Fatih Altaylı'dan gündem değerlendirmesi!

Tüm spor yazarları 'Tarihin en kötü Fenerbahçe'si' diyor katılmıyorum. Türk spor tarihi sizle başlamadı ya da sizin bildiğiniz yerden başlamıyor. Fenerbahçe'nin 1980-81 sezonu gibi bundan daha kötü günlerin geçirdiği günleri var. Fenerbahçe sezonun sonunda küme düşmekten averajla kurtuldu.

Çok uzak değil. Fenerbahçe 19 puanla kümede kaldı. Küme düşen Rizespor'un da puanı 19'du, Rizespor'un averajı -4, Fenerbahçe'nin de +3'tü yanlış hatırlamıyorsam. Razi Trak o sezon başkandı istifa etmek zorunda kaldı. 1979-80 senesinde de Galatasaray, küme düşmekten son maçta 2 puanla kurtuldu. Fatih Terim'in Erol Tolga'yı dövdüğü maçtı yanlış hatırlamıyorsam.

Erwin Koeman'ın Akhisarspor maçı sonrasında yaptığı "Tünelin ucunda ışık görüyorum" açıklamasını değerlendiren Altaylı, "Erwin Koeman'ın tünelin ucunda gördüğü ışık, üzerine gelen tren olabilir. Muhtemelen de öyledir çünkü Fenerbahçe'nin sahadaki yapısına baktığınızda, özellikle dünkü maçta ortada ışık değil mum bile yok!

Fenerbahçe, kendisinden alt sırada olan Akhisarspor'a farklı yenilme başarısı... Akhisar'ın daha iyi ve akıllıca oynadığı bir maçın sonunda farklı bir sonuç vardı. Burada ışık görüyorsa halt ediyordur! Ama şunu da söyleyeyim bunların isimlerini falan bilmiyorsan Akhisarspor'un kadrosu daha iyiydi.

Fenerbahçe'de Mehmet Ekici ve Hasan Ali Kaldırım dışında ayakta kalan futbolcu yoktu. Sene başında 'Fenerbahçe'nin en iyi futbolcusu Hasan Ali Kaldırım'sa sorun vardır' demiştim, taraftarlar bana çok kızmıştı. Bu bir gerçek. Eğer bir takımın en iyi oyuncusu sol bekiyse, diğerleri yanına yaklaşamıyorsa orada sorun vardır. Fenerbahçe'de olanlar artık akıl dışı!

Doğruları söylemek ve arzulamak başka bir şeydir, yapmak başka bir şeydir. Ali Koç'un anlattıklarını dinlediğinizde doğru, bu böyle olur. Ama yaptıklarına baktığınızda da 'Bu kadar iyi proje böyle mi yönetilir' diyorsun. Comolli'yi getirdi, 'Olmaz' dedim. Cocu'yu getirdi 'Tanımıyorum' dedim. Sülaleme hakaret edildi. Ben 8 hafta dayanacağını söyledim, 7 hafta dayandı. Doğru kafa yapısını yanlış uygulayıcıyla olmaz.

Comolli'yi getirdi yanına Cocu'yu getirdi. Onun yanına da Cocu'nun memleketinden 3-5 tane adam getirdi. Olmaz! Cocu'nun yanına iki tane doğru düzgün eski veya yeni Fenerbahçeli adam koy. Geçmişin kötü olduğunu öne sürerek, geçmişte yapılan her şeyin kötü olduğunu öne sürerek yeni bir şey inşa etmek zordur. Hoca, çok üst düzeyde değil. Oyuncu alamıyorsun, eldeki iyi oyuncuları da yolluyorsun sonra da 'Ben niye başarısızım?' diyorsun.

Cocu gelmiş, Malatya'ya gidiyor. Adam haritada Malatya'nın yerini bilmiyor. Yanındakiler de bilmiyor. Buradan bir şey çıkmaz. Comolli, 40 senelik hayatında 4 oyuncu bulmuş. 4 bin oyuncu getirip 4 oyuncu bulduysa rezalet! Ayrıca Liverpool'da bulmak farklı, Fenerbahçe'de farklı. Ali Koç'un düşünceleri doğru ancak düşünmekle uygulamak arasındaki meseleyi çözemedi. Yanında da çözebilecek nitelikte insan olmadığını herhalde artık fark etmiştir. Açık söyleyeyim bu basit bir iş, uzaya roket atmıyorsun.

Ali Koç'un beyefendiliği var ya, sinirlendiğinde çok holiganca davranabileceğini söylemiştim, daha o kadar davranmadı ama siz bir takımın başkanı olarak böyle bir şey yapma hakkına sahip değilsiniz. Bunu tarihte daha önce kimler yaptı? Saddam Hüseyin'in oğlu yaptı, Kaddafi yaptı, Kuzey Kore devlet başkanı yaptı. Böyle bir profesyonel dünya yok. Bu doğru bir şey değil, yapılmaz. Sporla uzaktan yakından alakası yok.

Uçağa koyup İstanbul'a döndürürsün, orada istediğin cezayı verirsin. Bir dahaki yenilgide ne yapacak, yürüyerek mi döndürecek? Bir sonraki ceza ne falaka mı? Bunlarla uğraşmak bir başkanın işi mi? Bir sonraki ne otostopla dönmeleri mi? Böyle bir ceza anlayışı var mı? Modernite modernite Ali Koç... İçinden ilkellik çıkıyor

Bundan ne fayda bekliyorsun? Takımı daha fazla kırmaktan, üzmekten, takımdakileri demoralize etmekten başka ne bekliyorsun? Burada lazım olan belki de takımın moralinini artıracak bir önlem almak. 'Bu oyuncular sahtekar, siz büyüksünüz' diye tiribüne gittiğin anda bu maçı kaybettin.

Kaybeden sadece Ali Koç ve Fenerbahçe değil, Fenerbahçe tribünleri de kaybetti. Ali Koç, tribünlerin adayıydı. Aziz Yıldırım'ı takdir ediyorum, ağzını açıp tek kelime etmiyor. Tribünlerin Ali Koç'u eleştirecek hali de yok. Nasıl Galatasaray tribünlerinin Fatih Terim'i eleştirecek hali yoksa Fenerbahçe'nin de yok. Siz istediniz

Ali Koç, taraftarın istediği başkan olarak oturduğu koltukta taraftarın istediği teknik adam olarak Ersun Yanal'ı baştan getirseydi bugün bu kadar sıkıntılar olmazdı. Galatasaray'da Fatih Terim yüzünden kimse yönetimi suçlayamaz çünkü herkesin istediği isimdi. Ersun Yanal'ı baştan getirseydi ve başarılı olsaydı 'Siz istediniz, ben getirdim' derdi. Başarısız olursa 'Siz istediniz ben getirdim, olmadı' de ondan sonra ister Cocu'yu getir

Bugün Ersun Yanal'ı getirmek tükürdüğünü çok ağır yalamaktır. Masaya tükürür yalarsın ya, bu yere tükürdüğünü yalamak olacak. Niye? 'Gündemimizde yok' 'Olmaz' 'Bize yakışmaz' diyip getirmek yönetim açısından muazzam bir zaaf gösterecektir. Bu kadar ısrarla 'Ersun Yanal yok' diyip sonra da ne zaman getireceksin? 19. sıraya düştüğünde mi?

Ama Ersun Yanal da yanlış tutum içerisinde. Teferruat diyip teferruatlara kendi takılmış halde. Biraz başarılı olursa sözleşmesini de uzatırlar. Hata ediyor bence. Ama herhalde o da kendisini istememenin bedelini ödetmeye çalışıyor ancak bu hesaplaşmaları yapmamak gerekir, yapıyorsan da oraya gelmemen gerekir

Fenerbahçe'nin içerisinde bulunduğu durumla ilgili Türkiye'deki tüm rakip taraftarlar eğleniyor. Bunda bir mahsur yok ancak Fenerbahçe'nin Türkiye Ligi açısından önemini herkes bilsin ve ona göre konuşsun. Fenerbahçe, Türkiye Süper Ligi'nin olmazsa olmazıdır.

Fenerbahçe'siz bir lig olamaz ve değerinden çok şey yitirir. Bugün bu ligin atıyorum 500 milyon dolarlık değeri varsa, Galatasaray ve Fenerbahçe'yi çıkardığınızda 400 milyon dolarlık değeri çöpe atarsınız. O yüzden herkesin Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın ekonomik açısından önemini bilip öyle tavır alması lazım.