Mesut Özil, Almanya Milli Takımı'nı bıraktı!

Mesut Özil, maruz kaldığı ırkçılık nedeniyle Almanya Milli Takımı'nı bıraktığını açıkladı.

Haber; Sporx.com dış haberler
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Mesut Özil, Almanya Milli Takımı'nı bıraktı!
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
22 Temmuz 2018 21:08
Son güncelleme 22 Temmuz 2018 23:11
Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Almanya Milli Takımı'nı bıraktığını açıkladı.

Mesut Özil, Milli Takım'ı bırakma nedeni olarak ise maruz kaldığı ırkçılık olaylarını neden gösterdi.

Mesut, "Yaşanan olaylar sonrasında uzun süre düşündüm ve ırkçılık ile saygısızlığı hissettiğim için artık Almanya Milli Takım formasını giymeyeceğim. Bu formayı büyük bir heyecanla giyiyordum ancak artık bu durum, böyle değil. Bu kararı almam inanılmaz zor oldu, çünkü takım arkadaşlarım, teknik heyet ve Almanya'nın iyi insanları için her şeyimi verdim. Federasyon yetkilileri benim Türk köklerime saygısızlık yaptığı ve beni politik propoganda malzemesi yaptığı için, artık yeter.'' sözlerini kullanarak Milli Takım'ı bıraktığını söyledi.



E-posta ve sosyal medya aracılığıyla gelen ırkçı söylemlere maruz kaldığını, tehdit telefonları aldığını söyleyen Mesut, bu anlayışa sahip insanların geçmişte kalmış, yeni kültürlere kapalı ve gurur duymadığı bir Almanya'ya ait olduğunu savundu.

Grindel'in, parlamento üyesi olduğu 2004'te söylediği "Gerçekte çok kültürlülük bir şehir efsanesi ve yalandır." sözünü hatırlatan Mesut, "Çift vatandaşlığa sahip bir sürü oyuncunun bulunduğu bir ülkenin futbol federasyonunun başında, geçmişinde ırkçılık yapan kişiler çalışamamalı." yorumunu yaptı.

ALMAN BASININA TEPKİ GÖSTERDİ

Açıklamasında Alman medyasının tavrını da değinen Mesut, "Futbolumun eleştirilmesini kabul edebilirim ancak Alman medyasının çifte vatandaşlığımdan ötürü beni suçlamasını ve bir fotoğraf nedeniyle kötü geçen Dünya Kupası'nın faturasını takım adına bana kesmesini kabul edemem." değerlendirmesinde bulundu.

Alman medyasının 2018 FIFA Dünya Kupası'ndaki performansını eleştirmediğini belirten orta saha oyuncusu, "Onlar sadece benim Türk köklerimi ve yetişme tarzımı eleştirdi. Gazeteler, Alman ulusunu bana karşı cepheleştirmeye çalıştı. Medya çifte standart yaparak beni üzdü. Mesela eski Almanya Milli Futbol Takımı kaptanı Lothar Matthaus bir başka dünya lideriyle buluşmuştu. Fakat o neredeyse hiç eleştiri almadı. Türk olmam beni daha kolay bir hedef mi yapıyor?" ifadelerini kullandı.

Son dönemde yardımsever iki arkadaşıyla Gelsenkirchen kentindeki eski okulu Berger-Feld'i ziyaret etmek istediğini kaydeden tecrübeli futbolcu, "Ancak okul yetkilileri, artık beni orada istemediğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çektirdiğim fotoğraf sonrası Alman medyasından korktuklarını, özellikle şehirde sağcı partinin yükselişte olduğunu iletti. Tüm dürüstlüğümle söyleyebilirim ki bu beni çok incitti. Onların öğrencisi olmama rağmen kendimi istenmeyen ve değersiz hissettim." şeklinde görüş belirtti.

"BENİ KAMPANYA DIŞINDA BIRAKTILAR"

DFB'ye de sitemde bulunan Mesut, şunları kaydetti:

"DFB'nin sponsorları arasındaki bir markayla olan ortaklığım da bu fotoğraf sonrası bitti. Beni kampanyalarının dışında bıraktılar. Buna rağmen Adidas, Beats ve BigShoe gibi firmalar ile harika bir çalışma içindeyiz. BigShoe ile Rusya'da 23 çocuğa yardım ettik. Daha önce Brezilya ve Afrika'da da benzer projeler yapmıştık. Bu, bir futbolcu olarak yaptığım en önemli şey. Her ne kadar gazeteler, Cumhurbaşkanı ile çektiğim fotoğrafın, dünyadaki ihtiyaç sahibi çocuklara yardımcı olmamdan daha fazla haber değeri taşıdığını düşünse de."

Yıldız futbolcu, Almanya'da gündeme oturan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çektirdiği fotoğrafla ilgili sosyal medyadan açıklama yaptı.

İşte Mesut Özil'in "Başkan Erdoğan ile Buluşma" başlıklı açıklaması...

"Son haftalar, bana geride kalan birkaç ayı düşünmek için zaman tanıdı. Sonuç olarak, yaşananlarla ilgili düşüncelerimi ve hislerimi paylaşmak istedim.

Birçok insan gibi, benim de köklerim bir ülkeden fazlasına bağlı. Almanya'da büyüdüm, ailemin arka planında ise Türkiye'deki kökleri vardı. İki kalbim var, biri Alman, öteki Türk. Annem, çocukluğum boyunca her zaman saygılı olmayı ve nereden geldiğimi asla unutmamamı öğütledi. Bunlar, bugün bile değer verdiğim şeylerdir."

"O FOTOĞRAFI ÇEKTİRİRKEN FARKINDAYDIM"

"Mayıs ayında, Başkan Erdoğan ile akademik ve yardım amaçlı bir etkinlik için Londra'da buluştum. 2010 yılında Berlin'de Türkiye ile Almanya arasında oynanan ve Angela Merkel ile izlediği maçtan sonra ilk kez buluşmuştuk. O günden sonra dünya üzerinde birçok noktada yollarımız kesişti. O fotoğrafı çektirirken hiçbir politik amacımız olmamasına rağmen, Alman medyasının buna bu kadar büyük bir tepki vereceğinin ve bazı insanların beni yalancılıkla veya aldatıcı olmakla suçlayacağının farkındaydım.

Söylediğim gibi, annem benim her zaman köklerimden, aile geleneklerinden ve kültürümden uzak olmamamı sağladı. Benim için, Başkan Erdoğan ile fotoğraf çektirmek politik veya seçimle alakalı bir durum değil, sadece ailemin ülkesinin en üst düzey yöneticisine saygı göstermektir. Benim işim futbolculuk ve bir politikacı değilim. Biriyle politik amaçlı bir görüşme yapmam. O buluşmada da, her zaman konuştuğumuz gibi futboldan konuştuk, çünkü o da gençliğinde bir futbolcuymuş.

"TÜRK VEYA ALMAN BAŞKANI OLSA FARK ETMEZ!"

"Buna rağmen, Alman medyası bu olayı gerçekleşeden daha farklı resmetti. Gerçek şu ki, Başkan ile görüşmemek ailemin köklerine saygısızlık yapmak olurdu, ki bugün olduğum yerden gururlu olduğumu biliyorum. Benim için, Başkan'ın kim olduğu önemli değil, Başkan olması önemli. Politikacılara saygı duymak bir bakıştır ve eminim ki Kraliçe ve Başbakan Theresa May de Erdoğan'ı Londra'da konuk ettikleri zaman aynı bakışı paylaşıyordur. Türk veya Alman Başkanı olması fark etmez, davranışlarımda hiçbir değişiklik olmayacaktır.

"SEÇİMDE ÖNCE VEYA SONRA, YİNE DE ÇEKTİRİRDİM"

"Pekçok kültürde siyasi lider kişiden ayrı düşünülemez. Bu nedenle bunu anlamanın zor olabileceğinin farkındayım. Ancak bu olayda durum farklı. Seçimden önce veya bir önceki seçimden önce hiç fark etmez, ben o fotoğrafı yine de çektirirdim."







GÜNÜN İLGİ ÇEKEN VİDEOSU
Tümü
 Reklam