F.Bahçe'den G.Saray'a UEFA tepkisi

Fenerbahçe, UEFA Tahkim Kurulu’nda da sarı-kırmızılıların izine rastladı. Kurulun kararlarına dayanak oluşturan polis fezlekelerinin, o dönemde “TFF Genel Sekreteri” olarak görevde bulunan Ebru Köksal tarafından UEFA’ya gönderildiği belirtildi.

Haber; Milliyet
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
F.Bahçe'den G.Saray'a UEFA tepkisi
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
17 Temmuz 2013 07:41
UEFA Tahkim Kurulu’nun verdiği kararın ardından Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne bugün başvuracak olan Fenerbahçe Yönetimi, gerekçeli kararlar ve yaşananlarla ilgili olarak basını bilgilendirme toplantısı yaptı. Yaşanan süreci anlatan ve Tahkim’in kararındaki çarpıklıkları anlatan sarı-lacivertlilerin özellikle Galatasaraylı olarak bilinen Lutfi Arıboğan, Ebru Köksal ve İlhan Helvacı’ya yüklenmeleri dikkat çekti.

Milliyet'te yer alan habere göre, Tahkim Kurulu’nun kararının en büyük dayanak noktasının “polis fezlekeleri” olduğuna dikkat çeken Fenerbahçeli yöneticiler, “Bunun UEFA’nın eline nasıl geçtiğini merak ettik. Niye yollanmıştı ve belgelerin yollanma şekli neydi? Bunu TFF’ye yazılı olarak sorduk. Dönemin Genel Sekreteri Ebru Köksal’ın imzasıyla UEFA Genel Sekreteri Infantino’ya gönderildiğini gördük. Halbuki o anda iddianame hazırdı ve ilk duruşma yapılmıştı. Dolayısıyla polis fezlekesinin hiçbir hükmü kalmamıştı. Tarihe bakın, 16 Şubat 2012... Dikkat ederseniz, 31 Ocak’ta Mehmet Ali Aydınlar istifa ediyor, 27 Şubat’ta Yıldırım Demirören geliyor. Tam, Hüsnü Güreli’nin yer aldığı geçiş sürecinde gönderilmiş. Ancak 900 sayfalık fezleke bir anda tercüme edilmiş olamayacağına göre herhalde Aydınlar döneminde başlamıştır” ifadesini kullandılar.

Köksal’dan yola çıkarak tepkilerini dile getiren sarı-lacivertliler, “Hangi imzanın altına baksanız Galatasaraylılar var. Ebru Köksal, İlhan Helvacı ve Lutfi Arıboğan... 2. Etik Kurulu raporunun neden tamamı gitmedi de, 4-5 sayfa gönderildi? Onu da sormak lazım” yorumunu yaptılar.

Disiplin Kurulu kararına göre 4 maçlık bir savunma hazırladıklarını, ancak Tahkim Kurulu’nun karşılarına 8 maçla çıktığını dile getiren Fenerbahçe Yönetimi, bunlar içinde de çarpıklıkların bulunduğunu dikkat çektiler.

"ŞİKEDEN DEĞİL..."

İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Karabük, Ankaragücü ve Sivas maçlarının dışında, Sporda Şiddeti Önleme Yasası’ndan önce olan Gençlerbirliği karşılaşması ile Trabzonspor’un Bursa, Eskişehir ve İ.B.B. ile oynadığı karşılaşmaları da dosyaya dahil eden Tahkim Kurulu’nun karşısındaki savunmalarını da aktaran yönetici Tolga Deniz Aytöre, “Fenerbahçe-İBB maçında İbrahim Akın’ın hocayla yaptığı konuşma ve 100 bin dolar aldığı söylendi. Ben de onlara, “İbrahim o konuşmada, ‘UEFA yetkilileri bana bahis şikesi yap dedi’ diye konuşsaydı, onu mu yargılayacaktınız? dedim” diye konuştu.

Cezanın şikeden değil, “yalan beyan”dan geldiğine vurgu yapan sarı-lacivertliler, buradaki yanlışlığı da şöyle dile getirdi:

“UEFA’ya verdiğimiz taahhüt, 5 Mayıs 2011... Yani sürecin başladığı 3 Temmuz 2011’den yaklaşık 2 ay önce... Onlara biz nereden bilebilirdik diyoruz, ‘Sizin bilmeniz lazımdı’ diyorlar. O taahhüdün ardından üç maç daha oynamışız ve Ankaragücü, Sivas ve Karabük karşılaşmaları da bu dosyanın içinde... Soruşturma olduğunu bile bile bunlarda ayarlama(!) yaparmıydık?”

Ayrıca Fatih Akbaba’nın Tahkim Kurulu önünde şu sözleri kullandığı da hatırlatıldı: “Polis, 300 bin lirayı Aziz Yıldırım’dan alıp, Mecnun Odyakmaz’a götürdüğümü söylersem serbest kalacağımı söyledi. Ama söylemediğim için 4 gün içeride kaldım.”

FEZLEKEDE TRABZONSPOR YOK

Polis fezlekesi UEFA’ya Ebru Köksal tarafından yollandığı için ve fezlekede Trabzon olmadığı için biz suçlu bulunuyoruz. Biz sadece belgenin yollanma şeklini biliyoruz. Harici yönlendirmeler olduğu açık.

TSUNAMİ OLMAZ

UEFA Tahkim Kurulu’nun F.Bahçe’ye 2, Beşiktaş’a 1 yıl ceza vermesi tsunami korkusu yaşattı. UEFA’nın bağımsız kurullarıyla kulüpleri aklayan TFF’ye 1-2 ay içinde bir mektup gönderip, “Kararları gözden geçirin, kamu vicdanlarını rahatlatacak kararlar alın” diyebileceği öne sürüldü. Yunan takımı Volou örneği de bu duruma emsal karar olarak gösterildi. F.Bahçeli yöneticiler, tsunami olmayacağını belgesiyle kanıtladı. Sarı-Lacivertli yöneticiler, bilgi kirliliğine dikkat çekip, tsunami konusunda şu bilgileri verdi:

FEDERASYON BAĞIMSIZ 

“Spor hukukçusu adı altında bir sürü kişi televizyonlara çıkıyor. UEFA’nın gönderdiği bu kararları dahi okumadan ekrana çıkıyor. Eski G.Saraylı Yunus Egemenoğlu ve Türker Aslan ekrana çıkıyor. Kararın 27. sayfasında göreceğiniz gibi TFF’ye bunu uygulatma şansları yok. UEFA, kararda TFF’nin bağımsız olduğunu bu cezayı sadece kendi organizasyonları için verdiğini söylüyor.”

ISRARLA MATCH FIXING DEMİŞ

Asbaşkan Deniz Tolga Aytöre, polis fezlekesini kimin UEFA’ya gönderdiğinden daha çok üst yazıda ısrarla kullanılan match fixing (şike) ifadesinin önemli olduğunu vurguladı:

“Ebru Köksal’ın nerede ne yaptığı beni ilgilendirmiyor. Önemli olan polis fezlekesini UEFA’ya göndermesi. Palacios ne hikmetse elinde onlarca bilgi belge olmasına rağmen ısrarla polis fezlekesini kullanıyor. Ebru Köksal imzalı belgede match fixing (Şike) ifadelerini kullanıyor, ısrarla kullanıyor. Bu karar vermiş anlamına geliyor. Bu olay ne zaman oluyor? Yıldırım Demirören gelmeden Mehmet Ali Aydınlar ayrıldıktan sonraki ara dönemde bu yapılıyor.”

SKANDAL TAPELER!

UEFA’nın kurulları, Disiplin Müfettişi Palacios’un sunduğu tapelerle F.Bahçe’ye 2 yıl ceza verdi. Delil olarak kabul edilen tapeler baştan aşağı çelişkilerle dolu. Örneğin UEFA’nın Karabük maçı kararında İlhan Ekşioğlu’nun adı yazılı. Ancak Karabük’ün hiçbir tapesinde İlhan Ekşioğlu’nun ismi yer almıyor. Trabzon-Bursa maçında ise Başkan Aziz Yıldırım’ın eylemlere iştiraki olduğu söyleniyor. Oysa Yıldırım’ın Trabzon-Bursa maçına dair sadece 1 tane tapesi var. O da Yıldırım’ın anjiyodan çıktıktan sonra kardeşi Ali Yıldırım ile yaptığı konuşma.

TÜRKÇE KLAVYE

Fenerbahçe’nin geçen sezon Avrupa kupalarında yer almasının, İskoç müfettişin izninden dolayı gerçekleştiğini de belirten sarı-lacivertliler, kendileri hakkında son raporu hazırlayan İspanyol müfettiş Palacios konusunda soru işaretleri bulunduğuna vurgu yaparak, “İspanyol müfettişin yazdıkları, Türkçe klavyeli bir bilgisayardan çıkma... Ya bir yerden buldu! ya da Türkiye’de yazdırıyorlar” diyerek bazı imalarda bulundular.

ETİK BASKIN

27 Haziran’daki basın toplantısında Etik Kurulu’nun tehdit edildiğini belirten, ancak o dönemde kimin yaptığını söylemeyen Başkan Aziz Yıldırım’ın bu sözlerini daha da açan Fenerbahçeli yöneticiler, “Herkes biliyor” diyerek Lutfi Arıboğan’ın adını verdiler. Etik Kurulu’nun karar vermek için kapandığı otele eşiyle birlikte giden Arıboğan’ın baskı yaptığını iddia eden sarı-lacivertliler, Şekip Mosturoğlu için alınan kararda da kurulun, Ufuk Özerten ile Kemal Kapulluoğlu tarafından etki altında bırakıldığını söylediler.

ÜÇÜ DE CİM-BOM'DA

Şike sürecinde Futbol Federasyonu’nda etkili görevlerde bulunan üç profesyonel yönetici de bugün Galatasaray’da yer alıyor. Lutfi Arıboğan, Galatasaray CEO’su olarak icra kurulunun başında yer alırken, Ebru Köksal ise Ünal Aysal yönetiminde bulunuyor. İlhan Helvacı ise şirket yönetiminde görev aldı.

İNDİRİME GEREKÇE...

Fenerbahçe’nin iki yıl önce Avrupa Kupaları’na gidememesi indirim(!) gerekçesi oldu. Tahkim Kurulu’nun, +1 olarak değerlendirilen bir yıl ertelemeli cezasını kaldırmasındaki gerekçenin, sarı-lacivertlilerin Futbol Federasyonu’nun göndermemesinden kaynaklandığı dile getirildi.

GERİYE DÖNÜŞ YOK

Sarı-lacivertliler, UEFA Tahkim Kurulu’nun gerekçeli raporunda da TFF kararlarının onaylandığına dikkat çektiler. Yaşanan olayların Futbol Federasyonu’nun iç meselesi olduğuna dikkat çeken Kurul, bu dosyada 2013’teki Disiplin Talimatı’nın da uygulanmayacağını belirttiler.

"EĞRİ YA DA DOĞRU"

Yöneticiler, Yargıtay’ın kararının bir an önce çıkmasını bekliyor. Sarı-lacivertliler, “Daha fazla uzamasının bir anlamı yok. Eğri ya da doğru bir karar verilmeli ki Türk futbolu da bu tartışmalardan kurtulsun” yorumunu yaptılar.

GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam