Geldiği günden bu yana hedefe konan Galatasaray’ın teknik direktörü Domenec Torrent, içini döktü. Osman Tanburacı’ya konuşan İspanyol teknik adam birçok konuyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Torrent, Galataasaray'ın geldiklerinde küme düşme hattında olduğunu vurgularken, sarı-kırmızılıları çıkışa geçirdiklerini söyledi.
“Türkiye’de 4 yıldıza sahip, UEFA Kupası’nın finalinde Arsenal, UEFA Süper Kupa’da Real Madrid’i yenerek şampiyon olmuş, farklı değerlere sahip bir kulüpteyim” diyen Torrent “Tabii ki Galatasaray’ın tarihine, eski hocalarına ve efsanelerine saygı duymalıyız. Ancak Galatasaray’ın gerçekleriyle de yüzleşmemiz lazım. Başkan o gerçekleri açıkladı, gelirimiz 50 milyon avrolardan 27 milyon avroya inmiş. Bu durumu ne kadar çabuk fark edersek geleceğe o kadar iyi hazırlanırız” ifadelerini kullandı.
UEFA ve Süper Kupa’nın üzerinden 22 yıl geçtiğini belirten İspanyol hoca “Sadece armamız, geçmişimiz veya ismimizle bir şeyler kazanamayız, her gün daha iyisi için çalışmalıyız. Nitekim geldiğimde G.Saray düşme hattındaydı, stabil hâle getirdik ama ne acılar ve ne zorluklar yaşadığımızı biz biliyoruz. Daha ilk günden hedef olduk. Kendime, ‘Ben bu insanlara ne yaptım’ diye sordum. Yönetimin ibrasızlıkla karşılaşması iyi olmadı. Çünkü dışarıda ne olursa olsun, onun içeriye de etkisi oldu” değerlendirmesinde bulundu.
Seçim sürecinin hem takımın hem de kendilerinin motivasyonunu etkilediğini belirten Torrent “Başkan adaylarının bizimle çalışmak istemediklerini açıklamaları işimizi daha da zorlaştırdı. Biz adayların projelerine elbette saygı duyarız ancak o açıklamalardan sonra, 50 gün boyunca takımı motive etmeye çalıştık. Oyuncular haberleri takip ediyor ve sürekli teknik direktörleri için ‘Şöyle kötü, böyle kötü, gönderilecekler’ deniliyor. Böyle bir ortamda nasıl motive edeceksiniz oyuncuları?” çıkışını yaptı.
“Geldiğimizde bir haftaya sıkışmış üç maç vardı önümüzde. Bilgisayar programları yoktu, temizlik elemanları ve hijyenik bir ortam yoktu. Yerlerde eşyalar, ortada çıkarılıp bırakılmış kablolar vardı. Sanki Florya terkedilmiş gibiydi… Analiz departmanını sordum birine, o da bilmediğini kendisinin de muhtemelen gönderileceğini söyledi. Öyle de oldu. Biz gönderilirsek kurduğumuz sistemi tertemiz ve yerlerinde bırakacağız…”
“Onunla 9 değil tam 11 yıl çalıştım. O gerçekten bir dâhi, dünyanın en iyi teknik direktörü. Tam 23 kupa kazandık. Benim de bu başarılarda katkım olduysa ne mutlu. Biz buraya kalmak için geldik, tatil için değil.”
“Başarı için sabır lazım. Ama burada kazanamıyorsanız dört ayda gönderilirsiniz. Vicente Del Bosque, Frank Rijkaard, Luis Aragones, Dirk Advocaat, Roberto Mancini… Ne var ki bu hocalar gönderilmiş. Gönderilirsem de gocunmam.”
“Galatasaray’ın yakın tarihi Muslera’dır. Burada 11 sezon geçirmiş, birçok iniş ve çıkışları görmüş, Pena’yı aldık ama Muslera dönünce onunla devam ettik. Çünkü bizim birinci kalecimiz Muslera’dır.”
“Galatasaray’a geldiğinizde Yunus Akgün ve Emre Akbaba elinizde olsaydı, çok iyi şeyler olurdu, ikisini de çok beğeniyorum. Benim oyun tarzıma mükemmel oturuyorlar. Yunus eminim çok başarılı olacak.”
“Oyuncular bana ‘Hoca’m burada taraftar, teknik direktörlerin hareketli olmasından hoşlanır” diyor. Ben de onlara ‘Kusura bakmayın, ben aktör değilim’ diyorum. Böyle bir alışkanlık yerleşmiş burada…”
“Ben devam etmek istiyorum, sizi mahcup edeceğim diye meydan okuma bana kalmış bir durum değil” diyen Torrent “Yapacağım ilk şey seçilen başkanı tebrik etmek olacak. Sözleşmesi biten oyuncular var ne olacağını onlar da bilmiyor. Almak için konuştuklarımız vardı, ne olacak bilmiyoruz… Şu an belirsizlik var” sözlerini kullandı.
