Mehmet Demirkol'dan gündem değerlendirmesi

Frey'in transferi bayağı bir sevindirici oldu. Nürnberg Sportif Direktörü'nün Frey için söylediklerini gördükten sonra acaba yanlış adam mı aldılar diyorum. Bir dönem bayağı bir önem verilen bir oyuncuydu. Ancak problemli bir oyuncu sahada koşmasında bile problem var. Tabanlarının üstünde koşuyor. İyi futbol iyi futbolcularla oynanır.

Kontratlar önemlidir ancak o kontratın karşılığında performans verirseniz o kontrat değerlidir. Ben, Alper'den o paranın karşılığında performans göstermek isterdim. Bir noktaya gelemeyip, gerildei Alper. Tabii ki tebrik etmek lazım indirimden ötürü ama onun parasından ziyade performans bekledik ondan. Bayağı bir indirmiş ama hala 1.2 milyon euro iyi para.

Obi Mikel gibi bir marka var. Sörloth gibi bir oyuncunuz var. Trabzonspor, 25. dakika civarlarında topla çok hızlı çıkmaya çalıştı. Sötloth "durun, napıyorsunuz, ne bu acele" dedi. Obi Mikel sanki futbolu bırakmış gibi. Sosa, Abdülkadir, Mikel'le orta sahada bir beyin takımı oluşur. 3. bölgeye çok koordinasyonsuz gidip pozisyon buluyorlar.

Taarafsız gözle bakıldığında güzel maç oldu ancak Trabzonspor açısından pek de öyle değildi. Trabzonspor, hücum için çok acele ediyor. Rodallega'nın etkisinde biraz gerileme var Trabzonspor'un oyununda. O oyunu dinlendiriyordu, daha rahatlatıyordu. Sörloth'u izlediğim tüm maçlarda çok beğendim. Ancak bu Rodallega'nın eksikliğini kapatması gerekiyor. Bu eksikler kapatılmayacak şeyler değil.

Abdülkadir Ömür'ün oyunu biraz daha planlayarak oynaması gerekiyor artık biraz. Fazla doğaçlamaya gidiyor gibi. orta sahada oyun kurulurken ne yapacağını bilmiyor gibi alıyor sanki biraz. Sahada toptan hızlı hiçbir şeyu yoktur. Eğer ayakların da sağlamsa bunu kullanman lazım. Abdülkadir, potansiyeli yüksek olan bir oyuncu. Sadece bir eşiği geçmesi gerekiyor. Biraz daha basit oynamanın zaararlı bir şey olmadığını öğrenmesi gerekiyor. Yeteneği var, her yerde göstermöeye çalışıyor bu yeteneği. Abdülkadir'in her an virtüoz olmak için çalışmaması gerekiyor. Dediğimiz gibi oynaması, Trabzonspor'un oyununu yükseltir. Hem de 1 puan, 2 puan değil, çok fazla yükselir.

Kasımpaşa, Trabzonspor'u bozmak için ne gerekiyorsa yaptı. Ama haftaya bu oyun sana yeter mi? Sivasspor'a bakıyorum, Fenerbahçe'yi gözünü kırpmadan yendi. Beşiktaş'ı da problemsiz bir şekilde yendi. Sen Fenebrahçe'yle Beşiktaş'ı gözünü kırpmadan yeniyorsan şampiyonluk adayısındır.

14 oyuncu gitti, 14 oyuncu da geldi sezon ortasından itibaren. Ne oynamak istediği aşaı yukarı belli ama onun örneğini göremedik henüz. Ersun Yanal, son şampiyon olduğu kadronun yeni bir düzeni ile oynamak istiyor. Direkt oyunda topa sahip olan bir takıma dönüştüğünü gördüm ben geçen sene.

Galatasaray'da bütün takım bir araya geldiğinde ne oynayacağını biliyoruz. Ne Fenerbahçe, ne Beşiktaş, ne de Başakşehir, hocalarının akıllarındaki oyunu ortaya koyamadılar. Hocanın kafasında bir oyun var ama takıma olmuyor. Hocalık kafandaki oyunu dikte etmek midir, yoksa kadroya göre varyasyon hazırlamak mıdır?  Guardiola, kafasındaki oyundan vazgeçmiyor. Kontraatakla maç kazandıklarında, 'benim beğendiğim oyun bu değil' diyordu. Yanal, Avcı, Buruk için bunu diyemeyiz. Ellerindeki kadroya göe bir oyun bulunması gerekir. Hocalarımızda maalesef şöyle bir şey var; "Benim kafanda bir oyun var , ben onu oynayacağım" diyorlar. Fenerbahçe, sezona şampiyonluk adayı olarak çıkıyor. Geçen sene 5. haftada o şans bitmişti.

Bu oyunla Emre Belözoğlu'nu tutarsanız, ya sinirden çıldırır ya da sakatlanır. Fenerbahçe'nin derdi transfer değil, oyunu kurmak. Emre, sadece futbolcu olarak alınmadı. Sahada ve idmanda bir isyankar olsun diye alındı. Belki de kulübede göreceğiz Emre'yi. Jailson'un stoperliğini beğenmedim. Max Kruse'de maalesef süreklilik yok. Çünkü Fenerbahçe'de oyun uygun değil. Sivas maçının ilk yarısındaki oyun gibi olmaz asla.

Ali Koç hala bence yüksek destek görüyor. Fenerbahçe'nin her şeyden önce oyuna ve birlikteliğe ihtiyacı var. Herkesin aynı doğrultuya gitmesi lazım. Herkes kol kola girerse Fenerbahçe'nin kadrosunun kötü olduğunu düşünmüyorum. Ersun Hoca da aynısını dedi ama 15 transfer yaptı. Gerçi o mu yaptı yönetim mi yaptı bilmiyorum.

Dirar ve Isla'nın asıl işi ne oalcak. İçeri girerek Emre ve Ozan'ın işini kolaylaştıracak mı, yoksa çizgi oyunu mu oynayacaklar? Ben ilk seçeneeğin daha iyi olduğunu düşünüyorum. Isla'da da Dirar'da da bu özellik var. Ben savunma kanatlarını içeri alıp, ön alanda daha güvenli oynayacağını düşünüyorum Fenerbahçe'nin.

Kimse hazır değil. Herkes hazır olacağız diyor ama bir türlü olunmuyor. Biz 9 hafta yarım para mı veriyoruz bilete? 1. haftada da hazır olman gerek, 9. haftada da hazır olman gerek.

Hasan Şaş konusu çok tartışıldı. Benim ilgilendiğim kısım bu işi nasıl düzeltiriz? Bir teknik adam ya da oyuncu cezalıysa stada girmesin. Birçok sıkıntının önüne geçilir. Madem cezası var; tribünde ne yapacak bu adam? Deplasmanda tribüne neden koyuyorsun. Ceza aldıysa tesislerde kalsın. Tribünde kulübenin arkasında durmasının nesi ceza ki? Bu konuda hemen acil bir şekilde değişime gitmemiz gerek. Ben o teknik adamın soyunma odasına girmeyeceğini nereden bileceğim. Telefonla yukarıdan izleyip talimat da verebilir. Bu da bir avantaja dönüşebilir. Davala ve ekip için iyi yönetemiyor dendi ama siz zannediyor musunuz ki Fatih Terim istemeden orada bir şey yapılacak?

Hayırlısı artık. Falcao gelmezse olay çıkacak. Dünyada tek santrfor kaldı o gelmezse olmuyor yani. Bunun adı suni kıtlık. Bir oyuncuya kilitleniyoruz biz. Ne olursa olsun bir oyuncuya bu kadar kilitlenmek doğru değil. Yoksa gelsin Falcao başımın üstünde yeri var. Bu, lüks bir ürüne duyulan alsam mı almasam mı hissidir. Aynısı Ibrahimovic'te de yaşanmıştı. Borç var ama gelsin deniyordu.

Galatasaray'ın kadrosu Tudor'dan sonra hemen hemen yenilendi. Belhanda Feghouli Babel ve önlerinde Falcao ile iyi bir kadro olur bu. Çoğu takımın biraz üstünde olursun. Ama şampiyonluk avantajı olmuyor burada.

Marcao'nun bu "hatalar" konusunda eğitimden geçmesi gerekiyor. Bunu sürekli yapıyor. Fenerbahçe maçında da cezalıydı sırf bu hataları yüzünden. Atılmasaydı ve penaltı gol olsaydı, ondan sonra Denizli risk alacaktı, Galatasaray da çıkıp gol arayıp, 3 puanı alabilecekti. Eğer sen Belhanda'yı ileride tutan kapatan bir oyun oynuyorsan, iş yapıyor. Ancak git gelli oyunlarda çok kötü oluyor. Taraftarın kızdığı nokta da tam burası.

İlk yarıda iki tane pozisyon var kale önünden atılamayan. Çarpışma pozisyonu çok kötü ama orada Boyd topa vursa gol de olabilirdi. Beşiktaş, pozisyonlarını değerlendirse kazanarak da dönebilirdi. Avcı'nın oyunu yerine, Buruk'un oyunu daha uygun. Avcı Başakşehir'de, Buruk Beşiktaş'ta olsaydı daha iyi olurdu sanki.