Spor yazarları, Beşiktaş'ın Athletic Bilbao'yu 4-1 mağlup ettiği maçı köşelerinde değerlendirdi.
Turgay Demir: "5-0 yendiğinde Beşiktaş'ı yere-göğe sığdıramayanlar ligde yaşananlardan sonra da kadronun tamamen değişmesi gerektiğine kadar dengesiz yorumlar yapmaktan geri durmamışlardı. Bu satırların yazarı ise sezon başından beri Beşiktaş'ın iyi bir kadrosu ama kötü bir hocası (Van Bronckhorst) olduğu gerçeğinin altını ısrarla çizmiş ve sadece daha net bir golcü gerektiğini belirtmişti. Ole Gunnar ilk maçında aklın yolunu tercih etti, herkesi yerli yerinde oynattı, değişiklikleri de aynı mantıkla yaptı, göle maya çalmadı. Harika bir mücadele, çok iyi bir oyun, mükemmel goller ve Beşiktaş İspanyol Boğası'nı yerle bir etti…" [Fotomaç]
Sinan Vardar: "Beşiktaş, Bilbao karşısında Avrupa için "ya tamam ya devam" maçına yeni hocasıyla çıktı. Avrupa arenasında play-off'a kalmak önemli. Beşiktaş sezonun en iyi futbolunu oynarken, Avrupa'nın en formda takımlarından biri olan Athletic Club, tek tehlikeli atağında golü buldu ve ilk yarı 1-1 sona erdi. Transfer dönemi açılınca "kanat, kanat" diye haykırıp duruyorduk. Rafa ve Rashica, sahanın en iyisiydi! Galiba bu konuyu bir daha düşünmek lazım. Rafa ve Rashica iş birliği bugün gözlerimizin pasını sildi! Şimdi bu takım, böyle oynarsa Twente'yi yener. Bence Beşiktaş, kara bulutları dağıttı. Yeni başkan ve yönetimi tebrik ediyorum. Son olarak, yine bir Sinan Vardar sözü söylemek istiyorum: Sezon sonuna kadar dolduruşa gelmeyin, lüzumsuz transfer yapmayın, Beşiktaş'ın ekonomisini zora sokmayın" [Fotomaç]
Mustafa Çulcu: "Beşiktaş'ın yediği golde yerden yükselen topa Gedson vuruyor Prados onun ayağına vuruyor devamında seken top Gomez'e geliyor. Öncesinde Gedson'un ayağına bir faul var fakat VAR inceledi golü verdiler! 54. dakikada Al-Musrati, Guruzeta'ya hiçbir teması yokken faul veren Weinberger ve VAR'daki vatandaşı Stefan Ebner'e sormak lazım hangisi faul? Topsuz alanda De Marcos süsledi hakeme yedirdi ve İmmobile sarı gördü. Hakemin Jauregizar, Nunez ve Paredes'e sözlü ikazla geçiştirdiği ama göstermediği sarı kartlar vardı. Avrupalı hakemler UEFA'nın kesin disiplin talimatını kulübelere karşı sıfır toleransla uyguluyorlar. 88. dakikada Serrano'nun Semih'e yaptığı faul, net penaltıydı hakem yakın olmasına rağmen çözemedi. VAR devreye girdi, OFR'de 35 saniye seyretti, 'muhtemelen bunu nasıl çözemedim' diye kendine gülerek tebessümle döndü doğru bir kararla penaltıyı verdi." [Sabah]
Ali Gültiken: "Futbolun olmazsa olmazları var. Belirsizliği sevmiyor, lidersizliği de sevmiyor. Beşiktaş, bulunduğu çalkantılı sürecin geride kalmasıyla beraber kendine bir yön çizdi. Ortalık netleşti. Herkesin pozisyonu belli oldu. Oyuncular iki yöne bakar; formayı verene ve parayı verene… Potansiyelleri hem kendilerini hem Beşiktaş taraftarını çok mutlu etti. A. Bilbao kolay bir takım değil. Hatta çok zor bir takım. Bu rakibe karşı maça bu kadar hakim olabilmek büyük iş. Beşiktaş'ın bu performansından sonra hem oyuncuların hem yönetimlerin hem de camianın ders alması gereken şeyler var. Sezon başında bu kadar başarılı işler yapabilen dün de bunu tekrar eden takım neden bu kadar büyük problemler yaşadı? Bunlardan birçok ders çıkarılması lazım…" [Sabah]
Oktay Derelioğlu: "Beşiktaş için Athletic Bilbao maçı Avrupa Ligi'nde olmak ya da olmamak anlamı taşıyordu. Bu sezon lig defterini çoktan kapatan Siyah- Beyazlı takım için İspanyol ekibi güçlü bir rakipti. Maçtan önce de kağıt üzerinde Athletic Bilbao maçın favorisiydi. Ancak maç öncesi Beşiktaş'ın tek artısı yeni teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer'di. Asist ve golleri yapan oyuncular İlk yarının son dakikalarında yediği gole kadar pozisyon vermeyen bir Beşiktaş vardı. İkinci yarıda da etkili oyununu sürdürdü Siyah-Beyazlılar. Bilbao Avrupa'nın etkili takımlarından bir tanesi. Ona karşı bu şekilde oynamak gerçekten müthiş bir iş. Beşiktaş tarihi galibiyet alarak Avrupa'daki playoff iddiasını son maça taşıdı." [Takvim]
Güntekin Onay: "Teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer belli ki oyuncularla yaptığı 1’e 1 görüşmelerde hem özgüven aşılamış hem de nasıl bir oyun istediğini dikte etmiş. Gerçekten de izleyenlerin keyif aldığı, oynayanların zevk aldığı bir Beşiktaş vardı sahada. Athletic Bilbao gibi Avrupa Ligi’nde liderliğe oynayan, Avrupa’da hiç maç kaybetmemiş ve sadece 2 gol yemiş bir takım karşısında 4-1’lik galibiyet gerçekten de harika. Son bir cümle de Serdal Başkan’a. Çok zor bir dönemde ateşten gömlek giydi, çözüm odaklı icraat adamı olduğunu da her geçen gözlemliyoruz. Beşiktaş, evinde taraftarıyla bütünleştiği zaman her maçı kazanabilir. Bilet fiyatlarında yapılan indirimin ne kadar etkili olduğunu da dün akşam gördük." [Hürriyet]
Levent Tüzemen: "Solskjaer daha ilk maçında Beşiktaşlı oyuncuların içindeki canavarı çıkardı. Coşku, mücadele, yardımlaşma, istek ve kazanma duygusu adeta tavan yaptı. Rafa Silva, Gedson, İmmobile, Muçi ve Rashica düzenledikleri baskınlarla Bilbao savunmasına dünyayı zindan etti. Avusturyalı hakemin taraflı davranışına aldırmayıp yılmadılar yürekli ve cesur mücadeleden geri adım atmadılar. Beşiktaş resmen Bilbao'nun içinden geçti. Bu farkı, Solskjaer farkıdır." [Sabah]
Fatih Doğan: "Dolmabahçe tarih boyunca sayısız başarı hikâyesine ev sahipliği yaptı. Dün bunlara sonuçtan bağımsız bir yenisi eklendi: Yeni teknik direktör Ole Solskjaer'in ilk maçında takıma dokunuşu ve ortaya çıkan üst düzey futbol... Pekala neydi Norveçli hocanın sihirli dokunuşu? Temelde kısa sürede oyuncuların duygularına dokunduğu görüldü. Ancak dünkü başarının nedeni, kurduğu oyun disiplini ve taktiksel oyun planıydı. Soldan her hücuma hızlı çıktığında sağa deplase olarak rakibi bozdu ve Bilbao'nun solundan darbeyi vurarak maçı farklı kazandı. Tebrikler Beşiktaş…" [Sabah]
Bilal Meşe: "Beşiktaş’ta kadro aynı, kim gelirse gelsin, sahaya süreceği on bir pek değişmez, biri yedeğe oturur, diğeri sahaya girer! Çünkü, kadro derinliği malum, kim sağlam ve iyiyse formayı kapar. Ole Gunnar Solskjaer’in gelişi belli ki taraftarları da ateşledi, takımı da! Tribünler uzun bir aradan sonra full çekerken, futbolcularda gözle görülür bir kıpırdanma, iştah ve arzu gözlemledik. Gerek taraftar, gerekse futbolcular, bu değişime her iki yarıda da müthiş reaksiyon gösterdiler." [Milliyet]