New Orleans Pelicans guardı JJ Redick'in podcast'ine konuk olan NBA efsanesi Dwyane Wade, 2008 Olimpiyatları'nda Kobe Bryant ile tecrübesi hakkında detaylıca konuştu.
Bryant ile çok yakın bir ilişkiye sahip olmuş olan Wade, Redick'e Bryant'ın idman alışkanlıklarının şaka olmadığını ve gerçekte ne kadar "canavar" gibi olduğunu gösterdiğini söyledi:
"Lige geldiğimde, Kobe Bryant 24 yaşındaydı ve halihazırda üç şampiyonluğu vardı. Bir rakip olarak, büyük bir oyuncu olmak istiyorsam, bunun Kobe Bryant seviyesine yükselmem gerektiği anlamına geldiğini biliyordum. Onun saygısını kazanmanın bir yolunu bulmalıydım ve onun beni kendisiyle eşit olarak gördüğünü, gözlerinde görmem gerekiyordu. Bana motivasyon sağlayan şey buydu."
Oyun seviyesi ve zaten etkileyici olan iş ahlakıyla Kobe, tüm genç yıldızların ölçü olarak aldığı oyuncuydu.
"Başlangıçta çok fazla konuşmadık, ancak 2008 Olimpiyat Oyunları sırasında yakınlaşabileceğimizi hissediyordum. Ve hepsi antrenman zamanı olmuştu. Benim iş ahlakımın onunkine benzer olduğunu görebiliyordu ve başka kimse yokken, sadece ikimizin çalıştığı anlar da olmuştu. İşte o zaman, benim ona saygı duyduğum gibi, o da bana saygı duymaya başlamıştı. O andan itibaren ağabeyim gibi olmuştu."
"ONUN SAYESİNDE ÇOK SMAÇ VURMUŞTUM"
Wade, Kobe'nin kendisine yerini bulmasına ve o kadroda birçok yetenekli oyuncu olmasına rağmen, başarılı olmasına yardımcı olmak için her şeyi nasıl yaptığını şöyle anlattı:
"İlk beş başlamadığımı görünce, benim için zor olacağını düşünmüş olmalı ve hemen beni görmeye gelmişti. 'Bak, yapacağım şey şu. İkimiz de sahadayken, bu topsuz alandaki adamları şaşırtacağım ve yönlerini değiştirir değiştirmez, sen de araya girip yapabildiğini yaparsın.' Kendisinin beni bu pozisyona sokacak kadar bencil olmaması sayesinde, sayede birçok kez pas arasına girip top çalmış ve smaç vurabilmiştim. İlişkimizi böyle kurmuştuk."
"O emekli olduğunda, yetişmeye çalışacak kimsem olmadığını anlamıştım. Sanki içimde bir şey ölmüş gibiydi."
"İKİNCİ ANTRENMANIMA HAZIRLANIYORUM"
2008 Olimpiyatları'nda Wade, kendisini Kobe'den ayıran şeyin ne olduğunu ve bir adım daha ilerlemek istiyorsa, bunu nasıl yapması gerektiğini gerçek manada anlamıştı:
"Kobe'nin bir canavar olduğunu biliyordum, çünkü hepimiz bir sürü hikaye duymuştuk. Ama kendi gözlerinizle görene kadar gerçekten bilmiyorsunuz. Bir gün Olimpiyatlar sırasında, yeni bir şehre ilk kez gelmiştik ve antrenman yapmak için doğruca spor salonuna gitmiştik. Adamlarımla - Melo ve Bron - beraberdim ve saat çok geçti."
İşimiz bittiğinde, birbirimize 'Pekala, yarın sabah kahvaltıda buluşuruz' demiştik.
Jet lag yüzünden yaklaşık üç saat uyuyabilmiştik ve uyanıp yemek verilen yere gitmiştik. Ve uykulu bir şekilde geldiğimizde, Kobe'yi görmüştük ve dizlerinin üzerine buz paketleri koymuştu.
'Kobe, ne yapıyorsun?' demiştik. Bize 'Çalışma seansımı yeni bitirdim ve bir başkasına hazırlanıyorum' demişti. 'Bir saniye. Biz üç saat önce bir antrenmanı bitirmiştik ve o bize başka bir antrenmanı bitirdiğini ve devam edeceğini mi söylüyor?'
İşte o zaman kendime bulunduğum seviyeyi aşmam gerektiğini, çünkü bu adamın benimkinden tamamen farklı bir seviyede olduğunu söylemiştim. Ve güya büyük bir oyuncu olmam gerekiyordu! O öyle bir adamdı ve bu yaptığı beni çok etkilemişti."
Kobe Bryant, Dwyane Wade ve LeBron James ile birlikte, ABD Milli Takımı, 2008 Olimpiyatlarını kazanmıştı. O yaz Kobe, Wade ve LeBron bir kardeşlik oluşturmuştu.
Bryant ile çok yakın bir ilişkiye sahip olmuş olan Wade, Redick'e Bryant'ın idman alışkanlıklarının şaka olmadığını ve gerçekte ne kadar "canavar" gibi olduğunu gösterdiğini söyledi:
"Lige geldiğimde, Kobe Bryant 24 yaşındaydı ve halihazırda üç şampiyonluğu vardı. Bir rakip olarak, büyük bir oyuncu olmak istiyorsam, bunun Kobe Bryant seviyesine yükselmem gerektiği anlamına geldiğini biliyordum. Onun saygısını kazanmanın bir yolunu bulmalıydım ve onun beni kendisiyle eşit olarak gördüğünü, gözlerinde görmem gerekiyordu. Bana motivasyon sağlayan şey buydu."
Oyun seviyesi ve zaten etkileyici olan iş ahlakıyla Kobe, tüm genç yıldızların ölçü olarak aldığı oyuncuydu.
"Başlangıçta çok fazla konuşmadık, ancak 2008 Olimpiyat Oyunları sırasında yakınlaşabileceğimizi hissediyordum. Ve hepsi antrenman zamanı olmuştu. Benim iş ahlakımın onunkine benzer olduğunu görebiliyordu ve başka kimse yokken, sadece ikimizin çalıştığı anlar da olmuştu. İşte o zaman, benim ona saygı duyduğum gibi, o da bana saygı duymaya başlamıştı. O andan itibaren ağabeyim gibi olmuştu."
"ONUN SAYESİNDE ÇOK SMAÇ VURMUŞTUM"
Wade, Kobe'nin kendisine yerini bulmasına ve o kadroda birçok yetenekli oyuncu olmasına rağmen, başarılı olmasına yardımcı olmak için her şeyi nasıl yaptığını şöyle anlattı:
"İlk beş başlamadığımı görünce, benim için zor olacağını düşünmüş olmalı ve hemen beni görmeye gelmişti. 'Bak, yapacağım şey şu. İkimiz de sahadayken, bu topsuz alandaki adamları şaşırtacağım ve yönlerini değiştirir değiştirmez, sen de araya girip yapabildiğini yaparsın.' Kendisinin beni bu pozisyona sokacak kadar bencil olmaması sayesinde, sayede birçok kez pas arasına girip top çalmış ve smaç vurabilmiştim. İlişkimizi böyle kurmuştuk."
"O emekli olduğunda, yetişmeye çalışacak kimsem olmadığını anlamıştım. Sanki içimde bir şey ölmüş gibiydi."
"İKİNCİ ANTRENMANIMA HAZIRLANIYORUM"
2008 Olimpiyatları'nda Wade, kendisini Kobe'den ayıran şeyin ne olduğunu ve bir adım daha ilerlemek istiyorsa, bunu nasıl yapması gerektiğini gerçek manada anlamıştı:
"Kobe'nin bir canavar olduğunu biliyordum, çünkü hepimiz bir sürü hikaye duymuştuk. Ama kendi gözlerinizle görene kadar gerçekten bilmiyorsunuz. Bir gün Olimpiyatlar sırasında, yeni bir şehre ilk kez gelmiştik ve antrenman yapmak için doğruca spor salonuna gitmiştik. Adamlarımla - Melo ve Bron - beraberdim ve saat çok geçti."
İşimiz bittiğinde, birbirimize 'Pekala, yarın sabah kahvaltıda buluşuruz' demiştik.
Jet lag yüzünden yaklaşık üç saat uyuyabilmiştik ve uyanıp yemek verilen yere gitmiştik. Ve uykulu bir şekilde geldiğimizde, Kobe'yi görmüştük ve dizlerinin üzerine buz paketleri koymuştu.
'Kobe, ne yapıyorsun?' demiştik. Bize 'Çalışma seansımı yeni bitirdim ve bir başkasına hazırlanıyorum' demişti. 'Bir saniye. Biz üç saat önce bir antrenmanı bitirmiştik ve o bize başka bir antrenmanı bitirdiğini ve devam edeceğini mi söylüyor?'
İşte o zaman kendime bulunduğum seviyeyi aşmam gerektiğini, çünkü bu adamın benimkinden tamamen farklı bir seviyede olduğunu söylemiştim. Ve güya büyük bir oyuncu olmam gerekiyordu! O öyle bir adamdı ve bu yaptığı beni çok etkilemişti."
Kobe Bryant, Dwyane Wade ve LeBron James ile birlikte, ABD Milli Takımı, 2008 Olimpiyatlarını kazanmıştı. O yaz Kobe, Wade ve LeBron bir kardeşlik oluşturmuştu.
GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
