Sinan Vardar: "Beşiktaş, Ajax olurdu"

Beşiktaş Başkanı Çebi'nin camiaya verdiği önemli mesajlar var. Beşiktaş'taki son durum nedir? Mali Genel Kurul'da neler olacak? Orman ibra edilecek mi?

Başkan ve genel sekreter durumu çok net açıkladı. Hatta genel sekreter, 2020 sonunda borcun 4 milyar 100 milyon TL olacağını belirtti. Başkan Çebi de kulübün yıllık 600 milyon TL geliri, 900 milyon TL de gideri olduğunu kaydetti. 300 milyonluk bir zarardan bahsediyoruz. Maalesef kulüpte Fikret Orman zamanındaki zihniyet devam ediyor. Denetleme Kurulu Başkanı da borcun 2 milyar 800 milyon olduğunu söyledi. Çebi ise mevcut borcun 3 milyar 400 milyon TL olduğunu söylemişti. Arada 600 milyonluk bir fark var.

Ben Sayın Çebi'nin söylediği rakamın doğru olduğuna inanıyorum. Denetleme kurulu, Fikret Orman'ı aklamak için böyle bir yola başvuruyor. Geçmişte Divan Kurulu Başkanı ve ben doğruları söylediğimiz için kongre üyeliğinden atıldık. Şunu belirtmem gerek; kulübe önce şeffaflık lazım.

Şayet başkan olsaydım Beşiktaş bir Ajax'tı… Yıllarca futbol oynadım, idarecilik yaptım. Beşiktaş'ta da 2 sene yönetici olarak görev aldım. Bu kısa zamanda bile altyapıdan çok futbolcu çıkardık ama değer verilmedi. Eğer değer verilseydi Beşiktaş, bugün Ajax gibi kendi üreten ve borcu olmayan bir kulüp olacaktı.

Yabancı meselesi yine masada. TFF'nin oluşturduğu kurulun çalışmalarına göre yabancı sayısı düşecek. Planlanan sayı 12. Bu meseleye nasıl bakıyorsunuz?

Yıllardır bitmeyen bir konu. 5 oldu, 14 oldu, şimdi de 12 olacak. Bir de rezerv lig çıktı. Bu konudaki düşüncelerimi daha önce de açıklamıştım, ben olsam yabancıyı serbest bırakırdım. Yalnız tek şart koyardım; 20 yaşına kadar istediğin kadar oyuncu alma hakkı olurdu kulüplerin. 2'nci, 3'üncü ve BAL ekiplerinde de 4-5 yabancıya izin verirdim. Böylece binin üzerinde yetenekli yabancı genç ülkemize gelmiş olurdu. Bunların daha yetenekli olanları büyük kulüplerde, daha da iyi olanları Türk vatandaşlığına geçirilerek Milli Takım'da oynar. Yabancıda çözüm budur.

Eğer TFF böyle bir yol izlerse Türk futbolunun kurtuluşunda çok önemli bir adım atar. Yoksa istediğin rakamı getir, anlayış değişmeden hiçbir fark olmaz. Ben, sık sık Nihat Bey (Özdemir) ile de konuşuyorum. İnşallah TFF bizim de fikirlerimizi alır. Mesela 3 sene evvel Barcelona, tüm dünyayı tarayıp 73 tane futbolcu aldı. 13-14 yaşında genç yetenekleri buldular. Bizim de önce bunu yapmamız gerekiyor.

Sizin adınız altyapılar ile özdeşleşti. Şimdi de sürekli genç futbolcular, yeni isimler gündemde.. Mesala TFF yönetimi bir kurul da gençler, altyapılar için oluştursa iyi olmaz mı?

Bir örnek vereyim; Almanya ne yapmış bakalım… Futbolda krize girdiği yıllarda 80 tane istasyon kurup yetenekli futbolcuları tespit etmiş. Bu istasyonlarda görev yapan antrenörlerin de maaşı federasyon tarafından ödenmiş. Şu anda Almanya'nın milli takımları hangi kategoride olursa olsun, koy dünya şampiyonu olur.

TFF de altyapıları, pro lisanslı antrenörlerle birlikte Türkiye'yi taramalı. Spor Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte böyle bir çalışma yürütüyor. Okullarda çocuklar birçok spor dalında taranıyor. TFF de böyle bir yol izlemeli. Buradaki en büyük handikap az gelirli çocukların maddi açıdan desteklenmesi ve yetenekli çocukların okullarıyla birlikte spor hayatlarını sürdürmelerinin sağlanması, sonrasında da bu çocukların kulüplere dağıtılmasıdır.

Dünyamız yaşanan salgının ardından bambaşka bir döneme giriyor. Futbol ve özelikle de kulüpler de bu değişimden etkilenecek. Beşiktaş bu yeni döneme hazırlıklı olmalı. Gelecek hafta lig yeniden başlıyor. Teknik direktör Sergen Yalçın'dan beklentim altyapıdan çıkan gençlere yer vermesi... Sergen Hoca'nın 8 haftalık planı Beşiktaş formasını yüreğinde hissedebilecek, kaybetse de pes etmeyecek bir takım oluşturmak... Formül belli, Ersin Destanoğlu, Utku Yuvakuran, Rıdvan Yılmaz, Oğuzhan Akgün, Erdoğan Kaya, Kartal Kayra Yılmaz gibi gençlere şans vermek...

Sergen Hoca, Beşiktaş'ın şampiyonluk şansının az olduğunu sürekli belirtiyor. Teknik heyetin amacı; bu son 8 haftada geleceği doğru planlamak. Yeni sezonda Dorukhan ve Fatih Aksoy da takıma katılacaklar. Bence bu ikili Beşiktaş'ın en iyi transferleri olacak.

Yönetim Kurulu'nun Vida'yı yüksek bir ücret karşılığında satış listesine koyması çok doğru bir karar... Gökhan ve Caner'le henüz transfer görüşmesi yapılmadı ama onların yüksek maliyetleri nedeniyle ayrılmalarına kimsenin itirazı olmaz. Başkan Ahmet Nur Çebi çok net açıkladı; ''Yıllık gelirimiz 600, giderimiz 900; her ay 25 Milyon TL zarardayız'' Bu olumsuz tabloda altyapıya yönelmek, genç yeteneklere yer vermek ve maliyeti az, geleceği olan futbolcu transferleri şart.. Tabii bu aşamada kurumsallaşmaya da önem verilmeli... Kulüpte personel sayısını azaltmak, amatör şubelerde camianın desteğini alarak bütçeleri makul seviyelere indirmek Beşiktaş'ın olmazsa olmazları... Sevgili Onursal Başkanımız kulüp harcamalarına o kadar dikkat ederdi ki, gereksiz yanan elektrikleri bile söndürürdü. Kısaca Beşiktaş Süleyman Seba'nın yolunda yürümeli..

Gerçek dost ve sevdalı zor günlerde ortaya çıkarmış... Sevgili Rahmi Koç, BEKO forma göğüs reklamı ile Beşiktaşlıların kalplerinde yine önemli bir yere sahip oldu. Rahmi Bey her zaman Beşiktaş'ın yanında oldu ve bu zor günlerde kulübe tam 42 milyon TL'lik bir destek verdi. Kendisini ayakta alkışlamak lazım. Benim nacizane teklifim şu ki; Vodafone'un stat sponsorluğunun ardından bir yıl da olsa stada Rahmi Koç isminin verilmesi. Rahmi Bey de onore olacaktır. Rahmi Bey'in ismi Akatlar Spor Kompleksi'ne de verilebilir. Tabi unutmayalım ki, Beşiktaş tüzüğünü hokuspokusla değiştiren kongre simsarları Rahmi Koç, Zekeriya Alp ve onlar gibi değerli kongre üyelerini Divan Kurulu üyeliğinden ihraç etmişti. Beşiktaş'ın gerçek sahipleri bu tüzüğü kendi menfaatlerine göre değiştirenleri tek tek belirleyip, hesap sormalı. Rahmi Koç, kendisine yapılan bu ayıba karşı Beşiktaş'a küsmedi. Bu anlamlı duruş; Beşiktaşlı duruşudur.