Ünlü futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü Phillip Cocu hakkındaki değerlendirmelerini Sabah gazetesindeki köşesinde yaptı.
Gazetelerde Cocu ile ilgili istatistikler okuyorum. İstatistik futbolda çok önemli ama Cocu ve Aykut Kocaman kıyaslamasını çok doğru bulmuyorum.
İkisinin ortak yönü; ülkelerinin büyük takımlarında çalışmaları ve hep şampiyonluk yarışında olmaları… PSV'de son 4 sezonda 3 şampiyonluk yaşayan bir isim. Yani hedefi hep şampiyonluk. Dolayısıyla defans yaptırdığı yorumlarını geyikten ibaret buluyorum.
Şampiyon olması için çok puan alması bunun için de çok gol atması gerek. Demek ki Cocu hücum futbolunu seven ve öyle oynamak zorunda olan bir takımdan, böyle oynamak isteyen bir takıma geliyor. Yani CV'si Fenerbahçe'nin beklentisine uygun…
Yeni yönetim, Aykut Hoca ile çalışmayacağına baştan karar vermişti. Dolayısıyla yeni bir teknik direktör gelecekti ve tercih Cocu'dan yana kullanıldı. Doğru isim gibi görünüyor. Tabii ki ligler başladıktan 1-2 ay sonra onunla ilgili yorumları daha iyi ve net şekilde yapabiliriz.
Ama şurası bir gerçek ki kendisiyle ilgili bizim ülkemize ait müthiş gereksiz espriler olacaktır. Kayseri'de puan kaybederse "Pastırma Cocu'su var", Fenerbahçe kazanırsa "Mis gibi Cocu" başlıklarına hazır olun. Manşetlerde 50 yıl gerideyiz.
Fenerbahçe'de önemli bir ekonomik problem olduğu gerçeğini okuyoruz. Bir gerçek daha var o da UEFA'daki durum… Aldığım bilgilere göre Ali Koç ve yönetimi UEFA ile başarılı bir görüşme gerçekleştirmiş.
Çünkü yapılacak transferleri etkileyecek. Santrfor sorunu var, Fernandao kalsa da bu sorun vardı. Mecburen bir santrfor alınacak. En büyük avantaj, oyun disiplini ve iş ahlakı olan omurgalı bir takım var. Dolayısıyla bu takıma yapılacak 3 ya da 4 hemen katkı sağlayacak takviye Şampiyonlar Ligi ön elemede işi kolaylaştıracaktır.
Genel olarak yönetim, hoca ve sportif direktörle ilgili olumsuz düşünceye kapılmak için erken. Bekleyeceğiz, göreceğiz. Her şeyi bilmek zorunda da değiliz. Mutlaka doğru bir politikayla görüşmeler yapıyorlardır. Fenerbahçe taraftarının da bu sene tribünleri doldurması hemen hemen kesin gibi. Bu da en büyük transfer olacak.
Aykut Kocaman ile ilgili görüşlerimi daha önceden belirttim. Ben onunla devam edilmesinden yanaydım ama futbol böyle bir oyun. Profesyonelce (geç tebliğ ettiler) bir ayrılık oldu. Aykut Hoca'nın bundan sonra ne yapacağını bilmiyorum ama o da kendisi için en doğru kararı verecektir. Pek çok takım ile de adı anılacaktır. Hatta Milli Takım yorumları yapılmaya başladı bile. Şu anda görevinin başında olan ve kısa bir süre sonra da önemli bir turnuvaya çıkacak olan Lucescu varken bunu dillendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum.
Dünya Kupası'nda şu ana kadar oynanan maçlardaki tempoyu beğendim. İlk izlenimim; Arjantin Teknik Direktörü Jorge Sampaoli çok ama çok zayıf kaldı. Karma karışık duygular içinde teknik direktörlük yapıyor. Saha içinde bir plan ve programı yok. Hırvatistan'ın Arjantin'i yenmesi normal. Çünkü iyi takımlar. Belki 3-0'lık sonuç fazla oldu.
Dünya Kupası'nda uygulanan VAR (Video Hakem Sistemi) adalet açısından önemli. Katkısı olduğunu görüyoruz. Flu pozisyonlar düşündürücü ama şunun altını çizmekte fayda var; kanunlara uyan ve kanunların uygulandığı takımlar var. İtiraz eden hemen hemen yok gibi. Türkiye'de elli saniye sonra dönüp bir karar verdiğinizde ya da vermediğinizde (inşallah ben yanılırım) ortaya kaos çıkar. Bu insan kaynaklarıyla, kanun korkusu olmayan zaten olsa da kanunu uygulamayanlarla VAR sisteminin Dünya Kupası'ndaki gibi bir sonuç vereceğini sanmıyorum. İnşallah yanılıyorumdur ama bizde kaos olur.
Ronaldo ile Messi'nin kıyaslanması artık bir gelenek oldu. Enteresandır bir siyaset, bir futbol takımı destekler gibi ikisi kıyaslanıyor. İkisi de çok büyük oyuncu. Futbol oynamamış genç jenerasyona sorsanız "Guardiola mı Klopp mu" diye "Klopp" derler. "Guardiola mı Mourinho mu" derseniz cevap "Mourinho" olur. Ben Pele'yi Puskas'ı canlı izleyemedim. Ama izlediğim benim için iki klasman dışı isim var. Biri Maradona diğeri Messi. Bugün oynayan Ronaldo, bundan önceki Brezilyalı Ronaldo, Cruyff, Zico, İbrahimovic gibi isimler de çok büyük. Ama ben Maradona ve Messi'yi çok farklı görüyorum.
