisan'da şampiyon olup, 11 Nisan'dan itibaren sponsor çalışmalarına başlamayı planlıyoruz. Sponsor desteğini ne kadar erken bulursak, basamakları o kadar hızlı çıkarız. Bu konuda başlıca görev bize düşse de, camiamızdan gelecek her türlü katkıya açığız."
"BÖLGESEL LİG ÇOK ANLAMSIZ"
Serim Yılmazer ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajın ardından yönetim odasından çıkıp parkeye iniyoruz... Bu kez söz, takımın baş antrenörü Baki Duyucu ve kaptan Aslıhan Özkan'da...
-Takıma baktığımız zaman, gruptan yenilgisiz lider çıktığınızı görüyoruz. Playoff'ların da iddialı ekipleri arasındasınız... Sezon öncesi hedefiniz neydi? Hedeflere ulaşılabildi mi?
Baki Duyucu: "Sezon başı Saffet başkanım ile görüştüğümde 3. ligi hedefliyorduk. O dönem dilekçe ile 3. lige girilebiliyordu. Başvuruda bulunduk ancak talebimiz reddedildi. Ben de, 'Hep amatör ligde mücadele ediyoruz. Bir hedef yok. Bir amaç yok. O zaman bir amaç koyalım' dedim. Başkan da 'Tamam o zaman bir takım kur' dedi. Sonra bu takımı kurduk. Böyle iyi oyuncuların bir araya geleceği bir takım kurmak kolay değildi. Bölgesel Lig'in üzerinde bir takım kurduk. Sakatlık yaşamadık ve bu noktaya kadar geldik. Bu takımın kurulmasında Saffet Bey'in de büyük payı var. Onun izniyle bu takım kuruldu. Emeğimizin yüzde 50'sini aldık. Kalanı da playoff'larda.. Buradan da çıktığımız zaman emeğimizin karşılığını tam olarak almış olacağız."
-Gözünüze kestirdiğiniz bir rakip ya da rakipler var mı? Takım olarak özel bir motivasyonunuzun olduğu bir rakibiniz mevcut mu?
Aslıhan Özkan: "Aslında belli bir takım yok. Rakibe göre şekillenen bir kadro da değiliz. Çıkıyoruz, oynuyoruz."
Baki Duyucu: " Aslında bu sezon en çok rakip olabilecek takım Net Voleybol. Büyük ihtimal finali onlarla oynayacağız ve durumumuzu o takım ile yapacağımız mücadele belirleyecek."
-Türk voleybolunda yaşanan çıkış, medyanın bu spora biraz daha fazla yönelmesinin bu lige olan yansıması nasıl?
Baki Duyucu: "Doğrudan bir katkı olmadı ancak, birinci lige giremeyen oyuncuların alt liglerde oynaması, bu liglerde oynanan voleybolun kalitesini arttırdı. Eskiden bu liglerde böyle kaliteli oyuncular yoktu. Bu kalite henüz tribünlerin kalabalıklaşmasını sağlamadı. Maçlarımızı hala, iki gözlemci, iki idareci, eş, dost, aile, akrabaya karşı oynuyoruz ama böyle gidersek 10 yıl içinde bu sorunun da çözüleceğine inanıyorum."
-Avrupa'da sizinle eşdeğer ligleri takip edebiliyor musunuz?
Baki Duyucu: "Bana göre Bölgesel Lig çok anlamsız bir lig. Ocak'ta başlıyor. Mart'ın sonunda biriyor. Yani Ağustos'ta idmanlara başlayıp Ocak'a kadar sürekli idman yapıyoruz. İdmanlar bitiyor 6 maç yapıyoruz. Gruptan çıkamayan takımların işi, bu 6 maç sonunda bitti ve sezonu bu 6 maçla noktalamış oldular. Lisans çıkartan oyuncu gidip başka yerde de oynayamıyor. Bu yüzden Bölgesel Lig, arada kalmış anlamsız bir lig durumunda... Bu maç trafiğini 3-5 haftaya değil de 15-20 haftaya yaymaları lazım. Bundan ötürü bu Bölgesel Lig'de durmamalıyız."
"OKUL İLE SPOR ARASINDA SEÇİM YAPMALIYIZ"
-Amatör Lig'de voleybol oynamak nasıl bir şey? Başka uğraşılarınız, okul hayatınız da oluyor genelde...
Aslıhan Özkan: "Ben aslında 1. Kademe Yardımcı Antrenörüm. Başka bir kulüp de antrenörlük yapıyorum. Profesyonel sporcuların hayatlarıyla bizim hayatlarımız arasında ciddi farklar var. Onlar günde çift idman yapabiliyorlar. Yeri geldiğinde okullarını ikinci plana atabiliyorlar. Biz ise genelde okul veya spor arasında seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Ben de Beşiktaş'ta profesyonel olarak kariyerimi sürdürürken "Ya gelirsin günde çift idmana çıkar takımda kalırsın ya da okulu tercih edersin, öte yandan da amatör bir kulüp de oynarsın" dediler. Bu yüzden de okul hep engel olarak karşımıza çıkıyor."
-Takımdaki hava nasıl? Gördüğüm kadarıyla yaş ortalaması düşük ve birbirlerine yakın yaşta, oldukça enerjik ve neşeli oyuncular bir araya gelmiş.
Aslıhan Özkan: "Kesinlikle! Takım içindeki enerji çok yüksek. Şu ana kadar bir sorun olmadı. Zaten maçlara çok iyi motive olabiliyoruz. Çok iyi anlaşıyoruz. Çok şükür bir problemimiz olmadı. Bayan takımlarında kapris olayı çok ön plandadır. Çok şükür biz o durumu minimum seviyede atlattık. Çok da iyi arkadaşlıklar kurduk."
-Takım olarak hedeflerinizi biliyoruz. Peki bireysel anlamda hedefler nelerdir?
Aslıhan Özkan: "Ben artık oynadığım kadar oynadım. Bundan sonra hedefim antrenörlük ancak birkaç sene daha zevk için voleybol oynayabilirim. Arkadaşlıklarımızın bitmemesi için oynarım. Voleyboldan kopmayacağım. Antrenörlük yaparak kariyerimi sürdürmeyi düşünüyorum."
-Yeni bir yönetim geldi. Eski yönetimle geldiğiniz noktanın ardından yeni yönetimden olan beklentileriniz nelerdir?
Baki Duyucu: "Ben 10 yıldır bu okulda öğretmenlik yapıyorum. 2002'den beri kulübün içindeyim. Yönetimleri kıyaslamak istemem ancak ilk defa Serim Bey gibi ilgili bir yönetici görüyorum. Bu söylediğim voleybol için... Basketbol tabii ki bu kulüp ve okul için bir kült. Bu kulüpte basketbol oynamış isimler Yönetim Kurulu'nda ve iyi durumdalar. Ancak voleybol kıyıda, köşede kalmış, "Hocam sen takıl!" dedikleri bir branş. Ne zaman böyle bir takım kuruldu, iyi sonuçlar alındı bir de Serim Bey gibi bir yönetici geldi, bana göre şu an on numara oldu. Böyle ilgili bir yöneticinin olması, gelip durumuzu sorması, şu ortamın yaratılması, benim geçen sene hayal edemeyeceğim bir durumdu. Geçmişte hep yenilirdik, oyuncularımızın yedek forması bile yoktu. İnşallah bu noktaya ulaştıktan sonra geriye dönmeyiz. İstanbul Spor'un hedefleri hep ileriye yöneliktir. Bu kulüp bunu kaldırabilecek kapasitededir."
-Bu röportajı ciddi bir kitle okuyacak. Vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Aslıhan Özkan: "Defalarca söylüyorum. Kendim de altyapı takımı çalıştırdığım için şunu söyleyebilirim ki altyapı gerçekten çok önemli. Hazır, yetişmiş oyuncuyu bulmak çok kolay. Altyapıdan oyuncu çıkartmak çok daha zor ve önemli. Dilerim İstanbul Spor camiası, kuracağı altyapı organizasyonu ve açacağı Spor Okulları ile bu konutya ciddi olarak eğilir."
Baki Duyucu: "Altyapı kesinlikle lazım. Başka türlü bu kulüpler ayakta kalamaz. Transfer yapmak kolay, önemli olan oyuncu yetiştirerek bir yerlere gelebilmekir."
Teşekkürler...
OYUNCU LİSTESİ
1- Şeyda Akay
2- Sibel Kaplan
3- Lara Elif Demirci
4- Aslıhan Özkan (Kaptan)
5- Sevinç Salim
6- Elif Karaca
7- Güzide Nur Oflu
8- Canan Aslı Can
9- Öznur Filcan
10- İrem Gönülalan
11- Özlem Yener
12- Ayşe Kasımoğlu
ANTRENÖR: Baki Duyucu
Röportaj: Sedat BALCI
Fotoğraf: Emre BAHÇIVAN
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
