Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un son mali kongrede Fatih Terim'in TFF'den alıp Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağışladığı tazminatı gündeme getirmesi "Ben başarısızım. Bari başkalarının huzurunu bozayım" anlayışıdır.
Hiddink, Lucescu, Ersun Yanal ve Abdullah Avcı, Milli Takım'dan görev süreleri dolmadan gönderildiklerinde sözleşmeleri gereği ücretlerini aldılar. Nedense bu paralar Ali Koç'u rahatsız etmemiş! Terim'in bağışladığı parayı takıntı haline getirmiş. Bu takıntı neden?
Çünkü Sayın Koç, Ersun Yanal'dan bir Terim yaratamayacağını biliyor ve çareyi bağcıyı dövmekte bulmak için çırpınıyor. Galatasaray'ın iki yıl üst üste Fatih Terim ile şampiyon olması Başkan Ali Koç'un sinirlerini harap etmiş. Fenerbahçeli bir üyenin kongrede, "Bizi Terim'in hegomanyasından kurtarın" yalvarışı Koç'un ruh halinin özetidir..
Ali Koç kürsüye çıkan 30 konuşmacının eleştirilerini not alıp tek tek cevapladı. Bu; kulübe ve insanlara verdiği değeri gösteriyor. "İnsanlar yaşayarak öğreniyor" cümlesiyle kendini de eleştirdi. Yeni dönemde takım yapılanmasında, federasyon ilişkilerinde, taraftar yapılanmasında ve mali planlamada daha görünür olacaklarını söylemesi de olumlu.
Fakat eleştirilerden haz almıyor, hatta onu destekleyen yorumların bile kendisine karşı olduğunu zannediyor. Hulusi Belgü'nün kulübün düştüğü mali durumu ifade eden 'Birisi 300 milyon Euro verecek. 30 yıl taksitlendirecek. Bir kuruş da faiz almayacak; ancak o zaman kurtuluruz' tespitini eleştiri olarak algıladı.
Halbuki kendi yönetiminin tüm gün izah etmeye çalıştığı durumu en net özetleyen yorumdu. Her şeyin futbol takımının performansında olduğunu görüp, yeni sezona yoğunlaşmaları umut verici. Galiba yeni bir modele geçecekler. Bunu da 'Türk futbolu böyle devam edemez. Bu değişecek. Bunu yapan F.Bahçe olacaktır' diyerek dönüşümün sinyalini verdi.