Fenerbahçe'de yeniden göreve gelen Ersun Yanal, Fenerbahçe'de neleri değiştirebilir? Göz atıyoruz...
Fenerbahçe taraftarının büyük çoğunluğu, sezon başlamadan önce Ersun Yanal'ı takımın başında görmek istedi. Ali Koç, yüzde 77 oy alarak başkan seçildiğinde de beklenti teknik direktörün Ersun Yanal olmasıydı. Ali Koç, Yanal ile çalışmayacağını belirtmiş ve ilk günlerdeki olağanüstü yüksek kredi nedeniyle taraftarlar bu kararı sineye çekmişti. Fakat, gelen kötü sonuçlar ve Fenerbahçe tarihinin en kötü lig performansı sonrası kim teknik direktör olursa olsun taraftar Ersun Yanal ısrarını dile getirecekti. Ersun Yanal, Fenerbahçe'deki bu fikir ayrılığını değiştirip camiada ve tribünde tekrar birlikteliği sağlayacak.
Ersun Yanal, Türk futboluna adını Ankaragücü ile duyurdu ve arkasından gelen her takımla hücum futbolu oynadı, takımlarını baskılı oynattı ve böyle yükseldi. Ersun Yanal, Fenerbahçe'de 3 forvet özellikli oyuncuyla aynı anda oynadı ve bunu baskıyla pekiştirdi. Fenerbahçe, Yanal'dan sonraki 4 yılda ne hücum futbolu oynadı, ne de kupa kazanabildi.
Fenerbahçe'nin kadro kalitesi şampiyonluk için yeterli olmayabilir ama lig 15'incisi olacak kadar da kötü değil. İsimli ve yetenekli oyunculardan mevcut bu kadro, 14 haftada yalnızca 3 kez kazanabildi. Ligde Fenerbahçe'den daha az kazanan tek takım Rizespor, o da sadece Fenerbahçe'yi yenebildi. Fenerbahçe'nin en önemli problemlerinden biri, sahadaki oyuncuların kazanacaklarına dair inançlarını yitirmesi ve olumsuz birkaç pozisyondan sonra direkt dağılmaları. Ersun Yanal ve onun getireceği özgüven, takımı yeniden 'kazanan' haline getirebilir.
Fenerbahçe taraftarı, ilk 11 ne zaman açıklansa illaki birkaç noktada sorun buluyor. Son 4 sezondur durum böyle. İsmail Kartal döneminde Diego'nun yeri, forvet, kanatlar. Vitor Pereira döneminde Robin van Persie sorunu. Dick Advocaat'ta genel olarak kadro kalitesi. Aykut Kocaman döneminde Nabil Dirar'ın varlığı, Aatif'in sahada olması. Cocu ve Koeman'da da birçok nokta oldu. Fenerbahçe taraftarı, hocasının çıkardığı 11'e, takımına inanmıyor. Ersun Yanal, çıkardığı kadrolarla takıma bakışı değiştirebilir. Taraftarlar, tekrar sahada çubuklu formayı giyen oyuncularına güvenebilir.
Fenerbahçe'de başarıya olan inanç azaldı ve başarısızlık içselleştirildi. Futbol takımına olan inançsızlık o dereceye ulaştı ki, gelecek sezon Ali Koç'un varlığına rağmen futbol kombineleri bir kez daha basketbol kombinelerinin altında kalabilir. Fenerbahçeli'nin Fenerbahçe futbol takımına olan inancını, tıpkı Obradovic ve basketbol takımına olduğu gibi Ersun Yanal değiştirebilir. Zira, Fenerbahçe taraftarı, bir daha hiçbir zaman futbol takımını o günlerde olduğu gibi "Sahaya ne zaman çıkacaklar?", "Fenerbahçe'nin maçı olsa da izlesek." diye beklemedi.
"Türkiye'nin son yıllardaki en iyi yerli sol beki kimdir?" diye futbolseverlere ve otoritelere sorsak, "Caner Erkin, 2013/14" cevabını alırız. Caner Erkin, o sezona kadar hiç sol bek oynamamıştı. O sezondan sonra da o seviyeye bir daha çıkamadı. Manisa'da, CSKA'da, Galatasaray'da ve Fenerbahçe'de Aykut Kocaman döneminde sol açıktı. Emenike'nin katkı verdiği son sezon 2013/14'tü. Alper Potuk, 2014'ten sonra bir daha o seviyeye çıkamadı. "Bitik" denen Webo'dan 32 yaşında, 10 gollük katkı alındı. Örnekler çoğaltılabilir. Fakat, Ersun Yanal'ın oyuncudan verim alma konusunda sorun yaşamadığını anlıyoruz. Fenerbahçe'de bugün Şener, Hasan Ali, Isla, Mehmet Topal, Ayew, Benzia, Slimani, Soldado, Barış Alıcı, Mehmet Ekici gibi oyuncularından verim almakta zorlanıyor. Bu oyuncuların hepsi Milli oyuncu olmuş, kendini ispatlamış yetenekler. Fenerbahçe, elindeki kadrodan verim alabilirse ligin iddialı ekiplerinden olabilir.
Ersun Yanal, Spor Toto Süper Lig'in eşsiz deplasmanlarını, zorluk seviyesini biliyor. Her deplasmanın kendine özgü farklılıklarını, her takımın özelliklerini, savunma anlayışlarını biliyor. Süper Lig, tek doğrunun hüküm sürdüğü değil her maçın farklı doğrular gerektirdiği bir lig. Fenerbahçe'nin Kocaman döneminde aşağı yukarı bu kadro ile ligi son haftaya kadar götürmesi ama bu sezon 15. sıraya inmesi arasındaki farklar da bunlar. Cocu ve Koeman, tek doğrunun peşinde ama Türkiye'de böyle bir şey söz konusu değil. Yanal, her maçın farklı doğrusunu oluşturabilecek ve dolayısıyla beklenen pozitif sonuçları alacak isim...
Fenerbahçe'de oyuncuların istikrarları yok. Örnek olarak, Hasan Ali Kaldım, Beşiktaş maçındaki seviyesini koruyamıyor. Isla, 2 hafta iyi, 5 hafta kötü. Şener 1 hafta iyi, 3 hafta kötü veya kadronun diğer oyuncuları. Ersun Yanal, tekrar oyuncularından istikrarlı bir şekilde verim almayı başarabilir.
Ersun Yanal'ın genç yetenekleri geliştiremediğine dair bir önyargı var. Fakat, Arda Turan'ı Galatasaray vazgeçmişken futbola döndüren Ersun Yanal'dı. Caner'i Manisa'dan CSKA'ya gidecek seviyeye getiren de. Gittiği her takımda gerçekten oynamaya hazır genç oyuncu varsa, Yanal ile birlikte performansı arttı. Fakat, Yanal'ın önyargısı Salih Uçan'ı oynatmayışından kaynaklanıyor ki o dönemin genç yeteneği bugün bambaşka bir noktaya geldi. Fenerbahçe'nin elindeki Berke Özer, Barış Alıcı, Eljif Elmas, Oğuz Kağan, Ferdi Kadıoğlu gibi genç yetenekler eğer gerçekten gelecekte Fenerbahçe'nin kaderini değiştirebilecek oyuncular haline gelecekse Ersun Yanal, geçmişteki tecrübeleriyle onları potansiyellerine ulaştırabilir.
Ersun Yanal'lı takımlar, Yanal sonrası dönemde yükselişe geçip sonra tekrar inişe geçtiler. Yanal, elindeki bütçeyle doğru ve gelecekte performansı yükselecek oyunculara yönelerek yükseldi. Fakat, Yanal hemen hemen tüm takımlarında o geleceği bekleyecek şansa sahip olamadı. Fenerbahçe, geleceğe yönelik planlamalar yapmak istiyor ancak bu karanlık günlerinde bunu da kaybediyor. Yanal ile birlikte Fenerbahçe, oyuncu yetiştirip satarak istediği seviyeye çıkabilir.
