Yetiştirdiğin oyuncu önemli. Pasaportundan ziyade sen mi yetiştiriyorsun. Yapabilirsin, üretebilirsin, elinde kaynak var. Belçika'nın elinde kaynak az. Senin elinde genç kaynak, cevher var. Elinde kaynak olan korkmaz, sınırlama koymaz. Yeter ki sistemini doğru oturt.
Altyapıdan oynatma zorunluluğun var zaten, ödülü de var. Ancak ödülü uygulanmıyor. Biz zor yolu seçiyoruz, kolay olanı değil. Büyük ihtimal perşembe günü bir açıklama yapılacak. Umuyorum var olan yabancı kuralını, daha da mükemmel hale getirilerek devam eder. Kısıtlama piyasayı bozacak, çok büyük acı çekeceğiz. Uyarıyorum, yapmayın. Yapacaksanız da ikna edin, anlatın.
Neden sınırlama gelsin diye soruluyor, nedeni yok. Bu kural için yazıldı, çizildi, kafadan uydurulmadı. Ne olur yapmayın. Finansal Fair-Play'i uygulayamazsınız. İlla yapacaksan, kısıtlama ile üretimi arttıracağını düşünüyorsan şunu yapın, yurt dışında doğanları yabancı kabul edin.
Yurt dışında doğanları yabancı kabul edin ki en azından Almanları, Alman kulüplerini zengin etmeyelim. Gerçekten altyapıya yatırım yapalım. Kısıtlama ile yapacaksan bu işi, pasaporta değil nerede yetiştiğine bakın. Çünkü Alman kulüplerini, Fransız kulüplerini, Hollanda kulüplerini zengin edeceğiz. Kısıtlama yaparsak, onlar zengin olacak. Eğer kısıtlama yapacaksanız, bunu yapın ki üretim zorunlu olsun. Bu işi kafaya vura vura yaptıracaksınız, o zaman bunu yapın.
Cengiz Ünder'e 20-30 milyon euro para verip geri alacağız. Bunu yapmaya mecbur kalacağız. Eğer yabancı sınırlaması olsaydı, Cengiz Ünder de İrfan Can Kahveci de Başakşhir’e gitmezdi. Büyüklerden birisi önce davranıp alırdı, çok oynamayazlardı. Paralarını alıp hayatlarına devam ederlerdi.
Beşiktaşlıların bir kısmı Nihat Kahveci'ye kızıyor, neden geldin de gol atamadın diye. Adam İspanya'da oynuyordu. Mehmet Topuz'u Fenerbahçe alınca, Beşiktaş yönetimi yerli almak zorundaydı ve dünyanın parasını verdiler, Nihat Kahveci'yi aldılar. Adamın dönme niyeti yoktu ama öyle bir para verdiler ki geldi. Yabancı sınırlaması olsaydı, belki de Nihat'ın İspanya kariyeri devam edcekti ve biz onu daha fazla gururla izleyecektik.
Süper Lig'de gelecek sezon birtakım değişiklikler olabilir. Abdullah Avcı bir yere gidebilir, Okan Buruk başka yere gidebilir, Lucescu bambaşka bir yere gidebilir. Uçaklar başka yerlere doğru gidebilir. Abdullah Avcı'nın şu anki derdi, tasası Başakşehir'i şampiyon yapmak. Sezon sonunda ne olur bilmem, gerçi 5 yıllık yeni sözleşme imzaladı. Belki Şampiyonlar Ligi'nde mücadele etmek ister, belki Beşiktaş'ın teklifini kabul edecek, olabilir. Bu sezon Abdullah Avcı, Okan Buruk, Bülent Korkmaz, Sergen Yalçın iyi performans sergiledi. Bu isimler başarılı oldukça, büyük takımlar için konuşulur.
Galatasaray'da Mbaye Diagne’den beklenen çok gol atmasıydı. Bu süreç geçecek bir şey mi acaba? Kasımpaşa’da da son dönemde bir tıkanıklığı vardı. Kasımpaşa’da kalsa bu kadar olmazdı, gol atardı. Burak Yılmaz’da inanılmaz bir fizik var. Yapamayacağı spor yok. Burak’ın pozisyonunu bulması zaman aldı. Şenol Güneş ile birlikte buldu. Her şarta ve her oyuna uyum sağlayan bir tarzı var. En büyük artısı, öğrenmeyi öğrenmesi oldu.
Marcao ve Luyindama'nın defansif olarak defoları var. İki kanat beki de tam oturmadı. Nagatomo ve Linnes de sendeliyor. Nagatomo sakat, Emre Taşdemir uzun sakatlıktan sonra geldi. Mariano girip, çıkıyor. Galatasaray'ın savunma dörtlüsü yenilendi. Marcao'yu çok övdüm ama hatalar da yapıyor. Ama oyuna katılım ve orta sahayı hareketlendirme konusunda çok iyiler. Marcao gelişebilir. Yusuf Erdoğan'dan depar yedi, hızı artmayacaktır. Ancak nasıl müdahale edeceğini öğrenebilir.
Marcao, Ozan Kabak'ın ilk yarıda yaşadığı şeyi yaşıyor, daha fazla o müdahaleye giriyor. İki tane genç adamı alıp hemen Manchester City'ye bile koyamazsın. Zamanla oturacak şeyler bunlar. mevcut şartlar içerisinde Marcao ve Luyindama iyi midir, buna bakacaksın. Apar topar bir şey yapıyorsun ama mevcut şartlarda yapılan iki transfer de iyi iş.
Fenerbahçe'nin bir kampanyası var, bu tip kampanyalar karşılık bulursa, başka bir psikolojik ivmelenmeye yol açıyor, bir ayağa kalkış olabilir. Paradan ziyade, psikolojini ayağa kaldırıyor. Tam tersi de olabilir, 1 Milyon Üye'deki gibi kırılma da olabilir. Ali Koç'un futbolu idare etme biçimini eleştirmek kadar normal bir şey yok. Herkesten fazla kendisi eleştiriyordur. Can sıkıntısı yaşadığına eminim. Ancak finansal anlamda verdiği paraya, sponsorluklara bakarsan, laf edersen çarpılırsın. Cepten de hibesi var, daha ne yapsın adam? Bu konuda kimse bir şey söyleyemez. Ancak futbol idaresi açısından çok büyük problem olduğunu Ali Koç'un kendisi de kabul ediyordur.
