Rıdvan Dilmen'den Sivasspor-Fenerbahçe maçı yorumu

3 Beşiktaş, 3 Fenerbahçe, 2 Galatasaray deplasmanında ve 2 Trabzonspor'a gol attı Sivasspor. Maç öncesi de, maçı izlediğimiz zaman da oyunda sürpriz yok. 3. golü Ziya attı ya, son 10 yılda attığı 3-4 golden biridir. Sol bekten devşirme bir orta saha olarak oralara gitmesi önemlidir. Şimdi bunu niye anlattım. Son pas var ya Ziya'ya, onu 6-7 kez atamadılar. Bunu çok yaptılar, savunma araya girdi. Yoksa maçın 5-6'ya gitme ihtimali yüksekti.

"Tabii ki Sivasspor'dan başlayalım. Kutlamak lazım. Emre Kılınç, A Milli oyuncu değil. Mert Hakan, A Milli oyuncu değil, Uğur, Caner, Fatih Aksoy, Ziya, Erdoğan, Hakan Arslan değil. Baktım kalecileri geçen sezon Gana'da oynamış. Sol stoperleri sürekli Mali milli takımında oynuyor. Düşünebiliyor musunuz, bu oyuncular milli arada dağılmıyor. Böyle bir kadro."

"Gençlerbirliği'nin sol beki Uğur'u alıyor. Küme düşmüş takımdan Caner'i alıyor. Beşiktaş'ın düşünmediği Fatih Aksoy'u alıyor. Kaybolan Mert Hakan'ı hazırlıyor. Emre bir çıkış yapıyor. 2'si toplam 70 yaşında iki forveti var, Yatabare ve Kone. Burada bir antrenör başarısı var. Olağanüstü bir iş yapıyor. Şampiyonlukta herkese ödül verilebilir ama bir Rıza Çalımbay gerçeğini görelim."

"Şöyle, profesyonel hayatında Beşiktaş'ta başladı, Beşiktaş'ta bitirdi. Beşiktaş'ta 494 lig, toplam 650 küsür maç oynamış. İlk maçı 17 yaşında Fenerbahçe'ye karşı. Heyecana bak. Atom Karınca Rıza. Bugün de antrenörlüğünün 500. maçı. Ligde 1000'e yakın maç. İstikrara bakın. 33 yaşında futbolu bıraktı Rıza. 10.5'ta yatar, sütünü içer, sigara, alkol, gezmek asla yoktur. Böyle bir kardeşimizdir."

"Sonuca bakınca, 500. maçına çıkmış bir teknik direktör aynı arzuda, aynı açlıkta. Takımına verdiği enerji, karakteri. Sivas oynamış Beşiktaş'la, Fenerbahçe'ye, Malatya'yla. Rıza Hoca'nın Denizlispor'u Fransa'da Lyon'u yenerken de böyleydi. "Oynayın kardeşim" der Rıza Hoca'nın takımları. Allah gönlüne göre verir, herkes çok sever. Hayatımda ilk uçağa da Rıza Hoca'nın yanında bindim. 17-18 yaşındayım. Yaşça küçüktür benden ama birlikte bindik. Aynı evde kaldık. Rıza Çalımbay'a Allah her zaman yardım etsin. Bizim kardeşimizdir."

"Teknik direktörlük nedir? Teknik direktörlük, kendi takımıma bakarım ama bir de rakibe bakarım, analiz ederim. Geçen sezon, Barcelona 3-0 yendi Liverpool'u. Uzatmanın son saniyesinde Messi girdi, çizgiden altıpasa çıkardı, boş kaleden auta attılar. Messi var ya, dünya umrunda olan bir adam değildir. Böyle çimlere falan vurdu. Rakibi biliyor, başına gelecekler biliyor. 3-0 yetmeyecek diye düşünüyor."

"Gelelim günümüzde, ben Ersun Yanal'ım, muhakkak benden daha çok çalışmıştır. 3-1 deplasmanda Malatya'yı yenmiş Sivasspor. Bugünü al, skoru al, oyunu al, maç da aynı. Skor da aynı, maç da aynı. Sadece Fatih Aksoy'un yanında Hakan yok Ziya var. Değişiklikler aynı. Bu takım ne yapıyor. Sol tarafta oynayan Fernando, alanı bulduğu zaman yapıştırır. Forvet arkası Mert Hakan, 4-5 gol ortalaması var. Sağ açık Emre, açık ve dar alanda iş yapar. Demek ki bunların bir hünerleri var, nedir? Orta sahayı çabuk geçiyorlar. Böyle attılar golü. İlk golü, üçüncü golü nasıl attı? Biz Gençlerbirliği'ni geçen hafta 5-2 yendik. Bir taktiğimiz var. Fakat, bu Sivasspor'un bir silahı var. 14 kişilik de bir kadrosu var. Kim çıkıyor, kim giriyor belli."

"Arkadaşlar, Sivasspor 30 puanı tesadüf yapmamış. Kruse'yi oturtması lazımdı. Bu kadronun dönüşü yok, dönerse kart görür. Gustavo, 4 kişinin yükünü çekemez, düştü bugün. Öne doğru baskı yapmaktan korkar. En etkisiz, en kaybolduğu maçtır. Emre Belözoğlu var. 4-2-4 oynuyorsunuz. Öyle bir ofansif, hücuma çabuk çıkan takım var ki, ön liberosu Hakan 4 gol attı. Bugün ilk kez oynayan Ziya 1'de 1 yaptı."

"Şu takım yerine, ben olsam bu Sivas'a karşı, 4-3-3 oynarım. Orta sahada Gustavo, Emre, Ozan, solda Rodrigues, sağda Deniz veya Ferdi, ileride Muriqi. Orta sahada yoğunlaşırım. Pasımı yükseltirim. Deniz veya Ferdi'yle başlarım. Planlama yanlışlığından ötürü sol bekin de yok. Savunma arkasına sürekli sarkıyorlar. Bugün, geçen haftadan gözüküyordu. Şöyle bir kadroyla çık, oyunu tut, bu kazanma takımıdır."

"Dün Rizespor 0-3 Kasımpaşa. Maç 2-0 gidiyor, Rizespor sürekli yükleniyor, penaltı, pozisyonlar kaçıyor. Tayfur Havutçu, oradan bir görüyor, Lucescu'nun talebesi tabii, 2 gol atan santrforunu çıkartıyor, orta saha kalabalıklığını yaptı ve 3'ü buldu. Dedi ki, benim orta saham gitti, geliyorlar. Teknik direktörlük önemlidir, görmek, gözlemlemek. Bu Sivasspor'u maçtan önce görecektiniz. 4-3-3 oynasan top daha çok sende kalırdı. Gençlerbirliği'ne karşı 5-2 kazandın ama içeride 40 binle. Bu maçta Kruse'yi, maçın devamında ve skora göre kullanabilirsin. Futbolda taktik, gözlem, rakip analizi, kendi takımınının analizi."

"Gustavo değerli bir oyuncu ama ilk topları Emre almalı. Böyle 90 dakika çıkartamaz, çıkartamıyor. 2 senedir niye etkili oynuyordu? Arkadan topu alıp hazırlık paslarıyla başlıyordu. Gustavo ile dönüşümlü de yapmıyorlar. Genelde Gustavo alıyor. 4 tane kişinin arkasında da verimli olamıyor. 4-3-3 oynamış olsa, birçok tedbir alırdı. Emre'yi solda beke yardım ettirirsin, sağda Ozan ile Fernando'yu durdurursun. Bugünkü taktikle durduramazsın."

"Rıza Çalımbay, yanındaki ekibine demiştir ki, "Vallahi, inşallah Fenerbahçe böyle çıkar. Böyle çıkarsa var ya, yani..." Örnekleri var. Sivasspor'un Malatyaspor maçını seyredin, hiçbir fark yok. Malatyaspor'un daha çok pozisyonu var. Sivasspor, galibiyeti fazlasıyla hak etti. Fenerbahçe de mağlubiyeti hak etti."