Başakşehir ile şampiyon olduktan sonra Türkiye'ye veda eden Gael Clichy, The Guardian gazetesine konuştu. İşte Clichy'nin ilgi çekici röportajı...
"Geleceğe dair fikrim, teknik direktör olmak. Ancak yeterince iyi olur muyum veya teknik direktörlük hoşuma gider mi, bilmiyorum. Bu yüzden ilk adım öğrenmek olacak. Teknik direktörler için konuşuyorum, önce lisanslarımı almalıyım ve daha sonra hislerimi takip etmeliyim. Şu anda bu konu üzerinde çalışıyorum. Lisanslarım tamamlandığında nereye gideceğime karar vereceğim."
"Teknik direktörlüğü gerçekten denemek istiyorum. Çünkü 20 yıl boyunca bu endüstrinin içerisinde olduğunuz için kendinizi başka bir iş yaparken düşünemiyorsunuz bile. Futbolu gerçekten çok seviyorum ve oynamaya en yakın şey teknik direktör olmak. Bir teknik direktörün kadrosuna girmek ve yanında işi adım adım öğrenmek istiyorum. Bunun beni nereye götüreceğini kim bilebilir..."
"Futbol her yıl gelişiyor ve belki de Guardiola, bu işin en iyisi, en azından ilk 3'tedir. Futbolun oynanma şeklini değiştirdi. Bir bek oyuncusu olarak bunu nasıl yaptığını görmek çok ilginçti. Savunmada daha istikrarlı olmak, rakibe daha az gol fırsatı vermek ama bir yandan hücumun içine dahil olmak gibi... Joao Cancelo ve Kyle Walker gibi bekleriniz olunca bunu yapmak daha kolay. Çünkü bu iki oyuncu beyniyle oynuyor. Fiziksel ve teknik güçleriyle birlikte komple oyuncular."
"Türkiye'de şampiyon olmak, İngiltere'de şampiyon olmaktan daha iyi bir duyguydu diyemem, bu yanlış olurdu ama Türkiye'de kazanmak, İngiltere'de kazanmaktan daha güçlü bir duyguya sahipti. Sadece nerede olursanız olun, hanig kulüpte oynarsanız oynayın, işe kendinizi adarsanız ve hedefler koyarsanız mutlu olursunuz, kendinizle gurur duyarsınız."
"Guardiola gibi biriyle konuşurken, her zaman detayları duyarsınız ve maçlar kazanmaktan mutlu olursunuz. Gerçekten hangi kulüpte oynarsanız oynayın; Man City, Real Madrid, Bayern Münih, Başakşehir ya da bir üçüncü lig takımı... Eğer her zaman daha iyi olma arzunuz ve mutlu olma isteğiniz varsa mutlu olursunuz."
"Futbolda liyakat esas olmalı ve işler bu kadar basit olmalı. Tek istediğimiz sürpriz duygular yaşamak. Leicester'ın 2016'daki şampiyonluğu gibi... İkinci Lig'den Birinci Lig'e ulaştılar ve sonra şampiyon oldular. Bu tür sürprizleri futboldan alırsanız geriye ne kalır? Para! Sandırım dünya parayla yönetiliyor ve yüzden çok mutlu değiliz, değil mi?"
"Hala ırkçılıktan bahsediyorsak ve hala yapılıyorsa, bugüne kadar yaptığımız şeyler yeterli olmadığı içindir. Ancak ırkçılıktan konuşuyorsak, bir parça ilerlemişizdir. Irkçılık konusunda asla yeterli değiliz bence. Ancak konuşmak da iyi bir nokta... Arsenal'e ilk gittiğim dönemde bazı ırkçılık olaylarından bahsediyorduk. Bu yaptığımız ilerlemeyi anlamak için önemli. Önlemek için yollar bulmaya çalışmalıyız. Herkesin bireysel olarak etkisi olabileceğine inanıyorum. Küçük bir katkı ya da büyük, fark etmez! Irkçılığı protesto ettikçe ileriye gideceğiz."
