Mehmet Demirkol'dan gündem değerlendirmesi!

'Beyaz Sezon ilan edildi.' demek uygun olur. Başkanın söylediği şeyler arasında kulüplerin bunu bu şekilde istediği gerçeği var. Futboldan farklı bir durum var. Nihat Özdemir'in açıklamalarında 12-13 kulübün oynamak istediği vardı, basketbolda bunun tam tersi.

Futboldaki televizyon gelirleri ve bahisten gelen gelirler, çok belirleyici. Basketbolla birbirinden farklı sektörler. Spor sektörü ama farklı alanlar.

Fiziksel kontağın, diğerlerine göre çok daha az olduğu bir sporda dahi bu oluyor. Teniste de aynı şey geçerli. Çok tartışma yaratacak. Bunların yankısı çok olacak.

Nihat Özdemir'in o gün söylediklerini dikkatlice dinlemek lazım. 'Bugün oynanır.' demiyor. Zaten ben bugün evden bağlanıyorsam, bugün oynanmaz.

Bu vakalar çıktıkça, bunun nasıl ele alınacağı üzerine bir metod yok galiba. Bundesliga'da Dresden'de 3 oyuncuda çıktı zannediyorum. Bütün takım karantinaya alındı, birlikte çalışıyorlar, hafta sonu ne olacak bilmiyorum.

Bizde, vaka çıktığı zaman antrenmanlar kapatılıyor. Önümüzdeki hafta 1 vaka çıkarsa bir kulübümüzde -inşallah çıkmaz ama- gene o antrenmanlar kapatılacak. Ondan sonraki hafta bir daha çıkarsa gene kapatılacak.

12 Haziran'a yaklaştıkça, ligin oynanması bu şartlar içinde imkansız hale gelecek gibi duruyor. Umuyorum çıkmaz tabii ama sürekli çıkan vakalar, böyle bir tehlike gösteriyor. Bir bilinmezliğin içindeyiz. Tepkilerin sert, katı olmasını ben çok manalı bulmuyorum.

Bana, Süper Lig oynanacak gibi gelmiyor. Bence en erken eylülde başlayacak. Ancak eylülde de riskin sona ereceğine dair elimizde bir veri yok. Aşı bulunmadığı sürece, kesin tedavi eden ilaç bulunmadığı sürece, dünya nüfusunun %70-80'i bağışıklık kazanmadığı sürece risk bitmeyecek. Risk bitmediği için de futbol oynanmazsa, 1-2 sene daha oynanmayabilir. O zaman risk bu.

Eylül'de başlayalım diyorum ben. Bu denemeyi daha değişik yapalım ama bu sezonu da iptal etmeyelim. Bu kadar puan toplamış kulüplere ayıp. 'Basketbol ve voleybolda ayıp değil mi?' diye soranlar olacaktı ki çok doğru bir sorudur ama orada kulüpler istememiş.

İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya oynamayı düşünüyor. Bütün bunlar tabii ki bugünkü şartlarla. 15 gün sonraki şartların ne olacağını bilmiyorsun. Güney Kore işi bitirdi derken yeniden patladı. Bütün uzmanlar, fazla gevşememiz gerektiğini söylüyor.

Hasan Şaş mutlaka kendi isteğiyle ayrılmıştır ama bu, Fatih hocanın isteksizliği anlamına gelmez. Gereğini yapmıştır Hasan Şaş, öyle görüyorum ben. Bundan önce de istifa vardı, bundan sonra da istifa varmış gibi duruyor.

'Yüzde 100 Erol Bulut' manşetine Demirkol, "Şansal abi bunu sadece tahmin olarak söylüyor olamaz. Bir bilgi vardır burada, bir şeyler duymuştur." yorumunu yaptı.

Bjelica beğenilen, çıkış yapan bir teknik direktör ama sadece böyle bir isim varmış, başka da kimse yokmuş gibi davranmak doğru değil.

Erol Bulut ya da bir başkası bilmiyorum ama ben teknik direktörden önce Fenerbahçe'nin yapıyı düzeltmesi kanaatindeyim.

Scout ekibinde bir çalışma var, genç yaşta oyuncular transfer ediliyor bunun haberlerini okuyoruz. Daha değişik bir altyapı uygulamasına geçiliyor. Üst yapıyı da başından sonuna çok iyi kurgulamak lazım. Bir teknik direktörü tek başına oraya koymak da bir şeyi değiştirmeyecektir. Fenerbahçe'nin güçlü bir futbol yapısına ihtiyacı var.

Cocu da, Aykut hoca da, Ersun Yanal da, Mustafa Denizli de, Zico da, Daum da kötü teknik direktör değildi ancak biz her sene başka bir oyun seyrettik. Fenerbahçe'nin artık bir oyuna, futbol aklına, bir futbol yoluna, bir metoda ihtiyacı var. Buna göre de teknik direktör atamalarına ihtiyacı var.

Fenerbahçe, sadece bir teknik direktör getirip, 'Al hepsini sen yap.' diyerek bu işi yapamaz. Ondan bir tane var, Fatih hoca öyle. Fatih hocadan 1 tane var. Herkes bir tane Fatih Terim bulacak diye bir şey yok.