Arama Logo

Şenol Güneş'ten çok çarpıcı açıklamalar!




8
GÜNEŞ'TEN ÖZEL RÖPORTAJ...
A Milli Takımımızın teknik direktörü Şenol Güneş, Fanatik Gazetesi'ne özel bir röportaj verdi. Röportajın tamamını gazetenin bugünkü baskısında bulabilirsiniz. Şenol Güneş'in açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle;
GÜNEŞ'TEN ÖZEL RÖPORTAJ...
7
"MİLLİ TAKIM'IN BAŞARISI..."
Öyle değil işte... Bunu medya, yani siz yapıyorsunuz! ‘Topu en kısa sürede kazanmak’ ifadesi Abdullah’a (Avcı) yapıştırıldı. ‘Futbola bilgisayar geldi’ sözü Ersun’a (Yanal)... Hangi antrenör topu rakibe vermek ister ki! Ya da hangi antrenör teknolojiden faydalanmak istemez? Bakın, ‘çok iyi hücum taktisyeni’ sözünün de bana söylenmesi doğru değil. Ben tek yönlü oynamıyorum çünkü. Milli Takım’ın şu andaki başarısı, gol atmasından ziyade, yememesi...
\
6
"BİR PROJEM VAR"
“O halde şehirlerimizde akademiler kuralım. Fakir ailelerin çocukları futbolu seviyor, geçim kaynağı olarak görüyor. O çocukları hem okutalım, hem eğitelim, hem futbolcu yapalım. Önce kendimiz için hazırlayalım, sonrasında bizi aşsın, Avrupa’ya gitsin. Bu konuyla ilgili bir projem var ve Cumhurbaşkanımız ile görüşme talep edeceğim. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a gittiğimde eksiksiz bir sunum yapmalıyım.”
\
5
"KURUMSAL YAPILAR DEĞİŞMELİ"
Bu konu, aslında ekonomiyi ilgilendiriyor. Kulüplerin borçlarının çoğu yabancılardan kaynaklı... Bir kulübün yaşayabilmesi için ekonomisinin iyi olması lazım. X oyuncuya parasını veremiyorsan, yanlış yerdesin. Bütün kulüpler yapıyor bunu. Borç kulübe kalırken, yöneticiler gidiyor. Türk Futbolu’nun asıl sorunu yabancı değil, kurumsal-idari yapı. Kurumsal yapıların değişmesi lazım. O zaman düzelecek her şey.
\
4
"SERGEN YALÇIN, GÖREVE MÜSAİT"
Büyük takım, çok farklı bir şey. Oralarda baskıyı da yönetmek gerekiyor. Antrenör bilimini, scout sistemini bir kenara koyuyorum. Bunların hepsi dışında, sana olan etkisini de yenmelisin. Sergen Yalçın’ın zekası da yeteneği de her şeye müsait. Fakat bir Anadolu takımında çok başarılı olduğun zaman, ‘bunu da yapabilir’ demek doğru değil. Çünkü büyük takımda işler kötü gidince suçlanırsın, işin biter.
\
3
"BEN OLSAM NEYİ NE KADARA ALDIĞIMI SÖYLERİM"
“Bana ‘transfere karışmıyor’ diyorlar! Bir isim söyleyin karışan! Her hoca fikrini söyler, ben de fazlasıyla söylerim zaten! Fakat Neymar’ı hoca mı alır? Ya da Falcao’yu, Drogba’yı? Beşiktaş’tan örnek vereyim. Burak Yılmaz ve Volkan Şen’i istedim. Volkan boştaydı. Burak da Türk olarak en iyi alternatifti. Kadromda Ricardo ile Babel vardı; Negredo ile Lens’i aldık. Tosic ile Marcelo varken, Pepe’yi aldık. Tribünlerin o tezahüratı elbette çok ağır. Fakat ben olsam, neyi ne kadara aldığımı söylerim.”
\
2
"EMRE KÜSSEYDİ 20 YAŞINDA BİTECEKTİ"
“Gökhan’a ‘Hep başkaları değişsin istiyorsun. Oysaki biraz da kendin değişmelisin. Bunu yaparsan, her şeyin değiştiğini göreceksin’ dedim. Hepimizde var bu duygu. Mesela Emre... Bir maçta onu kampa almadım. Küsseydi, 20 yaşında bitecekti. 39 yaşında ve burada... Hayatını iyi sürdürüyor. İsyankârlığı var, onu bile yönetiyor. Pes etmeden çalışmayı bilmek lazım. Bu da eğitimle, birikimle, tecrübeyle olur.”
\
1
"OZAN'I BEŞİKTAŞ'A İSTEDİM"
“Ozan Tufan’ı Beşiktaş’a istedim. Alamadık! Alanya’ya kiralık gitti. Şimdi Fenerbahçe’nin oyuncusu ve yeniden Milli Takım’da. Yarın yine yok olabilir, bilmiyorum. Bu tamamen kendine bağlı. ‘Ben nasılsa istediğimi aldım’ dediğin anda biter her şey. Her gün yeniden başlayacak hayata Ozan... Ben kaç yaşındayım ve her gün yeniden başlıyorum. Bir heyecanım var çünkü. Oyuncunun da o heyecanı hep olmalı.”
\