Beşiktaş’ın tüm hazırlık maçlarını ve dünkü müsabakayı izledikten sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Siyah-beyazlılar halen yeniden yapılanma sürecinde. Dünkü ilk 11’den sadece 4 oyuncu geçen sezon Ismael’le çalışmışlardı. Yani aslında beş değil yedi yeni transferle başladı dün Beşiktaş. Ve bu reorganizasyonun sancılarını da net bir biçimde yaşıyorlar.
Ancak Beşiktaş’ta işler ne kadar karışık olursa olsun, maçlar ne kadar kötü giderse gitsin, Vodafone Park diye bir gerçek var. Daha önce de birkaç kez söylemiştim: Ben hayatımda bir stadyumun bir takımı yendiğine sadece bir kez şahit oldum. Ekim 2007’de Liverpool’u İnönü’de Beşiktaşlı futbolcular değil tribünler 2-1 yenmişti adeta. Dün de Kayseri, son yarım saatte Beşiktaşlı futbolcuları durdurmak için çok çalıştı, ama tribünleri durduramadılar. (HÜRRİYET - UĞUR MELEKE)
İlk yarı Beşiktaş istediğini yapamadı. Kayserispor nasıl istediyse oynadı ve Beşiktaş'ı o yola soktu. Yeni aldıkları uzun boylu forvet, arkadaşlarını uyarıyor 'Baskı yapın' diye. 1-2 kişiyle baskı olmaz. Baskıyı yaparsan 5-10 dakika 4-5 kişiyle yapıp rakibi bunaltırsın.alih oyunda yok. Necip iyi bir profesyonel, altyapıdan gelen iyi bir oyuncu. Ama 'İlk 11'de oynar mı?' derseniz, 'Hayır' derim. Tek oynayacağı yer ortadır. Rakiple teke tek kalırsa işi zordur.
N'Koudou girince siyah-beyazlılar o taraftan hareketlendi. Ama çok fazla tek taraftan gelmeye başladı. Topun yönü çabuk değişmediği için Kayserispor gelen topları uzaklaştırdı. Topun yönünü çabuk değiştirirsen yani terse gönderirsen açık bulursun, Beşiktaş bunu yapamadı. Fakat son anlarda Ghezzal ayağının içiyle vurarak galibiyeti getirdi. (SABAH - ERMAN TOROĞLU)
Beşiktaş, Kayserispor’un 10 kişi kaldığı 67’inci dakikaya kadar sahada istediklerini yapamadı. Ne kanatları etkili kullanabildi, ne de merkezde santrforu Weghorst’u topla buluşturabildi. Orta alanda Salih-Kartal-Gedson 3’lüsü eforlu oyunlarına rağmen sahayı doğru parselleyemedi. Kayserispor karşısında nitelikli bir baskı oluşturamayan siyah beyazlılarda takım halinde yapılmak istenen pres de organize değildi. Atak devamlılığı ve pas akışkanlığı sağlayamayan Beşiktaş, tempoyu da yükseltemedi.
İlk yarıda en net pozisyonu bulan ise Gavranoviç ile Kayserispor olurken, Beşiktaş taraftarını heyecanlandıracak kale önü etkinliğini bir türlü oluşturamadı. Kayserispor’un da hakkını vermek gerekiyor. Oturmuş bir ekip ve Çağdaş Atan’ın oyun anlayışını kısa sürede yerleştirdiğini gördük. Dün 10 kişi kalmasalar Vodafone Park’tan daha fazlasıyla da dönebilirlerdi. (HÜRRİYET - GÜNTEKİN ONAY)
Beşiktaş ilk devrede oyunu hiç domine edemedi. Kaleyi bulan tek şut 44. dakikada atıldı. Buna karşılık Kayserispor'un iki önemli tehlikesi vardı, biri çok netti. İkinci yarıya ise Beşiktaş oyunu iyice karşı alana yıkarak başladı ama oyun yine dar alanda sıkışıyor, seyrek Kayseri çıkışları daha tehlikeli oluyordu. Ama sarı kartı olan Ali Karimi takımını yakarcasına gereksiz bir ikinci sarıdan kırmızı kart görünce saha içi dengeler tamamen Beşiktaş lehine geçti.
Eğer Weghorst gibi pivot bir santrforunuz varsa mutlaka kanattan orta gelmesi lazım. Muleka'nın yapısı kanat forvet özelliği taşımıyor. Bir ciddi sorun da tabi ki yeni kadronun uyumsuzluğu. O zaman atak girişimleri planlı programlı olmuyor. Yeni transfer Masuaku dengeli ve iyi bir sol bek. Mutlaka faydalı olacak. Ama Valerien İsmael 3'lü defansa dönerse Masuaku kesinlikle o sistemin sol kanat oyuncusu olamaz. (SABAH - ÖMER ÜRÜNDÜL)
Sıradan oyunculardan kurulu Kayserispor karşısında Beşiktaş öldü, öldü dirildi. Geçen sezon sonundan beri "Beşiktaş bu sistemle özellikle iç saha maçlarında çok zor galibiyet alır" deyişim bundan. Çünkü kaos futbol kaliteyi ortaya çıkarmaz, aksine kaliteyle kalitesizliği dengeler. Dün olduğu gibi.
Muleka kaybolur bu sistemde, Ghezzal çok zorlanır, Weghorst ise önde öksüz, yetim kalır. Vazgeç İsmael, vazgeç. Bu takım, dörtlü savunmanın önünde çift ön libero ile oynar. En önde Weghorst, arkasında ise Muleka ve Ghezzal olur... Araya da bir 10 numara şart oğlu şart. Orkestra şefi olmazsa herkes kafasına göre çalar, ortaya iyi bir melodi yerine büyük bir kuru gürültü çıkar! Görmelisin artık bunu. Beşiktaş senin deneme tahtan değil. (FOTOMAÇ - TURGAY DEMİR)
Geçen sezondan devam eden yalnızca 4 oyuncu ile yeni bir başlangıç yapmak kolay değil. Doğal olarak yeni takımlar da zamana ihtiyaç duyar. Doğal olarak yeni takımlar da zamana ihtiyaç duyar.
Bu maçı kazanmayı kafasına koymuş bir takım görüntüsünü Ghezzal'ın ayağından uzatmada gelen golle de perçinledi Beşiktaş. Usta yine sahne aldı ve Beşiktaş adına yeni sezonda büyük ümit yarattı. Bu gol çok önemli... Sezon başları her zaman bazı soru işaretlerini de içinde barındırır. Ghezzal "Endişeye yer yok, yolumuza devam ediyoruz" mesajını verdi. (SABAH - ALİ GÜLTİKEN)
Tabelayı bir kenara bırakalım… Beşiktaş, aldığı ve alacağı sonuç ne olursa olsun heyecan vermiyor, keyif vermiyor… Kimsenin umudunu kırmak istemem ama, ümit de vermiyor.
Neyse ki Ghezzal vardı. 90+’ların tükendiği o son dakikalarda Rosier’in getirdiği topu Weghorst ince bir dokunuşla Ghezzal’ın önüne sürdü. O da sol köşeye gönderdi meşin yuvarlağı… Şimdilik bütün takımı ipten aldı. Ismael’i de yönetimi de! Peki sonrası? Onu bilemeyiz. (MİLLİYET - ATİLLA GÖKÇE)
Beşiktaş Kayserispor maçıyla sezonu evinde açtı. Tribünleri tıklım dolduran coşkulu taraftarları görünce siyahbeyazlı takımın kendi evinde büyük baskı oluşturacağını düşünenler yanıldı. Bu görüntünün birazını sezon başı yorgunluğuyla ilişkilendirebilirim. Ancak fotoğrafın bütününü görebilmek için takım organizasyonundaki eksikleri iyi görmek gerek.
Cenk'in Weghorst-Saiss destekli golü ofsayt diye iptal olmasa oyun çözülebilirdi. 90'da ikinci sarıdan bir nevi hırsından kırmızı gören Cenk'i tribünlerin alkışlaması taraftarın beklentisini anlamak açısından önemli bir kareydi. Özetle; Beşiktaş son dakikada Ghezzal ile galibiyete ulaşsa da 3 iyi takviyeye ve zamana ihtiyacı var. (SABAH - FATİH DOĞAN)
Kuşkusuz Kartal’ın orta alandaki en önemli dişlilerinden Souza’nın olmayışı bence Kartal’ın en büyük handikapıdır. İster beğenin ister beğenmeyin, bana göre Welinton savunmanın olmazsa, olmazıdır. Dikkatimi çeken orta alandaki genç cengaver Kartal Kayra idi. 22 yaşında, ilk kez on birde sahaya çıktı, basmadık yer bırakmadı, aferin ona.. Salih Uçan’ı da beğenirim, ancak ön liberoda ne kadar yararlı olduğu tartışılır.
İşin özeti, on kişi kalana kadar Kayserispor, Kartal’a seyircisi önünde ecel terleri döktürdü. Valla kutlamak gerekir. Bu oyunda biliyoruz ki, sürekli savunmaya kapanmak, puan almak için asla yeterli değildir. Ghezzal gelir, faturayı kesiverir. Heyecanlı ve de keyifli bir maç izledik dersek abartmış olmayız. (MİLLİYET - BİLAL MEŞE)
