Şampiyonlar Ligi D Grubu ilk maçında Galatasaray, evinde Rus ekibi Lokomotiv Moskova’yı 3-0 mağlup etti. Böylece sarı-kırmızılılar, 3 yıl aradan sonra tekrar katıldığı Şampiyonlar Ligi’ne 3 puanla dönmüş oldu. İşte tek tek Galatasaraylı oyuncuların performans değerlendirmeleri [HaberTürk]
Kalede Muslera varsa sorun yok! Kaptan her zamanki gibi yine takım arkadaşlarına ‘Arkanızda ben varım’ diyerek güven verdi. Ruslara gol izni tanımadı.
Futbolcu istiyorsan ‘Kuzey’den al… Disiplini, mücadelesi ve azmiyle Martin Linnes yine göz doldurdu. Terim’in Mariano yerine tercih ettiği Norveçli, ‘Görev adamı nasıl olunur’ dersi verdi.
Fatih Terim’in ilk kez stoperde denediği Ryan Donk, bu bölgeye adapte olmak için biraz zamana ihtiyacı olduğunu gösterdi. 1-2 pozisyonda hata yapsa da Rusların bazı ataklarında yaptığı kritik hamlelerle geçer not aldı.
Lokomotiv Moskova’nın forveti Jefferson Farfan’ı tutma görevini üstlenen Serdar Aziz, nefesini 90 dakika boyunca 33 yaşındaki Perulu’nun ensesinde hissettirdi. Böylece rakip fazla gol pozisyonuna giremedi.
Terim’in maç öncesi ‘Mükemmel bir profesyonel’ sözleriyle övdüğü Nagatomo, hocasının övgüsünü Şampiyonlar Ligi’nde de boşa çıkarmadı. Hem hücumda hem de defansta olan Japon sol bek, adeta 2 kişilik oynadı.
Porto ve Manchester City’de defalarca kez Şampiyonlar Ligi maçına çıkan Fernando, ‘Dev’ tecrübesini G.Saray’la çıktığı ilk Devler Ligi maçında da gösterdi. Cimbom’un topla birlikte çıkışlarında verdiği doğru paslarla takımını birçok kez atağa kaldırdı.
Klasik bir deyim ama ‘Orta sahanın dinamosu’ tabiri bu maçta Badou Ndiaye’yi anlatmaya yeter! Her pozisyonda rakibe bastı, kaptığı topları da asla geri vermedi. Son bölümde gördüğü kırmızı kart can sıktı. Chelsea'nin yıldızı NGolo Kante'den esintiler verdi
Performansı en az beğenilen oyuncu şüphesiz Younes Belhanda’ydı… Kaptırdığı bir pozisyonda Ndiaye sarı kart görünce taraftarın tepkisini de çekti. Çıkarken stadın bir kısmı ıslıklarken ‘Ayıp olmasın diye’ alkışlayanlar çoğunluktaydı.
Fatih Terim’in sağ kanatta görevlendirdiği Emre Akbaba, ikili mücadelelerde biraz zayıf kaldı. Ancak özellikle son dakikada kazandırdığı penaltıyla taraftarlardan alkış aldı.
Rodrigues’e ne denilebilir ki… Harika, olağanüstü, muhteşem! Kilidi açan ‘Hızlı Garry’ şansı yaver gitse Hat-trick bile yapabilirdi. Sahanın en iyisi şüphesiz oydu.
Forvetsiz denilen Galatasaray’ın aslında iyi bir forveti olduğunu gösterdi. Serbest vuruş kazanıldığında çok kimse onun vuracağını tahmin etmiyordu. Ancak öyle bir vurdu ki galibiyetin habercisi olan 2. golü kaydetti.
2-0’dan sonra skoru korumak isteyen Fatih Terim, yorulan Belhanda’nın yerine Maicon’u sahaya sürdü. Şampiyonlar Ligi’nde daha önce çok maça çıkan Brezilyalı stoper de son 20 dakikada verilen görevi başarıyla yerine getirdi.
Kulübede göze çarpan ilk hamle adamı olan Henry Onyekuru, hızlı ataklarıyla rakibin fazla öne çıkmasını engelleyerek Ruslara tehdit oluşturdu. Kontrataklarda da hızını kullanmasını bildi. Penaltı pozisyonunun mimarı da o oldu.
Muslera’yla birlikte Galatasaray formasıyla en çok Şampiyonlar Ligi maçına çıkan Selçuk İnan, 90’da girdi, penaltı atışlarındaki ustalığını da gösterdi ve skoru belirledi.
