Uğur Meleke, Hürriyet gazetesinde Başakşehir - Beşiktaş maçı öncesi Emre Belözoğlu ve Sergen Yalçın'ı değerlendirdi.
Emre Belözoğlu Fenerbahçe deneyimi sonrasında ilk kez kulübede, Sergen Yalçınlı Beşiktaş ise istikrar peşinde.
Aradaki fark, Yalçın aynı yolun 50. kilometresindeyken Belözoğlu'nun henüz 1. kilometresinde olması.
Emre Belözoğlu'nun geçen sezon Fenerbahçe'de yarattığı en önemli dönüşüm, ilk 11'deki kaygı oyuncusu sayısını azaltıp gol-asist hayali kuran adam sayısını artırmaktı. Başakşehir'de de bu malzeme var. Orta vadede yaratacağı dönüşüm bu olacaktır muhtemelen. Sergen Yalçın'ın da Beşiktaş'ta aslında bir buçuk yılda ulaştığı konum o.
Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ının çok rahat tanımlanabilir, kolay anlaşılır bir oyunu var. Stoperlerden başlayarak birinci-ikinci ve ikinci-üçüncü bölge geçişini pasla yapmak istiyorlar. Özellikle Welinton’un ilk geçişte kritik bir rolü var. Geçtiğimiz sezon ligin rakip yarı sahada en fazla isabetli pas yapan üçüncü oyuncusunun bir stoper (Welinton) olması büyük iş.
Sergen Yalçın geriden uzun metrajlı vurmayı benimsemiyor, örerek ilerlemek istiyor, bu noktada da Welinton onun için önemli bir aksam. Bu arada geçen sezon Süper Lig’in rakip yarı sahada en fazla isabetli pas yapan diğer iki oyuncusunun Atiba ve Josef olduğunu eklemek gerek.
Aslında Emre Belözoğlu da 10 maçlık Fenerbahçe periyodunda benzer bir anlayış benimsemişti. Erol Bulut dönemine göre topla oynama yüzdesini 10 puan artırmış, bir büyük takım davranışı sergiletmişti sarı-lacivertlilere. Başakşehir de Aykut Kocaman’la geriden pasla çıkan bir takımdı. Bence bu çıkışta en kritik adam genç Ravil Tagir. 2003 doğumlu stoper bu sezon 5 maça başladı, muhtemelen Belözoğlu'nun da vazgeçilmezi olacak.
Bence Belözoğlu daha önce birlikte oynadığı Epureanu’nun da deneyiminden faydalanmak isteyecektir. Moldovalı stoper, Kocaman döneminde gözden düşmüştü bu sene.
Yalçın ve Kocaman’ın savunmadan pasla çıkış stratejileri benzese de orta saha karakteri konusunda bir miktar ayrışıyorlar. Muhtemelen Emre Belözoğlu’nun da Başakşehir’de en fazla dokunacağı yer burası olacak. Aykut Hoca, Mahmut, Ndayishimiye, Tolga Ciğerci tipinde güvenilir orta saha oyuncularını seviyor. Onlara gerek orta sahada, gerek savunma göbeğinde bolca şans verdi son bir yılda. Ancak Belözoğlu bence orta beşlide daha az Mahmut-Tolga, daha çok Aleksic-Zulj-Chadli tipine şans verecektir diye tahmin ediyorum.
Belözoğlu ikinci bölgede topa sahip olmayı seviyor. Topu sonsuza kadar çevirip rakibin açığını kollamak onun çözüm yollarından biri. Geçen sezonun son bölümünde Gustavo bile formasını kaybetmiş; Belözoğlu’nun orta sahayı Sosa-Mert-İrfan-Mesut-Pelkas’tan kurduğu maçlar olmuştu. Aykut Kocaman’ın Başakşehir’i zaten ligin en fazla topla oynayan takımlarından biri. Yani oyunları doğru görünüyor. Ama bu oyunu uygularken 11’de daha fazla asist-gol şansı olan futbolcu oynamalıydı bence. Belözoğlu’nun orada bir uygulama farklılığı yaratacağını tahmin ediyorum. Pas şiddetleri hızlanacak, kalitesi yükselecektir.
Beşiktaş’ın bu sezon attığı gollerde iki ana unsur ön plana çıkıyor: Bek bindirmeleri ve ön alan presi. Zaten son maçta Sivasspor’u da Valentin Rosier ve Rıdvan Yılmaz bindirmeleriyle geçmişlerdi. Sezonun ilk 8 haftasında 5 golü de önde baskıyla yarattılar.
Bu noktada Emre Belözoğlu’nu önemli bir sınav bekliyor: Geriden pasla çıkarken acaba Beşiktaş baskısıyla baş edebilecekler mi? Eğer kanatlarda Visca-Deniz’i kullanırlarsa Rosier-Rıdvan bindirmelerinde zaaf yaşarlar mı?
