Sonradan din değiştiren futbolcular

Anelka, "Müslümanlığı seçmeden önce de bir müslüman gibi yaşıyordum. Özellikle Ramazan ayında tutulan oruç beni çok etkilemişti. İslam'ı seçtiğimden beri hayatım çok daha huzurlu oldu" sözleriyle Hristiyanlıktan Müslümanlığa geçişini anlatıyor.

Müslüman eşiyle evlendikten sonra islamiyeti seçen Ribery, din değiştiren futbolcular arasında belki de en bilineni...

Bir Asya seyahatinden sonra budist olmaya karar veren Roberto Baggio, Avrupa'nın en büyük budizm merkezi yapmak gibi projeleri de bulunuyor.

Fransız yıldız Henry, hristiyan olarak dünyaya geldikten sonra yıllar geçtikçe kendisini en yakın hissettiği dinin müslümanlık olduğunu söylemişti. Milli Takımdaki müslüman arkadaşları Abidal, Ribery gibi isimler ile uzun uzun sohbetler yaptığını söyleyen Henry, dindar biri olmamakla birlikte kendisini islama yakın hissettiğini söyledi.

Hristianlıktan Müslümanlığa geçiş yaptı. Bu kararının geçirdiği ciddi kanser hastalığının neden olduğunu açıklamıştı.

Türkiye'den ayrılan Adebayor, 2014 yılında Müslümanlığa merak saldığını ve İslam'ı seçtiğini açıklamıştı.

Bir dönemin ünlü Fransız golcüsü Djibril Cisse, hristiyanken müslümanlığı ve daha sonra tekrar hristiyanlığı seçmişti. Jude Littler ile evli olduğu dönemde müslüman olan Cisse, boşandıktan sonra tekrar eski dinini seçmişti.

Bir zamanların Milan efsanesi George Weah'da tıpkı Djibril Cisse gibi hristiyanken müslüman, daha sonra tekrar hristiyanlığı seçenlerden. Müslüman olduktan 10 yıl sonra Liberya Devlet Başkanlığı'na adaylığını koyan Weah, bu dönemde tekrardan hristiyan olmuş ve hatta seçimleri de kazanmıştı.

Eşi müslüman olan Robin Van Persie, kendisini herhangi bir dine yakın görmediğini, hristiyan, müslüman veya yahudi olmadığını ancak hayatını eşi dolayısıyla müslüman gibi yaşadığını söylemişti.

22 yaşında müslümanlığı seçtiğini açıklayan Kanoute, hristiyanlığın ardından geçtiği müslümanlık dinine aşırı bağlı şekilde yaşadığını sık sık açıklamıştı. Kanoute Sevilla'da oynadığı sırada kulübün göğüs reklamının bir bahis şirketi olmasından rahatsız olup "İslamda kumar yasaktır ve ben bu formayı giymeyeceğim" diyerek büyük ses getirmişti.

Bir dönem Real Madrid ve Elazığspor'da da forma giyen Faubert, Cezayir asıllı bir müslüman ile evlendikten sonra islam dinini seçtiğini açıklamıştı. Faubert'in kolunun arkasında Allah yazılı bir dövme de bulunuyor.

Hristianlıktan sonra Budizm dinini seçen bir diğer isim Fransız kaleci. Bursaspor'dan da tanıdığımız dünyaca ünlü kaleci budizme geçiş hikayesini ise şöyle anlatıyor:

"Roberto Baggio ile İnter'de beraber oynuyorduk. Dizimden ilk büyük sakatlığımı geçirdiğimde 25 yaşımdaydım. Bir doktor kariyerimin bittiğini söyledi. Bu benim için şok oldu. Bunu kabullenmek istemedim. Kariyerimi sonlandırmak istemiyordum. Aynı tarz durumu Baggio'nun da yaşadığını biliyordum. Onu aradım ve konuştuk. Bana tavsiyelerde bulundu. Tavsiyeleri işe yaradı. Buna uydum. Sakatlığımı atlattım ve kariyerime devam ettim. Vizyonum değişti. Bakış açım değişti. Budizm'i iyi ki seçmişim"

Bir dönem Premier Lig'de oynayan Jamaikalı Marlon King, cezaevine düştükten sonra islam diniyle tanıştığını ve müslüman olduğunu açıklamıştı.

Şu sıralar Bochum'da oynayan Blum, ''Bir camiyi ziyaret ettim. Orada kalbime huzur geldi'' sözleriyle müslümanlığı seçtiğini açıklamıştı.