Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Sabah'a özel bir röportaj verdi. İşte Özbek'in sözleri...
"Şampiyon oldunuz ve 'oh bee' dediniz mi? O gece neler hissettiniz? Diğer şampiyonluklara göre nasıldı bu tat?"
"2015 döneminde başkan yardımcısıydım ama bu şampiyonluk başka bir şeydi. Bu, çok zorlu bir dönemden sonra geldi. Vücut kimyam bozuldu. Rahatlamış olmam gerekirdi, tüm sezon boyunca yaşananların birikimi vücut kimyasını bozuyor. Genel olarak stresli maçlar oynadık. Ancak Ankaragücü maçı sonrası başka bir boyut kazandı... İnsanlar rahatlamıştır diyor ama vücut başka bir boyuta geçiyor."
"Şampiyonlukta en unutamadığınız an ya da anlar var mı? Bizimle paylaşır mısınız?"
"İlk maç Antalyaspor maçı (1- 0). O galibiyet çok hoşuma gitti. Son dakikalarda Gomis'in attığı gol. İkincisi Ankaragücü maçı. Fenerbahçe'yi yenmeye alıştık zaten. O yüzden rahattım. Ankaragücü maçı çok iyiydi. Yüzdün yüzdün kuyruğuna getirdin. İstenmeyen bir sonuç haleti ruhiye'yi değiştirebilirdi. Açıkçası çok stres yaşadım."
"Şampiyonluk primi olacak mı? Rakam nedir?"
"Olacak ama miktar konusunda bir vaatte bulunmadık."
"Stadın adı değişecek mi? Bir görüşme var mı?"
"Olacak. Çok sıcak gelişmeler ve görüşmeler var. Yabancı bir firma ile görüşüyoruz. İnşallah iyi sonuçlanacak."
Eski tüzük, dernekler kanuna göre hazırlanmıştı. Yeni yasa ile önemli kurallar değişti. Buna uyum sağlamak adına şunlar yapılacak: Yönetimler idari ve mali yönden ayrı ayrı ibra yapılıyordu. Yönetimler mali yönden ibra ediliyor, idari yönden ibra edilmiyor ve mahkeme kapısı açık bırakılıyordu. Şimdi idari ve mali ibra birlikte yapılacak ve bu kaos önlenmiş olacak. Eski tüzükte başkanlık süreci 3 yıldı. Yönetimler 3 yılı doldurmakta zorlanıyorlardı. Ve yıpranıyorlardı. Artık yönetimler yeni tüzükle 2 yıllığına göreve gelecek.
"Beşiktaş, federasyonun kararı (Hatay-G.Antep) ilgili çok sert. UEFA'ya da gitti. Bu konuda neler söylersiniz..."
"Biz depremden bir süre sonra toplantı yaptık. Bu görüşler paylaşıldı. Kulüpler Birliği Vakfı'nda görüşüldü. Geçmişteki uygulamanın aynısını yapmak gerek. Depremden sonra onu yapalım bunu yapalım fırsatçılık gibi oldu, hoş olmadı."
"Beşiktaş ve Fenerbahçe kulüpleri sizi şampiyonluktan sonra tebrik etti mi? Aradılar mı, mesaj attılar mı?"
"Hayır. İki başkan (Ali Koç, Ahmet Nur Çebi) beni tebrik etmedi, diğer başkanlar etti. Şenol Hoca arayıp tebrik etti ama. Ahmet Başkan'ın eşi (Berna Çebi) eşimi (Mesude Özbek) arayıp tebrik etmiş. Arkadaşlar zaten. Ama Ahmet (Çebi) tebrik etmedi. Maç oynamışım, kırmızı kart görmüşüm, cefasını çekmişim. Aldığım puanı niye sileyim, ben aldım sen almadın. Bu nasıl bir tartışma."
"Erden Timur elinizi iki kez öptü. Çok hoş bir andı. Bir uçakta bir de şampiyonluk kutlamalarında? Yol arkadaşınız Erden Bey için neler söylersiniz?"
"Erden Timur oğlum yaşında, ben de babası yaşındayım. Elimi öpmesi normal. Başarı yüzdesi ve şampiyonluktaki etkisi çok yüksek. Öyle olacağını bileceğim için de onu Sportif A.Ş'ye atadım. Başarısını gördükçe daha da keyifleniyorum. Seçimde beraber çalıştık. Bu ilişkiyi nasıl koparırız sevdasındaydılar ama başaramadılar. Gece 2'de telefonum çalıyor, Erden Timur arıyor... 'Başkanım şu futbolcuyu şöyle, bu futbolcuyu böyle yapsak' diye konuşuyoruz. Erden Timur'la birlikte sırt sırta verdik, sıkı bir çalışma içinde olduk."
"Bir gün Galatasaray Kulübü'ne başkan olmak istiyor mu Erden Bey?"
"Olmak istemeyen var mı? 15 bin üyemiz var, hepsi başkan olmak istiyordur. (gülüyor)"
