Haber Tarihi: 24 Nisan 2025 13:29 - Güncelleme Tarihi: 24 Nisan 2025 13:29

Deprem Olma Olasılığı Var mı? İstanbul'da Deprem Olur Mu?

Türkiye, jeolojik konumu itibarıyla aktif fay hatları üzerinde yer almaktadır ve bu nedenle deprem olma olasılığı her zaman gündemdedir. Özellikle İstanbul gibi büyük ve yoğun nüfuslu şehirlerde, deprem riski ve deprem olma olasılığı vatandaşlar tarafından sürekli merak edilen ve endişe yaratan bir konudur. Peki, bugün deprem olma olasılığı var mı? Türkiye'de deprem riski ne kadar yüksek? İstanbul'da yakın zamanda deprem bekleniyor mu?

Deprem Olma Olasılığı Var mı? İstanbul'da Deprem Olur Mu?
Abone Ol
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul'da meydana gelen depreme ilişkin açıklamasında "Marmara Denizi'nde faylar daha önceden kırıldığı için artık büyük bir deprem riski yok" dedi. Prof. Dr. Hasan Sözbilir de bugünkü sarsıntının İstanbul'da beklenen büyük bir depremin sinyali olup olmayacağı yönündeki soruya yanıt verdi.

İstanbul Silivri açıklarında peş peşe meydana gelen depremlerin ardından Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, değerlendirmelerde bulundu.

Üşümezsoy, bugün meydana gelen depremin İstanbul'da olmadığını belirterek, 'Bugün deprem İstanbul'da değil, İstanbul'a kilometrelerce uzaklıkta bulunan Silivri Çukuru'nda, Silivri fayında oldu. 2019'daki 5.7 büyüklüğündeki depremlerin meydana geldiği Silivri Fayı üzerinde bugün 6.2 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşti. "Bu depremler büyük bir İstanbul depremini tetikler mi?' diye soracak olursanız, Marmara'da risk taşıyan yegâne fayın bu fay olduğunu söylemeliyim. Bu fay üzerinde 6 ile 6.5 büyüklüğünde bir deprem riskine sahiptir" dedi.

'6.2'LİK BİR DEPREM DAHA OLABİLİR'
6.2'lik bir depremin daha olabileceğini fakat yakın bir tarihte olmayacağına değinen Üşümezsoy, "Tarihe baktığımızda, Marmara'da 1894 yılında deprem Çınarcık Çukuru'nun güneyinde, Çınarcık-Yalova hattında meydana gelmiştir. 1912'de ise Tekirdağ-Silivri Çukuru'nda bir deprem olmuştur. Bazı uzmanların iddia ettiği gibi, 1999'dan sonra 'Marmara'nın tamamı kırılacak' söylemi tamamen bir laftır, bilinmeden konuşulan bir konudur. Burada kırılmayan fay hattı Kumburgaz'daki faydır. Bu 6.2'lik belki bir tane daha 6.2'lik deprem olabilir. Ama bu eli kulağında olan bir şey değil. Ayrıca bu fay, batıya ya da doğuya doğru uzanarak Adalar'a kadar ulaşan büyük bir deprem oluşturacak nitelikte değildir. Adalar Fayı'nda da büyük bir deprem riski bulunmamaktadır" diye konuştu.

'VATANDAŞLAR PANİK YAPMAMALI'
Üşümezsoy, vatandaşların panik yapmamasının gerektiğini ifade edip şunları söyledi:

"Dolayısıyla şu an Marmara'da kırılmayan aktif fay yegane bu faydır. Vatandaşlar panik yapmamalı. 6.2'lik bu depremin ardından yaşanabilecek 4.5 büyüklüğüne yakın artçılar olur. Ama Çekmece ve Avcılar gibi bölgelerde heyelan kaynaklı yıkım olamadığı sorun yoktur. Bu bölgelerde risk heyelanlardır. İstanbul'da büyük bir deprem olur denilen noktada İstanbul'da deprem olmuş. 1894'te Yalova'dan başlayarak batıya doğru kırılmıştır ve 1894'te en büyük deprem olmuş. Jeologlar şişmiş bir şekilde '1766'dan beri deprem yok o halde eli kulağında dedikleri yere en büyük cevabı Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu verdi. İstanbul'da büyük deprem 1894 olmuş. Öyle olunca hani 250 yılda bir büyük deprem oluyor o halde depremin eli kulağında denilen laf tamamen çöpe atılıyor. 1912'de Tekirdağ-Silivri çukurunda Marmara adasında kırılmış, bu zaman kırılmayan yegane fay burada şu söylediğim cümle içerisinde depremler sürekli olan bir şeyler değildir. Bir fay kırılır ondan sonra sağlamlaşır yeniden kırılabilir."

'ARTIK BÜYÜK BİR DEPREM RİSKİ YOK'
Büyük bir deprem riskinin olmadığın belirten Üşümezsoy, "Örneğin burada 'Santorini'de büyük deprem oldu' diye çıktılar 'Ege batacak' denildi, ancak ben o zaman da söyledim: 1956'da Santorini'de 7.7'lik büyük bir deprem oldu, 17 Ağustos depreminde çıkan enerjinin 3 katı çıktı ama sonrasında büyük bir şey olmadı, herkes sustu. Marmara Denizi'nde faylar daha önceden kırıldığı için artık büyük bir deprem riski yok. Yalnızca bu bahsettiğim fayda Kuzey Anadolu fayı değil bölgesel bir fay. Yalnızda deprem riski taşıyan fay Silivri Çukuru'ndaki Silivri fayıdır. 6 ila 6.5 arasında deprem yapar dediğim nokta birebir çıkmıştır" ifadelerini kullandı.

DOÇ. DR. ÖZMEN: EN SON 1766 YILINDA DEPREM YAŞANDI
Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, İstanbul'da meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen en büyüğü 6,2 büyüklüğündeki depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Depremin uzun zamandır bütün yer bilimciler tarafından gösterilen "sismik boşluk" diye ifade edilen Kumburgaz segmentinde meydana geldiğini anlatan Özmen, bölgede en son 1766 yılında deprem yaşandığını belirtti.

'7'DEN BÜYÜK DEPREM ÜRETME POTANSİYELİ VAR'
Bölgede deprem olma riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Özmen, depremin 3,9 büyüklüğünde bir artçı şokla başladığını anımsattı.

Doç. Dr. Özmen, "Kumburgaz segmenti daha büyük deprem üretme potansiyeli olan bir fay. Bu büyüklükteki bir depremin başta İstanbul, Silivri ve Marmara Denizi'ne kıyısı olan yerleşim yerlerinde hasar bırakma ihtimali yüksek. Bu büyüklükteki bir depremin artçıları 5,2'ye kadar çıkabilir." diye konuştu.

Depremin meydana geldiği Kumburgaz segmentinin 7'den büyük deprem üretme ihtimali olan bir fay olduğunun altını çizen Özmen, vatandaşlara bir süre evlerine girmemeleri uyarısında bulundu.

PROF. DR. SÖZBİLİR'DEN 'BÜYÜK DEPREMİN SİNYALİ Mİ?' SORUSUNA YANIT
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir de yaşanılan depremlerin sismoloji istasyonlarında farklı ölçümlerle verildiğini anlatan Sözbilir, şunları kaydetti:

"Bu büyüklükteki depremin Kuzey Anadolu Fayı üzerinde olduğunu görüyoruz, yani beklenen İstanbul depreminin kırığının bir kısmında, batı kısmında gerçekleşen bir deprem. Silivri'ye yaklaşık 25-24 kilometre uzaklığı var. Deprem bu şekliyle eğer tamamlandıysa ucuz kurtulduk diyebiliriz aslında. Tabi deprem büyük bir alana yayılmış. Çanakkale, Balıkesir, İzmir depremi hissetmiş. Bu da normal zaten. 6 büyüklüğündeki bir depremin yaklaşık 250-300 kilometre yarıçaplı bir alan içinde kalan bütün illerde hissedilir."

Bugünkü sarsıntının İstanbul'da beklenen büyük bir depremin sinyali olup olmayacağı yönündeki soruya ise Sözbilir, "Aslında bu da bir İstanbul depremi. Tabi bilimsel anlamda İstanbul'un güneyinden geçen o parçaların tek parça mı olduğu, üç parça mı olduğu, iki parça mı olduğu tartışması bilimsel olarak devam ediyor. Şu anda büyük bir parçanın kırılmadığını anlıyoruz, yani fayın tümü kırılmadı. Sadece bir yeri kırıldı. Tümünün kırılması daha çok 7,4 7,5 gibi kabul ediliyor. Dolayısıyla bu şekilde parçalı kırılması da aslında iyi bir şey. Tek bir parça olarak kırılsa büyük bir deprem üretecek. Böyle altılı, beşli parçalar kırıla kırıla biriken enerji sönümlenirse çok daha iyi olur." cevabını verdi.

PROF. DR. SEDAT TÜRKMEN: İSTANBUL'DA ÇOK KÖTÜ BİR YAPI STOKU VAR
Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Türkmen de depreme ilişkin değerlendirmede bulundu.

Aynı bölgede birkaç yıl önce de 5,1 büyüklüğünde depremin meydana geldiğini hatırlatan Türkmen, "Depremin meydana geldiği yer Marmara Denizi'ndeki fay hattının içerisinde olan bir kırık hat ama büyük Marmara depremi endişesi hala sürüyor çünkü fayın uzunluğu Marmara Denizi boyunca uzanıyor. İstanbul, yapı stoku açısından riskli bölgeleri içerdiği için önemli. Belki bu depremin arkasından tedbirler artırılır. Sevindirici yanı şu ana kadar herhangi bir yıkım veya hasar oluşmaması. Bu olumlu bir gelişme." diye konuştu.

Türkmen, şunları söyledi:

"Artçı depremler olacak ama bundan sonra çok büyük artçılar olmaz. Büyük depremlerin arkasından 4, 4,5 ve 5 gibi artçılar meydana gelir. Bu sarsıntılar bir miktar daha devam eder. Büyük Marmara depremi 7'nin üstünde bekleniyor. Bu kırık hattı Silivri açıklarında yer alan daha önce de sürekli küçük depremler oluşturan bir eklem yeri. Burada da beklenen bir depremdi bu. Büyük Marmara depremi henüz olmadı. Bir miktar binalarda çatlak veya kırık oluşmuş olabilir çünkü İstanbul'da çok kötü yapı stoku var, özellikle Zeytinburnu, Bağcılar, Büyükçekmece, Avcılar gibi yerlerde."

Kentsel dönüşümün önemine dikkati çeken Türkmen, depreme dirençli yerleşim yerlerinin oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Haber ile daha fazlasına ulaşın:
Gündem
Daha fazla göster
 Reklam 

SON HABERLER