Spor Toto Süper Lig'in 8. haftasında Beşiktaş evinde Fenerbahçe ile karşılaşacak. Beşiktaş'ın unutulmaz isimlerinden ve spor yazarı Ali Gültiken ile Gürcan Bilgiç, dev derbiyle ilgili analizlerini paylaştı. İşte Gültiken ve Bilgiç'in derbi analizleri...
ALİ GÜLTİKEN: Derbilerde geçmiş yaşananların hiçbir önemi yok. Bu maçlar her zaman kendi gününü yaşar. Fenerbahçe'nin farklı kazanarak gelecek olması biraz önde olduğu algısını yaratmış gibi görünüyor ama ben buna katılmıyorum. Beşiktaşlı oyuncuların, kendi evinde bunu bir fırsat olarak gördüğü şeklinde okuyorum. Fenerbahçe galibiyeti hem oyuncular hem de teknik adam adına tartışmaları geride bırakacak bir fırsat.
Son yıllarda derbileri kaybetmemenin bir kazanç olarak görüldüğü süreçleri yaşasak da iki teknik adamın felsefelerine baktığımızda rakibin üstüne çıkan, basan, mücadeleden kaçmayan ve sürekli orta alanda oynanmaya çalışan bir oyun akılları var. Pozisyonlu ve gollü bir karşılaşma bekliyorum. Beşiktaş'ın skor avantajına yakın olduğunu düşünüyorum.
Jorge Jesus, maç maç ilk 11'ini değiştiren bir teknik adam . Bazen beraberinde oyun sistemini de değiştiriyor. Bunda genel olarak başarılı görünüyor. Valerien İsmael sezon başından beri 4'lü sistemle oynuyor ve bir istikrâr yakaladı. Daha dominant bir oyun düşüncesi ve felsefesi var. Ama bu tür maçlar dikkat ister. Çünkü rakibinizin sizin kadar etkili oyunu ve futbolcuları var.
Derbiler, bireysel performanslardan çok takım bütünlüğü ile alakalı. Anlık boşluklara ve basit hatalara tahammül yok. O yüzden bir bütün olarak hareket etme mecburiyeti var. Bunun yanında bu maçların bir diğer özelliği de günün adamı olarak öne çıkan oyuncular. Bu bazen kaleci olabiliyor, bazen stoper, bazen orta alan bazen de forvet oyuncuları. Günün performansları oyunu çözer.
Fenerbahçe açısından mağlubiyet bir kayıp ve üzüntü yaratır. Ama büyük bir kırılmaya sebebiyet vermez. Beşiktaş açısından durum daha derin tartışmalar daha farklı kararlar ortaya çıkartır.
Hakemin düdüğü çaldığı andan sonra her şeyin saha içine döneceğini düşünüyorum. Elbette bu tür maçların tansiyonu yüksek oluyor. O da son derece doğal. Sahadaki mücadelenin de sert ve yüksek seviyede seyredeceğini bekliyorum. Ama bunun yanında Beşiktaş taraftarının da maçın başından sonuna kadar hiç şüphesiz büyük bir desteği olacak. Bunun oyuna da etki etmesi kaçınılmaz.
Jesus'un rakibe göre taktik oluşturmadığını Rennes maçı ile daha iyi anladık. Kendi futbolunu kabul ettirmeye, karşısındakini kendine uymaya zorluyor. Avrupa kupasındaki en önemli deplasmanda, Rennes kendi seyircisi önünde tedbir almak zorunda kaldıysa, aynı akıbet Beşiktaş'ı da bekliyor. Bu maçta durdurulmaya çalışan takım, 40 bin rakip taraftar önünde olmasına rağmen Fenerbahçe olacak. Korakor oynanacak bir maç seyredeceğiz.
Baskılı ve tempolu oynamaya çalışan iki takım... Rakibi hataya zorlayıp bundan yararlanmak istiyorlar. Daha sakin kalan ve akıllı olan bu zorlamayı avantaja çevirecek. Gol pozisyonuna girdikleri kadar, pozisyon da veriyorlar. Beşiktaş'ın kalesine gelen iki şuttan birinin gol olması gibi garip bir durumu da var. Akla gelecek ilk sonuç gollü beraberlik. Kazanmaya yakın takım ise Fenerbahçe…
İsmael'in B planı yok. Geçen seneden beri böyle. Sıkıntıları yaşatan da bu. Alanya maçındaki oyuncu değişiklikleri ile 3-1'den maçı vermişti. Jesus ise maçın hikâyesine göre hamle yapıyor. Kulübesi de ona bu şansı veriyor. İsterse oyunu tutacak, olmadı Rennes maçınday aptığı gibi ön tarafa direkt oynayan futbolcuları ile müdahale edecek. Eğer ikisinden biri eksik kalırsa – ki kırmızı olur – o zaman tecrübe ve klas farkı ortaya çıkacak.
F.Bahçe ilk 11 değil, 22 ile oynuyor. Taşları yerine oturttu. Oyuncular arasında bireysel farklılıklar olsa da sahada ne yaptıklarını bilerek koşuyorlar. Formda oyuncu sayısı çok fazla. Beşiktaş'ın ön tarafı korkutucu. Direkt kaleye gidiyorlar. Zaten gole katkıda Weghorst ile Valencia yarışıyor. Bu durumda kilidi çözecek olan orta sahalar. Arao-Crespo-İrfan üçlüsüne karşı Gedson-Josef-Salih. Düelloyu kim kazanacak, göreceğiz.
Fenerbahçe için sorun yok. Çünkü ritmini buldu, teknik direktör güvenoyu aldı, yollarına her türlü devam edeceklerini gösterdi. Ama İsmael için kırılma noktası. Beşiktaş'ın yeni bir rüzgâr yakalaması için bu maça çok ihtiyacı var. Bir yenilgi ile sinerjiyi yitirirler.
Gerginliğin olmadığı derbi daha seyretmedim. Başakşehir maçında İsmael'in nasıl atıldığını hatırlayın. Jesus da yerine oturmuyor. Dolayısı ile sahadakiler de agresif olacaktır. Bu maçtan penaltısız da çıkılmaz. (Sabah)