A Milli Takımımızın EURO 2020'ye puan alamadan vedası sonrası spor yazarları, eleştirilerini sıraladı ve nedenleri aradı. Burada bir kısmı yer alan yazar görüşlerinin tamamını paragraf sonunda ismi verilen gazeteyi satın alarak okuyabilirsiniz.
15
"KEŞKE BİR ANTRENÖRÜMÜZ OLSAYDI"
UĞUR MELEKE: Şenol Güneş üç maçta da takıma dokunamadı.Genel olarak, imkanları çok geniş olmayan takımların teknik direktör dokunuşlarıyla nasıl gelişebildiğini izledik turnuvada. Sanırım müsabaka içinde veya turnuva içinde gelişemeyen, hiçbir soruna çare üretemeyen, hatta her maçı bir öncekinden kötü olan tek takım vardı. O da Türkiye’ydi. Turnuvanın ilk 10 gününü izledikten sonra hissiyatım özetle şu: Keşke bizim de bir antrenörümüz olsaydı... Hiç olmazsa Angelovski kadar, Hjulmand kadar, Clarke kadar dokunabilseydi takımına. Keşke... [HÜRRİYET]
14
"GÜNEŞ ÇAĞIRSA AFFIMI İSTERİM"
LEVENT TÜZEMEN: Yetenekli dediğimiz kadro kariyer olarak dibe vurdu. Kadro yaparken adaleti unutan ve kötü oynayan oyuncularda ısrar eden, tüm eleştirilere karşı inatla direnen Şenol Güneş birçok oyuncunun gözünde güvenini kaybetti. Şenol Güneş göreve devam ederse ben bir futbolcu olsam aday kadroya çağrıldığımda affımı isterim. Milli Takım taktiksel olarak sınıfta kaldıysa, futbolcu grubu takım oyunundan uzak kendi egosuyla oynuyorsa ve skora bile isyan etmiyorsa bu Şenol Güneş'in acizliğidir. [SABAH]
13
"ÜZÜLMEDİK, UTANDIK"
ŞANSAL BÜYÜKA: İsviçre gol üstüne gol kaçırırken, kameralar Şenol Güneş‘i kağıda bir şeyler yazarken zoomladı. Varlığından onur duyduğum bir dostum, “Dilerim istifasını yazıyordur” diye mesaj gönderdi. Çok acı yenilgiler, çok dramatik maçlarımızı izledim. Böylesine “Aciz“ kaldığımız bir şampiyonayı hiç hatırlamıyorum. Oynamadık, adeta teslim olduk. Pes ettik, Şenol Hoca bile yerinden 90 dakika kalkmadı. Futbolda her şey var ama açıkçası bu kadarı ayıp oldu. Bizim çocuklar, reklam filmlerinde oynarken gösterdikleri performansın yarısını bu maçlarda gösterseler, belki de birden fazla gol atar, birkaç puan alır, bu millete bu kadar ızdırap çektirmezdik. Üzülmedik, utandık... [MİLLİYET]
12
"BİZ BU MUYUZ"
KEMAL BELGİN: Bu yüzde 90’ı Avrupa’daki takımlarda oynayan oyuncuların oralarda görülmeyen bu eksiklikleri, acaba Şenol Hoca’nın mı eseriydi? Sanmıyorum. Yani, Şenol Hoca tutup da “Rakiplerinizle kol kola oynayın, onların kucağında dolaşın” demiyordur herhalde. O zaman aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı. Acaba bu nemelazımcılık, yani aman sakata gelmeyeyim düşüncesi miydi, bu çağın futboluna hiç uymayan görüntüler? Bir grupta sıfır puan çekip bolca gol yiyerek elenen millî takım, acaba Dünya Kupası elemeleri yaklaşırken aynı kadroyla mı görünecek yoksa daha değişik isimlerden dolayısıyla da kafayı değiştirmiş olarak mı çıkacaklar sahaya? İşte bu sorunun cevabı çok önemli... [TÜRKİYE]
11
"FELAKET"
ALİ GÜLTİKEN: Herhalde bu sefer 'Olmadı önümüzdeki maçlara bakacağız' demek işin en basit tarafı olacak. Çünkü cevapları yerine oturtmak kolay değil. Ama sorunların bulunması lazım. Bu turnuvaya kadar çok iyi işler yapan bu oyuncu grubunun çok daha iyilerini de yapabileceği konusunda hemfikiriz. Ama İsviçre maçının da İtalya ve Galler karşılaşmasından bir farkı olmadı. [SABAH]
10
"HEZİMET"
İLKER YAĞCIOĞLU: 'Türk Duvarı' olarak adlandırılan savunmamız 80'li yılların savunmaları gibiydi. En çok üzüldüğüm, 2-0 mağlupken ikinci devre başlangıcında oyuncuların skoru kabullenmiş gibiydi. Hakem 'Maçı bitirsek mi?' diye sorsa Şenol hoca dahil hepsi 'Tamam' diyecek gibiydiler. Gelelim sonuca... Bu hezimetin baş sorumlusu Şenol Güneş'tir. Seçtiği kadro, oynattığı 11, rakipleri analiz etme başarısı ve geçirdiğimiz kamp süreci tamamen yanlışlarla doluydu. Bunun sorumlusu da teknik direktörümüz Şenol Güneş'tir.. [TAKVİM]
9
"TRAJİKOMİK"
FEYYAZ UÇAR: En iyi atak oyuncumuz aslında sağ bek olan, sol bekimiz Mert Müldür. Trajikomik bir durum bu. Türk halkına bunun hesabı verilmeli. Bu bir facia! Bizden kötü bir takım yok herhalde istatistik olarak. Sil baştan yapmak zorundayız. Dünya Kupası Elemeleri'nde yakaladığımız avantajı kaybetmemek için çalışacağız. İyi defans yapamıyoruz, iyi atak yapamıyoruz. Bireysel performansa mahkum bir takımız. Bunun üzerine çalışmalıyız.
8
"BİZ EZİLDİK"
NİHAT KAHVECİ: Yenilebilirsin ama ezilmemek lazım. Biz biraz ezilerek yenildik. Sadece futbol anlamında değil her anlamda. Sahadaki istek, arzu, teknik, taktik, oyun anlayışı, rakibe karşı önlem alma... Her anlamda ezildik. Sınıfta kaldık. Hep 'Dersler alınması gerekiyor' diye bir laf vardır. Bu turnuvalardan alınacak derslerle ansiklopedi yazılır. Kaç cilt olacağını ben bilmiyorum. Epeyi uzun olur, 10-12-14....
7
"BURADAN TEKNİK ANALİZ ÇIKAR MI"
RIDVAN DİLMEN: Bizim, Avrupa şampiyonası özetimiz-TRT spikeri dostlarımızdan en çok duyduğumuz cümleler: 1- Maalesef top ağlarımızda!! 2- Hızlı çıkarsak tehlikeli olabiliriz!!! Toplam yediğimiz gol sayısı 8, attığımız 1!! Verdiğimiz gol pozisyonu ise abartmıyorum 30... Sizce buradan bir teknik analiz çıkar mı?
6
"ŞENOL HOCA YALNIZ YÜRÜYEMEZ"
TÜMER METİN: Kimse kusura bakmasın! Teknik, taktik ve fizik olarak sınıfta kaldık. Teknik ve taktik açısından turnuvanın en kötüsüyüz, en kötüsü! Şenol Hoca'nın çok emeği geçmiştir, benim de hocalığımı yaptı. 2002'de başarısı var. Takımı buraya getirmiş. Kendi tasarrufu ne olur bilmiyorum. Devir değişiyor. Hepimiz kendimizi yenilemek zorundayız. Devir hız devri! Şenol Hoca yalnız çalışıyor. Kendi bildiği doğrultuda hala bu yolda devam etmeye çalışıyor. Gidemezsin. Yürüyemezsin. Kimse kusura bakmasın. Şenol Hoca, geçmişteki küçücük detaylarda boğuluyor. Buraları geçelim artık, geçelim arkadaşım. Sizin asli göreviniz saha içi. Buraya kafa yormak. Değişeceğiz. Başka yolu yok.
5
"SÜRANTRENE OLMUŞLAR"
GÜNTEKİN ONAY: Ligi en erken bitirip en uzun kamp yapan takım biziz. Demek ki hazırlık döneminde bazı uygulamalar yanlış yapıldı. Bir oyuncu grubu fiziksel olarak bu kadar geriye gitmez. Sahada kolektif ve taktiksel olarak yetersiz olsak da direnç anlamında daha üst düzey bir mücadele olabilirdi. Futbolcuların güçsüz ve gamsızmış gibi görünmelerinin nedeni fiziksel çöküş. Turnuvanın başlamasına 1 hafta kala toplanıp 3-5 taktik ve duran top çalışması bile yapsalar, fiziksel olarak bu kadar geriye gitmezlerdi. Bireysel olarak tek bir oyuncumuzun bile üst seviyede olmamasının tek bir açıklaması olabilir: Bu takım sürantrene olmuş. [HÜRRİYET]
4
"GERÇEK BİR BAŞARISIZLIK"
ATTİLA GÖKÇE: Avrupa Şampiyonası bizim için adil bir sonuçla bitti. Mucizesiz, gerçek bir başarısızlık öyküsüyle. Şimdi ciddiyetle, sorumlulukla, bilimle, felsefeyle Euro 2020’nin raporunu hazırlama zamanı. Haydi Şenol Hocam… Başla yazmaya! [MİLLİYET]
3
"ORTADA BİR BAŞARISIZLIK YOK!"
ENGİN VEREL: Kadroyu oturtamayan, sırf gol attı diye İrfan değişikliğinden vazgeçen bir hoca! Şenol Güneş daha önce elemelerde çok iyi bir performans sergilediklerini söylemişti. Yani anladığım kadarıyla "Amaç değil, araç önemli." Turnuvalarda sıfır çeksek de olur... Eleme aşamasını geçmek bazıları için yeterli! Böyle düşünenler için asıl turnuvalar değil, buralara geliş önemliyse, ortada bir başarısızlık yok! Onlar adına mutluyum. Geceleri rahat uyuyorlar ve bazılarını uyutuyorlardır. Hepsine iyi tatiller diliyorum. Ama ne yazık ki futbolu gerçekten mantık çerçevesi içinde düşünenler için uyku ihtimali yok. [AKŞAM]
2
"ŞENOL HOCA FORMSUZDU"
REHA KAPSAL: Şenol hocanın formsuz olduğu bir şampiyona yaşadık. Savunma ve hücum oyunumuzdaki tutarsızlık, plansızlık, hazırlıksızlık dikkat çekti. İlk 11 seçimlerinde ve sonradan girenlerin doğru analiz edilmemesi, mental olarak da saha dışından saha içine girememeleri performans alınamamasındaki etkenlerden biriydi. 'Mühim olan iyiyken değil kötüyken strateji belirlemektir. Başarısız olduğumuz Avrupa Şampiyonası'nda en temel eksiklik buydu ve bu farkı kendi lehimize çevireceğimizden başarısız olmak kaçınılmazdı. [FOTOMAÇ]
1
"DÜŞÜŞÜN SORUMLUSU ŞENOL GÜNEŞ"
HASAN SARIÇİÇEK: Katar öncesi bir şeyi açıklığa kavuşturmalıyız. Ne oldu bizim çocuklara? Neden elendi millî takım? Onlarca gerekçe sayabilirsiniz ama bence DRAMATİK DÜŞÜŞ’ün 1 numaralı sorumlusu acı gerçekleri göremeyen Şenol Güneş’tir. Şu hâle bakın; üç maçta İrfan’la bir gol üretebildik. Mert’in füzeleri dışında heyecan uyandıracak bir pozisyon dahi yoktu. Yazık! Sistem, disiplini ve taktik hamle adına otorite zaafı kabul edilebilecek gibi değil. Hocamız da farkında bunun. Bu şartlarda “İki numaralı suçluyu aramanın ne gereği var?” diyeceğim ama en güçlülerin yarıştığı EURO 2020’de İtalya, Galler ve İsviçre karşısında nasıl varlık gösterebilirdik ki, ekmeden biçmek olur mu hiç, olmaz. Futbolda saman alevi gibi parlayıp sönen Fransa, Hollanda ve Norveç zaferleri belli ki fena hâlde gözümüzü boyamış. Yoksa bu çöküş nasıl izah edilir; Avrupa Şampiyonası gibi yüksek gerilimli ortamda rakiplerle aramızdaki güç, kalite ve kültür farkı yürüyerek nasıl kapatılır? Evet; bu aksiyon filminde zayıflar kafadan elenip, bizim gibi kös kös eve döner. Dönüyoruz da. Ancak daha acısı bundan ders alamamaktır! [TÜRKİYE]
