Paylaş:
Beşiktaş'ın efsane isimlerinden Ali Güntekin, siyah-beyalzı takımın Kasımpaşa ile 1-1 berabere kalmasının ardından açıklamalarda bulundu. İşte Ali Gültiken'in sözleri...
Eskilerin bir lafı var 'Çocuklarına başkalarının yanında bağırma, sen bir laf söylersen başkaları senden farklı davranmaz. Bir şey söyleyeceksen evinde söyle' derler. Sergen'in bu süreçteki duruşuna baktığımız zaman, eğreti eliyle cımbız vermişler, eline almak istemiyor ama bir aparatla kenarından tutmuş gibi. Onun sorumluluğu değil, gelecek dönemdeki işler onun icraati olacak gibi söylem içerisinde ama bunları söylerken oyuncuları da değersizleştiriyor.
Bu oyuncular yetersizmiş, birkaç transfer dönemine ihtiyaç varmış gibi sözlerle oyuncuların da kendi kendilerini sorgulamalarına sebebiyet veriyorsun. Bu tarafını çok garipsiyorum işin. Sergen'e güvenen, inananlardan biriyim. Bu duruş, onunla ilgili beklentilere karşılık vermiyor.
Şampiyonluk yaşamış bir teknik adam olarak bu göreve seçildi. Bu söylemlerle oyuncuları da kaybediyorsun. Burada bir şey inşa etmen gerekiyor. Geleceği herkes ister ama önce bugünü yapacaksın, üstüne zamanla inşa edersin. Beşiktaş'ı yarış dışı bırakacak durumda...
Sanki bu işler Beşiktaş'ın değilmiş, hiç alakası yokmuş, bu şekilde bitireceğiz, seneye bakarız gibi bir bakış ortaya koyarsan Beşiktaş'ın genetiğiyle, genleriyle, geçmişiyle, kültürüyle, taraftar yapısıyla, camiasıyla kabul edeceği bir şey değil.
Ligin 10'uncu haftasındayız, rakibin 11 puan gerisindesin. Rakibinle de oynamışsın. Beşiktaş açısından tarif edilecek bir durum değil. Geçen sezon, ondan önceki sezon, ondan önceki bir sezon her ağzını açan önümüzdeki sezonu işaret etti. Yönetimler şu transferi yapacağız, bu transferi yapacağız diyor. Tamam da yapacağız ayrı yapmak ayrı. Futbol bugün. Bugünü yönetemezsen geleceği inşa edemezsin.
Geleceği inşa etmeyi bırak kaybediyorsun. Yine aynı senaryo! Beşiktaş ekim ayında şampiyonluktan uzaklaşan, yine oyuncuları değersizleştiren, yine bu kadar transfer parasını çöpe atan, bunlar önemli oyuncular değilmiş gibi stadyumları 40 bin kişi doldurup yıldız tanıtmamışsın gibi bir durum oluyor.
Beşiktaş'ı maddi açıdan yordu bu, psikolojik açıdan yordu. Sportif açıdan zayıflattı. Kimse sorumluluk almıyor, böyle de bir sorun var Beşiktaş'ta. Kimse olanın arkasında durmuyor. Kaybeden Beşiktaş taraftarı, Beşiktaş camiası. Bu böyle kabul edilebilir değil. Bugün böyle oldu ama yarın değiştiremezsin. Oyuncuyu kaybedince sezonu kaybediyorsun. Oyuncu puan cetveline bakıyor. Uzaklaştığını hissettiği anda geri getirmek zor oyuncuyu.
Kimi getirirseniz getirin doğru yönetime ihtiyaç var. Daha steril, daha işine odaklanan yapıya ihtiyacı var Beşiktaş'ın.
Çok olağanmış gibi durum üzüyor. Beşiktaş bunu normalleştiriyor gibi oldu. Böyle bir şey yok! Beşiktaş bunları hak etmiyor. Köklerine bakınca şampiyonluklarla dolu, ikinciliği başarısız sayan bir camia.
Kale arkasında insanlar tepki koyuyor doğal olarak. Bir yandan çağırıyorlar. Biz Beşiktaş'ta berabere kalınca insanlar tesisleri basardı. Şampiyonluk yıllarıydı o zaman. Beşiktaş'ta zihniyet, yapı değişimine acil ihtiyaç var. Bu süreci taşıması da mümkün değil.
Sergen Hoca'nın zamana ihtiyacı var tamam ama bu iş, bugünü yönetmekle geçerli olan bir iş. Başarısız olanın gideceği bir iş futbol. Burada oyuncuları bu kadar değersizleştirmenin mantığını anlayamıyorum. Benim bunca yıllık futbol tecrübem 'Niye, niye, niye!' diye soruyor!
