Önder Özen'den PSG - Galatasaray maçı yorumları

Galatasaray'ın fizik olarak fark ortaya koyamayacağını hepimiz biliyoruz. Teknik olarak olabilirdi, taktik olarak hiç olmadı. Ülkemizin en değerli hocalarının başında gelen Fatih Terim, en az takımı kadar formsuz, en az takımı kadar etkisiz bir görüntü verdi. Her maç öncesinde mücadelenin altını çizdi ama takım hiçbir zaman onun kavramsallaştırdığı şekilde oynayacak bir mücadeleyi ortaya koyamadı.

Brugge, Galatasaray kadar puan topladı, daha fazla değil. Brugge de uçmadı ama oyun olarak rakiplerinden bu kadar fark yemedi Brugge. Oyun olarak bu kadar geride kalmadı, tepkisiz maçları bitirmedi. Üzücü olan bu. Brugge ekonomik olarak Galatasaray'dan çok önde değil, geridedir. Maaş bütçesi olarak da 5'te bir falandır. Bir plan, makul bir oyun planı, sahici bir sahaya yayılım, zaman zaman rakiplerin işini zorlaştırma, Real Madrid'e karşı deplasmanda yakaladı, bir şey yaptı.

Sadece Galatasaray'ın değil, hepimizin düşünmesi gerekiyor. Bütün mesele ekonomide mi biter, bütün mesele oyuncuda mı biter? Eğer öyleyse teslim bayrağını çekelim.

Üzücü nokta şu. PSG 5 tane atar, herhangi bir Avrupa takımına, favori olan takımlar dahil olmak üzere, Real Madrid'i de dahil olmak üzere, 5'lik yapabilir ama oyunu göremedik. Slavia Prag, Salzburg gibi takımların, ortaya oyun koyduğunu gördük. Bazen taktik olarak üstünlük de sağladılar. Slavia 2 puan aldı ama herkesin konuştuğu bir takım oldu. Hep tehditkar oynadı, oyunun belli bölümlerinde rakiplerine üstünlük sağladı, o yüzden beğenildi.

Galatasaray'ın gol atamaması birinci sorunu değil. En formda, en özel performansı ortaya çıkaran Galatasaraylı oyuncu Muslera. Savunmacılar, orta saha, hücumcular, sonradan girenler, büyük transferler, altyapıdan gelen bir oyuncu, piyango oyuncu değil. Bir oyuncu, yıllardır Galatasaray'da oynayan oyuncu.

Galatasaray ligin ilk maçını oynarken, Muslera ile başlayıp, Falcao ile biten kadroda, ideal 11'inin, Muslera dışındaki tüm oyuncuların Galatasaray formasıyla toplam sahaya çıkışlarının 3 katıdır Muslera'nın sahaya çıkış sayısı.

Bu şöyle olur, üst üste birkaç yıl çok başarısız olursunuz, sonra tümden değiştirirsiniz takımı. Galatasaray 2 senedir şampiyon oluyordu, şampiyon takımda değişime gitti. Sezon da daha bitmedi, Ocak transferi gelecek.

Galatasaray'da finansal engel olmasa, belki sağ ve sol beke de transfer yapılacaktı. Sağ bek alındı, Şener. Bana sorarsanız asıl problem, Galatasaray'ın oyun planıydı. Sadece gol atamaması falan değil. Savunmada da çok sorun verdi.

Muslera'nın çok öne çıkmasının birinci sebebi iyi savunma yapılamaması. Çok büyük bir kaleci, çok büyük kaleci performansı var, formda bir kaleci aynı zamanda, hiç olmadığı kadar formda neredeyse ama o kadar çok pozisyon verdi ki Galatasaray... Bu savunma yapamadığını da gösterir.

Hep golcü sorunu falan konuşuldu ama Galatasaray'ın en son problemi golcü. Gole giden yollar, gol pozisyonu üretme, santrforunu pozisyona sokma... Galatasaray santrforunu pozisyona sokamadı. O oyunu bulamadı. Savunmada arayışları oldu, 3'lü, 4'lü, 5'li... Sağdan soldan orta yağmıştır da, santrfor içeri atamamıştır. Cepheden acayip ayağına getirmişlerdir de, santror atamamıştır, öyle bir sorunu olmadı.

Galatasaray hücumda da üretkenlik sağlayamadı, savunmada da sıkı bir duruş, az pozisyon verme gibi bir şey yapamadı. Önde bazı sorunlar vardır, çözümü arkada ararsın. Aramadı da değil, 5'li savunmanın önüne 2 defansif karakterli oyuncu da koyuldu, 7 kişiyle savunma yapıldı. Yine de Galatasaray savunması ya da savunma organizasyonu geçirgen oldu. Muslera o yüzden yıldızlaştı. Pozisyon gelmeden yıldız olmaz kaleci, pozisyon gelirse yıldızlaşır.