SPORX ÖZEL ARAŞTIRMA: 1993’ten bu yana geçen 25 senede tek bir hakem bile gönül rahatlığıyla görevini bırakamamıştı. Bazıları kulüp başkanları tarafından istifaya zorlanmış bazısı da yorumculuk yapmak için görevi bırakmıştı.
Onun hakemliği bu sezon sonunda bırakacağı düşünülüyordu fakat beklenmedik bir şekilde devre arası hakem seminerinde bu kararı açıkladı. Aslında daha güzel oldu çünkü meslektaşlarının alkışları arasında bu işi yaptı. Bir jübile maçı yapamadı ama son semineri bir jübile gibiydi. Zaten sezonun ilk yarısı da onun için jübile gibiydi. 17 haftalık periyodun sadece 2 haftasında Süper Lig’de arz-ı endam etti. Bu kararı devre arasında almasında AK Parti’den Belediye Başkan Aday Adayı olmasının da payı vardı.
Şu an TFF ve FIFA kurallarına göre hakemlik üst yaş sınırı 45. Fakat Aytekin Durmaz, aynı Ahmet Çakar gibi vücudunun verdiği sinyalleri yorumlayarak 45’i beklemeden 43’ünde hakemliği bıraktı. İstifa dilekçesinde de bundan böyle gözlemci olarak futbola hizmet etmek istediğini açıkladı. Hakemliği sessiz sedasız bırakan hakemlerden biri olan Durmaz, muradına da erdi ve Üst Klasman Gözlemci olarak yola devam ediyor.
Asker hakemlerden sonra Türk futbolunun gördüğü en önemli polis hakemdi. Kendisine itiraz eden oyuncuları aynı şiddette terslediği için taraftarın da gönlünü kazanmıştı. Açıklamasına göre Karabükspor-Galatasaray maçında Fernando Muslera’ya gösterdiği kırmızı karttan sonra maç alamadığı için görevi bırakmıştı. Fakat görevi bıraktıktan iki güç sonra TRT’de futbol yorumculuğuna başlaması, bu açıklamasını gölgede bıraktı. Herkesin “yorumculuk için hakemliği bıraktı” sözlerine maruz kaldı.
Yazımızda hakemlik bırakma noktasında en acı tecrübeyi yaşayan isimle karşı karşıyasınız. Çünkü Sivriservi, istememesine rağmen hakemliği bırakmak zorunda kalan insanlardan. Bir Fenerbahçe-Kayserispor (2007-08 sezonu, Deivid için çalınan penaltı) maçında yaptığı hata (Kayseri cephesine göre) sonrasında Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki tarafından istifa zorlanan Hakan Hoca, bu baskıya dayanamadı ve istifasını açıkladı. Tabii ki bu istifada MHK Başkanı Oğuz Sarvan’ın hakeminin arkasında durmamasının da büyük katkısı vardı. İşin en acı tarafı ise Özhaseki’nin bu olayı, daha sonraki aylarda hakemler üstünde baskı kurmak için kullanmasıydı. Özhaseki şu sözleri sarf edecekti: “geçmişte bize karşı hata yapan bir hakemin görevi bırakmasını sağladık”
Bugünlerin şık giyimli yorumcusu Selçuk Dereli de geçmişte çok çeken hakemlerden biriydi. Özellikle Fenerbahçe maçlarından sonra Aziz Yıldırım yönetimleri tarafından çok eleştirilen ve bu eleştiriler nedeniyle açtığı tazminat davalarını kazanan Dereli, 2009 yılında görevini bıraktığını açıkladı. Fakat 40 yaşında olduğu için önünde çok şey vadeden 5 yıllık bir dönem vardı. Üstelik FIFA kokartı taşıyordu. O dönemde çoğu insan görevi bırakmasına anlam veremedi. Dereli bu durumu, 2 yıl sonra çok çarpıcı bir şekilde açıklığa kavuşturdu: “Şike pisliğine bulaşmamak için hakemliği bıraktım”…
2006-07 sezonundaki Galatasaray-Fenerbahçe ve 2007-08 sezonundaki Trabzonspor-Sivasspor maçlarının hakemiydi. İki maçta da çok büyük olaylar olmuş, Demirlek ilk maçı sonuna kadar oynatırken ikinci maçın son saniyelerinde maçı tatil etmişti. Özellikle Trabzonspor camiası ona çok tepkiliydi. TFF Başkanlığına Hasan Doğan’ın, MHK Başkanlığı’na da Oğuz Sarvan’ın gelmesi onun sonu oldu. Haluk Ulusoy döneminin hakemi damgasını yemişti. Önce hakem seminerine çağrılmadı, sonra Üst Klasman Hakemliği grubundan İl Hakemliği grubuna düşürüldü. Bu olaylar sonrasında düdüğünü astı.
O da Bülent Demirlek’le birlikte başka yönetimlerin uzantısı olarak görülüyordu. Zafer Önder İpek’in istifası ve Bülent Demirlek’in yaşadıklarından sonra iki yıl boyunca görev alamayınca sabrı taştı. Ancak görev alamasa da MHK onun kadrosunu saklı tutuyordu. Bu garip duruma son veren Vedat Yüksel, hakemliğini bıraktığını açıkladı ve defalarca MHK yönetimlerini basın vasıtasıyla topa tuttu.
Bülent Demirlek ve Vedat Yüksel gibi hakemlik seminerine çağrılmadığı için görevini bırakan bir diğer hakem. Fakat o diğer iki ismin aksine çok ses getirmeden düdüğünü astı. Zaten hakemliğinin son döneminde sakatlıklar yaşamaya başladı. Hakemliği bıraktıktan sonra da Gençlerbirliği’nde yöneticilik yapmaya başladı. Onun ismini son kez şike soruşturmasında gözaltına alınması ve daha sonrasında yargılanmasıyla duymuştuk.
MHK Başkanlığı’na getirilen Oğuz Sarvan’la aynı şehirden geliyordu. 20 senelik bir tecrübeye de sahipti. Üstelik bir İzmirlinin MHK Başkanı onu sevindirmiş, Sarvan’ın İzmir ziyaretinde karşılayıcılardan biri olmuştu. Fakat o da birilerinin uzantısı olarak görüldüğü için kızağa çekildi. O da 2008’in Mayıs ayında görevini bıraktığını açıkladı. Zaten son maçını da 4 ay önce almıştı. Temiz sayfa açacağını söyleyen Sarvan’ın ilk kurbanlarından biriydi.
Konya bölgesi hakemlerinden olan Oktay Demiray, Oğuz Sarvan döneminin bir başka kurbanıydı aslında. 2007 yılında askerlik görevi için hakemliğe bir süre ara vermesi de form kaybetmesine neden olmuştu. 2008’de son olarak bir PTT 1. Lig maçı yöneten Oktay Demiray, 2007-08 sezonunun sonlarında düdüğüne elveda diyen bir başka isimdi.
İstanbul bölgesi hakemlerindendi… Henüz hakemliğinin baharında, 29 yaşındayken düdüğünü asmak zorunda kaldı. Yönettiği Ankaragücü-Altay maçında verdiği gol kararı, hakemliğinin bitmesine neden oldu. Ankaragücü futbolcularının kramponlarıyla ağları yırttığını görmemesi, ona pahalıya patladı.
İzmir bölgesi hakemlerindendi. Ankaragücü-Beşiktaş maçında Ankaragücü’ne sırtıyla attığı golden sonra verdiği beyanatta “Top bana çarpmasaydı da zaten gol oluyordu” dedi. Bu olay kamuoyunda hayli yıpranmasına sebep oldu. Bu hadisenin performansını da etkilemesiyle hakemliği bırakmak zorunda kaldı
Adana bölgesi hakemlerindendi. Otoritesi ve bilgisiyle bir anda parladı, FIFA kokartı taktı. Ama önünde 5 yılı daha varken adeta kokartı ve düdüğü elinden alındı, 2000 yılında düdüğünü astı. 1998’de Bülent Yavuz’un MHK’ya gelmesiyle kokartı elinden alınan Yücebilgiç de diğer meslektaşları gibi mevcut dönemin Federasyonu ve MHK’sı ile “çarpışarak” gidenlerden.
Yönettiği tarihi (!) maçlarla son yıllara damgasını vuran önemli FIFA hakemlerinden biriydi. Ancak dönemin Ulusoy Federasyonu ve Çulcu MHK’sı tarafından FIFA kokartı elinden alınan Papila, en verimli çağında hakemliği bırakma kararı aldı. Adata dönemin Federasyonu ve MHK’sıyla çarpışarak gitti. Onun düdüğünü asması da olay oldu.
Ankara bölgesi FIFA hakemlerindendi. Daha zamanı varken, Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı Kupası ile jübile yapmak istedi. Dönemin Ahmet Güvener MHK’sı bunu kabul etmeyip kupa maçını Ahmet Çakar’a verdi. Bülent Yavuz’a ise 1.Lig’e yükselme maçlarından Aydınspor- Eskişehirspor karşılaşması düştü. Ancak o maçtaki yönetimi büyük tartışmalara ve hakemliği kötü bir şekilde anılarak bırakmasına neden oldu.