Fenerbahçe, yeni teknik direktör ve önemli bir kadro değişimine rağmen sezona müthiş başladı, aynı şekilde devam ediyor.
İsmail Kartal, peş peşe 13 resmi maçta galip gelerek bu alanda ele geçirdiği rekoru her geçen hafta geliştirmeye devam ediyor. Kanarya, Avrupa’da peş peşe 8 mücadeleden galibiyetle ayrılan ilk Türk takımı konumunda. Fenerbahçe, Başakşehir’i yenerek lige 6 maçlık galibiyet serisiyle giriş yaptı. Sarı-Lacivertliler daha önce bunu sadece 2 kez yapabilmişti.
Bu alanda en iyi performans ise 2009-10 sezonuna 8’de 8’le başlayan Daum’a ait. İsmail Kartal, bu rekoru kırma şansına da fazlasıyla sahip. Ancak başarılı teknik adam, bu serileri gündeme getirerek takım üzerinde baskı oluşmasını istemiyor. Tecrübeli teknik adamın felsefesi belli: En önemli maç, bir sonraki maç...
Fenerbahçe, ligde 6 maçta topladığı 18 puanla ezeli rakibi Galatasaray’ın 2 puan önünde zirvede yer alıyor. Kanarya, Süper Lig’de sadece puan tablosunda zirvede oturmuyor. Birçok istatistikte de rakiplerini arkasında bırakmış durumda.
İsmail Kartal ve öğrencileri, Galatasaray ile birlikte kalesinde en az gol (3) gören takım konumunda. Fenerbahçe, 6 maç sonunda rakiplerine sadece 11 isabetli şut imkanı vererek bu alanda ligin en iyisi oldu. Oyunun hücum bölümünde ise 28 net fırsat yaratan, 20 net pozisyon harcayan, 13.61 Xg (gol beklentisi) üreten, 96 şuta çeken ve 192 defa rakip ceza sahasında topla buluşan Fenerbahçe ciddi anlamda fark yaratmış konumda.
Jayden Oosterwolde, geçen sezon devre arasında 6 milyon Euro’ya büyük umutlarla transfer edildi. Ancak Jorge Jesus, adeta öğrencisinin yüzüne bakmadı. Hollandalı oyuncu ligde 3 maçta sadece 84 dakika süre aldı. Sezon bittiğinde 22 yaşındaki sol beke ‘transfer fiyaskosu’ gözüyle bakılıyordu. Ancak İsmail Kartal’ın gelmesiyle birlikte bu durum tersine döndü. Oosterwolde, sadece daha fazla oynamakla kalmadı, performansıyla da büyük alkış aldı.
İsmail Kartal, Başakşehir maçında sakat olan Batshuayi’nin yokluğunda Mert Müldür’ü kulübede bırakıp, Jayden Oosterwolde’yi 11’de sahaya sürmüştü. Hollandalı futbolcu, bu sezon hemen her maçta olduğu gibi yine bulduğu şansı çok iyi kullandı. 22 yaşındaki sol bek, 9 ikili mücadelenin 5’ini kazadı, 1 isabetli orta yapıp, 1 şut pası verdi ve 2 top kaptı. Oosterwolde ayrıca 4 adam geçme denemesinin 3’ünde başarı sağladı ve bu alanda maçın en iyisi oldu.
İrfan Can Kahveci de geçen sezonun özellikle ikinci yarısında düşüşteyken, şu anda kariyerinin en iyi dönemlerinden birini yaşıyor. Milli futbolcu, 13 maçta 6 gol, 4 asistle kariyerinin en iyi sezon başlangıcına imza atmış durumda.
Sarı-Lacivertliler’de özellikle Dzeko, Szymanski, İrfan Can Kahveci gol ve asistleriyle ön plana çıkmış durumda. Gerçekten de bu 3 oyuncu, skor katkısı olarak göz dolduran bir performans sergiledi. Szymanski 7 gol, 4 asist, Dzeko 6 gol, 5 asist ve İrfan 6 gol, 4 asistle ön plana çıktı. Ancak Fenerbahçe’de aslında tam anlamıyla tüm takım hücumcu oldu!
Kanarya’da 13 resmi maçta tam 18 farklı futbolcu skor katkısı verdi. Sarı-Lacivertliler’de kalecilerin dışında şu ana kadar kadrodaki 25 farklı ismin görev yaptığı düşünülürse, bunun ne kadar şaşırtıcı bir istatistik olduğu daha net şekilde ortaya çıkıyor. Son olarak Alexander Djiku, Başakşehir karşısında attığı harika golle ilk skor katkısını veren isimler arasına girdi.
Edin Dzeko, Dusan Tadic, Sebastian Szymanski, Fred, Dominik Livakovic... Fenerbahçe birçok önemli transfer yapsa da ‘yıldız’ olarak ön plana bu isimler çıktı. İsmail Kartal, rakip takımlardakinin aksine yeni ‘yıldız’ları çok çabuk bir şekilde kadroya monte etmeyi başardı. 26 Temmuz’da sezonun ilk resmi maçı olan Zimbru mücadelesinde Edin Dzeko, Dusan Tadic ve Sebastian Szymanski ilk 11’de sahaya çıktı! Dzeko ile Szymanski o mücadelede gol attı, Tadic asist yaptı.
Yıldız futbolcular, kısa sürede yeni takımlarına uyum sağlayıp, müthiş bir sahiplenme içine girdi. İstikrarlı bir performansla Fenerbahçe’ye ciddi anlamda katkı verdiler. Takıma biraz daha geç katılan Fred de ilk maçından itibaren sahada yaptıklarıyla alkış aldı. Livakovic’e şu ana kadar çok iş düşmese de kalede duruşu bile herkese güven verdi.
Belçikalı forvet, sezonun şu ana kadarki bölümünde Edin Dzeko’nun alternatifi olarak şans bulabildi. Ancak Michy Batshuayi ne zaman sahaya çıksa, özellikle skor katkısı açısından üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirdi. Yıldız futbolcu son olarak Başakşehir mücadelesinde Szymanski’nin 2. golünde pası veren isim olmuştu. Batshuayi, 9 resmi maçta 364 dakika sahada kalırken, 2 gol, 3 asist olmak üzere her 72.8 dakikada 1 skor katkısı sağladı. (Fanatik)
