Habertürk yazarı Serdar Ali Çelikler, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un dün akşam 'Camiaya Sesleniş' programında yaptığı açıklamaları değerlendirdi ve tespitlerde bulundu.
Ali Koç'u çok eleştirdim. Bana göre çok ciddi hatalar yaptı, yapıyor, yapacak da.. İnsan seçimlerinde gerek yönetim kurulunda gerek profesyonellerde zayıf isimler seçti. Hatalarından geç de olsa dönebilmesinden öte "Hatalarımızdan dönmesini bilen insanlarız" demesi ve hata yapabildiğini söyleyebilmesi artı puanıydı.
Son 'Camiaya Sesleniş' programı ise başkanın en başarılı performansını yansıttı. Sakince ve basit bir şekilde olanı biteni kendi penceresinden anlattı. Kibirden gözünün önünü göremeyenlerle dolu futbol dünyasında ilk kez bu mertebede biri "Mahcubuz" dedi. Bir kaç kez vurgulayarak ve gerçekten mahcubiyet hissi ile dolu olarak.. Sadece bu tavır ve hissiyat bile bundan sonra yapılacak hataların daha az olacağına dalalettir diye inanmak istiyorum.
Kadro planlamasını ekrana yansıtması ve "en az 3 ama toplamda 5 transfer yapacağız" açıklaması doğru tespitler yapıldığını gösterdi bana.
İkinci artısı ise siyaset mesajıydı. "Bana özel mi Fenerbahçe'ye özel mi bilmiyorum ama siyasetin içine çekmeye çalışıyorlar bizi" mesajı önemliydi. Fenerbahçe taraftarı uyanık olmalı. Belli medya gruplarının Ali Bey'i yıpratmak adına Fenerbahçe'yi yıpratmaktan kaçınmayacaklarını anlamalı. Eleştiri ile saldırıyı ayırt edebilmeli. Finansal durum ve çözüm önerileri konusu zaten en başarılı olunan konular.
Eksiler ise yine gelip insan seçimine dayanıyor. Programın başında söz edilen benim çok üzerinde durmadığım ama belli ki camiada konuşulan bir mesele ile ilgiliydi. 3 Temmuz ile ilgili bir davanın süreciyle alakalı kulüp avukatının bir ifadesinin yanlış anlaşıldığını söyledi. O zaman yanlış anlatmayacak bir avukatın televizyona çıkarılması lazım. Başkan, sürekli bir takım isimleri savunmak zorunda kalıyor. (Sina Afra - Onur Başar - Avukat Alper Bey) Bence daha az savunma yapacağı kişiler seçmeli.
İkinci eksi ise hala Comolli denen beceriksiz zat'a güvenmeye devam etmesi. Bu hem beceriksiz hem de arogan Fransız ısrarı, başkanın başını ağrıtacak. Olmayacak, olması mümkün olmayan isimlerde ısrar yöneticilerin başını yakar. Ali Bey belli ki sadece bu konuda inadını sürdürüyor. Sene sonunda 13 futbolcusunun sözleşmesi biten ve resmen bir "transfer avı" sezonu yaşayacak olan Fenerbahçe'nin simsarların eline düşmemesi için güvendiği birini "kontrol memuru" olarak atamak istemesini anlıyorum. Ancak en büyük simsarlardan birinin pek sevgili Demiyın'ı olduğunu görmesini umuyorum.
İnşallah Ali Bey, hem Demiyın hem de diğer yetersiz isimler konusunda ısrarından vazgeçip yönetim kurulu da dahil kapsamlı bir değişiklik için karar verir. Takımın durumu ile ilgili transferler sonrası top artık teknik ve idari kadroda olacak. 31 Ocak'a kadar sorumlu halen yönetim. Sonrasına sonra bakacağız.
