SİNAN VARDAR: Beşiktaş ilk yarıda sezonun en iyi futbolunu sergiledi. Belli ki Sergen Yalçın'ın gelmesiyle futbolculara futbol oynama iştahı gelmiş. Siyah-beyazlı nefis bir gol attı. Tıpkı 4 sezon öncesinde Bursaspor deplasmanında 90. dakikada Olcay, Atiba ve Oğuzhan'ın paslaşmasıyla atılan gol gibi jeneriklikti. Uzun süredir böyle bir paslaşma, böyle bir gol görememiştik, özlemişiz.
SİNAN VARDAR: Siyah-beyazlı takım amatör liglerde yenilmeyecek bir golü de kalesinde gördü. Milan Skoda'nın fırsatçığına lafım yok ama golü Karius'a yazdım. Bir kaleci o cüssesiyle çıkıp topu neden yumruklamaz; inanılacak gibi değil! İkinci yarıda Çaykur Rizespor oyun kontrolünü ele geçirirken Aminu ile de 3 gol pozisyonundan yaralanamadı. Beşiktaş tam 1 puana razı diye düşünürken 80 dakikada sahada gezinen Adem Ljajic, Gökhan Gönül'e harika bir gol pası verdi. Gökhan çok sert bir vuruşla topu ağlara gönderirken gol sonrası futbolcuların Gökhan'ın etrafında sevinç yumağında kenetlenmesi maçın en güzel anlarından biriydi. Eh, ne de olsa adam gibi adam Gökhan Gönül.
SİNAN VARDAR: Beşiktaş için dün kazanmak önemliydi. Sergen camiayı ve futbolu çok iyi bilen çok zeki bir teknik direktör. Şampiyonlar Ligi'ne katılmak Beşiktaş için çok ama çok önemli. Bundan sonra her maç bir final... Sergen Yalçın'ın dünkü heyecanını ve maç sonrası sevinci gördükten sonra Beşiktaşlılar da ümitlendiler. O zaman; yuvana hoş geldin Sergen Yalçın...
OKTAY DERELİOĞLU: Beşiktaş sezonun kalan kısmı için kritik öneme sahip olan Rize deplasmanından kayıpsız dönerek üzerindeki karabulutları dağıttı. Ancak Beşiktaş'ın Rize'de rahat bir şekilde kazandığını söyleyemeyiz. Dengeli geçen ve eşitlikle sona eren ilk yarı sonrası Rizesporlu Aminu'nun ikinci yarıda kaçırdığı net fırsatlar gol olsaydı farklı bir sonuç çıkabilirdi. Dün maç iki tarafa da gitti geldi ve Beşiktaş tecrübeli ayakları ile sonuca gitti. Önce Burak sonra ise Gökhan güzel gollerle galibiyeti getirdi.
OKTAY DERELİOĞLU: Rize galibiyeti Sergen hocaya da moral ve öz güven katacaktır. Taraftarlar da havaya girecektir. Sergen hocanın imza töreni ile başlayan Beşiktaş camiasındaki olumlu hava takımı sezonun kalan kısmında da diri tutacak gibi gözüküyor. Abdullah Avcı döneminde tribünlerle bir türlü birlikteliği yakalayamayan Beşiktaş, Sergen hoca ile tek vücut olarak zorlukları göğüsleyecek gibi..
TURGAY DEMİR: Sanırım 2006-07 sezonu son haftalarıydı... Kadıköy'de maç 1-1 ve yazımın son satırını yazdırıyorum. O sırada frikik olmaz mı! Bekledim, çünkü Sergen vardı topun başında... Geldi, vurdu, çatala bıraktı ve yazının sonunu şöyle bağladım: Bitti derken, çaktı Sergen! Bu sezon için de aynı manşeti atabilirim; lig bitti derken, çıka geldi Sergen! Rize deplasmanındaki Beşiktaş'ı gördünüz, koşan, yardımlaşan, önde basan bir takım izledik....
TURGAY DEMİR: Peki ne değişti!? Yeni oyuncular mı alındı!? Kadro mu yenilendi!? Hayır!.. Başından beri söylediğimiz gerçekle yüzleştik; Beşiktaş kadrosu Abdullah Avcı ile kan uyuşmazlığı yaşadı ve o işin olmayacağı daha ligin başında belliydi. İşte aynı oyuncular yine sahada ama bu kez istekli, cesur, öne oynuyorlar, ikili mücadelelerde savaşıyorlar ve de en önemlisi yardımlaşıyorlar..
TURGAY DEMİR: Sergen sihirbaz mı!? Kesinlikle hayır ama futbolcunun ne istediğini iyi biliyor, futbolcu önce özgürlük ister, insiyatif ister, Sergen hoca bunu yaptı ve istediklerini verdi. Ayağında top tutmakta zorlanan Diaby, Boyd bile farklı bir gayret içindeydiler, Adem Ljajic hiç olmadığı kadar mücadele etti, koştu. Günümüz futbolunda çalışmak ve kadro kalitesi çok önemli ama futbolculara özgüven vermek de en azından o kadar önemli. Sergen Yalçın bunu yaptı... Tam lig bitti derken geldi ve umutlar yeşerdi. Hoş geldin canım kardeşim... Bu takım seninle birlikte, tıpkı futbolculuğunda olduğu gibi, büyük hedeflere koşacak. Sonuna kadar yanındayız..
LEVENT TÜZEMEN: Burak-Ljajic ikilisi sorumluluk üstlenip coşkulu, istekli ve arzulu oynayınca Beşiktaş zor deplasman kabul edilecek Rize'de kazandı. Sergen Yalçın'ın gelişi Beşiktaşlı futbolcular üzerinde ciddi bir motivasyon yaratmış. Beşiktaş ilk yarıda oyuna ve topa fazlasıyla hükmetti. Taktik olarak rakibi durdurmak üzerine planlar yapan ve golü hızlı bir atağa bırakan Rizespor duvarını, Beşiktaş mükemmel bir pas organizasyonu sonunda Burak'ın golüyle aştı. Atiba-Ljajic ikilisinin çabuk paslaşması sonucunda Burak'ın attığı gol öncesi yaptığı tek vuruş kalite kokuyordu. Bir takım için atan kadar tutan da çok önemlidir. Skoda'nın kafa golünde Karius'un büyük hatası vardı. Alman kaleci zamanlama hatası yaparak önce Vida'nın pozisyonunu bozdu, sonra da Skoda'ya gol vuruşu yapma izni verdi.
LEVENT TÜZEMEN: Atiba-Elneny ikilisi orta sahada yine dirençli ve uyumluydu. N'Koudou'nun çabukluğu Beşiktaş'ın hücumlarına hız ve enerji kattı. Sergen hocanın vücut diline bakınca maçı yaşadığını ve sürekli oyuncularını pozisyon almaları konusunda uyardığını gördüm. Başta Burak- Ljajic-Gökhan-Atiba olmak üzere tüm Beşiktaşlı oyuncuların Sergen'i kucakladığını ve coşkuyla oynadığını gördüm.