Rıdvan Dilmen, Haber Global'de Candaş Tolga Işık'ın Az Önce Konuştum programının konuğu oldu. İşte Rıdvan Dilmen'in açıklamalarından öne çıkanlar:
Nihat Bey'i uzun yıllar tanırım tecrübelidir ama bence TFF'yi futboldan gelenler yönetsin tabiri yanlıştır. Nihat Bey sürekli çok yoruldum diyor yorulduysan bırak o zaman. Şöyle bir imaj yaratılıyor futbolu siyaset yönetiyor diye hayır, futbolu siyasete bizler bulaştırıyoruz. Son günlerdeki tartışmalarla verilen ve verilmeyen kararlarla ben futbolun adil bir şekilde yönetildiğini düşünmüyorum. Nihat bey işine gücüne bakmalı artık. Koltuk önemli demek ki insanlar için bırakamıyorlar. Yorulduysan bırak.
Ben Türkiye futbol federasyon başkanlığı görevini yapamam mesela Fatih Terim federasyon başkanlığının kralını yapar, hem de adaletli yapar. Ancak şu an sistemde Fatih Terim, Rıdvan ve Sergen gibi insanlar başkan olmaz, biz kötülük yapmış oluruz. Ben TFF başkanı olsam buldular yine bir Fenerli derler.
Ali Koç ilk yanılgıyı Aykut Kocaman zamanında şampiyonluğa oynayan takımı koruyalım, antrenörü değiştirelim 6 7 oyuncu daha alalım diyerek yaptı. İkinci yıl toparlar gibi oldu, geçen yıl da zaten Sivas'ı yense şampiyon olacaktı. Ama ben Fenerbahçe'nin önümüzdeki iki üç yıla damgasını vuracağını düşünüyorum.
Emre Belözoğlu'nun ayrılması her iki taraf içinde iyi oldu. Ali Bey için bu bir riskti. Emre içinde aynı şekilde. Şu an Başakşehir'de harikalar yaratıyor. İlerde mutlaka tekrar Fenerbahçe'ye dönecek ve daha iyisini yapacak.
Bu sezonun başarılı teknik direktörü Abdullah Avcı'dır, Başakşehir önemli bir okul ama iyi takımla büyük kulüp arasında çok fark vardır Trabzon büyük kulüptür, Başakşehir'le Trabzonspor arasında büyük fark vardır. Bence bu sezon Trabzonspor büyük ihtimalle şampiyon olur.
Beşiktaş neden düşüşte...
Kulübün, oyuncuların ve hatta teknik direktörünün bazı dönemler mutlaka bir enerji düşüklüğü oluyor. Direnç ve mental olarak belki de Beşiktaşlı oyuncular eyvah hoca beni mi oynatacak diyordur. Sorumluluktan kaçıyorlar artık.
Beşiktaş'ta hakem hatası oldu evet ama 18 puan kaybedecek kadar kötü olmadı. Beşiktaş'ın ciddi bir molaya ihtiyacı vardı ama tren kaçtı. Devre arası iyi gelebilirdi takıma. Her geçen gün daha da kötü oluyor. Büyük takımlar koptuğunu anlarsa oyuncu ve antrenör artık benim işim bitti der. Beşiktaş takımı şuanda bunu yaşıyor.
Beşiktaş'ı milli takımın çöküşüne benzetiyorum. Şu anda adı konmayan bir oyun var. Normalde bu farkı yiyecek bir takım değil, oyuncu kalitesi ortada ama gelen oyuncular geç geldi ve takımlarında oynamadıkları için hazırlıksızdı. Üzerine bir de Sergen Yalçın da geç gelince takım bu hale geldi.
Sergen Yalçın'ın durumu ile ilgili ben olsam mesela Rıdvan Dilmen olarak Fenerbahçe'de olsam sorarım başkanıma ben artık çözüm bulamıyorum bu işe, müsaade edin ben gideyim derim. Sergen Yalçın çok sevilen bir karakter ama bu kayıplar taraftarı biraz hüsrana uğrattı. Hocanın sevimli gelen demeçleri sevimsiz görünmeye başladı.
Yorumculuğa ara vermesi ile ilgili
Genel anlamda futbol iklimi çok kötü Türkiye'de, insan kaynakları açısından, sistem açısından, yorumcu açısından ne derseniz deyin, bazı şeyleri görüp de isyan etmemek elde değil. Bazı gazeteciler iftira atmaya başladı. Serdar Tatlı MHK Başkanı oldu. Rıdvan Dilmen sezonu seçtiler falan dediler. Ben de bunu NTV'de konuştum sonra bireysel bir meseleyi orada konuşmamın doğru olmadığını düşündüm ve ayrıldım.
Hiçbir zaman keşke TRT'ye gelmeseydim demedim. Hele ki para için hiç söylemem ama insanların benim üzerimden bunu gündeme getirmeleri bana trajikomik geliyor, hem gülüyorum hem üzülüyorum. TRT'nin bana gönderdiği 60 bin TL'yi tekrar iade ettim. Ben orada bir figür olmak istemedim ve bu arada önümüzdeki yıl TRT'de devam etmeyi düşünmüyorum.
Türk futbolunda çok şeyi yanlış yapıyoruz. 40 yıl önce de aynı şeyi yaptık şimdi de aynı şeyi yapıyoruz. Eskiden tesislerimiz kötü diyorduk ama Gençler şimdi Ağrı'da bile olsa bulunuyor. baktığımız zaman şimdi tesislerde de sorun yok ama olmuyor.
Eğitmen sorunu var ülkede eğitmen nedir? Yıllardır üst düzey futbol oynadım. Bu bütün futbolcular için geçerli emeklilik sonrası antrenörlük kurslarına gideriz sonra deriz ki biz ne kadar yanlış biliyormuşuz futbolu mesela pozisyon bilgisini geliştirmek için uluslararası eğitmenler gelir bizi eğitir. O kadar iyi olmama rağmen kendimin bazı şeyleri yanlış yaptığını düşünüyorum o seminerlerde.
Eğitmenler kötü değil ama üst düzey antrenörlere 2.5-3 milyon verilirken altyapı antrenörlerine 10 bin TL veriliyor. O antrenörler daha iyi bir fiyatla başka bir takımdan teklif aldığı zaman işini yarım bırakıyor ve başka takıma gidiyor haklı olarak bu yüzden alt yapı gelişmiyor.
Biz millet olarak spordan biraz uzağız, mesela her dalda siyahi sporcu görürüz muhtemelen kan ile alakalıdır bu, biz Türkler sporu sevmiyoruz. Sadece futbol olarak düşünmeyelim. Olimpiyatlarda 8 madalya aldık mı seviniyoruz ama Kosova bizden daha fazla madalya alıyor.
