Galatasaray'da 19 Haziran'da yapılması beklenen kongre süreci sancılı geçiyor. Sarı-kırmızılı kulüpte başkanlık seçimi öncesi birçok belirsizlik hakim. Milliyet Gazetesi yazarı Osman Şenher, sarı-kırmızılı kulüpte yaşananları köşesinde yorumlarken, çarpıcı ifadeler kullandı. İşte o yazı...
Galatasaray’daki kaos artarak devam ediyor. Önce şunu söyleyeyim; seçim kararı alınmasına rağmen kesin kongre olacak diye bir şey yok. Hatta ben yine son anda birilerinin mahkemeye başvurup bu seçimi erteleteceğini düşünüyorum. İşte o zaman çok büyük felaket olacak. Lig bitmiş, ödenecek paralar var, transferler var, şu an yaşanan sıkıntının 10 misli fazlası yaşanacak.
Hadi seçim oldu diyelim. Ciddi iki tane aday var. Eşref Hamamcıoğlu ilk gün ne söylediyse, bugün de aynısını söylüyor. ‘Ben rüya takım kuracağım, Galatasaray uçacak, Şampiyonlar Ligi’nde final oynayacak’ gibi söylemleri kesinlikle bırakın konuşmayı, telaffuz bile etmiyor. Sarı-kırmızılıların bir gerçeği var, bunu çok iyi biliyor.
Başkan seçilirse daha ilk günü Torrent’i göndermek için 35 milyon lira ödeyecek. Futbolcuların alacakları birikti. İlk işi bu borçları sıfırlamak olacak. Ben bu rakamın da 150 milyon liranın üzerinde olduğunu düşünüyorum. Ağustos ayında bankalara 300 milyon liraya yakın para ödenecek. Bu nasıl olacak? Yeni futbol yasasıyla cebinden para koyamazsın. Bankalardan kredi alamazsın, yani işin doğrusu çok zor bir süreç yaşanacak. Transferler yapılacak, yeni hoca gelecek, bu gerçekler ortadayken daha hala ‘paranız yoksa neden başkan oluyorsunuz’ diyenler var.
Bu söylediklerim, Metin Öztürk seçilirse onun için de geçerli. Ben seçimi iki aday arasında ortada görüyordum. Levent Nazifoğlu’nun açıklamaları, Metin Öztürk’ün vaatleri kendisini bir adım geriye düşürdü. Seçim gününe kadar bunu toparlamazsa Eşref Hamamcıoğlu Galatasaray başkanı olur.
Ortaya bir sürü laflar atılıyor. Tepeden inme çatı adayı gelecekmiş, bu isim de Dursun Özbek olacakmış. Özbek, iyi bir insan, fedakar da bir insan. Bunların hepsine katılıyorum. Bundan önceki başkanlık döneminde linç edilmedi mi? Her türlü hakarete uğramadı mı? İnanın edilen hakaretleri ben burada yazmaya utanırım. Şimdi ne diyorlar; ‘Gel Galatasaray’ı kurtar’. Dursun Özbek iş insanı. Tekrar böyle hakaretlere uğramak için, linç edilmek için bu görevi kabul eder mi? Allah aşkına insanlar biraz mantıklı olsun. Ama maalesef ben Galatasaray’da bu mantığın ortadan kalktığını düşünüyorum. Hep hayal peşinde koşa koşa, kulübün geldiği duruma bakın.
İnsanlara zarar vermek için, zarflar havada uçuşuyor. Bilhassa başkan adaylarına daha seçilmeden öyle hakaretler ediliyor ki, inanın çok üzülüyorum ve bu kulübün toparlanma şansının olmadığını düşünüyorum. Şu saatten sonra artık ne desek boş. Her şey zamana kaldı. Bekleyip göreceğiz. Son sözüm de, ‘paranız yoksa başkan olmayın’ diyenlere... Hadi buyrun siz çıkın ortaya, bu kulüp için fedakarlık yapın. Dışardan desteksiz atmakla Galatasaray’a zarar vermekten başka hiç bir şey yapmıyorsunuz.
Galatasaray’ın basketbol şubesinin sponsoru Erden Timur; Kerem Tunçeri, Cenk Akyol, Turgay Zeytingöz ve ardından coach olarak da Yunan Pistiolis’i getirdi.Geçen sene son maçta küme düşmekten kurtulan takım bugün rahatlıkla play-off’a kaldı. Sahadaki mücadeleyle bütün sarı-kırmızlı taraftarını heyecanlandırıp, yüzünü güldürdü. Büyük başarı, hepsini alkışlıyorum.
